Tünelde bisiklet kullanmak

Daha önce hiç tünele girmemiştim. Burada yazılanları görmem iyi oldu. En azından tünelle ilk tecrübemi yaşadığımda gürültü, oksijensizlik ve toz sürpriz olmayacak. Deneyimlerini paylaşan herkese teşekkürler...

en son yaptığım ankara zonguldak turunun son etabında (akçakoca ereğli arası) uzunlu kısalı on adet tünelden geçtim ve tünellerde yolun sağında bulunan yaya yolu gibi gözüken ancak yaya yolu niteliğinde olmayan beton blokların üstünden gittim.

bloklara dikkat etmek gerekiyor yerinden çıkmış, kaymış veyahut hiç yerinde olmayan da olabiliyor.

bazı tünellerde tünel içi temizliği nedeni ile iki şeritten biri kapatılmıştı kapalı şeridi kullandım.

bazıları çok kısa idi doğrudan yoldan giitim kaldırıma çıkmadım.

tünelde hızlı, seri, dikkatli olunmalı... ışıklarınız tam, reflektörlü
yeleğinizi giymiş olmanız maske ya da buff kullamanız çok önemli,

tünel atmosferi hem heyecanlı, hem ürkütücü hem de oldukça tehlikeli esasında....

o nedenle dikkatli olun imkanlar elverdikçe bisiklet üstünde ve kaldırımdan gidin.

kaldırım bitiminde de ayrıca dikkatli olun, zira 5 günlük turumdaki tek düşüşüm burada oldu, Allahtan düştüğüm şeritten geçen herhangi bir araç yoktu, hatta tünel atmosferi nedeniyle düştükten sonra anında ayaklanıp hemen yol dışına atma eğilimi oluştu kendiliğinden...

tüneller her zamankinden daha fazla dikkat tedbir ve önlem gerektiriyor.

kazasız belasız tüm yolları aşmak dileğiyle....

konuyu hortlatmış oldum ama buraya yazmam uygun olur diye düşündüm. 2 tur planım var ikisinde de maalesef tünel mevcut 1. bolu-devrek turu 2. ısparta-antalya- mersin turu bu iki yolu kullanan arkadaşlar varsa bu tünellere alternatif yol güzergahı varsa bilgilendirirlerse memnun olurum

Valla hocam, bizim buralarda çok fazla tünel var. Malesef oralardan geçmek gerekiyor ve bir bisikletlinin yapacağı iki şey var. Tünel uzunsa, kasası olan bir araçtan yardım isteyip öyle geçeceksinki bazı tünellerde bu şekilde geçmek gerek. (Ordu Nefise Akçelik tüneli (3778metre) Zigana tüneli) Diğer kısa ve orta uzunluktaki tünellerden ise bisikleti ele alıp yanlardaki güvenlik kaldırımdan gitmekten başka güvenli yol yok. Zaten bu şekilde giderken bile kendinizi güvensiz hissetiyorsunuz.Her hafta kısa bir iki tünelde bu şekilde geçiyorum. O bile sizi geriyor, güvenliksiz hissetmenizi sağlıyor. Tünel, bildiğiniz eğlence merkezlerindeki korku tünelinden daha korkunç olabiliyor.Özellikle tırların geçişi sırasında çıkan gürültü, rüzgar içinize işliyor. Malesef bu iki yoldan başka güvenli yol yok. Sürerek geçmek çok çok riskli, özellikle gün ışığından karanlığa giren araç sürücüleri, gözleri bu ışığa alışıncaya kadar geçen sürede ve özellikle hafif virajı olan tünellerde sizi biçmemeleri için bir neden yok. Adamlar virajlı tünelde birbirlerini solluyorlarki zaten sizin süreceğiniz bir emniyet şeriti bile zor oluyor....

@abidin3714
1-Yeniçağa-Mengen-Devrek yolu mecburiyet olarak...
2-Karacaören barajı yolundan Antalya'ya gideceksin. Mersin her insanla aynı yolu paylaşacaksın mecburen tek yol var O da sahil yolu başka yok

Bisikletle 2 kere tünelden geçtim, çok kısa olmasına rağmen çok samimi söylüyorum hayatımda hiç bu kadar strese girmedim, hiç böyle telaş bu kadar panik olmadım.Tamam bu aletlerin üzerinde nerede olursa olsun Allah'a emanet gidiyoruz ama o çok başka birşey, ölüm ensende lafı var hani heh işte orası.
Bir daha mı?Etrafından dolanırım abi!

