Köpek saldırısı ve ısırmasından kurtulmak için...

bakın arkadaşlar, yurtdışında gavur biber gazı kullanıyor köpeklere karşı. HALT! adında bir malzeme var. sıkıyorsunuz ve hem köpekleri hem de size zarar vermeye çalışan kişileri kalıcı hasar vermeden etkisiz hale getiriyor. malesef ülkemizde biber gazı bulundurmak yasadışı bunun da çaresi var. 2 mataranızdan birisini %30 saf amonyak %70 su ile dolduruyorsunuz. köpek ciddi bir saldırıda bulunursa suratına fışkırtıyorsunuz. kalıcı zarar vermiyor ama hayvanı etkisiz hale getiriyor. BEN BUNU DENEMEDİM! o yüzden taahhüt etmiyorum ancak yurtdışındaki pek çok kişiden bunu duydum, uzun yola gitmiş bisikletçiler eğer fazladan mataranız varsa bunu tavsiye ediyorlar.

Tayfur, öncelikle önerin için teşekkürler...
Korkutma ve öldürme, vahşi köpeklerin yaşam tarzı...
Köpeğe gösterilecek en uygun tavır: sahibi gibi davranmak. yani onu korkutmaya çalışmak yerine önce ondan korkmadığını hissettirmek.. Anlayana tabiii..
Ben yanımda ses frekansıyla köpekleri kovmaya yarayan bir alet bulunduruyorum. İşitme engeli olmayan (şehirde yaşayanlarda işitme kaybı oluyor kısmen, ama dağ köpekleri bu konuda daha sağlıklı Allaha şükürler..)köpeklerde etkili olduğunu bizzat denedim, gördüm. Köpekler bizim kulağımızın pek duyamadığı frekanstaki sesi duyunca sanki utanmış gibi yaparak uzaklaşıyorlar... öyle hoş bir duygu ki.. valla köpeklerin utanacağını söyleseler inanmazdım.. arkadaşımda kurusıkı tabanca var.. başka bir arkadaşta ise cesaret var ki... bence en etkili yöntem bu, yani korkmama.. bu da doğuştan galiba..sonradan insan korkmayayım desede yapmacık oluyor ve köpekler ise yapmacık cesaretten de pek haz etmiyorlar.. daha da gıcıklanıyorlar.. bence birkaç yöntem bir arada kullanılsa daha iyi olur..
haaa şunu sorayım dedim.. amonyaklı suyu mataraya koyacaz ya köpeğe nasıl dökecez bunu? bence su tabancasına doldursak fışkırtsak olmaz mı? şaka şaka.. bir de bu amonyak acayip kötü kokan bir şey.. ben ce MTB ciyi de kendi matarasında kaçırtır gibi...
önerin için köpekli dağlarda gezen bisikletçiler adına cidden çok çok teşekkürler.. senin yurt dışına olan ilgin benim de dikkatimi ve ilgimi çekiyor doğrusu..
Bir köpek ata sözü: " En zararsız korku, korkutana hissettirilmeyendir" ...
yeri değil ama buradan tek vitesli bisiklet konusunda verdiğin bilgilere de teşekkürler.. ama hibrit bisiklet yerine yolbisikleti tercihine katılmıyorum(benim fikrim) bu da ayrı bir tartışma konusu tabiii..
by...

abi hibrit tartışması hakkındaki fikirlerinizi kadrolar-bisikletler kısmında yeni bir konu olarak yazın. tartışalım. + lar - ler dökülsün ortaya.

selenin hemen altındaki kadro borusuna takılı olan matara kafesine amonyaklı matarayı koyarsanız kolayca ulaşılabilir. biraz kalitelice bir matara olursa dışarı koku sızdırmaz. köpeklerin de tam üzerlerine fışkırtmak zor olur tabii ama yakınlarına fışkırtsanız da etkili olacağı söyleniyor. garanti vermiyorum ama bu kısım hakkında.

biber gzı yasal değil ama bayıltıcı sprey vb şeyleri satışı bakkaldan ekmek almak kadar kolay şahsen aldık oradan biliyorum

