P1n0ky0
Daimi Üye
- Kayıt
- 21 Şubat 2022
- Mesaj
- 356
- Tepki
- 1.058
- Yaş
- 50
- Şehir
- izmir
- İsim
- Pin Okyo
- Başlangıç
- 1982—83
- Bisiklet
- Carraro
- Bisiklet türü
- Şehir - Tur
Orada olan arkadaşları ile beraber döverim ben bu bebeyi
Bir gün köy içinden arabayla gidiyoruz hızımız 20-30 ya var ya yok, önümüzden yokuş aşağı hızla 3 tekerli çocukların bindiği bisiklet geçti karşı sokağa girdi, saldım çayıra melam kayıra. Şu olayda yaşanılanı sadece saniyeler ile kurtardık ama bizim durumda bisiklet kısa olduğu için araç altına girerdi.Orada olan arkadaşları ile beraber döverim ben bu bebeyi
Ben suçu arkadaşlarında buldum. Rica edin, 5 dk müsade isteyin. Eşek değil ya araçtaki, anlar sanırım.Orada olan arkadaşları ile beraber döverim ben bu bebeyi
Ben de merdivenleri suçlu buluyorum.Ben suçu arkadaşlarında buldum. Rica edin, 5 dk müsade isteyin. Eşek değil ya araçtaki, anlar sanırım.
Anlamazsa demeyin, o zaman yapmazsın.
Elbette tek suçlu var, o da bisiklet.Ben de merdivenleri suçlu buluyorum.
Ben 135 kiloyken de tümseklerde ayağa kalkıyorum. Kalkmazsam garanti arka janttan tel kopuyor çünkü. 3 yıldır aktif olarak sürüyorum. Daha sadece bir kere pedal kırıldı. Onda da pedal çok dandikti 6 yıllık ikinci el bisiklette. O sebeple.Merak ettiğim bir şeyi sormak istiyorum;
Ülkemizin yolları malum her yer çukur yada keskin tümsek vs. Ön amortisör darbeleri yumuşatıyor ama arkada amortisör yok, sert geçişlerde jantı yamultmamak için pedallara basıp ayağa kalkıyorum çocukluğumuzda yaptığımız gibi ama artık 95 kiloyum😄 pedallarda dikelerek darbeyi yumuşatsam da bu kadar yük basmak pedallara zararlı mıdır?
Söyledikleriniz çok doğru.Geçen hafta ve bu hafta, 8 km'lik güzergahı, Antalya'da saat 6 gibi başlayan trafikte, bisikletle 25 dk'da, arabayla 50 dakikada alabildim. Yani bir belediye başkanı, insanları ve şehri düşünerek; hem spor hem temiz hava hem maddi tasarruf çerçevesinde, teşvik edebilecek uygulamalarda niye geri kalır? Bu insanlar aptal mı? Herkes para harcamaya bayılıyor mu nedir?
Şehir zaten çok engebeli değil. Alan desen oluşturulmayacak bir şeyi yok. Trafiğin akışını, otur kafa patlat yeniden düzenle. Millet zamanını yolda harcamasın. Şehrin ortasından ana arter geçirip, bu yoldan milleti evine götürecek sapağı yapamıyor, ışığı ayarlayamıyor, geçit yapmıyor, yoldaki bozulmayı zaten yapmıyor... E bu belediye niye var kardeşim?
Partilerin kasasına para koyup, aday gösterildikten ve başkan olduktan sonra, ceketi asıp, göstermelik işlerle 5 yıl keyfine bak. Bir de cebini daha güzel doldur. Millet ne hali varsa görsün. İnsanlar işine, evine kaç dakikada gitmiş kimin umrunda? Otobüsler, raylı taşıma hepsi dolu. Raylı taşıma da öyle aman aman bir güzergahta da değil. 2025 yılına neredeyse geldik... Ya bir şehir toplu taşımaya bu kadar mı uzak olur. Herkesi arabayla gitmeye zorlayan bir yapı... A'dan B'ye gideceksin. Otobüs yok. Varsa da 1 saat 45 dakikada gidiyor...
Trafik polisleri, ellerinde cep telefonunda tiktok'ta karı kız kesmekten, arabanın içinden çıkmıyor.
