önce yol 1976'da sonra mtb,ama çok yıllar mtb oldu,8 bisikletin 2'si yol 1 tanesi şehir bisikleti,5 tanesi 26 jant mtb idi,bu bisikletleri çok kullandım son 8'inci gıant yol 10'uncu ayına girerken 8'inci ayda zincir değişti,yalnış dayamalar oldu rüzgarı hesaplamadım,sağa düştü bisiklet sadece elciklerin ucu zedelendi,ufak tefek çizikler var ,bunlar normal,araçlardan taş sekebiliyor.mtb her zaman ormanların kralıdır,şu bi gerçekki kılıçkaya tepesine giden koca taşlı yollardan mtb 'yi zirveye sürmüş idim 1500 rakıma çıktım,
https://scontent-ams3-1.xx.fbcdn.net/hphotos-xpf1/v/t1.0-9/10336760_1134794469886459_3581610175980402545_n.jpg?oh=214c812473cbd2382155039109fb377f&oe=5775A48D
kılıçkayayı özlememek elde değil,1500 rakımdan bakış scott scale 30 mtb ile oldu ,
https://scontent-ams3-1.xx.fbcdn.net/hphotos-xap1/v/t1.0-9/1656247_1135139019852004_1930001010216731626_n.jpg?oh=1ac8ccb8c1b40bcc9102894359f10d26&oe=57A5D980
kışın kafa dinlenecek tek mekanlar göçbeyli-bıçkıdere-oruçoğlu-darlık-mudarlı-ovacıktır buralar istanbulun kurtarılmış bölgeleridir.burada tekerin sesini duyarsınız ,araçmı kışın araç olmaz, okullar kapanınca buralara uğramayın ,esasında istanbul dışına kaçmak lazım kılıçkaya gibi.oradada yol gitmez hem mtb hem yolu olan yaşadıda, masraflı tabi.