Scudo Sports

Neden dağ bisikleti alıp şehirde kullanıyoruz?

İnsanlar gerçek bisikleti mtb sanıyor. Onların deyimiyle "ince tekerli" olanları yarış bisikleti sanıyorlar. Her alanda olduğu gibi veli nimet olan bisiklet denilen icat hakkında da millet olarak bilgisiz kaldık. Ülkenin başına geçsem bisiklete vergiyi sıfırlar, bisiklet yolları yapardım. Bu geleceğe yatırımdır. Daha sağlıklı insanlar sosyal güvenlik kurumu sistemine daha az yük olacağı için kaldırılan vergi uzun vadede zarar olmaktan çıkıp kâra dönüşürdü.
 
Scudo
@Kemal Akbayrak Konu başlığı "Neden dağ bisikleti alıp şehirde kullanıyoruz?", yani içerik bunun cevabına yönelik bir arayış. Siz buna Avrupa ve Türkiye'deki yolları kıyaslayarak bir yanıt aradınız, yani bu örnek üzerinden yürümeye siz başladınız. Başka bir kullanıcı da çıktı size Avrupa'da yaşadığınız deneyimi soruyor ki hala konu içeriğine dair bu. Siz goy goy ile "tartışmayı" karıştırıyorsunuz bence. Sizin silinen veya uyarı aldığınız mesajlarınızda geyik/goy goy var, burada içi boş dediğiniz mesajlarda ise sizin örnekleriniz üzerinden tezinizi çürütmeye dair bir girişim var. Konu içinde karşılıklı tartışmaya dönüyor deseniz size hak veririm, ama sürekli adminlerle ilgili serzenişte bulunmayın lütfen!
Bu mesajla da genel bir uyarı yapmış olalım; lütfen kişisel alandaki ikili atışmalardan ziyade içeriğe dair tartışmalarla konuya katkı yaparsanız seviniriz, iyi forumlar dilerim.
 
Tamamen bilgisizlikten ve bisiklet satıcısının gazına gelmekten olduğunu düşünüyorum. Özellikle yokuş çıkarken gördüğüm mtblilerin çoğu afedersiniz ıkına ıkına çıkmaya çalışıyor. Bisiklet hakkında ufak bir bilgiye sahip olsalar önce vitesin nasıl kullanılacağını öğrenirler. Ama neden şehirde mtb sürüyorsun diye sorsan ''asfalt kötü yahuuu'' derler. Tek bildikleri bu.
 
@Murat Cömez

Forumda bununla ilgili bir kac kez diyaloga girdim arkadaslarla. Genelde bisiklet yolundan beklentimiz cok yuksek, herkes arac ve yaya trafiginden arindirilmis, dusuk yuvarlanma direnci asfalt ile kaplanmis bisiklet yolu bekliyor ama boyle bir sey ozellikle sehir icinde yok. Sehir disinda, sehirler arasi muhtesem yollar var o baska.

Asagidaki linkte sehir ici kismi var. Gorebileceginiz gibi sehir icindeki bisiklet yollarinin buyuk kismi parke tasi, kaldirim/arac yolu ile birlesik ya da cok az kot farki/boya-serit ile ayrilmis durumda.


Amsterdam'a yeni tasinan arkadaslara da ikinci el dandik sehir bisikleti almayi tavsiye ediyoruz ama dinlemiyorlar gidip dag bisikleti aliyorlar. Aradan 1 sene geciyor, dag bisikletinin aslinda sehir icinde ne kadar verimsiz ve kullanissiz ( ayak yok, arkaya kilit takmak zor, bagaj yok, isiklandirmak gerekiyor vs. vs. ) oldugunu farkedip sehir bisikletine gecis yapiyorlar.
Sehir bisikleti eger gobekten vitesli ve zinciri de korumaliysa dag bisikletine karsi bakim konusunda da avantajli hale geliyor.
 
Dağ bisikleti tercih etmemin sebebinin avrupa ve ya Türkiye ile hiç bir alakası yok . Sadece gelişmiş ülkelerde bisiklete ve bisikletçiye bir az daha saygılı davranılır ve öncelik tanınır o kadar . Zamanla bizde de düzelir inşallah .
Tercih sebebine gelince :
Sanki frenleri diğerlerine nispeten daha iyi . Tümsek ve kaldırımlardan yola inib çıkmak daha kolay . Yağmurlu havalarda ve karda kışta düşük hızla ulaşım aracı olarak rahat kullana biliyorum . Bir az değil de baya yoruyor , bazen hatta usandırıyor ama o kadar da olacak . Belki de yazdıklarım doğru deyil ama bana öyle geliyor , bilinçaltıma öyle yerleşmiş ...
Ne tür bisikletiniz olursa olsun fark etmez yeter ki bisikletiniz olsun ve bisiklet sürün ?
 
