Kollektif bir gelişme beklememek lazım. Bisiklet hayatınızda bir parça ise sorun sizce çözülmüştür artık. Herkes Bana saygı duysun ihtiyacı neden?
1992 den beri izmir ve ankarada ve özellikle trafikte bisiklet kullanıyorum. Gayet güzel de gidiyor bisiklet. Trafikteki araç sayısı bu sürede belki 50 kat arttı. Bisikletli sayısı bile fark edilir derecede arttı. Olumlu bu gelişmeler.
Hedefi yüksek tutuyorsunuz. Herkes ülke hollanda olsun istiyor. Bu kadar olur, yavaş yavaş olur Hollanda olmaz ama yeni bir Türkiye olur.
1992 de, balçovadan alsancağa bisiklet yolu olmasına rağmen, sahil kenarında ayrıca geniş bir yaya yolu olmasına rağmen, otomobillerin gittiği yerden giderdim. Bisiklet yolu içki şişesi kırığı olurdu nerdeyse boydan boya. Sahilde ise çoluk çocuk tehlikesi vardı. Bisiklet yolu var ama kullanılamıyor diye bisiklet sevgimizden vazgeçmedik. 1993 ta ankaraya geldiğimde, birtek izmiri özlemedim, bisikleti de özledim. Onu da aldım yanıma. Teknik giyim olmasa da karda buzda bisiklet bindim. 1995 yılında kaskım oldu, 62 cm kafaya kimse kask getirmediği için alamadık, çünkü bulamadık.
Sonra 2002 sonrası düşük dolar kuruyla bisiklet karmaşası patladı. Kaos hüküm sürüyor o günden beri. Dahası anglo-sakson düşün etkisi hakim. Yani, mükemmel olmalı herşey. Amaç bisiklete binmekse, artık bisiklete binmek asıl amaç değil. Nasıl bisiklete binersem, bisiklete binmiş olurum soru işareti ile geziyor kafalar.
Kadrosu şehir bisikleti kadrosu, maşası düz, sis Shimano vitesli, 3x6 bisikletleri dağ bisikleti olarak satıyorlardı. Amaç bisiklete binmek olduğu için, tayt bulunmadığından yada bulunsa da epey pahalı olduğundan, dizleri eprimiş kot pantolonun paşalarını dizden kesip yaptığım şortla gezdim ben 2 yaz. Üzerimden penye tshirt ile. Elimde ucuz diye vücut geliştiricilerin kullandığı, terleyince mavi boya kusan sahte deri eldivenlerle.
Şimdi herşey olsun ama mükemmel olsun isteniyor. Ne gerek var? Amaç bisiklete binmek ise, detayla yorulmayın. Ülke ne zaman hollanda olacak diye düşünmeyin. Olmaz ise mutsuz olmanıza gerek yok.
Cehalet mutluluk diyen adamın bir bildiği var. İnternet ile herşeyi bilince daha mı mutlu olunuyor?
Ankaraya bisiklet yolu yapıldı. O güzergahta ben bazı akşamlar sürüş yaparım. Bir bisikletliye bile rastlamadım. Yapilan daha çok bisiklete karşı tepki oluşturacak şekilde yapılıyor. Arabaların park ettikleri yere, saatte yarım bisiklet geçecek bir yol yapılıyor. Arabalar bu sefer bir şerit dışa park ediyor, trafik tıkanıyor ve yolu yapanlara küfür ediliyor. Yani, politik olarak yapilan bisikleti sevdirecek yerde uzaklaştıracak şekilde.