Mtb mezarlığı

@Dogukanaksu

Ben de Derya bey'e ve Doğan bey'e katılıyorum. Diğer ülkeleri bilmiyorum ama bizim ülkemizde bazı insanlar satış işinde çok başarılı. Özellikle insanlara ihtiyaçları olmayan bir şeyi sanki çok gerekliymiş gibi gösterip satma konusunda ayrıca başarılılar. Bir mağaza gidip alışveriş yapmak istediğinizde kimse sizin ihtiyacınızı sormuyor nedense. Zaten bisiklet almak isteyen insana, motosiklet, motosiklet almak isteyen insana otomobil, otomobil almak isteyen insana da arazi aracı öneriyoruz. Sanırım içimizde engel olamadığımız "daha iyisini" alma hissi var.
İhtiyacım olmayan şey "daha iyi" olsa ne olur?

Evet sevgili dostlar.Anlatmak istediğimiz fikrin algılandığını görmek güzel.Hoş olmayan şey,konunun açılış yazısını ve gelişmeleri okumadan orta yerinden dalıp,saçma sapan bir MTB korumacılığına giren arkadaşlar.Onların da canları sağolsun.Her fırsatta söyledim,yine söylüyorum.Yılda 3000 km yapıyorsam,bunun en az 1000 km si MTB ile.Kimmiş MTB karşıtı?Bisiklet seçiminde referans noktası şudur:Nerede bineceğim 1,kaç liralık bir bütçem var.
Hala seçim aşamasında olan arkadaşlar!
Size soruyorum; Evet! Bisiklete nerede bineceksiniz?
Kusura bakmayın.Ben şundan eminim ki,günümüzde bisiklet alanların en az % 90 ı,bisiklete asfalt yollarda biniyor.Sanki şehirlerimizde MTB için off-road varmış gibi...
E ama mazgallarvar,yok efendim belediye orayı burayı kazmış...mış,Tamam eyvallah...Beyler yaş 50 oldu.Ne yollar gördük biz,ne yollar.Bu günkü MTB çılgınlığı tamamen bisiklet ithalatçılarının aşırı arz'ı nın yarattığı suni bir durumdur.Kaç kişi MTB sini alıp ta yılı dolmadan 1.50'lik,1.75,lik lastik taktırmıyor?
Aldıktan bir süre sonra MTB yi hafifletmek için kaç kişinin göbeği çatlamıyor.
Uzatmayalım.Hepinizin mubarek ramazan bayramını tebrik eder,sağlık,mutluluk ve başarı temenni ederim.

Ben de büyük ölçüde Derya beye katılıyorum Eleştirileri iyi niyetle cevaplama çabası için teşekkür ediyorum.

bende Mtb kullanıyorum.. Daha güvenli oldugunu düşünüyorum. hidrolik disk fren mesafesi v frenden iyi sanırım yagmur performansıda iyi..
lastikler schwable maraton plus ATB yol tutuşu daha iyi ve 3 yıldır camlarında üzerinden geçtigim halde (hemen hergün bir kaç kez),, patlatamadım..
kilom 106.. kaldırımdan atlıyorum vb.. taş gibi
kısacası yılda 5 veya 6 kere dag tepe çıkıyorum... kısacası bir tanede yol bisikletim olsun isterim...Ama MTB yi tercih ederim,

MTB mezarlığının sebebi marketlerde satılan 100-150 tl lik bisikletler. Ben hiç görmedim bu fiyatlara satılan yol bisikleti marketlerde....

bu konu eski 18 kglik market bisikletimi hatırlattı bana. rampalarda imanımı gevrerdi hiç unutmam...

dağ bisikletimi seviyorum. Ama yazıya sonuna kadar katılıyorum.

Bu konuyu inceleyip düz gidonlu yol bisikleti test ettigimde.3 sene mtb kullanan biri icin cok sert geldi bana,en ufak yol bozukluklugunu hıssettım.Oturuş pozisyonu Litrelik Racing kullandıgım ıcın sorun olmadı.Yol akıcılıgı herşeyi bastırdı.