Bi kısım insan tamamen mtb yi gömme, kalani sartsiz övme kafasinda yaziyor

Tum bunlar ülkemizin en ciddi sorunu olan " "fanatizm" den geliyor.
"Bu tür bisiklet iyi, bu tür kötü" diye bir tanimlamada 'zan' dan öteye gidemez.
Esasen iyi bisiklet, kötü bisiklet vardir.
Kaliteli bir mtb; tur ve bir cok sportif faaliyet icin yeterlidir.

Oyle ya ihtiyaclar olmasa neden ara turler cikti mesela? Gravel, saykilkross, hibrit, atb bilmem ne ...
Ben mtb leri sahsen seviyorum ama o gereksiz amortisorlere bi anlam veremiyorum. O yuzden duz maşali mtb mi keyifle kullaniyorum. (Bahsettigim 'amortisör' hardtraill tabir edilen sadece önünde amortisör olanlar Yani kendi kullanimima uymuyor. O bakimdan 'gereksiz' tanimini kullandim. Yoksa allmountain; enduro, dj, downhill gibi turlerin geneline bir laf degildir bu. Lutfen yanlis anlasilmasin :D )
20190718_072658.jpg
Aşiri yagislarda , abuk subuk rotalarda falan onun hd freninin verdigi guven ve kalin lastigin konforu tadindan yenmiyor.

Mtb ler rampalarda da basarili disli oranlarindan dolayi bence rakipsizdirler.
O yuzden mtb lerin vites oranlarini yol, Gravel , adventure gibi turlerde bolca kullaniyorlar.
Mtb candir ama uzun yolculuklarda bezdirebilir.
 
Son düzenleme:
Iki tane bisikletim var. Dağ bisikletini arabanın üstüne koyup yaylaya geldim. Yayla desem de 1200 rakımlı yarı mahalle. Günlük turlara çıkarıyorum Dolaştım geldim.,daglardan indim asfalta çıktım. Yaklaşık bir 200 mt sonra 1-2 km lik bozuk harbi bozuk paletli arazi nin tirtiklarinin yolun uzerinde olduğunu düşünün. Sonra şu milletin cengaverler kendini haklı çıkarmaya çalıştığı konu aklıma geldi. evdeki bisikletimi getirseydim o yolda bisikletimi elimde goturmek zorunda kalacaktım. Ve dedim ki dağ bisikleti her dönemin bisikleti. Tamam sureni eziyor. Aynısını Fethiye de bir yolda yaşıyorum. O yola bazen dağ bisiklet ile girdiğimde dahi nefret ederken ince tekeri düşünemiyorum.
Ne istediğini bilmeyen ki çoğumuz bilmiyor farklı bisikletleri deneyerek amacımıza ulaşıyoruz. En kötü ihtimalle yükseltiyoruz olmadı segment atlatiyoruz.. Ama bana göre Her yere gidebilir olmasını istiyoruz. Fikirler netlestikce ince kalın teker, farklı gidon lar uzerine yoneliyiruz. Hepimizin ikişer üçer bisikleti olamayacağına göre KEYFİMİZ HANGİSİNİ İSTERSE ONU ALIP KULLANIYORUZ. Oğluma ortadan amartisorlu bisiklet aldım. O kadar seviyor ki kaldırım onun için sadece hoplayıp zıplamak için eğlence aracı..

@mariokaldato adamlar Orta Asya dan bir uçtan bir uca dağ bisikletler ile geziyorlar
 
bi bitmediniz yav. :)

bende hem mtb
hem yol bisikleti var.

apandisit patladı. geç fark ettik. akabinde kalın bağırsağın yarısı da gitti.
sindirim sistemim bozuldu hızlı şekilde 15 kg aldım
o yüzden şimdi mtb.ye biniyorum

hedef koydum
7 kilo daha zayıflamam lazım ki yola dönüş yapabileyim
kıyamıyorum kuzucuğun belini kırmaya :)
 
Anladığım sn. @trattataa siz fanatik bir yolcusunuz. Sayın @mariokaldato'ya katılarak dağdan caymayacağımı dile getireyim. Ne kadar bir aydır yol bisikletine binsemde dağ bisikletine olan özlemim geçmiyor. Çamura girer, toprağa girer, çimene girer, asfalta girer, kumsala (biraz zorlar ama) girer, dağa girer, ormana girer bg. bg. bg. ama teker patlamadıkça durmaz ?.
 
