Bu arada bisikleti 15 gündür deniyorum, artık birşeyler yazmanın zamanı geldi diye düşünüyorum.
Kadro:
7005 Triple butted alüminyum alaşımdan üretilmilmiş, ağırlığı yanlış hatırlamıyorsam 1300gr civarındaydı. Mosso'nun resmi sitesinde problem olduğu için kadronun teknik özelliklerine ulaşılamıyor, fakat hatırladığım kadarıyla m kadro boyunda ağırlık 1300gr'dı. Kadronun triple butted olması ise, kadroda kullanılan boruların 3 farklı çapta olduğunu gösteriyor. Kaynak yerlerindeki et kalınlığı, borunun orta bölümlerindeki kısımlardan daha ince. Böylelikle kadro hem hafif, hemde rijit ve dayanıklı oluyor.
Hali hazırda 29 mtb kullandığım için alacağım yol bisikletinin safkan yarış kadro olmasını istemiştim. Bildiğiniz gibi yarış kadroları endurance kadrolardan daha hafif ve daha konforsuz. Fakat düzgün yollarda iyi ki bu kadroyu seçmişim diyorum. Güç aktarımı çok iyi, sprintlerde hiç esnemiyor, çamiçi rampasını çıkarken bile esnemiyor. Ağır bir kullanıcı olduğumu düşünürsek sonuç çok iyi. Tabi bu esnemezlikte 6800 ultegra'da kullanılan 4 kollu aynakol tasarımının da etkisi var.
Kadrodaki bir diğer özellik fren ve vites kablolarının tamamının kadro içinden geçmesi. Eğer gidonun önünde kablo karmaşası görmek istemiyorsanız bu özellik tam size göre. Ayrıca kabloları dış ortamdaki nem ve tozdan koruduğu için kablolar daha uzun süre bakım gerektirmeden kullanılabiliyor. Üst seviye bisikletlerde olan bir özellik...
Maşa:
Bisikletin özelliklerinde maşa karbon olarak geçse de, maşa üstünde yazan "Perfect Combination of Carbon and Aluminium" ibaresi, maşanın alü-karbon kompozit olduğunu gösteriyor. Diğer arkadaşlarımın karbon ve alüminyum maşalı bisikletleriyle kıyasladığımda, karbon maşanın yoldaki titreşimi absorbe ettiğini ve gidona ulaştırmadığını gördüm. Burada bahsettiğim çukurlar, engeller, tümsekler değil, asfaltın kalitesinden kaynaklanan titreşimdir. Karbon maşa bu titreşimi büyük ölçüden ortadan kaldırıyor, özellikle hood'lardan tutarken hiç titreşim yok gibi birşey. Yol bisikletinin bu kadar konforlu olduğunu bilmiyordum
Grupset:
Aynakol:
İtiraf ediyorum 52-36t aynakolu ilk görüşümde epey korkmuştum. Epey tırmanış yapan biri olarak 52-36t aynakol istediğim son şeydi. Benim aklımda 50-34t aynakol alıp, mutlu mesut binmek vardı oysa
Tırmanış performansını test etmek için Evka4'e, Kayadibi'ne (7km ortalama %6) ve Çamiçi rampasına (mapmyride'da anlık %16 eğim görünüyor) tırmandım. İşin enteresanı 52-36t aynakol ve 28t ruble kombinasyonu ile bu rampalarda hiç ayağa kalkmak zorunda kalmadım. Hep selede tırmandım. Burada en büyük rol tabiki aynakolda, çok rijit olduğunu söyleyebilirim. Hem kadronun hemde aynakol'un bu kadar esnemez olmasını hiç beklemiyordum, bisiklet jant seti diye bağırıyor arkadaşlar
Rampaları bırakıp, düz yollara geçtiğimizde ise 52-36t tabir-i caiz'se "eyvallah çekiyor" ve bisikleti almadan önce yaşadığım ya ağır gelirse korkusu sürüş keyfine dönüşüyor. Hem 53t kadar hızlı, hemde 50t kadar iyi tırmanıyor. İkisinin tam ortası, mükemmel bir seçim oldu benim için
Aynakol bisikletin en beğendiğim kısımlarından biri oldu diyebilirim...