Tayfur'cum amonyağı taşıma şekli hakkında önerilerine kalpten teşekkürler.. Aslında boşuna yordum seni.. Ben ciddi ciddi su tabancasının ( şu çocukların elinde gezen son model su tabancaları bence süper aletler) gerçekten amonyağı 6-7 metre uzağa püskürtebileceğine inanıyorum. Bu da güven verici bir mesafe..
Ben köpekler için yanımda kazma taşımam gerekse inan taşırım. Köpek psikolojisi üzerine kitap yaz abi desen, sıkılmam bu konuda da yazarım.. Mecburiyetten ilgi duyduğum konulardan biri bu.. keşke tavuk gribi yerine köpek gribi çıksaydı da laftan anlamaz vahşi köpekler telef olsaydı. Dağlara kar yağınca karınlarını doyurmak için sanki bize pusu kuruyorlar.. (Saygıdeğer köpekleri tenzih ederim) İç Anadolu da küçükbaş hayvancılık yaygın ya.. koyun ağıllarının etrafı köpek kaynar nerdeyse... hem de çoban köpeği bunlar.. Bu itlerin bir kısmı hiç laftan anlamıyor. insanlarla hiç tartışmaya falan girmiyorlar. dişlerini taaaa dişetlerini görene kadar (su gergedanı gibi) açıp, havlamadan gelip direk ısırıyorlar.. valla ya ölesin yada öldüresin gelir.. ama neyse tövbe tövbe.. yine tüylerim diken diken oldu.. sevemedim gitti bu vahşi, anti-sosyal, primitif şeyleri... (sevimlilerini de tenzih ederim)

Tayfur, senle bisiklet tekniği üzerine tartışacak kapasitede değilim. Gerçekten.. Çünkü senin ilgi ve bilgini yazdığın yazılarından biraz biliyorum. Ama şu hibrit mi yol bisikleti mi? konusunu kafamda biraz toparlayınca yazacağım sana.. ancak ben forumda konu açmasını bilmiyorum.. ya sen aç bu konuyu .. yada bana konu açmasını tarif et.. balıktutmasını (pardon konu açmasını) öğretsen daha memnun olurum.. zira kafamda işe yarar bazı konular dolaşıp duyuyor.. açılmayı bekleyerek..


Çağatay senden de ricam: o bayıltıcı spreyin adını bana bir bildirsen. Burdan reklam olur dersen mail adresime bir yazıver canım be... ama adresimi nasıl bulcan bilmiyorum.. forum üye kayıt formuna yazmıştım.. oradan bulabilirmisin? sakıncası yoksa sonra bu sayfalara da yazarım.. biraz acemiyim de forumda bir yanlış yapmaktan sakınıyorum..

Atölye kısmının altındaki Kadrolar, Bisikletler başlığına tıklayın. En sol tarafta, en üstten biraz aşağıda "Yeni Konu" butonu vardır. ona tıklarsanız yeni konu açabilirsiniz.

amonyak, biber gazi, vs vs.. benzer maddelere maruz kalmis birisi olarak dusmanima dahi tavsiye etmem.. inanilmaz asidik kombinasyonlar ve ne kadar sulandirirsaniz sulandirin genede yakiyorlar.. bunlari en vahsi gorunen kopegin suratina dahi fiskirtmayi dusunemem.. bu cidden korkunc bir yaklasim..

simdi.. gursel'in konunun en basinda soyledigi seye cani gonulden katiliyorum.. biz insanlar olarak geldik bu hayvanlarin yasam alanlarini istila ettik. pervasizca da istila etmeye devam ediyoruz. sonra da hemen hemen tek derdi tekerleklerimiz olan sehir icindeki sokak kopeklerine, sehir disindaki basibos kopeklere karsi onlari rahatsiz edebilecek yontemlerle yaklasmak bence cok yanlis.