20 metrelik altgeçitlerde bile ürperiyorum hele ki tünel.

Spil dönüşü gece 11 gibi manisa izmir tüneline girme gafletinde bulundum. 4100 metre uzunluğunda tünele girdikten 2 dakika sonra desibeli çok yüksek canlı anonslarla uyarıldım, 3. km de karayolları kamyoneti eskortluk yaparak bana destek olsa da yaşadığım adrenalin uğultular ve korku tam bir gerilim filmiydi.

Sakın denemeyin !!

Asladurma kanalında bir bisikletçiyi konuk etmişti, tünel değil fakat emniyet şeridi yok denecek kadar dar olan bir yolda tekeri patlıyor, durabilecegi en kenarda durarken, arabanın biri kontrolünü kaybedip bu arkadaşa çarpıyor, malesef empute oluyor, iki bacağını da kesmek zorunda kalıyorlar. Halen bisiklet yarışlarında kendisi. Ben de onu izledikten sonra tünellere ve böyle yollara girmeye korkuyorum

2013 senesinde 3778 metrelik Nefise Akçelik tünelinden geçmiştim. Tünele doğru gittiğimi gören birisi tünelin girişinde beni bekliyormuş. Sağ olsun eskort yaparak destek olmuştu bana.

Tunellerde korkmam diyen varsa şunları okusun (gündüz okuyun)😉

(link)

Bir bisikletçi asla tünele girmemeli bence. Bazı tünellerde bisikletciler için özel ikaz düğmeleri olsa da tehlike yine çok. Ayrıca burası Türkiye bu yüzden halihazırda riskin fazla olduğu yerde tehlike katlanıyor. Gerekirse yolu uzatın ama tünele girmeyin. Tünel olan güzergahta bisiklet sürmeyin.

1 defa tünele bisikletle girdim, Beylikdüzü tarafından Hadımköy gişelere gelirken son çıkışta sağdan ayrıldığınızda yolun altından geçirip sola çıkarıyor, hepi topu 50-60 metre bişeydir. Çok gereksiz, rahatsız edici seviyede bir uğultu vardı. Daha önce motosikletle çok girdim tünellere ama kask olunca insan bişey anlamıyormuş meğerse.

hasanben demiş ki:

Spil dönüşü gece 11 gibi manisa izmir tüneline girme gafletinde bulundum. 4100 metre uzunluğunda tünele girdikten 2 dakika sonra desibeli çok yüksek canlı anonslarla uyarıldım, 3. km de karayolları kamyoneti eskortluk yaparak bana destek olsa da yaşadığım adrenalin uğultular ve korku tam bir gerilim filmiydi.

Sakın denemeyin !!

290954 dosyayı görüntüle

Hepsini görüntüle...

Sabuncubeli tüneli çok tehlikeli. Tünel uzun ve iki şeritli. Emniyet şeridi yok sayılır. Hız sınırına uyan sürücü ise çok az. Tünelden otomobil, motosiklet hatta kamyon gibi ağır taşılar bile çok hızlı geçebiliyor. Kazasız geçmeniz sevindirici. Bilmeyenler için; tünel dışından da (etrafını dolaşarak) Sabuncubeli geçilebilir. Bunun için de yüksek bir tırmanış yapıp, sonra inmek gerekir.

Benim hatırladığım 3 tünel geçişi olmuştu. 4 sefer.

Bunlardan ikisi, Kuzguncuğa inen tünel. 1999 senesinde bir arkadaş ile inmiştik. Aklım çıktı. Karşıdan sireni açık ambulans geldi birden, virajı yatarak hızlı dönüyordum, yolun ıslak olduğunu fark edince yavaşladı yavaşça doğruldum tabi o sırada geliş şeridine taşmıştım, aman allahım ambulans birden çıktı karşıma. Korku filmi gibiydi.

Aynı tünelden 4-5 ay önce ters istikamette geçtim. Aradan 23 yıl geçtiği için maceraya yer yoktu 🙂 bir de bu sefer rampa çıkıyordum tabi. Genelde trafiği karşıma almayı seçerim yavaş giderken ama ne mümkün, otobüsler milim sıyıracak geliyor bariyerleri yolu bilenler bilir. Mecbur sağdan tırmanış yaptım. Otobüs, araba, minibüs ne varsa hepsi yanımda milim geçti çok rahatsız oldum. Neyse ki köprü trafiği başladı da avantaj sağlayıp hızlandım geçip gittim.