@mariokaldato , hocam çoğu konuda haklısınız fakat amortisörlü maşalı hardtail konusuna katılmıyorum. 1 sene boyunca zoom maşalı hardtail mtb kullandım (lastikler 2.2) , sene sonuna doğru haliyle zoom maşa taşlaştı resmen. Zoom maşa sertleştikçe bileklerimden yukarıya doğru ağrılar oluşmaya başladı. Sonunda maşayı değiştirdim ve inanılmaz bir rahatlama yaşadım. Yeni maşada gidondan kitleme var, yokuşlarda ve sprinte kalkınca kitleyerek yoluma devam ediyorum. Daha sonra şehir içinde çok kullanmaya başladığım için 1.65 lastikler taktım, devşirme bişey oldu ama hoş oldu. Yani bence remote kitleme olan amortisörlü şehir bisikleti en ideali.
 
  • Beğen
Tepkiler: Cemal Ç.
Yol bisikleti alınca kimsenin ortalaması bir anda 7-8 kilometre artmıyor sonuçta. Dağ bisikletinin güvenlik, konfor, fren gibi birçok olumlu yönü de var. Uzun yollarda 25+ kilometre/saat gibi yüksek süratlerde elbette yol bisikletinin oturuş pozisyonu dolayısıyla çok ciddi getirileri var.

Sorunun bana sorulduğunu varsayarsam ise tayt vesaire giymek istemiyorum, konfordan vazgeçmek istemiyorum, gidona doğru eğilmek istemiyorum, frenlere basıp uzun mesafede durmak istemiyorum vesaire derken uzar gider bu liste.

Arkadaşlar bence konuda anlaşılamayan noktalardan birisi KİMSE DAHA HIZLI GİTMEK zorunda değil. Kimisi a noktasından b noktasına 10 kilometre/saat ortalama gibi hızlarda gidiyor. Bu adam için bisikletin türü dahi farketmezken yukarıdaki saydığım şeylerden neden vazgeçsin?

Birçoğumuz daha iyi ortalama yakalayabilmek için günlerce çalışıyor, aramızdan birçok kişi yarışlara katılıyor. Evet haklısınız kendinize göre ama bisiklete tamamen a noktasından b noktasına giden taşıt olarak bakan bir kişi ile AYNI PENCERRDEN bakmamış oluyorsunuz bu sefer olaylara.

Bence herkes istediği bisiklete binsin, mutlu olduktan sonra dağ bisikleti, yol bisikleti, katlanır bisiklet vs. hiçbir önemi yok diye düşünüyorum. Herkes istediğine binsin. :)

@ilker.prime
Hahah, aynısını bende yaşadım. Geçmişte bir tane zoom maşa vardı bisikletimde ve kaldırıma çıkmaya çalışırken geri teperdi falan, yani o kadar sertti. Daha sonra da suntour xcr'ye geçtim ve kurtuldum lanet zoom maşadan. Ama düz yolda yaylanmadığı için kesinlikle gücümü yola daha iyi aktarıyordu.
 
Dağ bisikletimi mi yol bisikleti mi daha iyi konusu olamaya doğru evrilmiş.Ben de fikrimi söyleyeyim bari:"Dağ bisikleti dünyanın en iyisi ama yol bisikleti bu dünyadan değil"
 
@trattataa o yüzden her dönemin bisikleti. Biz azcık iri kaçınca buna ben de dahilim ???altimizdeki de hafiften narin olunca.. DAG BİSİKLETİ KATIRDIR.. HER YOLA GELİR.
 
Forumda açılan başlıklar ile altında yazılanların içerikleri birbirinden çok farklı.
Konu arkadaşlarında söylediği gibi dağ bisikleti vs yol bisikletine gelmiş.

Dağ bisikleti şehir içinde gavurların commuter dediği amaçla kullanılır mi elbette kullanılır fakat verimsiz olur. Tıpkı dağ bisikleti ile uzun yol/tur yapmak gibi. Yine konu altında verilen örneklerle bu mümkün ama verimsiz malesef.

Şehir bisikletinin, şehir ici kullanımda dağ bisikletine göre avantajları var. Bunlardan ilk aklıma gelenler.

Genelde gidon farklı. Dar gidon hem trafikte daha rahat hem de öne doğru kıvrımlı ve yüksek olması sebebi ile yarım saatten uzun sürüşler daha konforlu. Aynı şekilde sele de dağ bisikletine göre daha rahat.