Bu hayvanlarin dogal habitatlari yesil alanlar. her metrekareye bina diktikce gidecek yerleri daha da azaliyor. benim sokagimda suruyle geceleri dolasiyorlar. eger ben evime gec donuyorsam onlarin varligi benim icin bir guvence. lakin onlarin arasinda yurudugum surece diger iki ayakli hayvanatlar benden uzak duruyorlar ki, benim icin asil tehdit olusturan grup ikincisi.

bisikletle pesime takilmak icin hamle yaptiklarinda da aniden yavasliyorum. onlarla goz temasini kesmiyorum, ve sonra usulca yoluma gidiyorum. bunu araba icerisindeyken de yapiyorum, onlarin bolgelerine (ki kopekler bolgeleri icerisinde hakimdirler) saygi duydugum surece onlarda benim o bolgedeki serbest dolasimima izin veriyorlar..

ve sanirim butun olay bundan ibaret.. cesaret vs hikaye.. onemli olan cevremizde yasayan diger canlilara ve onlarin yasam haklarina saygi duymak. yoksa tas atip biber suyu sıkmak degil. ve inanin hayvanlar aleminde bu saygi cesaretten daha cok itibar goruyor. denemenizi tavsiye ederim. isirilmayacaginiz konusunda garanti verecek kadar eminim kendimden.

yuksek sesle bagirmak da bunun bir yontemi, aranizdan bir arkadas buna da deginmisti. yuksek sesle onlara bagirdiginiz ve yolunuza suratinizi keserek devam ettiginiz zaman bir sekilde sizi "havlamis" olarak kabul ediyorlar.. diger kopekleri izleyin. yabanci bir kopek kendine ait olmayan bir bolgede nasil hedefine kitlenir, saga sola bakmadan kuyruk havada ilerler. bolgesine girdigi kopeklerden birisi ona dogru hamle yaptiginda da sadece kafasini cevirir bir kere havlar ve yoluna devam eder. bu genelde, sadece geciyorum, gibi bir izin istemedir..

unutmayin, bilmedigimiz seyden korkariz, korku ise anlamsiz siddet uretir, ama biz muhakeme gucune sahibiz, dolayisiyla beynimizin bu ozelligini kullanmak kopeklerle basa cikarken de kullanilabilecek en etkili yontemdir..

iyi surusler...

şehir içindeki köpekler için bu söyledikleriniz doğru OLABİLİR. (her ne kadar katılmasam da) ancak şehir dışındaki çoban köpekleri veya ormanda yaşayan yarı-vahşi köpekleri bu tür sınıflandırmanın dışında tutmak gerekir. çünkü pek çok zaman onların dertleri tekerlekler değil kokularını aldıkları insanlardır.

hepimizin güvenliği için bir hatırlatma yapayım. bağırmak 10 karşılaşmadan 9 unda faydasız kalıyor. köpekler bana mısın demiyorlar. köpek nüfusu çok olan bir yerde oturduğum için bu konuda biraz gözlem yapma fırsatım oldu.

NH3 (amonyak) BAZ'dır. yani amonyak karışımlar alkali karışımlardır ve söylediğim %30 amonyak karışımı gerçekten güçlü değil. can yakmaktan çok kokusu ve şaşırtma etkisiyle köpekleri uzaklaştırır.

Haklisiniz asidic yerine kimyasal demeliydim. sanirim yazim sirasinda bende uyandirdiklari etkiyle degerlendirdim, amonyak bazdir bu konuda hemfikiriz. surc-u lisan etmisim giriste hatami gosterdiginiz icin tesekkurler..

Ancak bu benim icin pek birseyi degistirmiyor Tayfur bey, zehirli olmasi ve elini yuzunu yikama yetisinden yoksun bir varligin uzerine sıkılıyor olmasi dusuncesi yeterli. ve goz karariyla sulandirdiginiz bir amonyagin uzun sureli etkisi konusunda gozetim altinda olmayacak bir denekte ancak varsayim uretebiliriz, lakin bir olasilik:

"Azotlu bileşiklerden amonyak, amonyuma göre daha çok zehirlidir. Amonyağın amonyuma oranı suyun pH derecesine (asitliğine) bağlıdır. Suyun pH derecesi arttıkça bu oran yükselir, yani amonyak konsantrasyonu artar. "

(link)

Isterseniz bir de biber gazina bakalim (sanirim sizin 2. tavsiyenizdi)