Ya bu ülkede işini layıkıyla yapacak adam yok mu? Kapasite bu mu? Bundan öte yol alınmaz mı? Yani 20 yılda tuğla üstüne bir tuğla konmaz mı
çocukluğumdan beri bireysel olarak Antalya’ya gelmiyordum (2 yıl şirket getirdi ama havaalanı-otel arası gördüm sadece)Geçen hafta ve bu hafta, 8 km'lik güzergahı, Antalya'da saat 6 gibi başlayan trafikte, bisikletle 25 dk'da, arabayla 50 dakikada alabildim. Yani bir belediye başkanı, insanları ve şehri düşünerek; hem spor hem temiz hava hem maddi tasarruf çerçevesinde, teşvik edebilecek uygulamalarda niye geri kalır? Bu insanlar aptal mı? Herkes para harcamaya bayılıyor mu nedir?
Şehir zaten çok engebeli değil. Alan desen oluşturulmayacak bir şeyi yok. Trafiğin akışını, otur kafa patlat yeniden düzenle. Millet zamanını yolda harcamasın. Şehrin ortasından ana arter geçirip, bu yoldan milleti evine götürecek sapağı yapamıyor, ışığı ayarlayamıyor, geçit yapmıyor, yoldaki bozulmayı zaten yapmıyor... E bu belediye niye var kardeşim?
Partilerin kasasına para koyup, aday gösterildikten ve başkan olduktan sonra, ceketi asıp, göstermelik işlerle 5 yıl keyfine bak. Bir de cebini daha güzel doldur. Millet ne hali varsa görsün. İnsanlar işine, evine kaç dakikada gitmiş kimin umrunda? Otobüsler, raylı taşıma hepsi dolu. Raylı taşıma da öyle aman aman bir güzergahta da değil. 2025 yılına neredeyse geldik... Ya bir şehir toplu taşımaya bu kadar mı uzak olur. Herkesi arabayla gitmeye zorlayan bir yapı... A'dan B'ye gideceksin. Otobüs yok. Varsa da 1 saat 45 dakikada gidiyor...
Trafik polisleri, ellerinde cep telefonunda tiktok'ta karı kız kesmekten, arabanın içinden çıkmıyor.
Ya bu ülkede işini layıkıyla yapacak adam yok mu? Kapasite bu mu? Bundan öte yol alınmaz mı? Yani 20 yılda tuğla üstüne bir tuğla konmaz mı be.
Geçen hafta ve bu hafta, 8 km'lik güzergahı, Antalya'da saat 6 gibi başlayan trafikte, bisikletle 25 dk'da, arabayla 50 dakikada alabildim. Yani bir belediye başkanı, insanları ve şehri düşünerek; hem spor hem temiz hava hem maddi tasarruf çerçevesinde, teşvik edebilecek uygulamalarda niye geri kalır? Bu insanlar aptal mı? Herkes para harcamaya bayılıyor mu nedir?
Şehir zaten çok engebeli değil. Alan desen oluşturulmayacak bir şeyi yok. Trafiğin akışını, otur kafa patlat yeniden düzenle. Millet zamanını yolda harcamasın. Şehrin ortasından ana arter geçirip, bu yoldan milleti evine götürecek sapağı yapamıyor, ışığı ayarlayamıyor, geçit yapmıyor, yoldaki bozulmayı zaten yapmıyor... E bu belediye niye var kardeşim?
Partilerin kasasına para koyup, aday gösterildikten ve başkan olduktan sonra, ceketi asıp, göstermelik işlerle 5 yıl keyfine bak. Bir de cebini daha güzel doldur. Millet ne hali varsa görsün. İnsanlar işine, evine kaç dakikada gitmiş kimin umrunda? Otobüsler, raylı taşıma hepsi dolu. Raylı taşıma da öyle aman aman bir güzergahta da değil. 2025 yılına neredeyse geldik... Ya bir şehir toplu taşımaya bu kadar mı uzak olur. Herkesi arabayla gitmeye zorlayan bir yapı... A'dan B'ye gideceksin. Otobüs yok. Varsa da 1 saat 45 dakikada gidiyor...
Trafik polisleri, ellerinde cep telefonunda tiktok'ta karı kız kesmekten, arabanın içinden çıkmıyor.