@Derya Keçeci



Öncelikle iyi bayramlar. Bahsi geçen konuyu açan kişi olarak bir teşekkür etmek istedim yardımlarınız için Bu konuyu da baştan sona okudum ve son zamanlarda beynime gelip yerleşen düşüncelerin adeta cümlelere dökülmüş olduğunu gördüm. Gerçekten de üzerine düşününce, dağ rotalarına yılda kaç kere çıkacağım meçhul, ama uzun yollar, çok uzun yollar yapmak gerçekten istediğim bir şey. Dolayısıyla kron xc1000 den vazgeçtim ve 28" jantlı bir bisiklet almaya karar verdim. Şimdi içinde bulunduğum çıkmaz da ön amortisör olsun mu olmasın mı üzerine mesela. Mesaj sayımdan dolayı özel mesaj atamadığımdan buradan sormak isterim bilinçli tavsiyeler veren bir insan bulmuşken, bu konudaki fikriniz nedir? Forumda da birçok konuda verilen tavsiyeler sedona 321 ve 311 yönünde, mesela en basitinden bu iki bisikletten hangisi olası bir türkiye turunda tercih edilebilir? Bu soruyu başka herhangi birisine sorsam "Sedona 311'le türkiye turu yapan birisi vardı ve çok memnundu bence onu al" diyip geçecektir diye hiç sorma ihtiyacı bile hissetmemiştim, kendimce ön amortisörlü ve sabit maşalı bisikletleri deneyerek bir karara varmaya çalışıyordum, ancak onun da ne kadar sağlıklı bir karar olacağı şüpheli. Hiç çok uzun yol tecrübem yok çünkü. Peki sizce, uzun yolda amortisörsüz bir bisikletin yolu el bileklerinde ve omuzda hissettirişi, yoldaki akıcılığıyla insana kattığı memnuniyetin silebileceği bir şey mi? Bütçeniz sedona 321 ile 311 arasında karar vermek zorunda bıraksa sizi, hangisini seçerdiniz? Ya da bu iki bisikletle kısıtlamayayım durumu, sabit maşalı mı yoksa kilitlenebilir/kilitsiz ön amortisörlü bir bisiklet mi tercih ederdiniz? Burayı bile bisiklet seçimi başlıklarına çevirmeye çalıştığım için özür dilerim, ancak konu görüldüğü üzere zaten amacına ulaşmış son sayfalara doğru

@Drall

Yukarda fotoğrafını attığım bisiklet 2010 321 ve sabit maşası var. Buna ek olarak yol bisikleti jantları. Bu halde 350km'lik bir tur yaptım ve herhangi bir rahatsızlık vermedi bana. Tabii ki amortisörlü bisiklet gibi rahat değil, fakat çok da rahatsız değil. Zaten gidonu deli tutar gibi tutmuyorsunuz, elleriniz üzerinde gevşek kalıyor.

Amortisör'ün kilitlenip kilitlenmemesi konusuna gelirsek. Amortisörün kilitlenmesini isteyeceğiniz tek yer bisikletin üzerinde sprinte kalktığınız zaman veya yokuş yukarı ayağa kalktığınız zaman. Bu 2 pozisyonda da kollarla gidona güç uyguladığınız için bisikletin yaylanmasını istemiyorsunuz. Ve yine bu 2 pozisyon da daha çok antrenman (yani performans) amaçlı olduğu için tur bisikleti kullananlara pek de cazip gelmiyor.

Tur bisikletimle çıktığım hiçbir yokuşu ayakta çıkmadım. Zaten üzerine 15-20 kilo eşya yüklediğiniz bisikletin üzerinde ayağa kalkmak kolay değil, hiç de keyifli değil. Amortisörün verdiği ekstra ağırlık da uzun turlarda avantaj bile olabiliyor. Bisiklette bütün yüklemeyi arkaya yaptığınız için ön tarafın biraz daha ağır olması işe yarayabilir. Ek olarak, toplamda 30 kilo olan bisikletinizin 32 kilo olması sizi öldürmez.

Ben sizin sorunuzla ilgili bilgileri verdim elimden geldiğince. Ben 2 bisiklet arasında kalsam görüntüsü için 321 alırdım, çünkü 311 bana çok yaşlı işi geliyor. Fakat ne olursa olsun karar yine sizin kararınız olacak.

