Jordanred Bisiklet Forması, Bisiklet Taytı ve Bisiklet Giyimine Dair Her Şey

Recep Eşref Çınar'ın Tur Günlüğü

@recep24ank Farkında mısınız bilmiyorum ama bizleri Sakarya’ya hayran bıraktınız bence. Siz zaman zaman alınganlık yapıyorsunuz “belki haklı olarak” ama gerçekten bence büyük bir hayran kitlesi yarattınız. Yaşadığınız coğrafyadan o kadar güzel manzaralar paylaşıyorsunuz ki hayran kalmamak mümkün değil, tekerinize taş değmesin 👏🙏
 
Scudo
Yine ben. Bu gün günlerden 08 Mart 2020 Pazar.
Bu günkü rotamız yine her zaman olduğu gibi doğaya ve huzura pedal çevirmekti.

IMG_5410.JPG

Yaklaşık olarak 15 km civarında pedal çevirdikten sonra Çaltıca Mahallesi sınırları içerisinde yer alan bir dönemde hidro elektirik santrali olarak kullanılan Çaltıcak Gölüydü. Burayı gerçekten çok seviyorum. Ne zaman gelsem aynı duyguları hissediyorum. "huzur"

88429739_10157986640792381_789319443162333184_o.jpg
88947687_10157986639862381_2408553892217356288_o.jpg

Burada ufak bir mola verdikten sonra yola devam ediyoruz. Şimdi ki istikametimiz ise Aslanlar Barajı.

89115701_10157986664312381_2118886398533566464_o.jpg

Yaklaşık olarak 22 km pedal çevirdikten sonra baraja varıyoruz. Her zaman olduğu gibi etrafta kimsecikler yok. İnsan daha ne isteyebilir ki.


88357413_10157986640232381_8397341957730336768_o.jpg
88331308_10157986642252381_6877978481993449472_o.jpg

Burada da biraz vakit geçirdikten sonra yolumuza deam ediyoruz. Şimdiki istikametimiz ise Ferizli İlçesi, burada öğlen yemeği yiyerek yola devam edeceğiz. Bu yol güzergahı üzerinde öyle manzaralar gördük ki büyülenmemek elde değil.
89233327_10157986640987381_4675136983335436288_o.jpg
89518742_10157986660037381_8003487271934230528_o.jpg
89029681_10157986663007381_2906440906489987072_o.jpg
89067359_10157986653242381_8374454128549560320_o.jpg
89038732_10157986662922381_6802468760746721280_o.jpg

Yemek molasını da verdikten sonra km saatine baktık ki yolu yarılamışız. Şimdi ise sırada Çamlık tepesi ve Hasanfakı Barajları var. Hemen yola koyuluyoruz.

89431871_10157986666742381_4853913064296153088_o.jpg
89079709_10157986647517381_955805475205545984_o.jpg

Çamlıktan sonra baraja varıyoruz. Burada her zaman balıkçılar ve piknikçiler oluyor. Hemen etrafı geziyoruz ve çevredeki güzelliklerin tadını çıkartmaya başlıyoruz.


89154306_10157986644452381_8085316255872974848_o.jpg
88416943_10157986641377381_3382413026228436992_o.jpg
89518951_10157986645337381_7295203338977542144_o.jpg

Hani derler ya bazı şeyler anlatılmaz yaşanır diye. İşte bizde bu gün yine bunu gerçekleştirdik. "yaşadık"

Darısı diğer turlara inşallah.
 
Helal olsun güzel ekip güzel tur şehitleri ziyaret ayrı güzel olmuş ... :harika:
 
  • Beğen
Tepkiler: 𝕥𝓪lℍค
@historiyst Teşekkürler. Şu anda rahat bir şekilde uyuyup yaşıyabiliyorsak eğer bunu şehitlerimize borçluyuz. ALLAH gani gani rahmet eylesin.
 
14 Mart 2020'nin güzel bir Cumartesi gününde İsmail KARSLI ile birlikte ilk olarak Taraklı'nın 8 km. güney batısında Çamtepe Mahallesi sınırları içerisinde yer alan Çamtepe Göletine gittik.

89091132_10158006033227381_6063954425599229952_o.jpg
89508224_10158006017872381_5718516751512109056_o.jpg

Taraklı yokuşlarını çıkarken yolun karşısında bir araç durdu. Birde ne görelim içinden Sefa Kaan AKÇAY çıktı. Tabiki çok şaşırdık. Bu bölgede işleri varmış. Bize ikişertane çikolata alıp gelmiş. Ayak üstü güzel sohbet ve fotoğrafın ardından yola devam ettik.

89445052_10158006011577381_4669297575864565760_o.jpg
89230235_10158006036217381_2804901132218925056_o.jpg

Uzunca bir çıkıştan sonra 3.5 saat sonra Çamtepe göletine vardık.

Buradaki göl geçen yıllara göre resmen kurumuş. Gölü besleyen derelerin olmaması ve bu sene karda pek yağmamasından dolayı dolmamış.


89722031_10158006041482381_5987682639715237888_o.jpg
89468370_10158006018302381_5323269486994784256_o.jpg

Daha sonra Takalı merkeze giderek karınımızı doyurduk. Yemekten sonra gezmeye başladık. Biraz gezintiden sonra Mustafa İLHAN bizi aradı. Biraz sohbetten sonra bende araçla geliyorum Taraklı'ya dedi. Yaklaşık 1 saat sonra geldi ve birlikte gezmeye başladık.

89472037_10158006026907381_3638153074297536512_o.jpg
88979741_10158006028147381_3892943883054612480_o.jpg

Üçümüz Taraklı'yı bir içtan bir uca gezdik ve güzel kareler çektik.

89440262_10158006022582381_5958076575445417984_o.jpg
89071438_10158006052997381_2700535381136244736_o.jpg
89361414_10158006020852381_6763633864024784896_o.jpg
89459394_10158006017797381_4635774930917523456_o.jpg
89518373_10158006002847381_5305124405515386880_o.jpg
89731637_10158006029352381_607482416319168512_o.jpg
89154851_10158006049422381_5318781228990595072_o.jpg

Daha sonra İsmail ile birlikte dönüş yoluna geçtik. Gelirken rüzgar yoktu ama dönüşte kuzeyden esen rüzgar bizi yine her zaman olduğu gibi bir güzel hırpaladı.

