Merhaba,
Öncelikle kendimi tanıtayım. İstanbul'da bir devlet üniversitesinde,mimarlık eğitimi gören bir kadın bisikletçiyim. 30 Eylül 2017 tarihinde başımdan geçen olayı sizlerle paylaşmak istiyorum. Paylaşmak istiyorum ,çünkü başıma gelenlerin, yapılan haksızlıkların, insanların kendilerini zeki sanması kurnazlığının,bu kurnazlığın nelere yol açtığının, herkes tarafından bilinmesini istiyorum.
Çocukluğumdan beri ( 3 yaş ) bisiklete binerim. Bisiklete olan tutkum yeni değil yani. Üstelik sadece binmiş olayım,hız yapayım mantığıyla bisiklete binmem. Bisiklet benim için bir kültür. Buradaki bir çok bisikletçi de olduğunu düşündüğüm gibi.
Bisikletim Merida Crossway 900. Beylikdüzü-Sarıyer git-gel tur yaparım her haftasonu. Hem rotası uzun, hem de bilen bilir, sabahları erken çıkarsınız,hava da güzel olursa, çok keyifli bir rotadır. Geçen haftasonu da bu turu yapıyordum. Dönüşte bisikletimin lastiği patladı. Olabilir elbette. Normal. Bu işin doğasında bu var. Lastiğimin patladığı yer , tam olarak Ataköy Marina'nın karşısındaki ( Sirkeci >>> Florya yönü ) köprünün ayağı. Mecburen indim ve bisikletimi elde tutarak götürmeye başladım. Daha önce Bakırköy'de bisikletçilere gitmemiştim. Düzenli gittiğim bir bisikletçi yok,( tabi kaliteli hizmeti olan bisikletçileri tercih ederim ) Bakırköy'de ise ilk kez bisikletçiye gitme ihtiyacı duymuştum. Telefonumdan google'a girip ,bisikletçi aramaya başladım. İki bisikletçi görünüyordu. Biri Tilmen Bisiklet ( Yanlış yazmış olabilirim,şimdiden özür dilerim ) ,diğeri de " Gitmez olaydım " dediğim, METİN BİSİKLET.
Tilmen Bisiklet'i aradım. Ulaşamadım. Aradığımda saat 10:30 civarıydı. Şanssızlık demek istiyorum ( ki bence kesinlikle öyle, onca olay yaşadıktan sonra,Tilmen Bisiklet'e ulaştım. Keşke daha önce ulaşmış olsaydım )
Metin Bisiklet'i aradım. "Açığız,gelin" dediler. Gittim. 5 dk vs sonra dükkanları buldum. Selam verdim.
" Lastik patladı,değiştirebilir misiniz? " diye sordum. " Tabi,biraz bekleyin,hemen ilgileneceğiz " dediler. Dükkan çok kalabalık değildi. 3-4 müşteri vardı. Bir de çalışanlar.
Mağazaya geldiğimde saat 10:45 civarıydı. Yaklaşık 45 dakika bisikletimin lastiğinin tamirini bekledim.
Saat 11:40'a doğru bir sakallı yanıma geldi. Personelmiş. " Ne sorunu vardı? " diye sordu. " Büyük bir sorunu yok,lastik patladı,değiştirmeniz için getirdim. " dedim. Meğerse bu, BÜYÜK BİR SORUNMUŞ , Metin Bisiklet için. Lastik patlamalarında, dış lastiğin hasar alması genelde daha düşük bir sıklıkla gerçekleşir,bilirsiniz. Benim dış lastiklerimde de sorun yoktu. Tekeri çevirince, sorunun ataç,zımba teli vb. bir küçük metal parçasından kaynaklandığını gördüm.
Şimdi buraya dikkat lütfen ;
ÇOK MUHTEREM PERSONEL BANA AYNEN ŞUNU SÖYLEDİ: " SADECE İÇ DEĞİL, DIŞ LASTİK TE DEĞİŞMELİ. İÇERİYE GİDİP,GETİRİYORUM. " Ve bunu söyleyip,içeri gitti. Daha benim cevabımı vs. beklemeden,deyim yerindeyse uçar adım uzaklaştı oradan,biraz elinde iki tane eski dış lastik getirdi. Lastikler eskiydi evet. Çünkü ne bir marka etiketi vardı, ne de üzerilerinde yazan bir yazı,etiket vs.
Sonrasında " ÇOK MUHTEREM PERSONELLE,ARAMIZDA AYNEN ŞU DİYALOG GEÇTİ " :
- Beyefendi bir dakika
- HA? Dinliyorum,söyle
- Beyefendi,ne yapıyorsunuz. Benim dış lastiğimle ilgili bir sorunum yok. Sadece iç lastik değişmeli.Ayrıca daha ben,değişime onay vermedim. Siz nasıl böyle,hemen işe koyuluyorsunuz?
- Abla "SEN" ( ? ) ( !) bilmiyorsun. Bilene bırak
- " SEN " değil, " SİZ " diyeceksin. Müşteriye saygın olsun biraz.
- " Ya yemişim saygını " ( Bunu kısık sesle söyleyip sustu, duymadığımı vs sandı galiba, " ÇOK MUHTEREM PERSONEL "
En sonunda; " Ben tamir yaptırmaktan vazgeçtim. Bisikletimin hiç bir parçasına dokunmayın, değiştirmeyin. Lütfen bisikletimi teslim edin, gidiyorum. " dedim.
Bana verdiği cevap ; "BİZİ 2 SAATTİR BURADA DİKİYORSUN, ŞİMDİ DE İŞ YOK DİYORSUN? SEN HAYIRDIR BACIM? (!!!)"
Bu cümleyi duyduğum an ,şok oldum. 5-6 saniye boyunca konuşamadım. Sonrasında ; " Lütfen bisikletimi teslim alabilir miyim? Burada daha fazla durmak istemiyorum. Zorluk çıkarırsanız, olay büyür " deyip oradan ayrıldım. Daha 5 metre ilerlememiştim ki, aynı personel,arkamdan başka bir müşteriyle konuşurken, " matmazele bak,bize işimizi öğretiyor.keyfi yoksa,keyfi yerine getirilir " dedi. Bunu da duydum,ama bir demeden yoluma devam ettim. O an yaşadığım tek duyguyu,tek hissi şu tabirle anlatmak istiyorum:
" Dokunsalar ağlayacaktım ". Ki öyle de oldu. Bisikleti alıp yakında ki bir caddeye gittim. Kaldırıma oturdum ve ağladım.
O gün,bisikleti elimde ite ite, Yeşilköy'e kadar geldim. Orada şansıma, Büyükçekmece'ye giden bir kamyonet buldum, şoförle konuşup, Beylikdüzü'ne kadar beni götürmesini rica ettim. Sağolsun, beni götürdü. İnsanlık gerçekten ölmemiş (!)
Demek istediğim,gitmeyin ,Metin Bisiklet'e. Gidenlere de engel olun. Bu yazıyı yazmadan önce forumda Metin Bisiklet hakkında çok şey okudum. Artık rahatlıkla şunu söyleyebilirim. Para kazandırmayın bu insanlara. Belki benim başıma gelen bu olay,artık son olur diyorum.
Hepinize kazasız sürüşler.
Saygılarımla