Köpek kovalayınca kaçmayın, sevin!

Ben "sokak hayvanlari" yerine "sokak köpekleri" ifadesinin kullanilmasini uygun buluyorum. Zira kedilerin kimse ile alip veremedigi yok. Kedi insana saldirmaz, çeteleşmez, kimseyi ısırmaz, yol kesmez, eşkiyalık yapmaz, boş boş havlayip gürültü yapmaz, kisacasi insan türü kedilerin umrunda bile değildir.

Kuzey Ege demiş ki:

Ben "sokak hayvanlari" yerine "sokak köpekleri" ifadesinin kullanilmasini uygun buluyorum. Zira kedilerin kimse ile alip veremedigi yok. Kedi insana saldirmaz, çeteleşmez, kimseyi ısırmaz, yol kesmez, eşkiyalık yapmaz, boş boş havlayip gürültü yapmaz, kisacasi insan türü kedilerin umrunda bile değildir.

Hepsini görüntüle...

hamlet2006 demiş ki:

Sokaklarda sürüler halinde başıboş gezen köpekler insanlara çok büyük zararlar verebilir, mümkündür. Olmuş mudur, olmuştur.Bu haberden çok üzücü durumlar malesef ki oldu.

Ama paylaştığın haberdeki ismi bile belli olmayan yavşağa hiçbir bok olmamıştır. Yemin ederim ama ispatlayamam. Kedi götünü görmüş yaram var demişten hallice olan bir durum değildir.
Hani bir laf var ya "yalanını sevsinler" Ülkenin her konudaki sorunu da bu zaten . Yalancıyı temizinden bir silkeceksin ki bak bir daha mabadından fazladan birşeyler türetebiliyor mu?

Hepsini görüntüle...

memleketin ''hayvan''severine bak, şu üslupta birileriyle uğraşmamak için adam adını açıklamaz tabi

şimano demiş ki:

memleketin ''hayvan''severine bak, şu üslupta birileriyle uğraşmamak için adam adını açıklamaz tabi

Hepsini görüntüle...

Can Yücel'in dediği gibi bu ülkenin coğrafi konumu agresif olmamaya pek uygun değil.Ben her zaman doğrudan, haklıdan yanayım. Provakatif hareketleri sevmem. Yalan haberi sevmem.Yukarıdaki üslubum hoş olmayabilir farkındayım, beni burada niyetimi birçok kişi bilir.Rahatsız olan arkadaşlardan özür dilerim.

Ayrıca bundan önceki mesajlarınıza bir baktım da "dinime küfreden Müslüman olsa" demeden de geçemedim.Ne kadar agresif, hakaret vari bir üslubunuz varmış.Bu kadar mı sevgisiz, kin ve öfke dolusunuz, çoğu mesajınız facia.

Hep söylerim, biz milletçe (malesef) bazı şeyleri atlayarak kestirme yoldan yetiştiriliyoruz. Şehir hayatında doğmuş , yetişmiş olan bir çoğumuzun evinde evcil hayvan olmadı. Hayvan sevgisinden, yetiştirilmesinden, onların dilinden anlamayan bir toplumdan hayvan sevgisi beklemek ne derece mantıklı ? Bir çoğumuz bisikletin varlığından bile haberi olmadan otomobil sahibi olmaya çalışmadık mı ? Çocuklarınıza her şeyden önce hayvan ve doğa sevgisi veriniz, öğrenimleri okulda kalsın !

hamlet2006 demiş ki:

Sokaklarda sürüler halinde başıboş gezen köpekler insanlara çok büyük zararlar verebilir, mümkündür. Olmuş mudur, olmuştur.Bu haberden çok üzücü durumlar malesef ki oldu.

Ama paylaştığın haberdeki ismi bile belli olmayan yavşağa hiçbir bok olmamıştır. Yemin ederim ama ispatlayamam. Kedi götünü görmüş yaram var demişten hallice olan bir durum değildir.
Hani bir laf var ya "yalanını sevsinler" Ülkenin her konudaki sorunu da bu zaten . Yalancıyı temizinden bir silkeceksin ki bak bir daha mabadından fazladan birşeyler türetebiliyor mu?

Hepsini görüntüle...

Başıboş köpek saldırıları münferit değil, sürekli bir sorun. Her hafta istisnasız haberleri okuyoruz. Kuduz istatistikleri, araştırmalar vs. ile de zaten veriye dönüştürülmüş durumda. Popülasyon artışı da düşünüldüğünde bu haberler daha da sıklaşacak.

Şu tweet dizisinde bile onlarca örnek var. Malum bir kesimin her olumsuz örneğe "münferittir, böyle bir sorun yoktur" demesi gibi siz de "benim başıma gelmediyse böyle bir sorun yok" şeklinde düşünmemelisiniz.


Bu konuda Batı ülkelerini örnek almalıyız; Pakistan, Bangladeş gibi ülkeleri değil.

Sadece Istanbul'da 5 milyona yakin sokak kopegi ve kedi oldugunu okudum.
Eger sayi dogru ise bu konuyu barinak yaparak cozemezsiniz.