Çamurluk var ki eğer yaz kış kullanacaksanız olmazsa olmaz. Dağ bisikletine de sonradan takılır mi takılır elbette.

Şehir ici bisiklet kullanırken en önemli şeylerden birisi pratik olması. Bir yere park edip kilitleyip bakkala vs girip çıkmak günlük sıradan işler. Şehir bisikletleri dayama ayağı ve genelde arka tekerlek kilidi ile geliyor. Dağ bisikletine ikisi de sonradan takılabilir tabi ki.

Yine pratiklik için en önemli şartlardan birisi bagaj, sepet, çanta vs.
Işe gidip gelirken sırt çantası ile sorun çözülebilir ama gün içinde yukarıda bahsettiğim gibi bir yere uğrayıp ufak tefek şeyler alındığında bunları elde taşımak mümkün ama rahat değil. Sırt çantası da hem sıcak havada terleme yapıyor hem de omurgaya yük bindiriyor. Bisiklette sepet, arkada bagaj ya da yanlarda çanta çok daha mantıklı.

Bakım meselesine gelirsek, şehir bisikletinin bakımları kapalı zincir ve vites sistemi ile çok daha kolay. Frenler de kontra pedal, disk ta da roller olursa hem bakım derdi yok hem de kışın da kullanılır güvenle.

Ev - iş arası mesafem 10 km. Yolun toplamda 2 km'si parke taşıdır onun dışında bisiklet yolu bu yüzden daha hızlı diye yol bisikleti ile gidip geliyorum ama yukarıda belirttiğim nedenler yüzünden kullanışlılık berbat. Ağırlık yapmasın diye zinciri ( 4 kilo falan vardır rahat ) iş yerindeki otoparkta bırakıyorum. Eve gelirken hanım mesaj atıyor marketten şunu bunu al diye, bisikleti kilitlemem mümkün değil gidemiyorum.
Arkaya ass saver camurluk taktim ama ciddi yagmurda faydasi yok gibi. Kisin ayda bir kez zincir, aktarma sistemini temizleyip tekrar yağliyorum. Bunlar ufak tefek gözüken ama uzun süreli kullanımda rahatsız edici detaylar.

Şeytan diyor sat ise gittiğim yol bisikletini ve eski şehir bisikletini, üstüne çoluğun çocuğun rızkını da ekleyip carbon belt, shimano alfine, hd fren bisiklet al diye, zor direniyorum.
 
Son düzenleme:
@hamlet2006 Yol bisikleti bu dünyadan değilse recumbent bu evrenden değil diyerek arttırıyorum. :komik:

@ali önder Dağ bisikleti her dönemin bisikleti mi tartışılır çünkü bisikletin tarihi 150 yıl, dağ bisikletinin 30 yıl :)
 
  • Beğen
Tepkiler: mariokaldato
Şu an yol bisikletim var başlangıç modeli mutluyum güzel..

Ama bunun taksiti bitince bir mtb (amortisörsüz) ikinciel temiz bir tane alacağım . Hepsi güzel ve hepsinin yeri ayrı.
 
Dağ bisikletini dağda kullanmanın avantajlarına bazı örnekler vermek isterim.

Yoldaki diğer araçlar ve trafik
Kırmızı ışıkta ya da yoğun trafikte bekleyerek zaman kaybı yaşamıyorsunuz. Özellikle dağ bisikletinin geniş gidonu sağ şeridin sağından ya da solda hareket halindeki arabalarla sağda park etmiş araçların arasından giderken büyük dezavantaj. Şehir içine yakın ya da motorlu araçların hızlı gittiği yollardaysanız bu araçların oluşturabileceği tehlikelere karşı (ne kadar alışmış olursanız olun) hep tetikte olmanız gerekli. Bu da sürüşünüze/performansınıza odaklanmanıza kısıtlama getiriyor.

Trafikle uyum içinde sürebilmek için belli bir hızda gitmek gerekiyor. Özellikle karşıdan esen rüzgarlarda ya da hafif yokuşta dağ bisikletlerimizin duruş pozisyonu, ağırlığı ve tekerlek dönme direncinin kayıpları gibi etkiler toplanıp hızı düşürüyor. Dönel kavşaklarda, yol ayrımlarında ve benzer yerlerde hızlı gitmek, araçlarla aranızdaki bağıl hızı düşürüp tepki süresine imkan tanıyor ve bu kritik noktaları hızlıca geçerek de tehlikeli durumların önüne geçmiş olunuyor.