Ya bu ülkede işini layıkıyla yapacak adam yok mu? Kapasite bu mu? Bundan öte yol alınmaz mı? Yani 20 yılda tuğla üstüne bir tuğla konmaz mı be.
Siz bir, bilemediniz en fazla iki çocuk yaparsınız bu ekonomide ileriyi düşünüp. Diğer kesim 5-10 arası yaptığı için istemesek de ülkede baskın olan kesim diğer taraf oluyor. Ben bir tane çocuğa zor bakıyorum. İkincisini düşünmüyorum. Hastanede önümde sıra bekleyen Türkçe bile bilmeyen adamın yanında kaç tane çocuk var...Dediğiniz gibi belediyeler bir kaç göstermelik iş yapıp makamlarına çekiliyorlar. Bizim burada parti değiştiği için olsa gerek sürekli aktifler ama bazı işlerini gereksiz buluyorum. Eski partiden kalanı yıkıp kendin yapma durumu var görebildiğim kadarı ile. Malum hava şartları gerek ülkede gerekse dünya genelinde kurak geçti. Denizli Büyük Şehir Belediyesi su israfına karşı güzel bir adım attı bir çok yerde günlük litre tüketim hesabı yapıp çalışma yapmışlar, orta refüj ve parklarda yeşil duracak ama çim kadar su harcamayan bitkilere yöneldiler. Çimenleri imha eder şekilde söküyorlar. Eyvallah onu suyu harcıyor diye söktün ama bir kaç yerde gördüm hali hazırda kullanılan parkı, yer döşemelerini oyun alanlarını da söküp sanki daha öncesinde orada yokmuş gibi sıfırdan yapmaya başladılar. İlk zaman "belediye şu kadar araç kiralamış biz bunu kullanmayacağız" diye sergilediler. Geçen belediyeden bir arkadaşım "kanka o eski partinin adamıydı ondan şutladılar yerine başka firmadan aynı sayıda araç kiraladılar" dedi.
Yani a partisi b partisi hiç fark etmiyor en temelinde kendi taraflarını doyurma temelli çalışıyor. Hangi görüşten olursanız olun medyadan gördüğüm kadarı ile gerçekten halka hizmet anlamında bana göre Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan var. Eğitim başta olmak üzere bir çok sistemin çöktüğü ve yok olduğu ülkemizde insanların yere çöp atmaması gerektiğini koyduğu idari para cezası ile insanlara yavaştan toplum bilinci olarak kazandırmaya başladığına inanıyorum.
Bisiklet yolları durumu zaten tamamen hata. Evime yakın bir nokta 1km kadar kaldırım ve yanında bir seviye alçak bisiklet yolu var. Geçen bisiklet yolunda gideyim dedim sanki yürüyüş yoluymuş gibi herkes orada ve karşılıklı geldiğimizde bir dayak yemediğim kalıyor. Asfalt yada kaldırımı maviye boya 2 tabela koy bitti gitti.
Dün bir yerde otururken bir öğretmen geldi. Kendi öğretmenlik yaptığı lisenin önüne başka okuldan öğrenciler kavga etmeye gelmiş. Kendi öğrencisini de diğer öğrencileri dağıtmış ve kavga ettikleri için birer tokat atmış. Tokatlananlardan bir tanesinin babası savcıymış ve adama yapmadığını bırakmamışlar 6 yıl içinde açığa alınma soruşturma ve tayin sonunda yakamı bıraktılar şeklinde anlattı. O zamandır karışmıyorum diyor. Toplumda işini düzgün yapanı ödüllendirmek yerine cezalandırmak olduğu için insanlar kasadaki çürük elmayı kasadan çıkarmak yerine onunla bir çürümeyi tercih ediyorlar. Kendi adıma toplumun düzelip refaha ereceği şeklinde bir şeye açıkçası inanmıyorum. Belirli bir neslin ortadan kaybolup gitmesi lazım ki alttan gelen taze genç nesli olması gereken şekilde eğitip şekillendirmek mümkün olsun. Öyle bir şeyinde olma ihtimali olmadığına göre bu şekilde devam edip gideceğiz. Haa böyle diyorum diye dürüst ve düzgün olmaktan vazgeçtiğim anlamına gelmiyor. Ben yaşadıkça böyle devam ederim karakterim bu, olur da çoluk çocuğa karışırsam onları da aynı şekilde büyütmeye çalışırım.