Bugünkü haberdeki bilgiye göre köpeği sevmek isterken hanım efendi ısırılmış..

"Olay günü işe gitmek üzere evden çıkmıştım. Sokak başında köpeklerin yattığını fark ettim. Bunlar benim de bazı zamanlarda beslediğim köpeklerdi. Birini sevmek isterken arkamdan gelen hırıltı ile bacağımdaki acıyı aynı anda hissettim. Köpek bacağımdaydı."

(link)

Sokak hayvanlarının ve hayvanseverlerin çilesini biz veteriner hekimler kadar çeken yoktur heralde. Gerçekten içinde hayvan sevgisi olmayan, yeterince değer vermeyen insanların kendini üstün görmesi, virtue signaling yapması genel olarak bence. Sokak hayvanı ücretsiz tedavi edin diyende oluyor, kliniği-hekimi psikolog gibi görüp gelip içini dökende, hamamböceğinin yemeyeceği mamaları köpeğe layık görenlerde. Komik olansa bunları gerçek hayatta söylersem ciddi anlamda linçlenirim ama çoğu aydın, ifade özgürlüğünün destekleyen insanlar.

Barınaklar çözüm değil. Türkiyedeki çoğu barınak 100-200 hayvan kapasitesini geçmiyor. Sokaktaki bütün köpekleri alıp 10 yıl yaşatıcak barınaklarda ülkede bu kadar sorun varken yapılmaz. Barınağa gelipte yetişkin olan köpekler ölene kadar o koşullarda sürünüyor. Olması gereken belli bir süre koyup o sürenin sonunda sahiplenmediyse ötenazi yapılmasıdır bence. Bunu etik bulmayan varsa ciddi ciddi seviyeli olarak tartışabiliriz. Canlıların canlarının değeri insan gözünde neye göre değerlendiriliyor, bir hayvan türünü öldürmek normalken diğerleri niye tabu gibi. Ama et yiyenler herhangi birşey yazmadan önce biraz düşünmeliler bence (vejeteryan değilim, ama et yiyenlerdeki riyakarlığı değiştirmiyor)

Çoğu kişi kedilerden köpekler kadar rahatsız olmuyor. Halk sağlığı açısından düşünürsek kediler köpeklerden çok daha tehlikeli. Köpeklerin aksine aşılanmıyor ve ilaçlanmıyorlar. Düzenli olarak ev artığı (pişmemiş koyun-sığır eti) yiyorlar ve çöp tenekelerine girebiyorlar. Herhangi bir zoonozu taşımaları köpeklere göre çok daha yüksek, aynı zamanda genel olarak daha agresif oldukları için (keç kere tırmalandım ama sokak köpeği tarafından ısırılmadım hiç) bulaştırmalarıda aynı şekilde daha olası.
Kedilerde toplanmalı demiyorum tabi ama kedilerin bile negatif tarafları var. Onu belirtmek istedim.

Ve son olarak köpek saldırı videolarında hayvana sopayla vuran, su döken filan oluyor. Eğer köpek ısırmış ve bırakmıyorsa yapılcak en iyi şey nefes borusunu sıkmak. Nefes borusu narin birşey, aşırı baskı ile çökme ihtimali var ama acil durumda bu önemli olmamalı. Aynı şekilde köpeklerin sağlığı içinde köpek mükemmel eğitimli değilse tasma yerine göğüslük kullanalım lütfen.

Konya'dan. Dünya umurlarında değildi.

Hafta sonları Ahlatlıbel'de küçük oğlum Telekom tesislerinde basketbol antrenmanı yaparken ben de bisiklet binerim genelde. Ana yola çıkarken oradaki köpekler muhakkak beni kovalar, hızlı geçerim kovalar, yavaş geçerim mesafe biraz açılınca gene kovalar, hatta oğlumu bırakmaya giderken bazen arabayı yanlarında durdurup yemek verir başlarını okşarız oğlumla, tembihlerim "az sonra buradan bisikletle geçeceğim beni kovalamayın" diye ama yine duramaz biraz havlayarak kovalarlar. Bu da onların yaradılışı.

İşte böyle örf, adap bilen köpekler istiyoruz.

Adil ÜNALDI demiş ki:

İşte böyle örf, adap bilen köpekler istiyoruz.

Hepsini görüntüle...

Bizimkiler de bilir

kyucel demiş ki:

Hafta sonları Ahlatlıbel'de küçük oğlum Telekom tesislerinde basketbol antrenmanı yaparken ben de bisiklet binerim genelde. Ana yola çıkarken oradaki köpekler muhakkak beni kovalar, hızlı geçerim kovalar, yavaş geçerim mesafe biraz açılınca gene kovalar, hatta oğlumu bırakmaya giderken bazen arabayı yanlarında durdurup yemek verir başlarını okşarız oğlumla, tembihlerim "az sonra buradan bisikletle geçeceğim beni kovalamayın" diye ama yine duramaz biraz havlayarak kovalarlar. Bu da onların yaradılışı.