Düşme ve kaza
Asfalt yollarda hafif inişlerde bile bisiklet çok kolay hızlanır. Bu da yaptığınız kazalarda darbelerin çok daha tehlikeli olmasına neden oluyor. Asfalt yanıkları çok acı verir ve yaralar iyileşene kadar büyük sıkıntılar yaşatır. Dağ bisikletleri geometrileri gereği yüksek hızlarda kararlı değil, virajlarda lastiklerinin yol tutuşu az, bisiklet üzerinde sürücünün yüksek konumu da bu tehlikeli durumu etkiliyor. Dağda/parkurda/patikada/yangın yolunda vb. düşüldüğünde ise doğal yapıların yumuşaklığı (bitkiler, toprak, çakıl taşları, çamur vb.), hızın az olması, yayaların olamaması, şehirdeki sert ve sivri yapıların (kaldırım taşı, yol, araçlar, direkler vb.) olmaması yapılan kazaların hem sürücü hem çevre için daha hafif olmasını sağlıyor.

Teknik
Dağ bisikleti sürmenin en güzel yanlarından biri, tekniğinizin geliştiğini görmek. Şehirde MTB kullanan kişiler için bu zor. (BMX vs. değil MTB tekniği). Dağda ise bisiklet süren kişi becerisine göre engeller ve şekiller bulup, geliştikçe daha zorlarını deneyip iniş, tırmanış, engel geçme gibi tekniklerini ve bisiklet üzerindeki genel hakimiyetini kademeli bir şekilde geliştirebiliyor. Dar patikalardan ve droplardan geçerken bisiklet üzerindeki ağırlık merkezini hareket ettirmeyi öğrenmek buna bir örnek.

Psikolojik Etki
Dağda sessizlik içinde, kuşların böceklerin sesi ile bisiklet sürmek çok daha huzur verici olduğu gibi, tamamen performansınıza odaklandığınız için yüksek şiddetli antrenmanlarınızda da kendinizi bir tık daha fazla zorlayabiliyorsunuz. Egzersiz fizyolojisi alanında olan ve sporcu yetiştiren kişilerin yorumlarına göre düşük şiddetteki antrenmanları yeterince kolay yapmamak, yüksek şiddettekileri ise yeterince zorlamamak profeyonel sporcuların ya da amatör atletlerin en çok yaptığı hatalardan.
 
@alicangul29 kesinlikle katılıyorum. Bu haftasonu 10 yıl aradan sonra mtb kiralayıp Hollanda Utrecth yakınlarında özel bir parkurda hoplayıp zıpladık. Mtb kesinlikle sadece bu tür yerler için, diğer yerlerde tam bir eziyet bu bir gerçek.

Yol bisikletimin yeri ve keyfi ayrı , ama bu özel parkurda mtb nin zevki de tadı da başkaydı. Neyseki aksiyon kameramla çekimlerimi yaptım memlekete dönünce youtube kanalıma koyacağım , sizinle de paylaşırım.
 
  • Beğen
Tepkiler: ag249
Ergenlik yıllarını geride bırakıp, okul, askerlik, iş/kariyer gibi serüvenleri de tamamladıktan sonra yıllar önce dağ bisikleti alarak tekrar sürmeye başladım. (Çocuk iken kullandığım süreyi saymıyorum) Yaklaşık olarak henüz bir yılı tamamlayamadan neden mtb kullanıyorum sorusunu sormaya başladım kendime. Aradığım bu değildi. Hakkını verererek kullanamıyordum. Çıkıp asfalt üzerinde pedallamaya çalışmak, hoplayıp zıplamak (şehir içinde) mantıklı gelmedi bana. Kısacası asfalt üzerinde pedallamak eziyet oldu. Bu durumdan keyif alanlarda olabilir, çıkıp 15-20 dakika stres atmak için sürüş yapanlara yeterli olur ama fazlasını arayanlar için (kendi düşüncem) "şehir içinde" tatminsizlik yaratır. Altını çiziyorum dağ bisikletini asfalt üzerinde, Ankara gibi bir yerde kullanamadığım için değiştirme gereği duydum. Belki de yaşadığım yer her iki anlamda yeterli olmuş olsa idi 2 farklı bisiklet kullanıyor olabilirdim.

Sonra yol bisikletine geçtim, o tayt giyildi. Uzun mesafeleri kısa sürede tamamlamak, tırmanmak ve cayır cayır pedallamak keyifli geldi. Haftada 2 ya da max 3 kez çıkıp, ortalama 250 km sürüş yapabiliyorum.

Tekerinize taş değmesin, nasıl mutluysanız o şekilde devam edin. Kimin ne kullandığı farketmez.
 
Geri