Herşeye rağmen pedal çevirmeye devam ettik. Alifuatpaşa civarlarına geldiğimizde benziklikten birileri bize bağırıyordu. Birde baktık ki Sadık UĞUn ve Ertuğrul KARAAĞAÇ geldiler. Bu günde onlar Pamukova'ya gitmişler.

Dönüşle rüzgara karşı dörtlü oluşturarak son 30 km. yi de birlikte tamamladık. Bu gün 155 km. civarında bol yokuşlu bir rotayı kazasız belasız bir şekilde tamamladık.

Tarih ve doğayı harmanladığımız yine unutulmaz bir tur oldu. Darısı diğer turlara inşallah.


89495939_2997808426925129_3007078149218369536_n.jpg
 
19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramında Valiliğimizden 50 kişilik özel izin alarak Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü, AFAD ve Bisiklet Dernekleri ile birlikte şehir içinde unutulmaz bir etkinlik gerçekleştirdik. Bu etkinlikte çocuklara şeker ve lokum dağıtıldı. Araç desteği ile marşlar çalındı. Sakarya halkına hem bayramımız hemde mübarek Kandil Gecemiz kutlu olsun dileklerinde bulunduk. 19 Mayıs 2020

99081185_10158249427357381_1662578765085016064_o.jpg
97997268_1489487491258512_5521260263795326976_o.jpg
98114790_10158249430732381_780602029646020608_o.jpg
98003271_10158249450027381_6508421298069176320_o.jpg
98181574_10158249450467381_3844395002964738048_o.jpg
98187416_10158249451187381_8333026544754622464_o.jpg98363659_10158249441172381_845953075200917504_o.jpg
98421419_10158249439507381_2868542484437270528_o.jpg
99070180_10158249440277381_4328117176440455168_o.jpg
99292633_10158249449817381_5139932485773164544_o.jpg
100087355_1489509444589650_8401160578793472000_o.jpg
100515704_10158249450417381_5076751725847642112_o.jpg
99127662_10158249456097381_2977038142927798272_o.jpg
 
06 Haziran 2020"nin güzel bir Cumartesi gününde, Dünya'da 5 yerde, 2 si Tükiye'de olmak üzere dünyanın tek parça en büyük subasar ormanı Acarlar Longozuna güzel bir tur gerçekleştirdim.


102713643_10158308801577381_2959692514288059784_o.jpg

İstikamet olarak Adapazarı-Sögütlü-Ferizli ve Karasu yolunu kullanarak Yenimahalle üzerinden Acarlar Longozuna ulaştım. Adapazarı'ndan Acarlar Longozu 62 m. civarında.

102825721_10158308798777381_5112546960010986271_o.jpg

Üstteki görsel Karasu Yenimahallesi içinden geçen Sakarya Nehri. Bu nehir Eskişehirden doğarak burada Karadeniz'e dökülmektedir. Yenimahalleden yaklaşık olarak 7 km kadar pedal çevirdikten sonra lozgoza ulaşıyorum. Buraya vardığımda 62 km.yi 30 ortalamayla 2 saatte tamamlamıım. Benim için çok güzel bir ortalamaydı.

103705806_10158308802452381_8878155508761551850_o.jpg

Size biraz Acarlar Longozundan bahsedeyim. Giriş ücretsiz otopark ücretli. Burada ve çevresinde yeme içme tesis ve kafeteryalar mevcut. Dileyenler için bungalow tarzı konaklama imkanları bulunuyor. İçerisinde nehir yatağı üzerinde karaya paralel yaklaşık olarak 600 mt. uzunluğunda ahşaptan yürüme parkuru yer alıyor. Parkurun son 50 mt. sinde birde mini kafe bulunuyor. Acarlar Longozu dünyanın sayılı longozları arasında yer alıyor. Dünyada tek parça en büyük longoz burası. Toplam uzunluğu resmi kayıtlara uzunluğunda 11 diğer kaynaklara görede 22 km. genişliği ise 1.5 km. civarındadır. Doğa ve yeşillikler içerisinde yaban hayatını ve nilüferleri burada görmek mümkün. Ayrıca bu alan Sit alanı içerisinde de yer alıyor. Ben burada yaklaşık olarak 1 saat kadar vakit geçiriyorum.

103308372_10158308799117381_9172203670229025116_o.jpg
103346303_10158308799667381_1634290288439214478_o.jpg
103532378_10158308798887381_7240307045520945973_o.jpg
102286855_10158308798587381_6782301951603626721_o.jpg
103316511_10158308798327381_5827788029812480792_o.jpg
103264993_10158308798522381_6556165968785990658_o.jpg
101697007_10158308799297381_485487729813617369_o.jpg

Bu güzellikleri gördükten sonra burada yer alan tesise çay molası için gidiyorum. Bu arada buraya benden önce Gençlik Merkezinden bisikletçi arkadaşlar da gelmişler. Kendileriyle hoş sohbet ettik ve fotoğraf çekildik.


103012918_10158308803822381_3166597496989375792_o.jpg
103300258_10158308805437381_182993329137203417_o.jpg

Şu an longozu gezmek için en iyi zaman dili. Vakit bulursanız gidip görebilirseniz. Bir daha ki turlarda görüşmek dileğiyle.
 
21 Haziran 2020'in güzel bir Pazar gününde İsmail KARS'lı ile birlikte Düzce İli, Gölyaka İlçesi, Güzeldere Mahallesi sınırları içerisinde yer alan "Güzeldere Şelalesi Tabiat Parkı"na unutulmaz bir tur daha gerçekleştirdik.

Pazar sabahı saat 07.00 gibi yola koyulduk. Hava çok güzeldi ve güneşte içimizi ısıtıyordu. Yollar ise çok sakindi. Kısacası bisiklet sürmek için mükemmel bir gündü. Yaklaşık 40 km kadar pedal çevirdikten sonra İsmail'in ilk lastiği patladı. Hemen yedek lastiği takarak fazla vakit kaybetmeden yola koyulduk.

Gümüşova rampasını inmeden önce bir soda birde yanımızda getirmiş olduğumuz iki muzdan bir tanesini yedik. Böyle uzun turlarda ara ara mutlaka gıda takviyesi ve bol su içmek gerekiyor.
Uzunca bir sürüşün ardından Gölyaka İlçesine giriş yaptık. Yokuş aşağı inerken İsmail'in suluğu düştü. Hemen durup aldık. Bu günün talihsizlikleri de böylece artmaya başlamış oldu.

Güzeldere Şelalesi yol ayrımına geldiğimizde km. saati 72 km.yi gösteriyordu daha 11 km. daha yolumuz vardı ve bu yolun tamamı %6.6 lık ortalama eğime ve 700 mt. yüksekliğe sahipti. Sıcak güneşti havada 72 km pedal çevirip dinlenmeden, nefes almadan 10 km çıkmak ve 700 mt. tırmanmak gibi zor bir şey yoktur. 300 mt. daha çıksak yayladaydık. Çıkmadan önce son muzumuzu da burada yedik. Yokuşun daha 1 km. sinde gözlüğüm düştü ve kırıldı. Kendi kendime dedim bir bu eksikti.

Öyle böyle derken nihayetinde Güzeldere Şelalesi Tabiat parkına vardık. Km. saati 85 km. yi gösteriyordu. 3.5 saate buraya gelmişiz. Girişte 2 kişi 9 tl. giriş ücreti verdik.

Düzce'den Yaşar abimiz bizden önce buraya gelerek bizi bekliyordu. İçeriye girince hemen yanına gittik ve temassız selamlaştık. Etrafı gezmeden önce Yaşar abiye dedik biz açız. Burada yemek içme için tesis ve birde bakkal yer alıyor. Sağ olsun Yaşar abi yanında mangallık fazladan malzemeler getirmiş. Birlikte yeriz dedi. Hemen oradaki tesisten tanesi 3 TL. den 3 ekmen 9 TL. aldık. Bildiğiniz 1.5 Tl. lik ekmek burada 3 TL. idi. Anladığımız kadarıyla burada çöl şartları geçerli. Giderken hazırlıklı gidin.

Hemen şelalenin üst kısmında yer alan dereye çıkarak mangalımızı yaptık ve karnımızı doyurduk. Yemeğin ardından hemen şelaleye indik. Malum bu gün Pazar ve insanlar buraları görmek için akın etmişler. Piknikçiler az gezginciler çoktu.

Güzelce gezinip güzel fotoğraflar çekildik. Yaşar abi yanında yedek gözlük getirmiş, bana dedi bunu kullan öyle git dedi. Gerçekten gözlüksüz olmuyor arkadaşlar. Teşekkürler Yaşar abi. Sonra biraz dinlenip dönüş yoluna geçtik. İnişe geçmeden önce bisikletlerimizi kontrol ettik. İniş yapacağız işi şansa bırakmamak lazım.
Yolun yarısını kadar indikten sonra İsmail'in 2 defa lastiği patladı. Neyse dedik yapacak bir şey yok 2 nci yedeği de burada takarak yola devam ettik. Devam ettikten 1 km. sonra İsmail'in lastiği bir daha patladı. Sanırım İsmail bu gün çiğ tavuk yemiş ))))

Allah'tan bol bol yedek lastik ve yama takımları var. Yine tamir edip yola koyulduk. Yokuş bittikten sonra Yaşar abi sizi bize literatürde olmayan bir şelaleye götüreyim buralara yakın dedi. Bizde tabi ki neden olmasın dedik ve hemen yola koyulduk.

Girdik bir orman yoluna ve elimizde bisikletlerle birazcık yürüdük. Nihayetinde şelaleye vardık. Şelale gerçekten çok güzel ve görülmeye değer. Burada güzelce eğlenip hoş vakit geçirdik.
Daha sonra dönüş yoluna geçmek için buradan ayrıldık. Tam bisikletlere bineceğiz Yaşar abinin lastiği gelirken patlamış. Orada hemen yedeği ile değiştirerek yola devam ettik. Geldiğimiz yerden Gölyaka üzerinden artık Adapazarı'na doğru yola koyulduk. Saat 17.00'yi gösteriyordu.

Uzun turların mantığı bellidir. Sabah erken akşam geç döneceksin. Yayakbaşı yol ayrımına kadar Yaşar abi bize eşlik etti. Buradan vedalaşarak ayrıldık. Bizde ara yoldan dönüşe geçtik. Dönüş yolunda bir bakkala uğradık ve soda ve çikolata takviyesi aldık.
Tam hareket edecektik ki birden Tuncay Şengül ve arkadaşı ile karşılaştık. Tesadüfün ancak bu kadarı olur. Hem onlar hemde biz çok mutlu olduk. Gümüşova'ya evlerine gidiyorlarmış. Onlarla birlikte 5 km. kadar hoş sohbetler içerisinde pedal çevirdik.

Gümüşova'ya vardıktan sonra bir hatıra fotoğrafı çekildik ve dönüş yoluna geçtik. Bakkaldan soda alırken adam bize sizi dönüşte bir sürpriz yağmur fırtına bekliyor dedi. Şöyle havaya bakınca o kadarda değildir dedim. Gümüşova'daki uzun tünelin altından geçerken yağmur bir başladı yer gök inliyor. Şimşekler çakıyor. Dedik burası güzenli ahmak ıslatan şeklinde gitmeyelim yağmur biraz dinsin öyle gidelim.

Köprünün altında 20 dakika kadar mahsur kaldık. Nihayet yağmur kesilmeye başladı. Dedik yapacak bir şey yok. Biz ıslanmaya çamurlanmaya alışmışız, kaderimiz bu yola devam dedik. Gümüşova rampasını ıslanmadan serin serin çıktık. Rampayı çıktıktan sonra Adapazarı'na kadar aralıksız yağmur yağdı. Tam 50 km. yağmur altında sucuk gibi ıslanarak pedal çevirdik.