"Göz yaşartıcı gaz ve biber gazının ikisi de deride yanıcı tarzda ağrı ve gözlerden, burundan çok miktarda sıvı gelmesine neden olurlar. Biber gazı çok daha fazla acı vermesi, birinci derece yanıklara neden olabilmesi ve vücuttan temizlenmesinin zor olması nedeniyle polis tarafından daha fazla tercih edilir. Bu gazlara maruz kaldığınızda:

• Gözlerde, burunda ve deride yanma, batma
• Görmenizi bulanıklaştıracak kadar çok miktarda göz yaşarması
• Burun akması
• Vücut salgılarının artması
• Öksürük ve nefes almada zorluk
• Dezoryantasyon, bilinç bulanıklığı, panik
• Aşırı bir öfke, kızgınlık gibi etkilerini yaşayabilirsiniz. Tüm bu etkiler geçicidir. Göz yaşartıcı gazın etkileri 5-30 dakika içerisinde geçer. Biber gazının etki süresi ise 20 dakika ile 2 saat arasında değişir. Biber gazının etkisinin bu kadar uzun sürmesinin nedeni deriden emildikten sonra sinir uçlarında birikip yavaş yavaş salındığı içindir. Yani biber gazını derinizden temizleseniz bile etkileri bir süre daha devam eder."

buradan da daha detayli bilgi edinebilirsiniz:

(link)

hala "kimyassallarin" esit sekilde karsilik veremeyecek canlilar uzerinde test edilmesine karsiyim.. en buyuk zafer savasilmadan elde edilendir demis Sun_Tzu. bir ara okumanizi tavsiye ederim, yontemleri kopekler uzerinde uygulayabilirsiniz, ise yarayacaktir

Biber gazini (gözyaşı gazı vs) Türk polisi halkimiz uzerinde de uzun zamandır kullanıyor. Bundan ölen ya da ağır yaralanan yoktur. Zehirlenmeleri bile kendiliğinden geçer. Hayvanın gozune sıktığımız gaz ya da kimyasalin çok küçük bir miktari BELKİ gelebilir. Hayvanların refleksleri ve gözlerini koruyan mekanizmaları insanlardan daha iyi olacağı için olası saldırıları daha iyi savuştururlar.

Birinci derece yanık dünyanın en önemsiz yaralanmasıdır. Çay bardağını elinizde biraz uzun süre tutsanız parmak uçlarınızda oluşan acı birinci derece yanığın etkisidir.

amonyağın zehirli olduğu doğrudur. nitekim arterlerinize zerkedilecek küçük miktarlarda amonyak ciddi toksisiteye sebep olabilir. tabi biz damara amonyak sıkmaktan değil de size saldırmakta olan br vahşi hayvanın kürküne ve etrafına dilate edilmiş az bir miktar amonyak sıkmaktan bahsediyoruz. 25 cc amonyak karışımı sıkarsak bunun içinde 7,5 cc amonyak olacaktır. 7,5 cc nin bir kısmı köpeğe ulaşmayacak, bir kısmı kürküne takılacak bir kısmı da gayet kalın olan dermis katmanlarını geçemeyecektir. geçen kısım dermisin altındaki yağ katmanlarında hapsolacak ve oradaki hücrelerin amonyak ve benzeri reaktif maddeleri parçalayan enzimleri tarafından nötralize edileceklerdir. daha da ufak bir kısım ki artık mikrogramlardan bahsetmeye başladık, kan damarlarının cidarlarına ulaşacaktır ve gene tamamı değil bir kısmı damarlara penetre olabilecektir. bu damarlara girenlerden de karaciğer ve böbreklerden önce diğer organlara ulaşan bir kısım VARSA işte bu kısım, o kontrolsüz denek üzerinde elim etkiler manifeste olmasına sebebiyet verecektir.

bu canlılar kimyasallara eşit derecede tepki vrmiyorlar. bir ara çok popüler olan bir deyiş kullanayım: ORANTISIZ GÜÇ KULLANIYORLAR. ben tutup da: "HA HA HA işte bu canavarca iksir sayesinde dünya yüzeyinden köpekleri sileceğim NIHOHAHA" demedim. bacağınızdan bir parça koparmak üzere taarruz eden kangal köpeğini bir an olsun şaşırtmak ve kaçacak zaman bulmak için bu yollar kullanılabilir dedim. hayvanlara hiçbir zararı olmayacağı lafının da sonuna kadar arkasındayım.

