Merhaba. Bugün katlanır bisikletimle eczaneye giriyordum ki eczanenin sahibi kadın çıkar mısınız dedi. Daha önceden reçeteyi vermiştim. Kalfaya reçeteyi verin başka eczaneye gideyim dedim vermedi. Yandaki kahvehaneden adamlar getir burada dursun dediler. Kalfa getirin koyalım dedi koydurtmadım, kucağımda katlı bisiklet girdim eczaneye ve ayakta dikildim. Kalfa işi gücü bıraktı lütfen yere koyun diye elimden almaya çalıştı, işler aksamasın diye yere koydum. Bisiklete saygı duymuyorsunuz dükkanın önüne yasadışı parkeden arabaya mı saygı duyuyorsunuz? 2 tane arabam var yaya kaldırımına koysam koyarım, koymuyorum, ayda yüzlerce lira otopark parası ödüyorum dedim. Çevreyi kirletmiyorum, bana teşekkür etmeniz lazım bisikletle geldiğim için dedim. Yoldan arabaları çevirip neden çevreyi kirletiyorsunuz diye soruyor muyum ben dedim. Bu bisikletle otobüse bindim, alıyorlar ve hatta alışkınlar dedim. Metroya binsem güvenlik buradan buyrun diye turnikelerin yanındaki kapıyı açıyor, alışveriş merkezinde hemen yardım ediyorlar. Benim evime daha yakın eczaneler var, annem istiyor diye sizin eczanenize gelmişim, içeride ne kadar duracağım sizin işi ne kadar çabuk bitireceğinize bağlı. Siz yapılamaz bir iş mi yapıyorsunuz, ben size keyfimden mi geliyorum? Müşteri dükkandan böyle kovulur mu? Keşke reçeteyi verseydi de kalfa, alıp gitseydim. Bu toplumdaki arabaya saygı duyma tutumundan şikayetçiyim.
Ayrıca dükkandan çıkarken yola çıkmak için aynaları kontrol ediyordum, 1991 model bir Mazda 626 geri geri parkederken bana gitsene diye 2 kez korna çaldı. Parketmeye çalıştığı ve bana git dediği yer engelli rampasıydı.
Ayrıca dükkandan çıkarken yola çıkmak için aynaları kontrol ediyordum, 1991 model bir Mazda 626 geri geri parkederken bana gitsene diye 2 kez korna çaldı. Parketmeye çalıştığı ve bana git dediği yer engelli rampasıydı.
Son düzenleme: