Jordanred Bisiklet Forması, Bisiklet Taytı ve Bisiklet Giyimine Dair Her Şey

Mtb mezarlığı

Konuyu tekrardan hortlatmak isterim.

Öncelikle, paylaşımın faydalı olduğu düşüncemle birlikte, bisiklet seçiminin çoğunluk tarafından yanlış yapıldığı hususundaki görüşlerinizde sizinle hemfikirim. Fakat "mtb mezarlığı" şeklindeki tabirinizi desteklemediğimi de belirtmek isterim. O halde İstanbul da jip mezarlığı haline gelmiş. Jipe binen herkes offroad yapmıyor ya da dağa bayıra çıkmıyor. Ama adam jipe binmeyi seviyor ve şehiriçinde biniyor. Bu konunun biraz da zevk/keyif ile alakalı olduğunu düşünüyorum..
Örneğin ben bisiklete genellikle şehiriçinde binmeme rağmen, geçen ay yine bir mtb aldım(Cube Ltd Race 29er).
Almadan önce şehir/tur bisikletlerini de inceledim ancak, bu bisikletler genellikle aynı fiyatlardaki, aynı marka mtblere göre daha düşük donanımlı, daha sade ve göze hitap etmeyen kadrolara sahip olduğundan, zaten 29 bir mtb alındığında, lastik değişimiyle şehir/tur bisikletine rahatça dönüşebileceğinden dolayı mtb tercih ettim.
Bisiklete binme amacım tamamen gezi, eğlence, hobi ve bunun yanında spor da yapmış olmak. Kışın Abant'a gidip karların içerisinde sürmek istiyorum. Ormanlarda hafif arazide agresif sürüşleri seviyorum. Şehiriçinde araç trafiğinden ötürü kaldırımlara inip çıkıyorum. Arasıra uzun turlara çıkmayı seviyorum(Avatarımda günübirlik İstanbul-Bursa-İstanbul turumun fotosu mevcut :cool:). Şimdi bu koşullarda yol bisikleti bana uymadığından ve sıkı/ciddi antrenmanlardan ziyade, bisikletimi hobi amaçlı kullandığımdan, yol bisikletini tercih listeme almadım. Ayrıca çok kaliteli bir yol bisikletine de binme fırsatım olmuştu. Yol bisikletleri, tasarımları itibarı ile sert, hafif rijit olduklarından (sele-amortisörsüz maşa) konfor da yok. Bu da bir tercih sebebi.
Netice itibarı ile; bisiklete %90 oranında şehiriçinde bindiğim halde mtb benim için yanlış bir tercih değil ve aynı benim gibi, çoğunlukla şehiriçi kullandığı halde çok amaçlılık ve konforu sebebiyle mtbyi bilinçli olarak tercih eden çok fazla insan var.. Saygılar
 
Scudo
Ben de bu konuyu görünce yazmak istedim.

Şimdi, ilk sayfayı okudum biraz. Geriye kalan 10 sayfayı çok okuduğumu söyleyemem. MTB kullanıyorum, aylık gelir-gider tabloma göre de hatrı sayılır bir ödeme yaptım şu anki bisikletime. Neden? Bilinçsizce mi yaptım?

Bisikleti almamdan sonra denk geldi "The Program" izledim, Cyclist aldım, bu forumda daha fazla zaman geçirmeye başladım. Gördüğüm şey ya da kendimi maruz bıraktığım şey aslında bisiklet kültürünün internet ve dergi seviyesinde hep yol bisikleti disiplinine yönelen bir kültür olduğuydu. MTB'ye dair çok bir şey göremedim hiçbir yerde. Belki biraz tur bisikleti kültürü gördüm ama o kadar. Bunun sonucunda tercihimi biraz sorgulamaya başladım. Zaten The Program de Whiplash gibi bir film. İzledikten sonra insanın antrenmana abanası geliyor. Bunların üstüne bir de Kadıköy'den eve dönüşte TEM yolunu kullanıp Tüm Zamanlar'da o sektörde 3. olduğumu görünce -TEM'de Strava açarak süren sadece 2 kişi varmış ve ben de 3. olmuşum aslında :D- "Bu kadar süre asfaltta sürüyorsam ne olayı kaldı MTB'nin?" diye düşündüm.

Sonra, Cumartesi günü genç bir arkadaşımın daha da genç olan enerjik ve oldukça hevesli bir grubuyla Büyükada'ya gittik. Toplamda 10 kişi falan. Büyükadada ormana girip toprağa değince o tekerler, ormanın tepelerine kadar çıkıp köpekleri başımızdan savdıktan sonra singletrack'e girip de o adrenalini ve tutkuyu yaşayınca MTB'nin ne demek olduğunu anladım. Hep böyle şeyler yapmayı planlıyordum, gerekli lojistik bilgim yoktu. Genç arkadaşlar da onu sağlamış oldu, devamını ben getiririm herhalde.

İstanbul'da yaşayan bir birey olarak MTB'ye dair en büyük sorunum onu kullanabileceğim bir alan bulamıyor oluşum. Asıl amacım böyle hafif arazilere, bulabildiğim anda singletrack'lere girmek. Ancak o süreçte varsın bol bol asfaltta sürelim, kondisyon açısından antrenman yapmış olmayı da oldukça seviyorum. Hatta bu olayı ilerletmek adına en akılcı tercih olarak ikincil olarak kullanacağım bir yol bisikleti de edinmeye çalışırım herhalde.
 
Okuyan üye sayısına bak yakında bir savaş daha çıkabilir burada yerimizi alalım.
 
  • Beğen
Tepkiler: C.Biberci
Hepsinin gerekli olduğu alanlar var.Doğa için Mtb asfalt için Road ,City , Fitness..

@Ertan M. Forum bu tür savaşlara alışık.Bu bir paradox:D
[Tellioğulları] VS [Seferoğulları]
 
İlk bisikletimi beyaz eşyacıdan almıştım. Baya bir sonra öğrendim ki bisikletlerin de kategorileri varmış. Benim bindiğim de bir dağ bisikletiymiş meğer.
 
iki kat enerji harcayıp iki kat yorularak iki kat daha az mesafe gitmek isteyen varsa mtb alır
bence onlara karışmamak lazım hem süper kondisyon yapar insan

mesela ben yol ile gidiyorum arkadaşım mtb ile kondisyonu benden çok daha iyi ve hiç arkada kalmıyor
 
Dünyada MTB: Mountain Type Bicycle
Ülkemizde MTB: Maganda Tarzı Bisiklet haline mi geldi ? 10 sayfa bu mu tartışılıyor ?
 
  • Beğen
Tepkiler: engin444
1976-2015 döneminde çok yoğun ,8 bisiklet kullandım,bunlardan 5 'i mtb 3 'ü 28 jant idi,yalnız 200 'km 'lik etaplar bitmeyeceğinden ,daha önce 26 'jant ile kısa mola tempolu sürüşlerde etap sonu çakırkeyf bir yorgunluk olurken ne hikmetse yol az yordu,özellikle ödünç aldığım trek karbon yol bisikleti ile son 5 km 'de atağa geçecek kuvvet kalmış idi,26 jant kısa mola tempolu sürüşlerde bana yaramadı,tur anlayışında bisiklet sürmüyorum,ne de gezi.
 
Ben de bu durumdan muzdaribim fakat o dönemdeki kültürel baskıdan ve ya önümüze sunulandan başka secenegimiz yoktu heleki kucuk bir sehirde yaşıyorsanız. Tabi cocuk olunca amörtisör, kalin lastikler bile sizi durduramıyor , ayakta salınarak sürmeye alıştım . Bisiklet üzerindeki denge kabiliyetim gelişti. Hatta amörtisörlü bisikletimi hic hareket ettirmeden 40 saniye üzerinde durabilmisligim var. Bunca yıl bunca birikim yanlis secim yapmis olsamda zorluğa aliştirdi simdi yol bisikleti ve tur bisikleti karisimi bir bisiklete gecmeyi düşünüyorum buna cok daha kolay adapte olmamı ve ekstra kondisyon saglayacagini dusunuyorum eski birikimlerimin.
 
@Kudret Kurtcebe Evet abi 28” kesinlikle daha avantajlı özellikle uzun mesafe
de.Birde makine Trek olunca performansa etkisi büyük oluyor
 
Evet, içinde bulunduğumuz yerin fiziksel koşullarına göre bisiklet kullanılmalıdır. Burası doğru ancak Türkiye'de yaşadığımızı unutmamak lazım. Ben bir MTB kullanıcısıyım. Çok defa düşündüm çoğu zaman asfalt yolda giderim, şehir içi yollar temizdir neden MTB alıyorum? diye.

Nedeni basit. Türkiye'de yaşıyorum :)

  1. Yollar bozuk. Gerektiğinde mıcıra, kuma, kaldırıma girmen / çıkman gerekiyor. Bunu en iyi MTB ile yapabilirsin.
  2. Sürücüler dengesiz. Kendini korumak için yolun dışına çıkman gerekebilir. Bunu en iyi MTB ile yapabilirsin.
  3. Bütçe kısıtlı. Her ortam için farklı bisiklet alamıyorsun.

Şehir bisikleti alırsam; haftasonu gittiğim araziyi gezemem.
Yol bisikleti alırsam; işe rahat gidip gelemem. Haftasonu gittiğim araziyi gezemem.
MTB alırsam; işe rahat rahat gidip gelirim. Haftasonu gezerim.
 
Neden bu ülkede mtb kullanılıyor sorusunu salcano ya soralım. Bu oranın büyük bir kısmının sorumlusu salcano çünkü. Mtb imalatı ucuz ve kullanıcının gözüne hoş görünen bir yapısı var orta amortisörü olan iyidir algısı var insanımızda. Bisiklet alırken neden üretilmiş ne kadar ağır vücut yapısıyla uyumlu mu hiç dikkat edilmiyor yeterki karne tatilinde babam bana bisiklet alsın hevesi var.
 
yaklaşık 1 yıldır bisiklet kullanan biri olarak (MTB kullanıyorum) 130 kg gibi bir ağırlıkta olduğum zamanlarda aldığım yer yol bisikletini önermedi. (o meletinde ayrı bir çekiciliği var) Allahtan almadan sizlerle tanıştım ölçüme göre ve tavsiyelerle aldım. Kardeşim 120 kg onda yol var xrs 40 en az 5 kez lastikten yolda kaldık hepte baya uzakta ben şeytan kulağına kurşun 1 senede daha lastik patlatmadım ve bazen iyi ki almamışım diyorum o zamanlar almış olsaydım kesin bunalıp bırakırdım işi öğrenene kadar sorunsuzluk bence önemli ama 2. olarak alırsam kesin bir yol alacağım. istediğim zaman yoldan çıkabilmek güzel oluyor.
 
Bence bu toplumun zihniyetinin yansımasıdır. Eğer genel olarak ilk bisikleti tercihen dağ bisikletinden yana kullanıyorsak ve bunun sebebi "sağlam olsun, her yerde kullanabileyim, belli mi olur belki dağda kullanırım, burası Türkiye yollar malum vd" oluyorsa bunu hayata genel olarak nasıl baktığımızın bir yansıması olarak kabul edebiliriz. Ki her şeyde öyle değil miyiz? Her yerde kullanayım, her şeyden biraz bileyim, genel olsun... Biz de uzmanlaşmak yaygın değildir, her zaman her şeyden anlayalım, olsun deriz. Hep ortaları, ortalamaları severiz.

Dipçe: istisnalar saklıdır.
 
  • Beğen
Tepkiler: Y. Birol
Uzun süre mtb kullandıktan sonra 1 yıl önce yola geçtim ben de.Neden o zaman mtb aldığımı şimdi düşündüğümde bisiklet denilince aklımda dağ bisikletinin canlandığını hatırlıyorum.Yol bisikleti kullanan da yaygın olmadığı için hiç aklıma bile gelmemişti.Dağ bisikletini alıp daha yerinde yol lastiği takıp her zaman yol lastiği ile kullanmıştım.1 sene önce taşındığım şehrin bisiklete çok uygun olduğunu gördüğümde tekrar bisiklet araştırmaya başladım.Yine sadece dağ bisikleti düşündüm.Sonra baktım ki 29 jant olanları çıkmış.Aha dedim buna yol lastiği takarsam jant büyük olduğundan güzel gider.Sanra tecrübeden mi başka sebepten mi oldu bilmem birden bu fikir bana inanılmaz saçma geldi.İlk olarak şehir bisikletine aklım kaydı daha sonra yol bisikletine.Şimdi benim gibi dağ tepe gezmeyen biri için ne kadar doğru bir tercih olduğunu anlıyorum.Toprak yola da girdim kumlu yola da yol bisikletiyle.Sadece kumlu yolda ince lastiği sürmesi zor :)Bozuk yolda titreşime de alıştım.Dağa çıkmayacaksanız bana göre diğer yolların hepsine gelen bir bisiklet.Omzunuza takıp dolaştırabiliyorsunuz da :)Lakin arada dağa çıkmak isteyen arkadaşlara tabiki uymaz.Son olarak bir anımı anlatayım.Bir gece saat 12:00 civarları karnım acıkıp burger kinge gittim sahilde.İstanbuldan İzmire giden mtb li 3 kişi ile karşılaştım orada.Birçok soru sordular bisiklet ile ilgili.Biri denemek istedi buyur deneyebilirsin dedim.İlk bisikleti kaldırdığındaki tepkisine hala gülerim.'Bu ne ya bim poşeti gibi bisiklet' :) İyi pedallar...
 
  • Beğen
Tepkiler: Hayrettin
yaklaşık 1 yıldır dağ bisikletim var biraz melezleşti tabi şehir lastikleri taktım hep aklımda bir yol bisikleti var ama şüphelerim büyük ben 127 kilo biri olarak kardeşimin yol bisikletine bindim ama hiç mi hiç rahat edemedim kollara uzanmak dağ bisikletimde gayet rahatım ve şüpheli bakmaya başladım hoş belkide o kadro bana büyük gelmiştir ama ölçülerime bakınca 54 çıkıyor ama ne hikmetse kollarına bile uzanmakta sanki zorlandım 1 km bile bana zor geldi.
 
Şehir-tur bisikleti deyince nedense saf asfalt bisikleti olarak düşünülüyor. Ben 3 yıl düz maşalı, 700x32 lastikli şehir bisikleti ile ne yollara girdim, şehirde kaldırımlardan inip çıktım, dünyanın bozuk yoluna girdim, ne akordum bozuldu bu yüzden, ne lastiğim patladı, ne de bir rahatsızlık yaşadım. Şehir bisikleti budur zaten, genelde yolda kullanırsın ama şehir ortamının zorluklarına da gider, ucuz parçalar kullanılmamışsa sıkıntı çıkarmaz. Tek yaşadığım ciddi sorun aşırı mıcırlı, stabilize asfalt yollar oldu, titreşim, taş fırlatma, çakıla gömülme gibi sorunlar oluyor ama onun dışında keşke mtb olaydı şurda dediğimi hatırlamıyorum.