Hepsini görüntüle...

2022 sonunu bekleyin. Hepsi barınakları dolduracak. Muhtemelen zayıf olanlarını güçlüler yiyecek.

1 saat önce eve varmak üzereyken. Ana arter yolda bir şantiyenin müdavimi köpekler bir solumda biri sağımda. Bu arada ben 3 şeritli yolum sol şeridindeyim. Biri kaldırımda diğeri 3 şeritli yolum orta şeridinde. 5 mt kala başladı yere kısılıp havlamaya. Sert köpek belli. Açıkçası normalde korkmam ama gece gece bacakta kaparsa diye tereddüt etmedim değil hani. Ayağa kalktım. Mtb ile gidiyorum bu arada. Soldaki kaldı, sağdaki hallendi. Sinkaflı ciddi ciddi bağırdım bir an. Hayvan da kaldı bir an uzadım depara kalkıp. Sağ bacağıma da kramp girdi o sırada. Baktım açmışım arayı.

Hayır bana bir şey olmaz diyorum hep ama o sırada bir başkası olsa belki düşerdi, korkup eli ayağı tutulurdu belki. İşte bunların önüne geçilmesi lazım. Söyleyince hayvan severler bize hallediyor. Gelsinler o zaman o hayvanları zaptetsinler millete atarlanana kadar. Öyle oturduğu yerden olmuyor o iş.

a-) konuşmaya çalışmak(bazı köpeklerde işe yarıyor, büyük çoğunluğundaysa işe yaramayıp köpek havlamaya devam ediyor) bunu uzaktan(sakin oğlum, hayır) gibi komutlarla deneyebilirsin.

b-) bisikleti köpeğin üstüne sürmek (bunu yaparken kesinlikle tekme atmaya çalışmayın, sadece üstüne sürüp köpeğe(gel lan buraya) tarzı konuşun. ayağınız pedalda olsun çünkü kaldırırsanız köpeğe ısırması için hedef bir yer göstermiş olursunuz.

c-) benim en sevdiğim ve en güvenilir bulduğum yol. kocaman kangallardan defalarca kurtarmış bir yol aynı zamanda.

bisikletten inin, bisikleti kalkan gibi kullanıp köpekle aranızda tutun. saldırırsa kendinizi bisikletle gayet kolay bir şekilde savunabilirsiniz. hatta saldırırsa bisikletle vurun, bu onun korkmasını sağlayacaktır.

d-) hiç önermediğim yol- abanıp kaçmak. en riskli durum bence bu. çünkü o anlık adrenalinle kaza yapma riskiniz çok artıyor.

Bakırköy'de oturan forum sakini arkadaşlar köpek kovalayınca kaçmayın sevin! Taammı?
(link)
Bakırköy sahilinde yürüyüş yapan iş adamı başıboş gezen 6 köpeğin saldırısına uğradı. Köpeklerin iş adamına saldırma anları civardaki güvenlik kameralarına saniye saniye yansıdı.

Hayret Bakırköydeki yavrucaklar insan görmeye alışkındır halbuki. Adam nasıl kaşındıysa artık minnoşların biraz tadı kaçmış. Evet hayvan dostlarım bunu kabul etmeliyiz ki yavrucaklar diğer adama da saldırmalıydı. Tamam bölge onların ama sadece bir adamdan korumamalıydılar. Olmamış.

son zamanlarda bu köpek mevzusu maalesef siyasileşmiş durumda. basın da özellikle bu tarz haberleri manşet yaparak konuyu siyasete çekiyor. oysa her gün binlerce köpek insanlar tarafından öldürülürken, bir o kadarı işkence görürken hiç kimse buna sesini çıkartmıyor. siyasileşen bu durum yüzünden sokakta köpeklere işkence ederek öldüren çok fazla insan türedi.

o kadar leş bir ülke olduk ki çözüm üretmek yerine ölen insanlar üzerinden şehit, terör ve ideoloji siyaseti yapar olduk.

bursa’da yaşayanlar bilir, özellikle bisikletçiler çok daha iyi bilir. burada sokaktaki köpek sayısı çok azdır, belediye köpekleri kısırlaştırıp bademli, dağyenice gibi dağ köylerinde yaptığı kulübelere götürür. buraya hayvanseverler gelir mama desteği yapar, belediye düzenli mama verir. burada konu oldukça mantıklı bir şekilde bu olaylar gündem olmadan çok daha önce çözüme kavuşmuştur. köpekler de şehir hayatından dolayı eziyet çekmez, insanlar da saldırıya uğramaz.

özetle her konuda olduğu gibi bu konuda da sağlam çuvalladık. saldırıya uğrayan adama üzülüyorum ama asıl içler acısı olan bu siyasileşme sebebiyle dostlarımıza her gün yapılan sayısız işkence oluyor. (bunları basında göremiyoruz) çünkü basın sizin neyi düşünmenizi isterse onu servis ediyor.

basının gazına gelip, yavrucaklar ama onlar diye “ironi” yapınca sorun çözülmüş olmuyor.