@Drall

Çekincelerinizi anlıyorum.Bunları hepimiz yaşadık ve yaşıyoruz.Bakınız,şöyle izah edeyim.Umarım tüm sorularınıza yanıt bulursunuz.
1-Markayı unutun,ihtiyacınızı belirleyin.Buna göre:Çok uzun yollar =28'' işimizin % 50 si bitti.Gelelim,konfor vs gibi özellikleri dolayısı ile seçilen Amortisör meselesine.Uzun yola çıkacaksanız hafif bisiklet istersiniz.Amortisör demek 2-2.5 kilo demek.Atın gitsin.Ben 50 yaşındayım ve 5 saat seleden
inmeden(Sabit maşalı bisikletle) gidiyorum.
Yolda amortisör istemediğimden kilitli olup olmaması yanıtlayabileceğim bir soru değil ancak kendi MTB mi kullandığım zaman,hangi yolda olursam olayım,kilitlerim.Konfordan taviz veririm performanstan vermem.
Gelelim:"Şu bisikletle Türkiye turu yapıldı" meselesine.İyi niyetlileri bir yana bırakacak olursak "Reklam kokan hareketler bunlar"
Sonuç:Trek fx 7.3 kullanıyorum.Çok uzun şehirlerarası turlar yaptığım yıllarda,gazeteden uyku tulumu yapar,bir benzin istasyonunun kıyısında vurur kafayı yatardım.Halen yanıma (Çadır,uyku tulumu,ocak vs..vs ) almam,alana da karışmam.Bu görüşler doğrultusunda,sedona 321'e daha yakın olduğum ortada.Bunların hepsi tavsiye.En büyük tavsiyem ise "Acele etmeyin" Uzun yollar belli bir bisiklet kalitesi gerektirir.25 tl lik lastikle şehirlerarası yola çıkılmaz.(Allah rızası için,bu kez biri çıkıp:Ben çıkıyorum bir şey olmuyor" demesin,forumda bu tiplerden usandım artık.
Bulunduğunuz şehre göre,destek alabileceğiniz bir markanın(Şehir-tur )bisikletini seçin gitsin.

mtb çöplüğü... Bu mtb olmayan mtb görünümlü bisiklet şeklinde, çocuklara eğlence araçları... Bilinçlenme belli bir mesaiden sonra oluyor malesef. Benim de ilk bisikletim ağır bir mtb idi. Geçen sene muhteşem bir tercih yaptığımı düşünürken, bugünkü bilinçlenme seviyeme bakıyorum, evet toplumumuz bisikleti tanımıyor. Konya bisikleti çok bir şehirdir. Dar gelirli insanların ulaşım tercihidir ve yollarda 50-100 TL lik demir yığınlarını bolca görebilirsiniz. Bisikletleri yakından incelerseniz hemen hemen hepsinin selesinin kadroya yapışık olduğunu görürsünüz. Kadro boyları 54-56 dan aşağı yoktur pek. Hacı dedeler bile ayakla uçları ile ancak basarlar pedala. Yine yakın geçmişte çok kıymet verdiğim bir doktor abimiz, her türlü desteğimize rağmen apachi aldığını öğrendim. Çift amortisörlü bir ağırlık sembolü.Nerde kullanıyor derseniz bazı sabahlar mahalle turları atıyor. Amortisörün rahatlık olarak tercih edildiğini de belirtmeliyim. yaylana yaylana şöyle.
Evet uzun lafı kısası, bisiklet derneklerimiz, belediyelerimiz, spor kuluplerimiz ve bizler bu bilinçlendirmede etkin rol almalıyız.
Bir Cyclocross her tarafa gidiyor. Taş gibi maşallah. E tabi Aladağ inişleri ya da Köseler Yaylası için ise bir mtb miz her zaman hazır.
Herkese iyi bayramlar.

aslında eskiden şehir bisikleti kullanımı çok yaygındı. şimdi bütün çocuklarda çift amortisörlü bisikletler var. eskiden çocuklar bmx tarzı 20 yahut 24 inç'lik bisikletler kullanırlardı. yetişkinler ise; https://www.bisikletforum.com/photo/my-images/299/pr0137max1.jpg/sr=1 bu linkteki gibi şehir bisikletlerine binerdi. ve ben sokaklarda şimdikinden daha çok eğik gidonlu yol bisikleti gördüğümü hatırlıyorum. özellikle bisiklet kullanımının çok yaygın olduğu konya, mersin gibi şehirlerde ihtiyarlar hala eskiden kalan bu bisiklere biniyorlar.

bu, şehir içinde agresif süreyim, atlayayim zıplayayim diye dağ bisikleti kullanan insanlarıda aslında anlamıyor değilim. bende o türlü sürüşten çok zevk alırım ancak şu an 28 inç'lik ince tekerlekli,maşasında amortisör olan bir bisiklet kullanıyorum. bahsettiğim şekilde sürmeye pek müsait değil ama sadece bir iki kaldırım zıplayayim diye bu rahat ve hızlı sürüştende artık ödün vermem heralde. bisikletle şehir içinde hoplayıp zıplayacak, fazla uzun yol yapmayacak kişiler street denilen bisikletlere bir göz atabilirler aslında.

evet mesela şehir içinde gezecekler sehir bisikleri alsın sürüşü daha kolay olur lastikleri düz oldugu için ama ben mtb kullanıyorum bursadan uludağ yollarına gidiyorum direk şehir içinde dolaşmıyorum tozlu topraklı taşlı yollar var hep

BİSİKLET BİNİCİSİNİN RUHUNU YANSITIR...