Bazı anlar vardır ya işte biz o anları yaşadık. Yağmur, çamur, su. Kuru hiçbir yerimiz kalmadı. Telefın cüzdan gibi şeyleri bir poşete bağladık ve ıslanmasını önledik. Yoldan geçen araçlar bize bunlar kafayı yemiş gibi bakıp korna çalıyorlardı. Herşey bir yana yağmurda pedal çevirmek hem çok zevkli, hem çok yorucu, hem de çok tehlikelidir. Temkinli olmakta her zaman fayda vardır.

Öyle böyle derken nihayetinde evimize kazasız bir şekilde ulaşıyoruz. Önemli olanda bu zaten. Aksilikler her zaman olur. Önemli olan bir kaza bela olmaması. Gerçekten bu gezimiz unutulmaz turlarımızın arasına girmiş oldu. Yaptığımız turun toplam mesafesi ise 175 km. idi. Yarın öbür gün bu maceralarımızı ve yaşadıklarımızı başka bisikletçilere anlatırız inşallah.

Bir daha ki turlarda görüşmek dileğiyle sağlıcakla kalın

105405513_10158352670882381_558450600044630092_o.jpg106095024_10158352669552381_3406085803455623513_o.jpg104971834_10158352685917381_8099330560687983846_o.jpg105596664_10158352672287381_4797756385649029906_o.jpg105407241_10158352672117381_6251808148096016944_o.jpg105597847_10158352669957381_1472871018950620662_o.jpg105300708_10158352669412381_9078551680354826333_o.jpg
105295392_10158352672812381_1441580041781606457_o.jpg
105856541_10158352682792381_5711558014392172389_o.jpg105693179_10158352680097381_4639118554803821782_o.jpg105427189_10158352681522381_8442234623522258491_o.jpg
105941699_10158352685677381_6704287275782111244_o.jpg105643873_10158352688642381_1026444838437189288_o.jpg
 
Eşimle birlikte 04 Temmuz 2020'nin güzel bir Cumartesi gününde, isimsiz bir göl kenarına günübirlik bir tur gerçekleştirdik. Yaklaşık olarak 50 km. de pedal çevirdik. Yanımıza kamplı tura gider gibi tüm malzemelerimizi de aldık. Amacımız güzel bir gün geçirmekti. Dolu dolu bir gündü. darısı tüm isteyenlerin başına

107367889_10158391087982381_1901951215558297957_o.jpg
106987056_10158391085212381_5355554619467284699_o.jpg
106507884_10158391088587381_751729778163006141_o.jpg106784476_10158391086102381_2590367835463191082_o.jpg106914188_10158391087212381_6573251765650037848_o.jpg106914428_10158391086797381_4802030424891306284_o.jpg106939403_10158391086782381_7602570756615480060_o.jpg106981462_10158391090427381_7880351469520019260_o.jpg106982906_10158391084687381_4153381687481317665_o.jpg107002358_10158391088237381_898037794815614882_o.jpg107241490_10158391086442381_6898036768580051709_o.jpg107378319_10158391086547381_4539912290617477038_o.jpg
 

Dosyalar

  • 106987056_10158391085212381_5355554619467284699_o.jpg
    106987056_10158391085212381_5355554619467284699_o.jpg
    193 KB · Okunma: 3
Bisikletle göle mi girdiniz? :ssrtcbya: Ben korkardım :D
 
  • Beğen
Tepkiler: abidin3714
Hocam elinize saglik cokguzel yzmissiniz . ancak rotanizin haritadan krokilerini de eklerseniz yolu takip ecencekler icincok guzel olur tesekkurederim
 
Tebrikler. Dediğiniz gibi darısı herkese...
 
Safranbolu-Mencilis Mağarası-Cam Teras, Tokatlı Kanyonu-Ilıca Şelalesi-Horma Kanyonu-Valla Kanyonu-Ulukaya Kanyonu-Ulukaya Şelalesi-Amasra ve Bartın Kamplı Turumuz 21-24 Temmuz 2020
________________________________________________________________________________________________________________________________________________________________________

1.GÜN - Safranbolu-Mencilis Mağarası-Cam Teras ve Tokatlı Kanyonu

20 Temmuz 2020 gecesi saat 04.30 gibi Adapazarın'dan otobüsle Safranbolu'ya gittik. Bilet fiyatları 2+1 otobüsle kişi başı 80 TL. idi. Biletlerimizi almadan önce Kamil Koç firması ile görüşerek bisikletlerimizin olduğunu söyledik. Onlarda sağ olsunlar bir zorluk çıkartmadılar. Bisikletlerimizi sökerek bagaja koyduk ve rahat bir olculuk yaptık. Ekstra bir ücret ödemedik.

Sabah 08.30 gibi Safranbolu'ya vardık. İner inmez bisikletlerimizi topladık ve bir pastaneye giderek güzelce karnımızı doyurduk. Daha önceden gideceğimiz yerleri araştırdığımız için nereye gideceğiz ne yapacağız diye bir uğraş içerisine girmedik. Sizlerde bir yerlere gidecekseniz mutlaka bir ön araştırma yapınız.

113393778_10158449357327381_935062218740467339_o.jpg

lk olarak tarihi taş değirmene gittik. Giriş ücretliydi ama biz erken saatlerde gittiğimiz için bir ücret ödemedik. Her yerde güvenlik kamerası vardı bu yüzden bisikletlerimizi otopark alanına kitledik ve asansörle aşağıya indik. İnişten sonra rahat rahat bu olağan üstü mekanı gezdik. Gerçekten büyülenmemek elde değildi. Suyun aktığı yöne doğru ufak bir yürüyüş yaparak ihtişamlı tarihi taş köprüyü de görme imkanımız oldu. Bu alanda yaklaşık olarak 15 dakika kadar zaman geçirdik ve gezmeye devam ettik

116130410_10158449358197381_4213788382001166874_o.jpg
116345486_10158449364802381_2620724431559594635_o.jpg
116337307_10158449364852381_4856421019693563706_o.jpg
112460369_10158449357887381_3585155226702950307_o.jpg

Taş değirmenin çıkışından hemen sağ taraftaki yolu takip ederek eski Safranbolu'ya doğru pedal çevirmeye başladık. Gördüğümüz ihtişam ve manzaralar karşısında adeta mest olduk. Böyle bir güzellik olabilir mi? her yer tarih kokuyor. Çok güzel korumuşlar. Kesinlikle ölmeden önce görülmesi gereken yerlerin en başında Safranbolu geliyor. Buraları 1 günde yürüyerek gezmek çok zor.