Sun Tzu okumamı tavsiye ettiğiniz için teşekkür ederim. Felsefe ve filozoflara inanmadığım için bu tavsiyenizi tutabileceğimi zannetmiyorum.

saygılarımla.

tayfur bey bisikletten cok uzaklastik dolayisiyla fazla uzatmayacagim. 2 nokta:

1. sun tzu bir strateji uzmanidir. bas yapiti da savas sanatidir. felsefeyle pek alakasi yoktur.

2. birinci paragrafta deyindiginiz, turk polisi ve gostericiler (bu alman polisi, fransiz polisi vs olarak da gelistirilebilir) ve de biber gazi uzerine varsayimlariniz, adi uzerinde varsayimlardir, size ciddi yaralanmalar uzerine bir kac ornegi farkli bir zamanda seve seve verebilirim.

boyle bir ortamda mahsur kalmamaniz dilegimle...

peki sağlıcakla kalınız, cahilliğimi bağışlayınız.

acıkcası duz bir yolda veya yokus asağı giderken kopek kovalarsa hiçbir sorun yok.bole en az 50 kere denk geldi bana. kopege karsı hiç bir tepki vermedikten sonra kopek 20-30 m sonra bırakıyor.
benim en korktuğum sey sehir dısında epey dik bir yokusu cıkarken kopek tarafından kovalanmak....zaten 5km hızla cıkıyon o yokusu orda kopeğin pacandan yakalamaması imkansız gibi..zaten daglık yerde sanki yavrusuna tecavuz etmişiz gibi bi dalısları var. oy anam oy...dusman basına...
valla ben bole bi durumda yokus cıkarken karsıdan geliyosa doner geri basarım isterse 2 saat yolum uzasın. erkekliğn 10da 9u kaçmaktır. ama arkamdan geliyosa yapacaklarımı ben bile tahmin edemiyorum

20 Küsur yıldır bisiklete binerim.. Köpeklerle ilgili hiç bir kötü anım yok.. Tabii ki karşılaşmalar olmuştur. Ama bunları büyütmemi gerektirecek hiç bir şey yaşamadım.. Aklımızı kullanmamız yeterli.. Köpeği kaçırtmak için ona zarar vermeye gerek yok.. En fazla su fışkırtın olsun bitsin..Çok dertliyseniz Ultrason aleti kullanın. Bu zarar vermez uzaklaştırır.. Baktınız ki olmuyor al-bundy gibi yolunuzu değiştirin...
Amonyaktı , asitti gibi canice yöntemlerden vazgeçin..

ben aranızda yeniyim ve bisiklet sporunu seviyorum bu köpekleri kaçırıcı cihazlar bazen işe yaramayabilir özellikle yaşlı bazı köpeklerde işitme sorunu ve sağırlık olmaktadır bu durumda piyango size vurursa o köpeğe karşı cihazı kullanmaya kalkarsanız hiçbir işe yaramayabilir sonuçta bu cihazlar köpeklerin duyabileceği bir frekansta ses yayarak çalışıyor bu ses ince tonda vızıldama gibidir ve %100 yaklaşan her köpeği kaçıracak diye garanti kimse vermez en güzeli kaçmak

mesajınızın son kısmı canlılara karşı şiddet kullanmayı desteklediği için silinmiştir. bunu uyarı olarak kabul ediniz.
tayfur

mesajımda canlılara karşı şiddet uygulamayı önermemiştim sadece korkutma ve bu sayede kendimizi korumak için bir öneri yazmıştım. zaten bir köye veya çobana ait bir köpeğe bilerek zarar verilirse sahibi anladığı anda peşinize düşer köy yerindeki sahipsiz tasmasız dolaşan köpekler büyükşehirlerdeki gibi değersiz değildir..ağacada çıkılabilinir duada edilir ama kafaya takan bir köpekle mücadele zordur korkmazsa bırakmaz.

