Dün sabah, uçan bir böcek elimin kırılmasına sebep oldu...
Antremanımın 30. km'sinde, Göktürk sapağından Hasdal'a giden yolun başındaki düzlükte gayet mutlu ve rahat pedal çevirirken birden sol kulağımın içine büyükçe bir uçan mahlukat girmeye çalıştı. Sol elimi kulağıma doğu salladım, kafamı sağa-sola salladım, nafile! Böcek inatla kulağımın derinliklerine doğru gitmek üzere şiddetle kanat çırpıyordu. Paniklemeye başladım ve birkaç umutsuz el-kafa hareketim sonucu dengemi kaybedip yolun sağındaki yağmur oluğuna yaklaşık 23-24km/s. ile uçtum. Düşer düşmez en belirgin acı sol elimdeydi, ya kırık ya da üst kas grubunda ciddi bir zedelenme olmalıydı. Bunun dışında sol kalfıma kramp girmiş, yüzümün sol tarafı -özellikle elmacık kemiğinin üstü- ağrıyor, sol leğen kemiği ucu ve sol omuz başımda da darbe sonucu oluşmuş acı hissediyordum.
Görüşüm bulanıklaşmadan önce, 100 m. kadar ileride duran beyaz bir Peugeot Partner farkettim. Nasılsa -belki motor sesinden- yeni durduğunu anlamıştım. El sallayacak bile halim yoktu, öylece ayakta durmaya çalışıyor, vücudumu, gözlerimi, kaskımı kontrol etmeye, ne durumda olduğumu idrak etmeye çalışıyordum.
Araç geri geri bulunduğum yere doğru yaklaştı ve hizamda durdu. Bir adamın inip bana seslendiğini duydum, fakat görme yetim gitgide kayboluyordu. Daha önce de benzer durumlar yaşamıştım. Sarsıntı sonucu görüşüm bozulduğu olmuştu. Kötü bir his, kendimde gibiyim, ışık yoğunluğunu gözlerimde hissediyorum, fakat cisimleri ancak ana hatlarıyla, 2 boyutlu gibi görebiliyorum. Sanki etrafa termal kamera ile bakıyordum... Adam yoldan aşağıya, bulunduğum yere indi, beni kolumdan tutarak yola çıkmama yardım etti. Bu sırada düz yürüyemediğimi de farkettim, dengem sarsıntının etkisiyle iyice bozulmuştu.
Yola çıkıp arabanın yanına vardığımda, arkada oturan 3 'kapalı' bayandan biri araçtan çıkmış, bana oturmam için yer açmıştı. Ben o zor ayakta duran halimle ön koltuğun boş olduğunu görünce öne yöneldim; kendi rahatımdan çok onları rahatsız etmeme düşüncesiyle. Adam bisikleti de bagaja sokmaya çalışıyordu, ben 'köşede bırakın boşverin, ben daha sonra alırım' demeye çalışıyordum düzenli inlemelerim arasında. Fakat adam nasıl olduğunu anlamadığım bir şekilde bisikleti aracın arkasına sığdırmayı başardı...
Evim yaklaşık 3 km. mesafede olduğundan -ve sitemizin ambulans hizmeti oldduğunu bildiğimden- beni eve bırakmalarını rica ettim. Adam yolun sonuna doğru 'evde kimse var mı?' diye sordu, eşimin olduğunu söyledim. Bunun üzerine 'sakın bizim size çarptığımızı filan zannetmesin?' deyince biraz şaşırsam da şu an bilincimin yerinde olduğunu ve doğal olarak olayı benden olduğu şekliyle duyacağını söyledim...
Sonuçta defalarca teşekkür ettim kendisine, ben ayağa kalkmamış olsaydım, benim kazamı gören 10 araçtan 9'unun ciddi bir kazaya müdahale etmeye cesaret edemeyeceğini biliyordum. Ayakta olmam sayesinde ise 10 araçtan 5-6'sı ancak dururdu, bu bey de o merhametli, insanlığı olan kişilerden biriydi.
Önce ambulansla Göktürk'teki bir hastaneye götürüldüm. Kazadan sonra 7-8 dakika boyunca görme duyumda bozulma olduğundan harici muayene dışında MR çekilmesi de gerekeceğinden beni MR cihazı olan başka bir hastaneye sevkettiler. Orada beyin tomografim çekildi, sorun yok. Vücudumda da ciddi bir hasar yok, façam bozuldu ama dikişlik birşey yok. Kaskım site güvenliğinde kaldı, henüz onu inceleme fırsatım olmadı.
Peki neden bu yazıyı buraya yazdım?
Çünkü; eğer bisiklette müzik dinliyor olsaydım, dinlemesem bile kulaklıklar kulağımda olsaydı böyle bir kaza başıma gelmeyecekti! Kendi adıma bundan böyle bir şekilde kulaklarımı -duymamı tabi ki engellemeyecek bir şekilde- kapatacağım. En mantıklı yol ise kısık seste müzik dinleyebileceğim bir çift kulaklık gibi görünüyor. Müzik olarak ne mi dinlerim? Amaan sinek vızıltısı olmasın da!
Bu arada kaza günü, Amerika'dan siparişlerimi teslim aldım: egg beater c pedallar, louis garneau triatlon ayakkabıları, power gel'ler, uzun kollu arkadan cepli century'ler, bisiklet km saati/yol bilgisayarı (kadans ölçerli)... hepsini kullanabilmek için en az 4-5 hafta beklemek zorundayım
NOT: Yukarıda, araçtaki bayanların 'kapalı' olduklarını belirtmemin tek sebebi, insanları hiçbir zaman dış görünüşleri ile değerlendirmemek gerektiğini vurgulamaktı, başka birşey değil. Ben hep önyargılı olmamaya 'özen gösteriyorum', hepinize de naçizane tavsiyem budur.
NOT2: Bu olay tecrübeli bir bisikletçinin başına gelseydi belki kaza geçirmeden üstesinden gelirdi. Henüz acemi bir yol bisikletçisi olduğumu söylemeliyim.
Hepinize güvenli sürüşler!