Şimdi biraz konuyu horlatmış gibi olacağım bende kendi bildiğimce bir şeyler yazacağım. Öncelikle kendi markam sonra genel hakkında.
@İsmail ATALI
@İsmail ATALI
Specialized karbon kadrolarını Merida Tayvan fabrikasında ürettiriyor. Yani tek bir fason üreticisi var. Onunda tesislerinde ki o kadar sıkı denetim içerisinde (fabrikadan ürün çıkarmaya çalışan bir çok çalışana açılmış davalar mevcut) ürün kaçırıp ucuza satma şansı yok. Yani Specialized ile ilgili olarak bu orjinalin fason üretimi diyeceğiniz bir ürünü piyasada bulamazsınız. Specialized, Merida fabrikasının en büyük müşterisidir aralarındaki organik bağ sebebi ile en ufak zarara sebep olabilecek kaçak göçek işe izin vermezler.
Başka markaların fason üreticileri ile olan ilişkilerini bilemiyorum bu sebeple aynı yorumu başka markalar için yapamayacağım.
Aşağıdaki iki tane fotoğraf paylaşıyorum. Bunlardan bir tanesi S-Works Tarmac Astana Replica diğeri ise S-Works Tarmac. İkiside birebir aynı kadro. aralarındaki tek fark bir tanesinin takım renklerinde boyanmış olması. Benim bildiğim anlamda replika bu demektir. Orijinal olan ile birebir özelliklere sahip, görsel açıdan benzetilmiş olandır.
http://s7d5.scene7.com/is/image/Specialized/145106?$Hero$ http://s7d5.scene7.com/is/image/Specialized/121508?$Hero$
Diğer taraftan 4 sayfayı okuduktan sonra gördüğüm en önemli nokta ise işin sadece kadro tarafına, maliyetine, performansına çok az miktarda da güvenlik kısmına değinilmiş olması. Oysa ki bunun ekipman, forma ve benzeri bir çok dalı daha mevcut.
Arkadaşlar o yüksek bedelleri verdiğimiz marka kadrolar alu ya da karbon fark etmeden bir çok dayanıklılık ve sağlamlık testinden geçiyorlar. Ucuz şehir bisikleti de pahalı en üst model bisikleti de. Bu güvenlik testlerinden geçemeyen hiç bir ürün piyasaya çıkamıyor. Dolayısı ile o parayı verdiğiniz zaman o kadronun sürüş esnasında altınızda dağılmayacağından, düz yolda giderken fren yaptığınızda maşasının ek yerinden kopmayacağından emin olabiliyorsunuz. Aynı zamanda bunu yaparken de size fiyatı oranında vaad ettiği performans ve hafifliği de elde ediyorsunuz, aynı güvenlik şartları içerisinde.
Mesela hiç merak ettiniz mi bazı bisikletlerin Amerika modelleri ile Avrupa'da satılan modelleri arasında neden donanım (Lastik ve fren gibi) farkları var. Çünkü satış için almaları gereken güvenlik sertifikaları bunu gerektiriyor. Bu bahsi geçen bilinen bütün markalar bu gibi şeylere dikkat ediyorlar hep etmek zorundalar. Mesela dayanım testlerinden geçmeyen hiç bir gidonun bisikletlerde kullanılmaması gibi.
Diğer yandan da üreticisi bilinmeyen, kalitesi bilinmeyen, sağlamlığı "ben biniyorum abi bişey olmuyor" şeklinde test edilmiş kadrolardan, gidonlardan, sele borularından bahsediyoruz. Olabilecek en ucuz maliyet ile en yüksek karı elde etmek için büyük markaların isimlerinin kullanıldığı hiç bir güvencesi olmayan ürünlerden. Bu ürünleri kullanmak tabi ki tercih meselesidir ama ben hiç kimsenin hayatının 300$'lık gidonun 15$ alınmış sahtesine tutunacak kadar ucuz olmadığını düşünüyorum. Zaman zaman canlı şahit oluyorum müşteriler elle sıktığımızda kırılacak gibi olan gidonlar ile geliyorlar dükkanlara montaj için. sadece üzerinde bir markanın bilmem ne modeli yazsın diye hayatını o gidona emanet etmeyi uygun bulabiliyor.
Zamanında (link) blog sitesinde sahte bir kadro kesiti vardı. X markanın sahte kadrosu kesiti alındığı zaman katmanların arasından çıkan gazete kağıdı parçalarının fotoğrafı vardı. O zamanlar saklamamıştım keşke saklasaydım. Kalite ve güvenilirlik açısından ibretlik bir fotoğraf olurdu burada.
Herkes Specialized, Pinarello, Cervelo, Cannondele'nin en üst modellerini kullanmak zorunda değil. Ekonomik gücünüzün yettiği, güvenilirliği olan, arkasında birilerinin olduğu ürünleri kullanın. Bunlar illa ki büyük markalar olmak zorunda da değil. Uygun fiyata daha yüksek performanslı ürünler arıyor iseniz Uzakdoğu'da kalitesini ispatlamış, marka güvenirliği olan, garantisi olan HongFu gibi markalarda mevcut. Almak istiyorsanız üzerinde sadece "bilmem ne" yazıyor diye sahte ürünler almak yerine bu tür alt markaları tercih edin mesela. Hayatınızı da tehlikeye atmayın.
Dünya'da sahte ürünlerden elde edilen gelirlerin büyük çoğunluğun, buna sadece bisiklet değil aklınıza gelebilecek bir çok ürünü katabilirsiniz, terör ve uyuşturucu gibi kanallara kaynak sağlamak amacı ile kullanıldığı da biliniyor.
NOT: Yazının tamamını okuyan arkadaşlar göreceklerdir ki ürün fiyatları ile ilgili yorum yapmadım. Çünkü ucuz ve pahalı kelimelerinin karşılıkları kişiden kişiye değişebilir. Ama sahte gerçek kelimelerinin anlamı tartışılmaz derece de sabittir.