Bizlerde bisiklet olduğu için çok şanslıydık. Araç trafiği yoğun olduğundan bir çok alanda 09.00-21.00 saatleri arasında yollar araç trafiğine kapatılıyordu. Buda ziyaretçileri rahat rahat dolaşmasını sağlıyordu. Gerçekten güzel bir uygulama. Bizlerde bu uygulamadan faydalanarak bisikletlerimizi ellerimize aldık ve doya doya tarihin içerisine daldık.

Pandemiden ve hafta içi olmasından dolayı çok kalabalık bir ortam yoktu. Bir tercih yapacaksanız eğer sizlerde bu hususlara dikkat edin. Safranbolu genelde bol yokuşlu vadi içerisinde kalan bir yer olduğundan bisikletle bol bol iniş çıkış yapmanız gerekiyor.

115588576_10158449362422381_9122694062732329340_o.jpg
115805183_10158449358297381_3849254811794054996_o.jpg115804052_10158449400652381_5735942568871021271_o.jpg113091041_10158449358347381_8763463502299742562_o.jpg113486269_10158449361472381_5960710448124663380_o.jpg
116263386_10158449401237381_960037651474023409_o.jpg115320216_10158449403522381_3587415164053871735_o.jpg
111222358_10158449378912381_8842521990939087136_o.jpg116298613_10158449404457381_1193413468624765138_o.jpg

Biraz gezintiden sonra nerede bir tabela görsek hemen yönümüzü oraya çeviriyorduk. Gözümüze Çikolata Müzesi diye bir levha takıldı. Merak ettik ve hemen bu güzel müzeye gittik. Giriş kişi başı 10 TL. ücretli ama bu ücret karşılığında size birde çikolata ikram ediyorlar. Çikolatanın tadı ise muazzam. Çok uzun zamandır böyle çikolata yememiştik. Müze kart burada geçmiyor. Engellilere ise ücretsiz.

İçeriye girer girmez bir rehber size eşlik ederek buranın nasıl yapıldığını, neler olduğunu size anlatıyor. Fotoğraflarda ne kadar görünür bilemem ama çıplak gözle gerçekten mükemmel görünüyorlar. Buradaki herşey tonlarca çikolatalardan yapılmış. İlin bir çok mimari yapısı çikolata olarak burada yapılmış. Gözlerimiz kamaşmadı dersek yalan olur. Hele tam orta kısmında çikolata olan havuz ise bizi bizden aldı. İçerisine girip çikolata havuzunda yüzmek istedik.

115521648_10158449376182381_8236816040118690567_o.jpg114072900_10158449371627381_8070425817355268795_o.jpg116156860_10158449371382381_8795356782978880839_o.jpg

Bu güzel müzeyi gezdikten sonra şehitliğe ve diğer parklara gittik. Zafranbolu yazan uçak ise çok ilginçti. Burası Safranbolu'yu tepeden gören en hakim tepelerden birisi. Bu alanda gezerken birde yolunu kaybetmiş kaplumbağa gördük. Aldık elimize biraz sevdik ve ağaçlık alana doğaya bıraktık.

115857168_10158449372662381_7824712237081398377_o.jpg


Daha sonra her noktadan görülebilen ve zamanında kale olarak kullanılan tarihi müzeye gittik. Buraya da giriş ücretli. Sanırım 6 TL. idi. Müze kart burada geçmiyor. Engellilere ise ücretsizdi.

Müze 3 kattan oluşuyor. Her katı ayrı güzel. Müzenin çevresinde minyatür saat kuleleri ve birde büyük orijinal saat kulesi bulunuyor. Hepsi birbirinden harikaydı. Bu alanın zamanında kale olarak kullanıldığını düşünürsek eğer konum itibariyle de her yere hakimdi. 360 panoramik olarak tüm ilçeyi tepeden seyredebilirsiniz. Kesinlikle gidip görülmesi gezilmesi gereken bir yer.

111127885_10158449372297381_5768762624513962383_o.jpg116235201_10158449389202381_2098732543758810905_o.jpg

Bu güzel mekandan da ayrılarak bu zamana kadar gördüğüm ve en mükemmeli olan Mencilis Mağarasına doğru yola koyulduk. hani bazı turlarımızda deriz ya bu yokuşları buraya kim koydu. İşte bu mağaranın yolu da bu ifadeyi çok iyi tamamlıyor. Yol kalitesi çok iyi ve mağaranın girişine kadar gidiyor.

116248561_10158449399142381_2536899507383645480_o.jpg115659918_10158449416512381_302237385828587935_o.jpg111218012_10158449408437381_8634484962565973956_o.jpg

Bulak (Mencilis) Mağaras Hakkındaı: Safranbolu merkezine yaklaşık 9 km mesafede Bulak köyü sınırları içerisinde yer alır. Uzunluğu 6 km'ye varan mağaranın yalnızca ilk 400 metresi ziyarete açık olup ülkemizin 4. büyük mağarası niteliği taşıyan bünyesindeki dikitler, sarkıtlar, travertenler, göletler ve yer altı su kaynağı ile bir tabiat harikasıdır. Ziyaretçiler, girişin ardından dar bir bölümden geçerek ulaştıkları ana galeriye girdiklerinde mağaraya özgü muhteşem görüntü ile karşı karşıya kalırlar. Mağaranın içerisinde ilerledikçe de bu güzel görüntü etkisini arttırarak devam eder (Karabük, Valiliği, 2013: 23). Mağaranın ilerleyen bölümlerinde mağara içerisinde yer alan su kaynağı, yer yer 10-15 m'lik yükseklikten düşerek şelale oluşturduktan sonra sifon yaparak yer altında kaybolmaktadır. Daha sonra bu su, birinci giriş ağzının bulunduğu noktada tekrar yüzeye çıkarak, Mencilis kaynağı çıkış ağzını oluşturmaktadır.