Ben dağları, doğayı , ovaları , kırları, patikaları, asfaltı , uçcuz bucaksız yolları, sahil kıyısını kısaca hayatı seviyorum.

Şimdi bu ruha sahipken kalkıp bir yol bisikleti alsaydım ne olurdu?
Cevap : Bisikletime biner asfaltta, sahil kıyısında, parke taşlarının üzerinde dolanır dururdum. Başkada bir şey yapamazdım.

Peki ya bir MTB sahibi olsaydım ?
Parke taşlarıyla yapılmış sahil kıyısından denizin iyot kokukusunu soluya soluya , asfalta çıkardım, 50 km yol yaptıktan sonra , gördüğüm ilk patikadan çıkardım yoldan, tırmanırdım patikadan , orman yoluna girerdim. Ovaları aşardım, yaylaları çıkardım ve evime dönerdim. İşte aradaki ruh farkı

Maalesef en büyük yanılgılar iyi bildiğimizi sandığımız yerlerden çıkar
Nasıl bir algı oluşturuldu ise asfalttan başka tüm satıhlarda mtb zorunlu gibi

http://4.bp.blogspot.com/_LgJBa4t7VAU/TRj-VqwVtSI/AAAAAAAACXg/pCjoOJkH5f8/s1600/20070926_Cyclocross_01.jpg
http://reviews.roadbikereview.com/files/2008/08/230768549_d34jg-m-1.jpg
http://farm1.static.flickr.com/39/79675021_f7e3cb759c.jpg

@djayo

Çok güzel tarif etmişsin zaten senin profil,inde biniciler için her zaman MTB öneriyoruz.

ben yeni bisikletimi alırken özellikle mtb istedim. ilk önce iki amortisörlü bir model bakarken, araştırmalarımda dağ inişi yapmayan birisinin arka amortisöre ihtiyaç duymadını öğrendim. ama yol bisikleti beni yansıtmıyor. ben bisikletimi şehrin kalabalığından kurtulmak için aldım. boş vaktimde denk gelen turlara katılmaya çalışıyorum. yada endim ufak turlar atıyorum. şehirde şehir bisikleti kullanmayı bende isterim ama 2.bisikletimi alabilecek ne maddiyatım var nede koyacak yerim. Bu sebepten dolayı ilk önceliğim olan mtb kullanıyorum. bu tamamen benim tercih nedenim. şuan böyle hissediyorum.

katılmıyorum dağ bisikletinin dayanıklılığı diğer bisikletlerde yok asfaltta yol şehir bisikleti ezer geçer tmm ama 10 km asfalt yol 10 km bozuk yol 10 km toprak yol şehir içinde bisiklet sürülemiyor zaten araba sürenler trafiğin akışı ezilme korkusu zevkine sürüyoruz zaten o rüzgarı hissetmek için araba sürücülerini eğitirsek belki dediğiniz olabilir

@Ertugrul Dogansahin

Konuyu açalı hayli zaman oldu.3780 kez görüntülenip,117 cevap verildi.Şimdi siz,noktasız virgülsüz ve anlatım bozukluklarıyla dolu yazınızda, "MTB mezarlığı" Başlıklı konunun neresine katılmıyorsunuz,alıntı yaparak belirtirseniz yardımcı oluruz.

Yaşım 40.Hem zevk hemde sportif faaliyet olması açısından bisiklete binmeye karar verdim.İki teker olarak geçen seneye kadar motosiklet kullanıyordum.Bisiklet almaya karar verdiğimden beri bu platformu takip ediyorum.Büyük çoğunluk gibi dağ bisikleti almak üzere beynim yönlenmişti ve bu doğrultuda araştırmalar yapıyordum.sedona 711V almaya çok yakındım.Genelde şehir içinde ve ilçelere(mudanya-gemlik vs.) gitmek üzere kısa turlar için bisiklete binecektim.İleride belki daha uzun turlar düşünebilirim.Bu başlıkta yazılan tüm yazıları okudum.20.08.2011 tarihinde şehir-tur bisikleti aldım.Tercihimi sedona 321 olarak kullandım.Günde 15-20 km ile başlayarak, 40-50 km lere kadar çıktım.Kondisyonumda ciddi artışlar sağladım. Bisikletimin benim kullanım amacıma çok uygun olduğunu daha da anlıyorum.zira çocuğumun dağ bisikletini(Kron marka) aynı güzegahta 1 defa denediğimde farkı daha iyi gördüm.Seneye Bursa nın ilçelerine gitmeyi ve Bursa da düzenlenen turlara katılmayı düşünüyorum.
Derya beye ve Derya bey önderliğinde tüm yazı yazıp tecrubelerini aktaranlara teşekkür ederim.