Herkese merhaba, yeni bisikletim Mosso Marine 21 21 Vites Katlanır bisikletim ile ilgili kullanıcı deneyimlerimden bahsetmek istediğim için forumu ziyaret ettim ama yeni başlık açamadığım için de bu başlığın uygun olacağını düşündüm. Ben Ankara'da yaşıyorum, dizlerimde yaşadığım sorun ile ilgili tedavi amaçlı, müsait oldukça bisiklete binmeye gayret ediyorum. Aslında Kron Zeon bisikletim vardı ama oturma pozisyonu ile ilgili katlanırlar benim daha rahat etmemi sağladığı için uzun süredir de araştırma halindeydim. Carraro, Btwin, Tern, Dahon, Kron derken en son Mosso ile tanıştım. Şu ana kadar almama nedenim 7 ya da 8 vitesli bisikletler olması ve yokuş çıkma sorunu yaşayacağımı düşünmemdi. Carraro Flexi 121'i de inceledim ama rengini beğenmediğim için onu da almadım. Bisikletin teknik donanımından bahsetmek gerekirse Shimano Tourney vites sistemi var. Önde 3 yapraklı aynakol (42/34/24T), arkada 7'li ruble (14-28T) var. Vites kolları Revoshift, frenleri markasız v-fren, tekerlekleri 20x1,75 Mitas Walrus. Üzerinde arka bagaj ve çamurluklar standart olarak geliyor. Suluk kafesi için delik var ama kafes ve suluk yanında gelmiyor. Şimdi gelelim deneyimlerime. An itibariyle bisikleti 108 km kullanma fırsatım oldu. Bu esnada bisikletimde de ufak ama benim sürüş kalitemi değiştiren iki değişiklik yaptım. Bunlardan bir tanesi arka rubleyi 7'li megarange ile değiştirerek 12-32T ruble yaptım. Bisikletçimin önerisi üzerine arka değiştiriciyi de uzun bacakla değiştirdim. Bu değişim bisikletimin uzun ve dik yokuşlarda beni zorlamaması için di çok da güzel oldu. Ankarayı bilenler için Yenimahalleden Şentepe'ye oradan da Ufuktepeye gittiğim, Yozgat Bulvarı'ndan Ovacık'a inip tekrar Esertepe'ye çıktığım 30 km'lik bir rotada beni hiç zorlamadı. Bu kombinasyonla bisikletin pedal çevirilerek gidebildiği en yüksek hız 28-30km oldu. Dişli çaplarından dolayı 30 km'yi geçen hızlarda pedal çevirerek ilerlenemiyor. Tırmanma durumları için de en büyük ruble-en küçük aynakol kombinasyonunda en fazla 5,7-5,9 km hızlarda tırmanılabiliyor. Sonrası için kadans sayısı arttığı için vites değiştirmek gerekiyor. Revoshift daha önce kullanmamıştım, bu nedenle de aslında nasıl olacağı konusunda endişelerim vardı. Fakat vites değiştirmek konusunda hiç sıkıntı yaşamadım, gayet düzgün çalışıyor. Frenlerle ilgili tereddüt etmedim alırken çünkü dağ bisikletimde de v-fren vardı. Fakat burada işler biraz değişti. Jant çapıyla mı alakalı, fren papuçları ile mi yoksa komple sistemle mi alakalı bilmiyorum ama ani ve çevik bir frenleme sistemi yok. Fakat kontrollü frenleme ile çok dik yokuşlardan indim sıkıntı yaşatmadı. Burada söylemek istediğim şey aslında şu, frenler tutuyor fakat hızlı giderken ani frenleme yapamıyor durma mesafesi daha uzun oluyor. Yokuşa frenle başlarsanız ya da olması gerekenden daha erken frene basarsanız yine tututyor sıkıntı yok. Teker çapı küçük, tekerler ince, maşa sabit olduğu için konforsuz olabileceğini düşünmüştüm ama aksine gayet konforlu ve sürmesi çok keyifli. Yaptığım diğer değişiklikler de pedallarda oldu. Üzerinde gelen katlanır pedalların katlanması güzel ancak uzun kullanımda ve yokuşlu rotalarda bilye sistemlerinin kalitesiz olduğu anlaşılıyor ve her turda bir tık sesi yapıyordu. Bu durum beni rahatsız ettiği için wellgo'nun sabit pedalları ile değiştirdim. Hem ayağım pedallara daha iyi oturuyor ve gücümü doğru kullanıyorum hem de konforu arttı. Selesinin markası yok ama oldukça rahat bir sele kullanmışlar. Sele borusu düz değil, arkaya doğru çıkıyor bu nedenle üzerine oturduğunuzda ağırlık merkezi arkada oluyor bu da katlanır bisikletin yokuş çıkma sorununu ortaya çıkartıyor. Eğer %12 ve üzeri eğim çıkmak isterseniz ön teker havaya kalkma eğiliminde oluyor. Öne eğilerek bu sorun çözülebiliyor. Geleneksel bisikletlerde olduğu gibi ayağa kalkıp pedal çevirmek de çok mümkün olmuyor, bisikletin geometrisi buna müsade etmiyor. Bu arada söylediklerimde benim boyumun 187cm kilomun 92 kg olmasının da etkisi olabilir. Bisikleti katladığınızda gidon dışarıda kalıyor ve herhangi bir sabitleme mekanizması yok. Katlayınca ön teker ve arka tekeri ayrılmamaları için bir arada tutacak bir mıknatıs ya da mekanizma yok, cırtlı bir kayış kullanıyorum. Kayışa rağmen Dahon ya da Tern gibi ön ve arka tekerler paralel durmuyorlar, katlı halde sürmek isterseniz ağırlığını arka tekere vererek sürmekte fayda var. Toplu taşıma ile entegre kullanacaksanız çok pratik olmadığını söylemem lazım. Araç içinde kapladığı yer hiç de az değil. Katlandıktan sonra B segment hatcback bir aracın bagajını tam dolduruyor, yanına yöresine ancak bir çocuk scooter'ı ve kaskınız girecek kadar yer kalıyor. Yüksekliği pandizotu geçtiği için bisikleti yerleştirmeden pandizotun çıkartılması ya da bagaj perdesinin toplanması lazım. Seyir halindeyken de ileri geri hareket ettiği için bagaj lastiği ile sabitlenmesi iyi oluyor. Bozuk yollarda, arnavut kaldırı gibi olan yerlerde eklemlerinden tehlikeli olmayan miktarda ses geliyor ama esnediği için normaldir diye düşünüyorum, sonuçta ufak tefek değilim beni taşıyor. Tekerleri patlak korumalı değil, bir kez arka tekerim patladı. Ama quickrelaese sistemi olduğu için takması sökmesi çok kolay. Bir tane gidon çantası aldım, içinde bir yedek lastik, küçük bir pompa, plastik levye ve küçük bir pense (tekere giren cisimleri çıkartabilmek için) bulunduruyorum. Cüzdanıma, telefonuma da yer kalıyor. Bu şekilde şehir içinde gezinmeye gayret ediyorum. Fiyat performans açısından ben çok memnun kaldım. Küçüklüğü ve çevikliği, dar yerlerden geçebilmesi ( gidon genişliği ve manevra açısı geleneksel bisikletlerden farklı) beni çok mutlu etti. Bisikleti Ankara Performans Bisikletten ( (link) ) aldım. Düşünenlere tavsiye ederim, herkese bol pedallı, sağlıklı günler dilerim.