Arka ve ön aktarıcılar:
Ön ve arka aktarıcılar görevini iyi yapıyor. 29 mtb'mde kullandığım 27 vites altus setle kıyasladığımda vites geçiş sürelerinde ciddi bir fark olduğunu gördüm. Altus 1-2 saniyede vites atarken, 4700 tiagra yarım saniye geçmeden vitesi çoktan geçirmiş oluyor. Bir de ön aktarıcıda "trim" özelliği mevcut. Bu ayar sayesinde ön aktarıcıya 2-3mm daha sola veya sağa hareket ettirebiliyorsunuz. Bu trim sisteminin amacı zincirin ön aktarıcı kılavuzuna sürterek ses yapmasını ve sürtünme oluşturmasını engellemek, güzel bir sistem
Frenler:
Evet geldik malum konuya... Eğer hatırlarsanız daha öncelerden "hidrolik disk frenden sonra yol bisikletinin frenlerinin güvensiz hissettirmesi" diye bir konu açmıştım. Arkadaşlarımın yol bisikletlerini denerken gözlemlediğim kadarıyla tourney, claris frenlerin fren gücü beni tatmin etmemişti, apex ve 105'i ise beğenmiştim. Yine bu beklentilerle aynı objektif yaklaşımla 4700 tiagra'ları yorumluyorum...
Fren gücü 5800 105'i aratmıyor. Daha önceki sayfalarda yazdığım gibi gözlerimi kapatıp fren yapsam, 105 mi tiagra mı diye sorsalar 105 derim. Sanırım bunda shimano'nun tiagradaki frenleme gücünü arttırmasıyla da ilgisi var. Shimano'nun sitesinde verdiği bilgiye göre frenleme gücü 4600 tiagraya göre %30 arttırılmış. Ben de bunu doğruladım, bütün inişleri hoodlardan tutarak yaptım ve hoodlarda bile benim gibi ağır bir sürücüsü durdurmaya yeterli frenleme gücünü oluşturabiliyorsunuz. Frenleri çok beğendim...
Fren ve vites kolları:
Önceki seri tiagraya göre yine bazı değişiklikler var. Bunlardan en bariz olanı vites kablolarının kollardan geçmesi. Hem görsel olarak hoş, hemde fenerin ışığına engel olmuyor. Bunların dışında sanırım fren kolları farklı bir malzemeden üretilmiş. Freni sıkarken kollarda herhangi bir esneme söz konusu değil. Bir de unutmadan 4700'de vites göstergesi yok arkadaşlar
Kaçta kaldığınızı unutursanız bazen rubleye bakmanız gerekebiliyor
Jantlar:
Sözü kısa tutayım. Ağır, sağlam, iş görür. Akışkanlığı arttırmak adına jant seti değiştirilebilir. Zaten bu kadro ve grupset de daha iyi bir jant setini hakediyor diye düşünüyorum... Belki token c22a, belki de zonda... Kim bilir belki aerodinamik olmak için scirocco alırım. Zamanı gelince hep beraber göreceğiz
Lastikler:
Orjinalinde gelen maxxis detonator lastikler yol tutuşu olarak çok başarılı, oldukça yumuşak hamurlu lastikler. Fakat patlak koruması olmadığı için ve beyaz şeritlerini hiç beğenmediğim için o lastikleri bırakıp cst eps 700x23c lastikleri aldım. Yeni gelen cst'ler katlanır oldukları için ağırlıkları çok fazla değil. Zırhlı olduğu halde, maxxis'lerden çok ağır değil. Yani hem renk uyumunu sağladım, hemde katlanır ve mavi renkli dayanıklı bir lastik setim oldu. Yalnız lastiklerin yol tutuşu çok iyi değil. Islak zeminde hiç güven vermiyor. Islak zeminde birazcık fazla yatarak yere kapaklanmak an meselesi...
Daha iyisi sizlerin olsun arkadaşlar