Bu yolculuk boyunca 620 mt. tırmanma 260 mt. iniş ve ortalama %4 eğim ile çıkış gerçekleştiriyorsunuz. Yol boyunca bir çok tarihi evde yolculuğunuzu süslüyor. Sıcak havalarda bu yokuşları çıkmak zor olsa da ormanla kaplı bu yeşil vadi bütün yorgunluğunuzu alıyor. Kondisyonunuz iyi değil ise birde yüklerle buralara çıkmayın çok yorulursunuz.

Mağaraya giriş ücretli. Tam 7.5 TL. öğrenci 5 TL. Müze kart geçmiyor. Engelliler için %50 indirimli. Mağaraya girerken bir rehber size eşlik ediyor. Rehberlik için ekstra bir ücret ödemiyorsunuz. Her 15-20 dakikada bir bu rehberlik hizmeti tekrarlanıyor. Yeme içme imkanları burada mevcut. Fiyatları ise makul.

İçeride flaşsız fotoğraf çekiliyor. Flaşlı fotoğraf içerideki likitlere zarar veriyor ve siyahlaşmasına sebep veriyor. Rehber bu konuda bir çok defa uyarı yapıyor. Sizlerde bu kurallara uyun lütfen.

İçerisi öyle mükemmel öyle mükemmel ki nasıl anlatsam bilemiyorum. ölmeden görülmesi gereken ilk 3 yer arasına burasını koyabilirsiniz. Mükemmel ötesi bir yer. İhtişam ve görkemden dolayı mest olduk, ayıldık bayıldık. Yok böyle bir güzellik.

113020287_10158449399102381_1902818402044857298_o.jpg116302948_10158449422072381_2187400892278050395_o.jpg111149342_10158449420442381_4693859575025459683_o.jpg111904354_10158449420612381_6642814871954137348_o.jpg

Bu güzel mekandan ayrılmak istemedik ama yapacak bir şey yok diyerek bu noktadan başka bir doğa harikasına doğru pedal çeviriyoruz. Şimdi ki rotamız ise Tokatlı Kanyonu ve Cam Teras.

Biraz yol aldıktan sonra bir çeşmenin başında yemek molası veriyoruz. Marketten aldığımız gıdaları tüpümüzde pişirerek öğlen yemeğini yiyoruz. Bu yemeğin maliyeti bize kişi başı 7.5 TL. ye geliyor. Bir mekanda yeseydik eğer kişi başı 20-30 TL. tutacaktı.

Bu noktaya ulaşmak için yine bol bol yokuş çıkıyoruz. Mağaradan Cam Teras'a 9 km. kadar pedal çeviriyoruz. 510 mt. tırmanma 290 iniş ve ortalama %2.5 eğimle çıkış yapıyoruz. Nihayetinde Cam Teras'a varıyoruz. Giriş ücretli, tam hatırlamıyorum ama tam 7.5 TL. öğrenci 5 TL. Müze kart geçmiyor. Engellilere ücretsiz.

111045870_10158449420577381_7776056471732332249_o.jpg111256870_10158449422052381_9048659392917122927_o.jpg116262434_10158449430027381_6645953290851064872_o.jpg116568801_10158449432837381_5936962576623934153_o.jpg

Cam Teras Tokatlı Kanyonun en hakim yerinde yer alıyor. Binlerce insan buraya akın ediyor. İnsanlara görülmeye değer bir görsel şölen sunuyor. Burada da yeme içme imkanları mevcut. Cam Teras'ın hemen 500 mt. aşağısında ise Tokatlı Kanyonu girişi yer alıyor. Burası da ücretli. Sanırım 4 TL. idi.

Uzunca bir merdivenden kanyona iniş yapıyorsunuz. Manzaralar ise müthiş. Vadiden cam teras görünüyor. Aşağıdan birde dere geçiyor. Bir çok noktada irili ufaklı şelaleler yer alıyor. Burada da yeme içme imkanları mevcut. Dileyenleri ücret mukabilinde vadi boyunca at ile gezdiriyorlar.

Bu güzel kanyonu da gezdikten sonra yola devam ediyoruz. Şimdi ki rotamız ise Horma Kanyonu yolu üzerinde yer alan ve 1043 mt. yükseklikte bulunan Beştepeler Mesire alanına gidere geceyi burada geçirmek.

115710072_10158449425497381_166360209273335415_o.jpg114588282_10158449439792381_2721092861875058294_o.jpg113268900_10158449431502381_6755753641759159199_o.jpg
115754062_10158449424102381_3825717948187627861_o.jpg116339904_10158449420842381_1611853914709789865_o.jpg

Cam Terastan mesire alanına kadar bitmek bilmeyen yokuşlardan yüklerimizle birlikte tırmanıyoruz. Bir dünya gezdik ve halen tırmanıyoruz. Nihayetinde yorucuda olsa mesire alanına varıyoruz. Burası da ücretli yalnız biz akşam 20.00 gibi buraya vardığımız için girişte kimse yoktu.

Cam Terastan mesire alanı 8 km. civarında, 500 mt. tırmanma 80 mt. iniş ortalama %5 eğimle çıkış yapıyoruz

Bizde mesire alanının ıssız yerlerine giderek çadırlarımızı kurup, yemeğimizi yiyip yatıyoruz. Buraya geldiğimizde bir çok aile burada piknik yapıyordu. uyarı tabelalarında bu alanda alkol kullanmak yasak yazıyordu. Ayrıca içeride birde tesis yer alıyor. Bu yüzden temiz kullanılmış. Yola 50 mt. yakın bir mesafede olması ilk başta bizi şaşırttı ama zaman ilerledikçe araç trafiğinin çok azaldığını gördük. 5 dakika da 1 tane araç geçiyordu dersek yeridir. Bu yüzden gece güzel uyku geçirdik. Hiçbir hayvan görmedik. Ayrıca etrafı tellerle çevriliydi.

115727339_10158449439622381_6240680210359152559_o.jpg114348972_10158449439102381_1021876354280370683_o.jpg116237666_10158449439022381_6215401875503034772_o.jpg

Günün sonunda 43 km. yol yapmışız ve yüklerimizle birlikte 1700 mt. tırmanma gerçekleştirmişiz. Gerçekten çok yorucu bir gündü. Tam anlamıyla dolu dolu bir gün geçirdik. Çok şükür bir kaza belada yaşamadık. İlk günümüzü de böylece bitirmiş olduk.

