Jordanred Bisiklet Forması, Bisiklet Taytı ve Bisiklet Giyimine Dair Her Şey

Şu an içinizden ne geçiyorsa yazın

yavaş yavaş çalışmanın kapitalizmin köleliği olduğu fikrine kapılmaya başladım
 
Scudo
1991 yılında Boğaziçi üniversitesinin yaz okuluna yazılmıştım 5.25 disklere kod yazdırmışlardı, sanki 1 ayda yazılımcı yapacaklar 12 yaşında çocuğu, ver temel bilgisayar eğitimi geç. Zaten yüzme tenis yabancı dil canına okuyor bir de simsiyah ekranda kod yazdırmışlardı.

Aynı yıl ben de Anadolu Lisesi 6. sınıfta seçmeli bilgisayar dersi almıştım. Derse giren hocanın ismi Şevket idi ve Mustafa Denizli'nin 6 yabancı oyuncuyu ilk 11'de sahaya sürmesi gibi, mevzuya epey yabancıydı :)

Bilgisayar derslerimiz bu yüzden bomboş geçiyordu. Baktım böyle olmayacak, dışarıdan BASIC kitapları, örnek programlar falan getirip derste uygulamaya başladım. Bilgisayar laboratuarındaki gıcır gıcır Olivetti 80286 bilgisayarların klavyeleri ilk defa kodlama yapan parmaklar görüyordu sanırım... BASIC'te yazdığım ilk program, ekrana hocanın ismini şu şekilde, rengarenk ve parlayıp sönen harflerle yazdırıyordu:

Şevket
Evket
Vket
Ket
Et
T
Et
Ket
Vket
Evket
Şevket

Programı hocaya gösterdiğimde baya sinirlenmiş ve beni boş işlerle uğraştığım gerekçesiyle azarlamıştı....
 
Müzelik olduğumuz çıksın ortaya. :)

90'ların sonlarında Teknik Lise'deyken turuncu siyah monochrome ekranlı pc'de Qbasic dilinde temel makine elemanları hesaplama programı yazmıştım. Bütün sınıf sınavdan yüksek not alınca iş ortaya çıkmıştı.
 
  • Beğen
Tepkiler: Şenol U. ve MakRo
Aynı yıl ben de Anadolu Lisesi 6. sınıfta seçmeli bilgisayar dersi almıştım. Derse giren hocanın ismi Şevket idi ve Mustafa Denizli'nin 6 yabancı oyuncuyu ilk 11'de sahaya sürmesi gibi, mevzuya epey yabancıydı :)

Bilgisayar derslerimiz bu yüzden bomboş geçiyordu. Baktım böyle olmayacak, dışarıdan BASIC kitapları, örnek programlar falan getirip derste uygulamaya başladım. Bilgisayar laboratuarındaki gıcır gıcır Olivetti 80286 bilgisayarların klavyeleri ilk defa kodlama yapan parmaklar görüyordu sanırım... BASIC'te yazdığım ilk program, ekrana hocanın ismini şu şekilde, rengarenk ve parlayıp sönen harflerle yazdırıyordu:

Şevket
Evket
Vket
Ket
Et
T
Et
Ket
Vket
Evket
Şevket

Programı hocaya gösterdiğimde baya sinirlenmiş ve beni boş işlerle uğraştığım gerekçesiyle azarlamıştı....

Adam haklı, adamın adını maymun etmişsin, pride yürüyüşü yaptırmışsın sayın hocam. Ben de 94'de aynı durumdaydım ama bizim Anadolu Lisesi'nde seçmeli değildi sanırım, seçmeliyse bile herkes seçmişti, hatırlamıyorum :) Neyse biz de diskete yüklediğimiz Lotus (araba yaışı), çakma Mario ve Battle Chess'den bol bol oynamıştık 286 laboratuvar PC'lerimizde. Hocanın masasında dot matrix yazıcımız bile vardı ve bizim hoca, sizinkinden farklı olarak, biraz anlardı o işlerden. QW Basic ile üç beş birşeyler (ismimizi falan işte sonuçta, sorting algoritması falan değildi yani) yazmıştık hatta. if / go to 10(satır numarası) vs. Bilgisayar derslerini iple çekerdim, çünkü henüz evde yoktu :) Evde zavallı Atari 2600 klonum vardı QuickShot II joystick ile, hey gidi Pitfall, River Raid, Hero hey :))
 
