A
Anonim
Silinmiş hesap
@Antecurs
Köpekler sosyal hayvanlardır ve yalnız kalmayı sevmezler. köpeklerin doğdukdan sonra ilk 4 aylık zamanına kritik period denilir. Bu zaman zarfında köpek hem sosyalleşir hemde bazı alışkanlıklar kazanır. Eğer köpek kritik periodu içersinde çok fazla insanla yakın yaşamışsa devamlı elden ele gezmişse, beraber yatmışsa yalnız kalmamışsa ilerde o köpeklerde yalnızlık endişesi görülür Yalnzılık endişesi olan bir köpek evde yalnız kaldığında değişik tepkiler verir. Bazısı havlar, bazısı eve tuvaletini yapar, bazısı eve zara verir bazı kmöpekler hepsini birden yaparlar. Bunların dışında yalnız kalmakdan hoşlanmayan ırklar da vardır bunlar genelde sürü halde bakılan beagle, husky gibi ırklardır. Bu ırklarda çok çabuk sıkılır ve yalnız kalmak istemezler.
Köpek esasında yarım gün bir işdir. sabah işe gidip akşam gelenler için köpek uygun bir seçenek değildir bunun yerine kedi daha uygundur. Fakat kedi de tek başına kaldığında sıkılır kediyi çift almak daha uygundur. Köpek her ne kadar alıştırılsa sabah ve akşam tuvaletine çıksada günde 3 defa sabah öğlen akşam çıkmadığı zaman rahat edemez. Köpek tek abkıldığında bahçede bakılabilecek bir ırk olduğunda ve bhçeninde yeteri kadar büyük olmasıyla fazla bir sorun çıkmaz ama apartman içinde bu sorun zordur. Eğer evde kalan emekli, yaşlı birisi varsa ve o kişide köpek seviyorsa köpek çok daha mutlu olur.
EMPATİ
Kendini başkasının yerine koyabilme yeteneğine sahip insanlar, hem insan ilişkilerinde hem de köpeklerle olan ilişkilerinde daha başarılı olabilirler. Köpekte bir canlı olduğuna, psikolojisi olduğuna, çeşitli ruh hallerine girdiğine göre sahibi de ona karşı olan davranışlarında olayları köpeğin bakış açısından görmelidir. Fakat köpek sahipleri zaman zaman köpeklerinin kapasitelerini ve onlarında insanlarla aynı ihtiyaçları olduğunu unutmaktadır.
Acaba köpek sahipleri,
-Uzun yolculuklarında tuvalet ihtiyaçları olduğunda ve yol boyunca tuvalet bulamadıkları zaman çektikleri sıkıntıyı hatırlasalar sabah evde terkedip gittikleri köpeklerinin akşama kadar dayanamayıp eve tuvaletini yaptığında kızarlarmıydı.
-Yazın kavurucu sıcağında bardak bardak su içerken, susuz bir adım atamazken köpeklerinin önüne su koymayı unuturlarmıydı.
-Yazın plajda çıplak ayakla kızgın kumlar üzerinde yürüyemediklerini, şapkasız güneş altında gezemediklerini hatırlasalar günün sıcak saatlerinde köpeklerini kızgın kaldırımların üzerinde, tüyleri bir numara kesilmiş halde gezdirirmiydiler.
-İlköğretim çağlarında kulaklarını çeken, cetvelle ellerine vuran öğretmenlerinden korktuklarını, çekindiklerini hatırlasalar köpeklerine boğma tasmalar takar veya onlara vururlarmıydı.
Bunun gibi örnekleri çoğaltmak mümkündür. Köpek eğitmeye kalkan bir kişi köpeğinin herşeyi yapabileceğini düşünmemelidir. Köpeklerinde bireylere göre farklılık gösterebilecek bir kapasiteleri vardır. Okul çağlarında bazı arkadaşlarınızın, bazı derslerde sizden daha başarılı olduğu aklınıza gelmeli, bazı insanların bazı konularda yeteneklerinin olmadığıda hatırlanmalıdır. Aynı konuda değişik öğretmenlerden ders alan öğrencilerinde değişik başarılar kazandığı unutulmamalıdır. Aynı düşünceyi köpeklerimiz içinde göz önünde bulundurmamız gerekmektedir. Köpeğinize birşey öğretmekte güçlük çektiğinizde acaba okulda bazı dersleri öğrenmekte karşılaştığınız zorluklar köpeğinizinde başına geliyormu? yada değişik öğretmenlerden ders alan öğreniclerin değişik başarılar kazandığı gibi sizin ona verdiğiniz eğitimi bir başkasından alsa aynı davranışları sergileyecek mi?
Ne zaman ki kendinizi başkalarının ve köpeğinizin yerine koyma yeteneğini kazanırsınız, köpek davranışları üzerine kendinizi eğitirsiniz ve bilgi sahibi olursunuz, Dünyayı köpeğin gözünden görmeye başlarsınız, köpeğiniz ile aranızdaki iletişim gelişir, köpeğinizin ve sizin hayatınız kolaylaşır. İnsanlarda olmayan pek çok meziyeti üstünde toplayan bu hayvanları anlamaya çalışmak, onların aramızda insanca muamele görmesini sağlamak hepimizin insani bir vazifesi olmalıdır.