Daha fazla fotoğraf için: (link)

Sakarya Bisiklet ve Doğa Sporları Derneği
 
Ben olsam bu değerli günlüğü stravada veya facebook gibi bir sitede de paylaşırım. Burda bir süre sonra fotoğraflar siliniyor.
 
  • Beğen
Tepkiler: necmeddin
@recep24ank Çok güzel emeğinize sağlık. Pedalınıza taş değmesin.
 
  • Beğen
Tepkiler: necmeddin
Paylaşımlar çok hoş, yolunuz açık olsun👋
 
  • Beğen
Tepkiler: necmeddin
Ben olsam bu değerli günlüğü stravada veya facebook gibi bir sitede de paylaşırım. Burda bir süre sonra fotoğraflar siliniyor.
Teşekkürler. Strava kullanmıyorum ama facebook da bu paylaşımları yapıyorum. İnşallah bir gün kitap halinede dönüştürürüm.

@recep24ank Çok güzel emeğinize sağlık. Pedalınıza taş değmesin.
Teşekkürler. Cümlemizin tekerine taş değmesin.

Paylaşımlar çok hoş, yolunuz açık olsun👋
Teşekkürler. Dileğim gnüllerin bir olası ve herkesin bu tarz yolculuklara çıkması
 
  • Beğen
Tepkiler: necmeddin
2.GÜN - Ilıca Şelalesi ve Horma Kanyonu Kamplı Turumuz 22 Temmuz 2020 (2.GÜN)

Sabah 06.30 gibi uyandık. Uyanır uyanmaz çadırlarımızı toplayarak kahvaltımızı yaptık ve 08.30 gibi yola koyulduk. Sizlerinde bildiği gibi ilk günümüzü Safranbolu Beştepeler Mesire alanında geçirmiştik. Sabah erken saatlerde buradan çıkış yaptığımız için yine etrafta kimsecikler yoktu. İrtifa olarak 1043 mt. de olduğumuz için rüzgar yok ama azda olsa biraz serinlik vardı. Aşağıları düşünmek bile istemiyorum.

Bu günkü rotamız ise Kastamonu ve Bartın İl Sınırları içerisinde yer alan Dünyaca ünlü Horma Kanyonu ve Ilıca Şelalesiydi.

1.jpg

Hiç vakit kaybetmeden yola koyulduk. Yaklaşık olarak 45 km kadar 1000 mt. ile 1250 mt. irtifa bandında sürekli olarak in çık yaptık. İn çık yaptık dediğime aldanmayın sakın, yollar öyle bildiğiniz in çıklardan değil. %10 in %12 in-çık şeklindeydi ve yer yer 2-3 km.yi buluyordu.

2.jpg
4.jpg

Yolun kalitesi ise kuru asfalt ve zift asfalttan oluşuyordu. Buda siyah ziftin sıcakta lastiğe yapışmasına sebebiyet veriyordu. Hem tırtıklı yol hem de böyle yol olunca biraz zorlu geçiyordu. Bazı noktalarda yol çalışmaları devam ediyordu. Sanırım uzunca bir hat boyunca sıcak asfalt dökecekler. 1-2 seneye bu yollarda muhteşem olur diye düşünüyorum.

5.jpg

Hava çok sıcak olduğundan sürekli olarak su tüketimi yapmak zorunda kaldık. Bu rotayı tercih edecekler için iki suluk taşımasını öneriyorum.

Birde Pınarbaşı İlçesinden sonra yollarda ciddi anlamda su sıkıntısı var. 30 km. kadar resmen susuz kaldık. Yollarda eski usul çekme tulumbalar vardı. Onlardan faydalanıp kullanmak istedik ama tam istediğimiz gibi olmadı. Su akıyor ama çamur akıyordu. Uzunca bir süre suyu akıttık ama halen çamur akmaya devam etti. Bizde kendimizi riske atmak istemedik. Susuz bir şekilde yola devam ettik.

7.jpg

Daha sonra Hindi'si ile meşhur Eflani Beldesine geldik. Buradaki bir pastanede çay molası verdik. Molanın ardından yola devam ettik. Şimdiki hedefimiz ise Pınarbaşı İlçesine varmak. Eflani'den Pınarbaşı 26 km. mesafede. Yolun 3-4 km. kısmı tamamen toprak yoldan oluşuyor ama yol genişletme çalışmaları devam ediyor.
Yol kalitesi kötü olunca ruhen ve bedenen etkileniyorduk. Sürekli bisikletin titremesinden dolayı titro manyak olmuştuk. Yol bir an önce bitsin diye hızlı gitmeye çalıştık. Bu günkü ulaşacağımız mesafe 75 km. ve 1800 mt. de tırmanmaydı. Kısacası zorlu yollar zorlu şartlar ama sonunda mutlu son bizi bekliyordu.

Az demeden uz demeden, dere tepe düz demeden yola devam ettik. Aday Köyünden sonra ormanların ve yeşilliklerin içerisinden sonsuzluğa doğru 10 km.lik muhteşem bir iniş gerçekleştirdik. Tarifsiz duygular içerisindeyim.

8.jpg

Nihayetinde 60'ncı km.de Pınarbaşı İlçesine vardık. Hemen bir markete girip 2 günlük yemek aldık. Çünkü Issız ormanda ve dağlarda yolculuk edeceğimizden aç kalmayayım dedik. Bir abide bize bir çok noktada bakkal dahi yok dedi. Bu yüzden tedbirli davrandık alışveriş yaptık.

9.jpg

Öğlen yemeğini merkez deki esnaf lokantasından yedik. Yemeğin maliyeti kişi başı 20 TL. tuttu. Kendimiz yapsaydık %70 daha ucuz olurdu ama stoklarımızı tüketmek istemedik. Lokantanın önüne bisikletlerimizi bırakırken işletme sahibi burada hırsızlık olmaz bırakın dedi. Bizde şaşırdık tabi ki. Bununla ilgili bir olayı da sonlara doğru anlatacağım.