Aslında 2. filmde o sigara bayağı karakterle özdeşleştiği için ben normal buldum, zaten çocuklar için önerilmeyen bir film, Biraz da Lady Gaganın şarkıcı olmasından kaynaklı çok fazla müzikli dans sahnesi var, bazıları yerinde ama bazıları abartı olmuş, öyle ki film değil müzikal sanki. Her şeye rağmen ilki kadar sevmesem de güzel film, biraz ne anlatacağını tam bilememiş yönetmen.İlk filmi 3 kez seyrettim film çok hoşuma gitmişti, şimdi ikinci film çok eleştiri alıyor henüz izlemedim de yalnız her şey bir yana neden Joker'in parmağında film afişinde sigara var? Olmasa olmuyor mu?
Yahudi düşmanı veya ergen olmayan herkesin nefret ettiği Naziler 1930'larda sigaranın zararlarını anlatan afişlerle sokakları doldururken bize neredeyse 100 yıl sonra zararı artık alenen bilinirken sigaranın gizli reklamı yapılıyor.
altına imza atılacak bir yazı olmuş👏Dediğiniz gibi belediyeler bir kaç göstermelik iş yapıp makamlarına çekiliyorlar. Bizim burada parti değiştiği için olsa gerek sürekli aktifler ama bazı işlerini gereksiz buluyorum. Eski partiden kalanı yıkıp kendin yapma durumu var görebildiğim kadarı ile. Malum hava şartları gerek ülkede gerekse dünya genelinde kurak geçti. Denizli Büyük Şehir Belediyesi su israfına karşı güzel bir adım attı bir çok yerde günlük litre tüketim hesabı yapıp çalışma yapmışlar, orta refüj ve parklarda yeşil duracak ama çim kadar su harcamayan bitkilere yöneldiler. Çimenleri imha eder şekilde söküyorlar. Eyvallah onu suyu harcıyor diye söktün ama bir kaç yerde gördüm hali hazırda kullanılan parkı, yer döşemelerini oyun alanlarını da söküp sanki daha öncesinde orada yokmuş gibi sıfırdan yapmaya başladılar. İlk zaman "belediye şu kadar araç kiralamış biz bunu kullanmayacağız" diye sergilediler. Geçen belediyeden bir arkadaşım "kanka o eski partinin adamıydı ondan şutladılar yerine başka firmadan aynı sayıda araç kiraladılar" dedi.
Yani a partisi b partisi hiç fark etmiyor en temelinde kendi taraflarını doyurma temelli çalışıyor. Hangi görüşten olursanız olun medyadan gördüğüm kadarı ile gerçekten halka hizmet anlamında bana göre Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan var. Eğitim başta olmak üzere bir çok sistemin çöktüğü ve yok olduğu ülkemizde insanların yere çöp atmaması gerektiğini koyduğu idari para cezası ile insanlara yavaştan toplum bilinci olarak kazandırmaya başladığına inanıyorum.
Bisiklet yolları durumu zaten tamamen hata. Evime yakın bir nokta 1km kadar kaldırım ve yanında bir seviye alçak bisiklet yolu var. Geçen bisiklet yolunda gideyim dedim sanki yürüyüş yoluymuş gibi herkes orada ve karşılıklı geldiğimizde bir dayak yemediğim kalıyor. Asfalt yada kaldırımı maviye boya 2 tabela koy bitti gitti.