Belki çok kalın veya çok dişli lastiği olmayan 29er mtb'ler koşula göre iş yapar şehirde, veya amortisörlü hybridler, onlar başarılı zaten. Ama direk eşşek gibi kol gibi kalın lastikli, 26inç, lastiği jantı ağır, disk frenli mtb'ler safi eziyetten başka bişey değil, en son eymirde kiraladım, ne kadar pedalladıysam çoğu o lastiğin sürtünmesine ağırlığına gidiyor. Bırak maşayı falan ayakta pedallarken lastik bile esniyor pamuk gibi, biraz asılıp pedal bırakıyorsun, o lastiğin sürtünme uğultusu eşiliğinde yavaşlıyor hemen. Asfaltta enerjim, sürtünmeye, lastiğe, ağırlığa vs gidecekse en baştan niye pedallıyorum ki zaten? Dişli oranları belli yol için değil, kadro açısı konfor için değil. Kondisyon ise dert kondisyon bisikleti ile bunu çok daha ucuza, rahat ev atmosferinde yaparsın, gerçekten amelelik yapmadan bir yerden bir yere hakkıyla gidebilmek için de alırsın uygun ikinci el bir şehir bisikleti, keyfini yaşarsın, 2. el salcano city sport modelleri hem ucuz hem de gayet iş görür mesela.

Mtb'yi amacına paralel kullanana, hatta asfaltta kullansa dahi arada çamur arazi iniş vs yapana hiçbişey denemez, herkes iki bisiklet almak zorunda değil, durumuda olmayabilir ama şehir kullanımda, iki zorluk çukur yağmur görünce mtb hepsini kapsar diye düşünmek büyük hata. 3-4 senede yaşayarak gördüm bunu.
 
Valla konu çok lezzetli ; ( bir mtb kullanıcı olarak yazıyorum )

Öncelikle şundan bahsetmek istiyorum ben şahsi olarak yol bisikletinden nefret ediyorum ama bu yol bisikleti kötüdür diyeceğim anlamına gelmiyor tabiki de. Ama ülkemizde genç kuşaktır yani bundan dolayı fazla engebeli dağlık bir bölgedir avrupa hem daha düzdür hem bisiklet yolları sayıca fazladır hem kişinin zevki ortaya çıkıyor bisiklet seçiminde. Ama bilinçsiz alımları da bunlardan hariç tutuyorum.

Standart donanımlı bir yol bisikleti para harcanmış bir mtb bisikletinden nerdeyse 2 kilo kadar daha hafif daha akışkan daha az bakım gerektiren daha hızlı giden bir bisiklet kavramını açıklıyor. Avrupa da özellikle bir noktada yol bisikletini tercih etmelerinin bir nedeni de adamlar ciddi anlamda ulaşım aracı olarak kullanıyorlar. Bu durumda da haliyle en az enerji ile en fazla yol alınabilecek rahat zorlamayan yolla sürtünmesi mtb'e ye göre daha az olan yol bisikletleri ön plana çıkıyor. Kesinlikle bu amaçların hepsinde yol bisikletçileri haklılar ki yine standart bir kullanıcı için yazıyorum bu söylediklerimi. Ayrıca hareket kapasitesi kim ne derse desin bir mtb bisiklet ile aynı değildir burda kullanıcının kendisini iyi tanıması gerekiyor diye düşünüyorum.

Mtb kullanan biri olarak evet ben ızgara,yollardaki yağlar,engeller büyük çukurluklar,engebe ve tüm benim dışımda gelişen olaylara yol bisikleti kullanarak göğüs geremem kaldırımlardan direk yola atlayamam inemem mesela bayır aşağıya inen bir yolda tek tekere kalkıp atlayamam. Yine bunlar benim düşüncelerim. Ama mtb yi kendimce tanımlamam gerekirse de şunu derim agalar ;

Mtb çamurdur,ameleliktir evet ama zorlukların üstesinden de gelmektir,özgürlüktür, sınırsız hareket kabiliyetidir,bazen o yol bisikletçileri mtbnin arkasında çatlatmaktır, güçtür,dayanıklılıktır, her koşula uyumdur, tarzdır, aşktır.... Yani her sınıf kendi içinde özeldir ama mtb de candır aa dostlar... Bizim bisikletlerimizde yermeyin :D :D :D onlarda sizinkiler gibi tatlıdır :D
 
Geri