Esenlikler dilerim sevgili arkadaşlar. Bugün (link)alarak aranıza katılmış bulunmaktayım. Öğleden sonra 12:45 gibi gittim bisikletçiye. Dün aramıştım ellerinde tek bir tane kaldığını, 16 inç kadro boyu olduğunu söylediler. Bende biraz aceleci biriyimdir, hemen olsun isterim. Haliyle ertesi gün koşarak gittim.
Pek tecrübem yok açıkçası. Elimde bisikletle Karaköy'de dolanıyorum.
Bisikleti aldığım yerde bana Bostancı Sahil'i tavsiye ettiler. Bende hiç bilmiyorum oraları. Neyse dedim atladım Karaköy'de vapura. Kadıköy'e gittim. Oradan Metro'ya binip Bostancı'ya geçtim. Yürü baba yürüyorum. Şimdi acemiyim, cesaret edemiyorum trafiğe çıkayım. Sevgilisine sarılmış aşık gibi bisikleti tutmuş yürüyorum. Gel zaman git zaman nasıl olduysa buldum yolu. Baktım ki bisiklet yolu var, ilk bakışta pek bir küçük geldi. Neyse dedim Orhan, haydi atla şu bisiklete. Korkunun ecele faydası yok. Birden gözüme büyük geldi bisiklet. Dedim kesin düşerim ben bundan.
Hazırladım kendimi, bastım pedala. Ooo... Dedim bu gidiyor ya bu. Korkacak bir şey yokmuş.
Çokta güzel ortam vardı. Sür baba sürdüm. Hah başta küçük geldi demiştim ya. Hakkını verelim bayağı büyük bir parkur yapmışlar. Gittikçe gidiyordu. 2 saat kadar sürdüm orada. Yemeğimi de yanıma almıştım. Çektim kayalıkların oraya bir güzelde karnımı doyurdum. Şu resimleri de çektim.
https://i.hizliresim.com/QAoRdg.jpg
https://i.hizliresim.com/XvrBzD.jpg
https://i.hizliresim.com/DM0MOy.jpg
Daha sonra Kadıköy'e doğru yol aldım. Bu sefer biraz cesaretlendim tabii. Yoğun trafiklerden kaçınsam da az biraz katıldım trafiğe. Onun dışında kaldırım canavarlığı yaptım biraz.:islik: Gerçi boştu milleti rahatsız etmedim derken birinin bedduası tuttu sanırım, sırt çantam tek taraftan koptu.
Haliyle bisiklete binemedim ondan sonra. Çünkü tek taraftan takınca denge sağlayamıyordum. Kopuk yerlerden falan bağlayayım dedim yine olmadı. Çaresiz yine mazlum gibi elime aldım sazımı, tıngır mıngır gittim. Kadıköy-Karaköy yapıp tramvay ile Taksim'e çıktım. LCW'de ucuza çanta bulurum belki dedim.Çanta da beni çileden çıkardı tek koldan sarkıyor, orama burama vuruyor. Günümün içine etti yani. E birazda doyamadım daha sürmeye.
Çanta alıp sürerim dedim biraz daha... Velhasıl geldim mağazanın önüne, bisiklet kilidi falan olmayınca bırakmaya korktum dışarıda, görevliye rica ettim çantam koptu 2 dk şu köşeye koyup çanta alabilir miyim? diye. Sağ olsun sorumluluk alamıyoruz vs. diye geçiştirdi. Peki dedim düştüm yine yola. Bilen bilir Kasımpaşa Stadı'nın yanında uzunca bir yokuş vardır. Açıkçası dayanamadım, kopuk yerden orama burama doladım çantamı, aşağı doğru aktım gittim.
Yol biraz arnavut kaldırımı gibi. Nasıl tarif edilir bilemedim, girintili çıkıntılı yani. Aşağı inene kadar Azer Bülbül gibi titredim.
Oradan sonra da eve kadar bisiklete binmeden geldim. ( Bir o kadar dik bir Kulaksız yokuşum vardı çünkü.)
Apartman 5 katlı ve biz 5. kattayız. 5 katı bisiklet elimde, çantaya küfürler dilimde çıktım. Yarın önce bir kask, eldiven vs. alırım. Sonra adalara uğrayıp birazda orada turlarım. Ertesi gün Sütlüce Sahil yaparım. Ohh ohh süper.
Uzun süredir bu kadar mutlu olduğumu hissetmemiştim. 22 yaşındayım, çocuk gibi mutluyum. Hadi be oradan deli diyeceksiniz ama evde kendi kendime halay çekip türkü söylüyorum yahu acayip bir yaşam sevinci getirdi bana.
M.Fatih hocam sana da çok teşekkür ederim, çok yardımcı oldun.
Bu arada merak edenlere söyleyeyim Karaköy PROBIKE aldığım yer. 650 TL nakit şeklinde aldım.