Dün bir yerde otururken bir öğretmen geldi. Kendi öğretmenlik yaptığı lisenin önüne başka okuldan öğrenciler kavga etmeye gelmiş. Kendi öğrencisini de diğer öğrencileri dağıtmış ve kavga ettikleri için birer tokat atmış. Tokatlananlardan bir tanesinin babası savcıymış ve adama yapmadığını bırakmamışlar 6 yıl içinde açığa alınma soruşturma ve tayin sonunda yakamı bıraktılar şeklinde anlattı. O zamandır karışmıyorum diyor. Toplumda işini düzgün yapanı ödüllendirmek yerine cezalandırmak olduğu için insanlar kasadaki çürük elmayı kasadan çıkarmak yerine onunla bir çürümeyi tercih ediyorlar. Kendi adıma toplumun düzelip refaha ereceği şeklinde bir şeye açıkçası inanmıyorum. Belirli bir neslin ortadan kaybolup gitmesi lazım ki alttan gelen taze genç nesli olması gereken şekilde eğitip şekillendirmek mümkün olsun. Öyle bir şeyinde olma ihtimali olmadığına göre bu şekilde devam edip gideceğiz. Haa böyle diyorum diye dürüst ve düzgün olmaktan vazgeçtiğim anlamına gelmiyor. Ben yaşadıkça böyle devam ederim karakterim bu, olur da çoluk çocuğa karışırsam onları da aynı şekilde büyütmeye çalışırım.
Öncelikle ne yazık ki bizim millet APTAL, en azından geneli. Evet, Atatürk düşündüğümüz kadar ileri görüşlü değilmiş.Geçen hafta ve bu hafta, 8 km'lik güzergahı, Antalya'da saat 6 gibi başlayan trafikte, bisikletle 25 dk'da, arabayla 50 dakikada alabildim. Yani bir belediye başkanı, insanları ve şehri düşünerek; hem spor hem temiz hava hem maddi tasarruf çerçevesinde, teşvik edebilecek uygulamalarda niye geri kalır? Bu insanlar aptal mı? Herkes para harcamaya bayılıyor mu nedir?
Şehir zaten çok engebeli değil. Alan desen oluşturulmayacak bir şeyi yok. Trafiğin akışını, otur kafa patlat yeniden düzenle. Millet zamanını yolda harcamasın. Şehrin ortasından ana arter geçirip, bu yoldan milleti evine götürecek sapağı yapamıyor, ışığı ayarlayamıyor, geçit yapmıyor, yoldaki bozulmayı zaten yapmıyor... E bu belediye niye var kardeşim?
Partilerin kasasına para koyup, aday gösterildikten ve başkan olduktan sonra, ceketi asıp, göstermelik işlerle 5 yıl keyfine bak. Bir de cebini daha güzel doldur. Millet ne hali varsa görsün. İnsanlar işine, evine kaç dakikada gitmiş kimin umrunda? Otobüsler, raylı taşıma hepsi dolu. Raylı taşıma da öyle aman aman bir güzergahta da değil. 2025 yılına neredeyse geldik... Ya bir şehir toplu taşımaya bu kadar mı uzak olur. Herkesi arabayla gitmeye zorlayan bir yapı... A'dan B'ye gideceksin. Otobüs yok. Varsa da 1 saat 45 dakikada gidiyor...
Trafik polisleri, ellerinde cep telefonunda tiktok'ta karı kız kesmekten, arabanın içinden çıkmıyor.
Ya bu ülkede işini layıkıyla yapacak adam yok mu? Kapasite bu mu? Bundan öte yol alınmaz mı? Yani 20 yılda tuğla üstüne bir tuğla konmaz mı be.
Size gelince, film reklamında sigara var diye sigaraya başlayan insan bırakın çekerek gebersin.İlk filmi 3 kez seyrettim film çok hoşuma gitmişti, şimdi ikinci film çok eleştiri alıyor henüz izlemedim de yalnız her şey bir yana neden Joker'in parmağında film afişinde sigara var? Olmasa olmuyor mu?
Yahudi düşmanı veya ergen olmayan herkesin nefret ettiği Naziler 1930'larda sigaranın zararlarını anlatan afişlerle sokakları doldururken bize neredeyse 100 yıl sonra zararı artık alenen bilinirken sigaranın gizli reklamı yapılıyor.
Aaahh Alf ah.😌@Can Çelik @Sadettin Z.
Brolar, biraz önce kedinin birine usulca yaklaşıp "Sen bir kedi değilsin, sen bir bifteksin" diyerek hipnoz ettim ve yedim.😘🥰
322353 dosyayı görüntüle
Moruklar dökülmeye başladı bile. Nediyon Cemal Dede? Sen İstanbul'un Fethinde bulunmuş muydun?Aaahh Alf ah.😌