Kurt kopegi sahibi bir insan olarak diyorum ki: Eger sizi kovalayan sahipli bir kurt kopegiyse kesinlikle durmayin pedala asilin, amaclari sahiplarini korumak olan bu sevimli canlilar siz durdugunuz anda uzerinize atlamak suretiyle sizi yere devireceklerdir,amaclari asla isirmak degildir fakat eger sizi yere deviren koskoca bir alman kurdu vb.. bir kurt kopegi ise zaten hic isirmasina gerek yok, o korku ve adrenalinle bayilmaniz pek uzak bir ihtimal olmayacaktir)

Mahalle aralarindaki sokak kopeklerinden ise asla korkmam, ne hizimi artiririm ne yavaslarim, ne de dururum.. Amacladiklari seyin ben degil de bisikletimin tekerlegi oldugunu bildigim icin asla tepki gostermem, yoluma devam ederim, elbet biryerde yorulup kalicaktirlardir!

Ama bu yazilanlar mekana gore degisebilecek seylerdir.. Bir keresinde sehir disinda ufak bir fabrika gorunumunde bir yerin onunden gecerken aniden karsima 2tane sivas kangal kopegi cikti.. Ani cikmalarindan urkmemden cok beni, sahiplerinin kopeklerinin boyunlarina taktiklari disariya dogru dikenli(enaz 5cm di dikenlerin boyu..) tasmalar oldu.. Insanlarin bu kadar duyarsiz olabilecegine inanamiyorum.. Ya o kopekler, o disa dikenli tasmalariyla oyun amaciyla kucuk bir cocugun yanina yaklassalar??? Cevabini vermek bile urkutuyor insani inanin..

Tukurmek, tas atmak gibi fikirleri ortaya atan arkadaslara da izin verirlerse kinama hakkimi kullanmak istiyorum..

(Bu arada herkese merhabalar demek istiyorum, bu foruma yazdigim ilk mesajimdi, bana hayirli olsunAranizda olmaktan cok memnunum.. Herkes birbirine inanilmaz derecede saygili ve sicak!!

Yaza dogru gerekli parayi ayirabilirsem bir KRON veya TREK almayi planliyorum insallah araniza akif olarak da katilabilirimDiger konularda da degerli fikirlerinizi alarak bisiklet tercihim konusunda sizleri biraz yorucam Gorusmek dilegiyle!

selamlar,
Tugberk

bu konuda size bir sorum olacak;
peki o kurt köpeği sagipsiz ve arazide biryerlerde ise ne yapcaz..??

sağlıcakla..




Bu arada sizde aramıza hoş geldiniz..

Saygılar..

Said E.