Yemekten hemen sonra yola koyulduk. Pınarbaşı'ndan sonra 1-2 km. niş ve sonrasında ise 5 km.lik %10 luk bir tırmanış var. Bu nedenle yemek molasını Pınarbaşı'nda vermeniz gerekiyor.

10.jpg

Biraz ilerledikten sonra yol ikiye ayrılıyor. Birincisi Horma Kanyonun başlangıcına ikincisi ise Ilıca Şelalesine gidiyordu. Bu noktada Karabük Bisiklet Derneği Başkanı Kenan AYDOĞDU'yu aradım. Bana eğer bir tercih yapacaksan Ilıca Şelalesine gitmelisin demişti. Bizde öyle yaptık. Çok doğru bir karar olduğunu oraya varınca anladık. Kendisine buradan değerli bilgilendirmelerinden dolayı çok teşekkür ediyorum.

11.jpg

Burada şöyle bir durum var. Eğer Horma Kanyonuna girecekseniz eğer, kanyonun 2 gidiş-2 dönüş 4 km.lik yolunu yürüyerek inip çıkmak durumundasınız. Her ikisinde de hem kanyonu hem de şelaleyi gezebiliyorsunuz. Giriş ücretli 7 TL. Engellilere ücretsiz. Yükseklik korkusu ve rahatsızlığı olanlar kanyondaki yürüyüş yoluna girmesinler. Doğrudan Ilıca Köyüne gidip Ilıca Şelalesine gitsinler.

12.jpg

Biz tercihimizi önce Ilıca Şelalesinden yana kullandık. Bu yolun ilk 4 km'si %10 tırmanma son 8 km'si %10 inişti. Bu yüzden inerken yollar çok virajlı olduğundan dikkat etmelisiniz.

Ilıca köyünün merkezinden hemen sağa döndük. Yönlendirme tabelaları mevcut. Bisikletlerimizi şelale girişinde bıraktık ve yürümeye başladık. 150 mt. kadar yürüdükten sonra güvenlik kulübesine geldik. Biletimizi aldık hem şelaleyi gezdik hem de burada yüzdük.

13.jpg
14.jpg
15.jpg

Kesinlikle muazzam bir yer. Ölmeden önce görülmesi gereken yerlerin ilk sırasında yer alıyor. Zaten internetten biraz araştırma yaptığınızda ne demek istediğimi çok iyi anlayacaksınız.

16.jpg

Şelaleden sonra kanyonun yürüyüş yoluna geçtik. Şelale ile yürüyüş yolu arası sadece 100 mt. birbirine çok yakınlar. Tek bilet ile her iki tarafı da kullanabiliyorsunuz. Yeme içme imkanları mevcut. Ayrıca Ilıca'da belediyenin halka açık kamp alanı da var (ücretsiz) biz çadırımızı bu alana kurduk. Caminin hemen yanında.

17.jpg

Şimdi biraz şelaleden birazda kanyondan bahsedeyim. Şelale gerçekten muhteşem. Her mevsim ayrı bir güzelliği olduğunu düşünüyorum. Yaz sezonu olmasına rağmen suyu buz gibiydi. Seyir terasları ve asma köprüsü de var. Tam anlamıyla görsel şölen sunuyor. Kanyon ise ayrı bir gezegende yolculuk yapıyormuşsunuz, sanki burası Türkiye'de bir yer değilmiş gibi izlenim veriyor.

18.jpg
19.jpg
20.jpg

Kanyonu aşağıdan yukarıya doğru gezmek en mantıklısı. Çünkü suyun akışını, şelaleleri ve kanyonun derinliklerini görebiliyorsunuz. İnerken bu saydıklarımı görmeniz pek mümkün değil. Gidiş-dönüş tam 2 saat sürüyor. Biz 1.5 saatte tamamladık.

Öyle inanılmaz yerler var ki adeta kendinizden geçiyorsunuz. Yer yer çok ürkütücü olsa da anı yaşıyorsunuz. Ben öyle her yeri övmem ama burası fazlasıyla övülmeyi hak ediyor. İstanbul'dan gelen bir vatandaş görevliye neden burası bu kadar ucuz diye sitem ediyordu. 50-100 TL. olmalı diyordu. İstanbul'da kıytırık yerlere dünya paralar veriyoruz diyordu. Bu sözlere daha ne söylenebilir ki.

22.jpg
23.jpg
24.jpg
25.jpg

Buradan böyle yazmakla anlatılacak bir yer değil bu kanyon. Gez dünyayı gör burayı demişler))))

Yürüyüşten sonra kamp alanına çadırımızı kurduk ve güzel bir gece geçirdik. Burada yukarıda bahsettiğim hırsızlık meselesine değinmek istiyorum. Ilıca camisinin içerisinde yer alan şadırvanda plastik kapta üstü açık 100 TL. civarında kağıt para vardı. Sanırım buraya gelenler yardım amaçlı bu kutuya para atıyorlardı. İki gün buradaydık. Gelenler gidenler oldu. Bu kutudan 1 kuruş dahi hiç kimse para almadı-çalmadı. bende fotoğrafını çektim koydum.

Ilıca ufak bir köy, herkesin herkese saygısı var. İnsanlık ölmemiş. Bizim çadır kurduğumuzu gören arabalı gençler başka yerlere gittiler. gece çıt yoktu. Yolunuz buralara düşerse kesinlikle buraları görün ve kalın.

26.jpg
27.jpg

Günün sonunda 1800 mt. tırmanma, 4 km. kanyonda yürüme ile yorucu bir gün daha geçirdik. Sonuç olarak en güzel günümüzdü. Bu günüde kazasız belasız bir şekilde tamamladık. Sakarya Bisiklet ve Doğa Sporları Derneği
 

Dosyalar

  • 8.jpg
    8.jpg
    305,9 KB · Okunma: 3
  • 14.jpg
    14.jpg
    727,9 KB · Okunma: 5
  • 15.jpg
    15.jpg
    656,8 KB · Okunma: 5
@recep24ank emeğinize sağlık hocam. Bisiklet turlarınız muhteşem. Tekerinize taş değmesin. İşiniz rast gitsin. :harika:
 
Geri