Çok iyi yetiştirilmiş, doğduğundan beri aile ortamında büyümüş bazı cins köpekler, kıskançlık duyguları ile örneğin aileye yeni katılan bebeklere saldırabiliyor, hatta öldürebiliyorlar. Bunun örnekleri çokça var. Köpekleri olumlamak adına gerçeklerle yüz yüze gelmekten korkmayalım.
Gerçeklerle yüz yüze gelmekten korkan kim? ''Çokça'' olduğunu iddia ettiğiniz şeyin yüzdesini söyleyebilir misiniz?
Köpekleri olumlamak diye bir şey yok; köpekleri hedef gösteren bakış açılarına itiraz var! Hayvanları hedef gösteren kafa yapısına itiraz var! Türkiye'de kedi, köpek, domuz, ayı, nesli tükenmekte olan bilimum yaban hayvanlarına yapılan vahşi eziyetler ortada!
Bu gözler ormandan geçen bir yolda ayının aniden yola çıkmasıyla çarpan arabanın sahiplerinin yerdeki ölü ayıyı tekmelediğini; Samsun'da kendini yanlışlıkla şehirde bulan domuzu kürek, sopa, taş, tekmeyle yaraladığını; denizde bıçaklanan, kurşunlanan yunusu gördü. Bunlar medyaya yansıyanlar; küçük bir araştırmayla bulabilirsiniz. Kediye, köpeğe, ata, eşeğe, kaplumbağaya, kirpiye, yılana edilen işkenceler Türkiye'de maalesef yaygın. En son tüm bacakları kesilip ölen küçük yavru siyah köpeği hatırlarsınız sanırım.
Burada, bu konuda köpekleri hedef göstermek bu gibi işlerin son bulmasına gram yardım etmiyor.
Ki, her şeyden öte, bizim bahsettiğimiz şehirlerde, kırsalda yaşayan "başıboş sokak köpekleri".
En gariban, en çelimsiz, en korkak köpekler bunlar. Bu köpeklerden mi korkuyorsunuz? Bu köpekler mi millete zarar veriyormuş? Asıl korkulacak hayvanın, sahibinin yamyam gibi yetiştirdiği
sahipli köpekler olduğunu unutmamanızı tavsiye ederim.
Dolayısı ile zaten yazdığınızla, klasik hayvansever! argümanını çürütmüş oluyorsunuz. Madem kötü çevre köpeği saldırgan yapıyor, o halde köpeğe kontrol edilebilir kapalı ve izlenebilir alanlar kazandıralım hep birlikte. Ama işte buna ısrarla karşı çıkıyor hayvanseverler! Nedenlerini okumadığınız son 20 sayfada bulacaksınız. Lütfen okuduktan sonra yanıt verin...
Klasik hayvansever argümanından kastınız ne bilmiyorum fakat dediğiniz şey uygulanabilir değil.
Son 20 sayfadaki yorumlara bakacağım fakat köpeklerle ilgili tecrübelerimi ve görüşümü değiştireceğini düşünmüyorum zira yazdıklarınızdan evde, bahçede, şehiriçinde, şehirdışında, köyde, kırsalda, dağda, yolda yıllar içinde karşılaştığım yüzlerce sahipli sahipsiz büyük küçük köpekle bire bir edindiğim tecrübenin onda birine sahip değilsiniz gibi görünüyor.
----------------
Bu arada, lütfen yanlış anlaşılmasın, ben de sokakta, dağda terk edilmiş çaresiz köpek olmasını istemiyorum. Ben de köpekler parayla satılsın istemiyorum. Ben de özellikle kırsaldaki sahipli köpeklerin en azından insanlara karşı uysal yetiştirilmesini; görevleri ve şartları gereği uysal yetiştirilemiyorsa bağlı olmalarını istiyorum.
ABD'de ve Avrupa'da gittiğim birçok ülkede başı boş köpeğe istisnasız hiç rastlamadım. Yani Amerika'yı yeniden keşfetmeye gerek yok; oradan öğreneceğimiz uygulamalar var ve bu da sanırım yerel yönetimlere düşüyor.