arkadaşlar sokak köpekleri genellikle zararsız hayvanlardır ve insanlara endişe edilen şekilde saldırıp zarar vermezler.sonuçta sürekli bizlerle beraber yaşadıkları için alışmışlardır insanlara.evet peşinizden havlamaları bisikletinizin hemen yanında son sürat koşuyor olmaları tedirgin edici bir manzara hele hele köpek korkusu barındıran bir insan için oldukça ürkütücü bir an .ancak kesinlikle panik yapmamak gereklidir neticede dediğimiz gibi size direk olarak zarar vermektense kesin bir uyarı yapıyorlardır yahut oyun amaçlı koşuşturuyorlardır.sonuçta köpekler oyunda olsa havlıyorlar saldırı olsada havlıyorlar.ayrıca halk arasında ''havlayan köpek ısırmaz'' lafı doğru bir tanımlamadır.köpek uyarmak yada birşey ifade etmek istediği zaman havlar.amacı size zarar vermekse özelliklede cins bir hayvansa yanınıza havlayarak değil tam tersi bir SAT komandosu edasıyla son derece sessiz olarak yaklaşacaktır.(şahsen tecrübe etmiş ve o dişlerin tadına bakmış birisi olarak konuşuyorum).bu gibi durumlarda bisikletimizi sakin bir tempoyla sürüp diğer arkadaşlarında belirttiği gibi panik yapıp hızlanmaya gerek yoktur.çünkü hızlanmanızı köpekler direk bir meydan okuma olarak algılayacaklar ve sizi daha ısrarlı bir şekilde takip edeceklerdir.
öte yandan başka bir konuda yine sürü halinde yaşayan ancak şehir içlerinde değilde daha ısssız ,ormanlık yada yine şehir içlerindeki küçük koruluk yerlerde yaşayan köpeklerdir.bu grup köpekler diğerlerine göre daha çok tehlike arz ederler.yaşadıkları yerler şehir içlerine nazaran daha tenha ,sessiz ve insanlardan uzak olduklarından bu grup hayvanlar hatta sürü demek daha doğru olur.bulundukları ortamları daha fazla benimserler ve o bölgeyi kendi yaşam ve egemenlik alanları (territory)olarak kabul ederler.bu gibi durumlarda eğer o bölgeden geçiyorsanız her ne kadar kendi içinizde onlara zarar vermeyecekte olsanız bu hayvanlar net bir şekilde kendi bölgelerine girdiğiniz için tepki vereceklerdir.hatta bu sürü içerisinde yine diğer arkadaşlarında belirttiği gibi cins köpeklerden doğmuş melez hayvanlar varsa bu oldukça sıkıcı bir durum olabilir.ancak bu gibi durumlardada kesinlikle panik yapmamak gerekir.bir an önce acele etmeden herhangi tehdit içeren hareketler yapmadan yani yere eğilip taş atmak hayt huyt diye bağırmak gibi.bu gibi davranışlar sokak köpeklerine etkili olur safkan (ki artık sokaklarda bu tür hayvanlarda var bakamayıp atıyorlar dışarı ve onlarda genlerindeki baskın özelliklerden dolayı gidip bir sürü lideri oluyorlar)yahut yine genleri güçlü bir melez köpeğe yapacak olursanız bunu korkmak yerine ciddi bir saldırı olarak kabul edeceklerdir.mümkün olduğunca sakin bir şekilde hatta sakin bir ses tonuyla konuşarak o bölgeden uzaklaşmakta fayda vardır.bu durumlarda en önemli ve ince ayrıntı panik yapmamaktır.son olarak unutmayalımki doğada özellikle vahşi ortamlardaki hayvan saldırılarının sebepleri çok büyük bir oranla o hayvanın yaşam alanına farkında olmadan girmiş olmanızdan dolayı kaynaklanır.çok büyük bir hayvan topluluğu insanları av olarak görmezler.sonuçta nerdeyse tamamı kemikten oluşan lezzetsiz yaratıklarız onlar için.bakınız köpekbalığı saldırırlarında hep insanların kolları bacakları yahut bedenlerinden büyük bir parça kopar.bunun sebebi köpekbalığının tadımıza bakmış ve yenmeyecek olduğumuza karar vermiş olmasından kaynaklanır.
hayvanlardan korkmayalım sokak köpeğide olsa cins bir köpekte olsa sizin korktuğunuzu algılayabilirler ve bu tehditkar tavırlarını daha cesaretle devam etmelerine sebep olur.kazasız belasız seyirler dilerim hepinize.

Evet Gursel Bey'in dedigi gibi kopek hareket eden nesneye bi tur yaris icin yada bolgesinde onu tehdit etme icgudusu ile saldirir. Onu daha da kizdiracak bi'sey yapmanin durumu uzatacagi kanisindayim. Onun dilinden konusmak gerekirse; havlayan kopek gordugunuzde durun ve soguk kanliliginizi koruyun. Havlamasini kesecektir. Yavas yavas hareket edin.. "heee soyle tipis tipis git...." der gibi bi iki havlayacaktir. Sonunda zafer onun oldugu icin affedici kral rolu oynayarak gitmenize ses cikarmayacaktir. Bu yasima kadar cok fazla kopek macerasi yasadim. En risksiz olani buydu. Ya kacarken pacanizdan tutarsa...yada, dururken ustunuze saldirirsa... hersey mumkun. Bu soylenenlerin hicbiri kuduz ve bi kopek icin gecerli olmayabilir..