  • Beğen
Tepkiler: MakRo
@mavibisiklet3 Sene 1993. Nintendo GameBoy "zengin çocuğu olma göstergesi" idi. Komşularda vardı, çok imrenirdim. Aslında bütçeyi zorlayarak alırlardı, ama içlerinden "şimdi bi hevesle istiyor, hevesi geçtikten sonra duvara fırlatır kırar, yazık olur o kadar paraya" diyerek almıyolardı bizimkiler. Sonra, senede 1 kere Türkiye'ye gelen gurbetçi teyzemi devreye soktum, "Almanya'da Nintendo'nun televizyondan oynananı varmış, bana ondan al, sonra ömrüm boyunca bişey alma" demiştim ve bu sayede evimize SNES girmişti. GameBoy'lulara karşı intikamım çok acı olmuştu.

s-l1200.jpg
 
@Can Çelik Hayattaki şanslarımdan birisi; sene 1993, Almanya'da doğmuşum ve canım anam bizi nintendosuz bırakmamış 🥹
 
  • Hahaha
Tepkiler: Can Çelik
yavaş yavaş çalışmanın kapitalizmin köleliği olduğu fikrine kapılmaya başladım

Ben ilk çalışmaya başladığım günden beri 20 senedir hergün öyle hissediyorum. Çalışma arkadaşlarım ile goy goy imkanım olmasa çoktan sıyırırdım.
 
  • Beğen
Tepkiler: MakRo ve mcanerg
yavaş yavaş çalışmanın kapitalizmin köleliği olduğu fikrine kapılmaya başladım

"On the other hand it is possible that human control over the machines may be retained. In that case the average man may have control over certain private machines of his own, such as his car or his personal computer, but control over large systems of machines will be in the hands of a tiny elite - just as it is today, but with two differences. Due to improved techniques the elite will have greater control over the masses; and because human work will no longer be necessary the masses will be superfluous, a useless burden on the system. If the elite is ruthless they may simply decide to exterminate the mass of humanity. If they are humane they may use propaganda or other psychological or biological techniques to reduce the birth rate until the mass of humanity becomes extinct, leaving the world to the elite. Or, if the elite consists of soft-hearted liberals, they may decide to play the role of good shepherds to the rest of the human race. They will see to it that everyone's physical needs are satisfied, that all children are raised under psychologically hygienic conditions, that everyone has a wholesome hobby to keep him busy, and that anyone who may become dissatisfied undergoes "treatment" to cure his "problem." Of course, life will be so purposeless that people will have to be biologically or psychologically engineered either to remove their need for the power process or make them "sublimate" their drive for power into some harmless hobby. These engineered human beings may be happy in such a society, but they will most certainly not be free. They will have been reduced to the status of domestic animals..."

Theodore Kaczynski a.k.a. Unabomber
 
İri değil de, şişman desek?
Ben öyle söylemek istemedim açıkçası. Şişman biraz daha yağlı ve bu biriken yağların şişkin gösterdiği kişilere söylenebilir. Hatta bende bıraktığı algı olarak şişman kimseler genelde spor yapmayı sevmedikleri gibi bisiklete binmeyi de tercih etmezler. Ben kendimi de iri olarak görüyorum. Vucut kondisyonumu iyi tutmaya çalışıyorum. Bu sebeple bisiklete sıkı binen ama zayıf gözükmeyen kimseleri kastettim. Bazen bana ne kadar sürüyorsun dediklerinde 40 km sürdüm deyince insanlar şaşırıyor. Zayıf olsam daha az şaşarlar bence.
 