Bir diğeri, E5 yolu yanında Küçükyalı yanyolda bulunan tünel. Küçükyalı - bostancı istikametinde geçmem gerekti. Beldesan bisiklet vardı altımda. Dişli oranları tırmanışa el vermediği için tünelden geçmeyi tercih ettim. Trafiği karşıma aldım. Gerçi sağda solda demir korkuluk arkasında yaya yolu var ama bisikletle gitmek imkansız, tabla tabla taşlar ile döşenmiş, çok da dar. Neyse yolun en solundan gelen trafiği karşıma alıp gitmeye başladım. Arabayla geçerken o kadar dar gelmiyordu fakat çok darmış. Neredeyse her gelen araç şoförü ile göz göze gelip aracın hafif bariyerden açılması ile bana açılan boşluktan geçiyor gibiydim. Tehlike atlatmadım ama can sıkıcı idi.

Somuncucu ise çamlıcaya tırmanırken en son kısımdaki büyük çamlıca tüneli (camiye çıkan tünel) inanılmaz geniş, 2 şerit gidiş zaten, sağda emniyet şeridi var, onun da yanında daracık bir kaldırım. Tünele girdim. Git git bitmiyor. Basıyorum hızlanıyorum ama görüntü o kadar yavaş ilerliyor ki anlatamam. Koca tünel boyunca 6 ya da 7 araç geçti tünelden. Bunlardan 3-4 tanesi binek araç sol şeritten muhtemelen 70-90 ile geçti. Benimle hiç ilgisi olmadan oldukça uzaktan geçtiler. Sadece sesleri rahatsız etti biraz. Diğer 3 araç kamyon ve otobüstü, sağ şeritten geldiler, herhalde 1.5 metre kadar solumdan geçtiler ama yeteri kadar rahatsız oldum. Yanımdan geçene kadar her birini 3-4 defa başımı çevirip kontrol etmek sorunda kaldım. Tünel içinde hava kalitesi oldukça düşüktü. Egzoz kokusu da sıkıntı. Bir daha kullanacağımı sanmıyorum mesela bu tüneli.

Aslında her doğa sporu alanının olmazları verdır. Araç trafiği olan bir tünelden geçmek de bence bisiklet sporunun olmazı olmalı...

Beyler, bisikletin amacı nefes almak, stres atmak ve doğaya karışmak değil mi zaten? Neden dışarıdan mis gibi yolu uzatarak, manzaralar arasından sürmek varken, dar boğaz kapalı ve havasız tünelleri stres altında kalarak tercih ediyoruz ki?
Bence acele etmeyelim, temiz temiz dışarıyı kullanalım.

Niğde-Mersin arası otobandan gittiğimiz için (Hata 1) bir çok tünelden geçmek zorunda kaldık (Hata 2). Tünelde herhangi bir kamyonun altında kalmasanız bile, tüneldeki o uğultu aklınızı almaya yetiyor. Bir daha mı? Aslaaaa.

Tek tünel tecrübem yeşildereden Konak yönüne Konak tünelleri oldu Pazar günü nispeten trafik az olmasına rağmen gerçekten tünel gayet korkutucu zaten girer girmez anonslar başladı. Onlar insanı daha da geriyor bir an önce bitsin diye son sürat pedalladım. Ama sağ olsun bir ESHOT otobüs şoförü yavaşlayıp arkamdan eşlik etti bir nevi beni korudu tüneli sağ salim geçtim bir daha mı asla!!

hasanben demiş ki:

Spil dönüşü gece 11 gibi manisa izmir tüneline girme gafletinde bulundum. 4100 metre uzunluğunda tünele girdikten 2 dakika sonra desibeli çok yüksek canlı anonslarla uyarıldım, 3. km de karayolları kamyoneti eskortluk yaparak bana destek olsa da yaşadığım adrenalin uğultular ve korku tam bir gerilim filmiydi.

Sakın denemeyin !!

290954 dosyayı görüntüle

Hepsini görüntüle...

Uyarmalarının nedeni yasak olması mı?

Ben tünele girdiğimde araçların rüzgarlarından bisiklet bi o tarafa, bi bu tarafa savruluyor. Çok korkunç anlar yaşatıyor insana.