Sinan AKYIL
Köpekler sosyal hayvanlardır ve yalnız kalmayı sevmezler. köpeklerin doğdukdan sonra ilk 4 aylık zamanına kritik period denilir. Bu zaman zarfında köpek hem sosyalleşir hemde bazı alışkanlıklar kazanır. Eğer köpek kritik periodu içersinde çok fazla insanla yakın yaşamışsa devamlı elden ele gezmişse, beraber yatmışsa yalnız kalmamışsa ilerde o köpeklerde yalnızlık endişesi görülür Yalnzılık endişesi olan bir köpek evde yalnız kaldığında değişik tepkiler verir. Bazısı havlar, bazısı eve tuvaletini yapar, bazısı eve zara verir bazı kmöpekler hepsini birden yaparlar. Bunların dışında yalnız kalmakdan hoşlanmayan ırklar da vardır bunlar genelde sürü halde bakılan beagle, husky gibi ırklardır. Bu ırklarda çok çabuk sıkılır ve yalnız kalmak istemezler.
Köpek esasında yarım gün bir işdir. sabah işe gidip akşam gelenler için köpek uygun bir seçenek değildir bunun yerine kedi daha uygundur. Fakat kedi de tek başına kaldığında sıkılır kediyi çift almak daha uygundur. Köpek her ne kadar alıştırılsa sabah ve akşam tuvaletine çıksada günde 3 defa sabah öğlen akşam çıkmadığı zaman rahat edemez. Köpek tek abkıldığında bahçede bakılabilecek bir ırk olduğunda ve bhçeninde yeteri kadar büyük olmasıyla fazla bir sorun çıkmaz ama apartman içinde bu sorun zordur. Eğer evde kalan emekli, yaşlı birisi varsa ve o kişide köpek seviyorsa köpek çok daha mutlu olur.
EMPATİ
Kendini başkasının yerine koyabilme yeteneğine sahip insanlar, hem insan ilişkilerinde hem de köpeklerle olan ilişkilerinde daha başarılı olabilirler. Köpekte bir canlı olduğuna, psikolojisi olduğuna, çeşitli ruh hallerine girdiğine göre sahibi de ona karşı olan davranışlarında olayları köpeğin bakış açısından görmelidir. Fakat köpek sahipleri zaman zaman köpeklerinin kapasitelerini ve onlarında insanlarla aynı ihtiyaçları olduğunu unutmaktadır.
Acaba köpek sahipleri,
-Uzun yolculuklarında tuvalet ihtiyaçları olduğunda ve yol boyunca tuvalet bulamadıkları zaman çektikleri sıkıntıyı hatırlasalar sabah evde terkedip gittikleri köpeklerinin akşama kadar dayanamayıp eve tuvaletini yaptığında kızarlarmıydı.
-Yazın kavurucu sıcağında bardak bardak su içerken, susuz bir adım atamazken köpeklerinin önüne su koymayı unuturlarmıydı.
-Yazın plajda çıplak ayakla kızgın kumlar üzerinde yürüyemediklerini, şapkasız güneş altında gezemediklerini hatırlasalar günün sıcak saatlerinde köpeklerini kızgın kaldırımların üzerinde, tüyleri bir numara kesilmiş halde gezdirirmiydiler.
-İlköğretim çağlarında kulaklarını çeken, cetvelle ellerine vuran öğretmenlerinden korktuklarını, çekindiklerini hatırlasalar köpeklerine boğma tasmalar takar veya onlara vururlarmıydı.
Bunun gibi örnekleri çoğaltmak mümkündür. Köpek eğitmeye kalkan bir kişi köpeğinin herşeyi yapabileceğini düşünmemelidir. Köpeklerinde bireylere göre farklılık gösterebilecek bir kapasiteleri vardır. Okul çağlarında bazı arkadaşlarınızın, bazı derslerde sizden daha başarılı olduğu aklınıza gelmeli, bazı insanların bazı konularda yeteneklerinin olmadığıda hatırlanmalıdır. Aynı konuda değişik öğretmenlerden ders alan öğrencilerinde değişik başarılar kazandığı unutulmamalıdır. Aynı düşünceyi köpeklerimiz içinde göz önünde bulundurmamız gerekmektedir. Köpeğinize birşey öğretmekte güçlük çektiğinizde acaba okulda bazı dersleri öğrenmekte karşılaştığınız zorluklar köpeğinizinde başına geliyormu? yada değişik öğretmenlerden ders alan öğreniclerin değişik başarılar kazandığı gibi sizin ona verdiğiniz eğitimi bir başkasından alsa aynı davranışları sergileyecek mi?
Ne zaman ki kendinizi başkalarının ve köpeğinizin yerine koyma yeteneğini kazanırsınız, köpek davranışları üzerine kendinizi eğitirsiniz ve bilgi sahibi olursunuz, Dünyayı köpeğin gözünden görmeye başlarsınız, köpeğiniz ile aranızdaki iletişim gelişir, köpeğinizin ve sizin hayatınız kolaylaşır. İnsanlarda olmayan pek çok meziyeti üstünde toplayan bu hayvanları anlamaya çalışmak, onların aramızda insanca muamele görmesini sağlamak hepimizin insani bir vazifesi olmalıdır.
Sinan AKYIL