"On the other hand it is possible that human control over the machines may be retained. In that case the average man may have control over certain private machines of his own, such as his car or his personal computer, but control over large systems of machines will be in the hands of a tiny elite - just as it is today, but with two differences. Due to improved techniques the elite will have greater control over the masses; and because human work will no longer be necessary the masses will be superfluous, a useless burden on the system. If the elite is ruthless they may simply decide to exterminate the mass of humanity. If they are humane they may use propaganda or other psychological or biological techniques to reduce the birth rate until the mass of humanity becomes extinct, leaving the world to the elite. Or, if the elite consists of soft-hearted liberals, they may decide to play the role of good shepherds to the rest of the human race. They will see to it that everyone's physical needs are satisfied, that all children are raised under psychologically hygienic conditions, that everyone has a wholesome hobby to keep him busy, and that anyone who may become dissatisfied undergoes "treatment" to cure his "problem." Of course, life will be so purposeless that people will have to be biologically or psychologically engineered either to remove their need for the power process or make them "sublimate" their drive for power into some harmless hobby. These engineered human beings may be happy in such a society, but they will most certainly not be free. They will have been reduced to the status of domestic animals..."

Theodore Kaczynski a.k.a. Unabomber
kendisine gidiş yolundan puan verirrdim ancak sonuçta yaptıkları tüm puanları sildirmeye yetiyor
Ben ilk çalışmaya başladığım günden beri 20 senedir hergün öyle hissediyorum. Çalışma arkadaşlarım ile goy goy imkanım olmasa çoktan sıyırırdım.
Benimki biraz da o anki hissimi paylaşmaktı yoksa elbette ben de hep farkındaydım, 2. si eğitim sürecim 40yaşını bulduğu için ancak şimdi yeni birşeyler değil de tekrara düşmeye başladım, neyse ki meslek dışında sürekli bir şeyler öğrenmeye devam ediyorum da daha yaşlandığımı hissetmiyorum.
 
Son düzenleme:
  • Beğen
Tepkiler: Ricochet
İnsan hayatında iki önemli gün vardır: Biri dünyaya geldiğiniz gün, diğeri de neden geldiğinizi anladığınız gün.. :snzdglsn:
 
Niye bütün mataralar bu şekilde konumlandırılmıyor da bizi zora koşuyorlar yahu? Bisikletin kadrosu izin vermiyorsa tamam anlarım da çoğu bisiklet buna uygun. Çok da şık olmuş ayrıca.

 
Bir süredir takip ettiğim ultra bisikletçilerden birisi olan (link) geçtiğimiz günlerde içinde bulunduğu Komoot Women’s Badlands Rally 2024 etkinliği ile Türkiye'ye giriş yaptı.(yanlış bilmiyorsam) Kendisi daha önceleri çeşitli başarılara imza atmıştı. Günün fotoğrafı bölümünde bir kaç sefer bisikleti ve bikepacking kombinasyonu hoşuma gittiği için paylaştığımı hatırlıyorum. Bu tur kapsamında şu anda Samsun'a doğru ilerliyor. Forumda bir hayli Samsunlu sağlam bisikletçi var belki ilgisini çeken olur diye paylaşmak istedim. Aklıma gelen bir kaç Samsunlu'yu etiketliyeyim @TeamO2.cc ve takım aynı isimdeki takım üyeleri, @sccetin , @samet akkaya @Rhodiumm. Aklıma gelmeyenler kusura bakmasın. Denizli'den geçiyor olsa işten izin alır muhakkak bir rotada eşlik etmek en azından görmek isterdim. Takdir ettiğimi bireysel sporculardan. Tabi arkasında Specialized gibi bir markada olsa.

Rota ve Tur Bilgisi: (link)
Şuan kullanmış olduğu bisikleti ve ekipmanları : (link)
(link)
 
ben neden konu açamıyorum arkadas :D
 
Bir gravel alsam acaba hoşuma gider mi? Bedenime uygun etrafımda kullanan da yok ki deneyeyim arkadaş. İçime kurt düştü işte...
 
  • Beğen
Tepkiler: MakRo ve Alazarhus
Geri