Evet bugün 2 tane şok yaşadım çalıştığım firma ile ilgili.
İlk mail şu şekilde bu mail ben dahil olan beyaz yakalara değil ama bir başkasına gelip bana gösterildi. Covid-19 vakasından dolayı işe gelmeye çekinen personel hakkında gerekirse işe mazeretsiz gelmemesi ile ilgili idari işlem veya gerekirse işten çıkış verilecek şeklinde açıklama yer alıyordu.
İkinci mail, ben dahil tüm beyaz yaka personele gelen maildi. 2020 zammı ve 2019 prim ödemelerinin yapılmayacağı ile ilgiliydi. Ben dahil ülkemizde 55000 (elli beş bin) çalışanı olar uluslar arası bir firma. Yine aynı firma olası bir kriz döneminde çalışanların maaşlarını 1 yıllık ödeyebilecek bankada nakit parası olmasından bahsediyordu. hatta bazı müdürlerimiz bir sonraki aylar için maaş ödemesinin düşebileceği hatta yapılmamasından bahsetti. Birde işin yurt dışı tarafına bakalım. Aynı firma hastane yada işletmecisi olduğu kuruluşlarda işe gelen personeline ekstra maaş ödemesi yapmak veya iş yerine gelmeyip evden çalışma imkanı sunan bir firma. Peki Türkiye'ye gelince ne değişiyor da bu oluyor. Şimdiye kadar hep sustum kötülemedim. Çalıştığım 1.5 yıllık dönem içinde 5 kez mobbing / tehdite maruz kaldım hepsinin kanıtları önce bilgisayarımda olası bir kayıp durumu için belirli yerlerde duruyor.
ben 28 yaşında bekar tek yaşayan birisiyim. İçkim, sigaram, gece hayatım, kız arkadaşım falan yok. Tek hobim bisiklet. Aldığım maaş asgari ücretten 200 lira civarı üst bir rakam. Her ay maaşımdan 1500 liralık bir kesimi kira-aidat-elektrik-su-ısınma-mutfak masrafı olarak gidiyor, ki ben çoğu zaman çalıştığım hastanede yemek yiyorum. Kalan paranın bir kısmını Denizli'de bulunan anne ve babama iletirken kalanı ile de hobimi yürütmeye ve belli bir birikim yapmaya çalışıyorum. Kendi çevremde benle bir çalışıp çocuğu vs. olanalrı görüyorum adamın maaşı aldığı gün parası sağa sola dağılıyor. Bu arada biliyorsunuz ki yap işlet devret kapsamında olan yerlerde isterse 1 kişi gelsin isterse 1000 kişi, günlük kaç kişi üzerinden anlaşma yapıldıysa o para devlet tarafından taşeron firmaya takır takır veriliyor. Yani bu kadar büyük bir firma devletten işletmecisi olduğu yerlerin parasını alırken nasıl zarara uğruyor pek bilmiyorum. Her gün fazladan yarım saat çalıştırılmamız, fazla mesai oldu diyerek mesai yerine verilen izinleri kullanamamamız, servis kullanmayan personele ödenmeyen yol parası vs. gibi uzar gider. Az önce biraz hastane içinde dolaştım, mavi yaka personelin durumdan daha haberi yok beyaz yaka personel ise ateş püskürüyor. artık herkes ne olursa olsun modunda.
Asıl ilginç konu ise herkes böyle düşünürken kimsenin sesini çıkarmıyor oluşu. Bunun en büyük sebebi de hakkını arayan herkesin vatan haini olarak ilan edilmesinin payı büyük. Zamanında haşaşi veya çapulcu olurken, şuanda fetöcü oluyorsunuz. Allah hepimize sabır versin, bizle birlikte eminim ki farklı firmalardan da aynı yaklaşımlar gelecektir. Allah işçinin, küçük esnafın yanında olsun. Bu covid-19 sürecinden tek sağlık ve insanları değil bir çok şeyi kaybedeceğiz. Devletin vereceği o 1000 (bin) liralık zammı da zaten hak eden değil yine hak etmeyenler çatır çutur yiyecektir.
Hakkımızda hayırlısı,