Scudo Sports

Türkiye'de bisikletçiliğin gelişememesi

Scudo
@barayda hak veriyorum biraz cahillik biraz maddi açıdan mtb aldım arazide kullanıyorum ince lastik takıp şehirde kullanalım dedik hemen ince lastikle olsaydı ohoo kadro açısı uymaz olmaz cık cık yok aerodinamisi bozulur yok aynakolu yetmez yok ferrariye tüp takarsın gibi cevapları ben bırada gördğm tuhafıma gitti ben de isterim arazide mtb şehirde yol bisikleti vs ama iki bisiklet alacak gücüm yok
 
@nbacıshaquılle Ben biisklet mekanik bir şey olduğu için uyan her parçayı takabileceğini düşünüyorum belki yanlış. Ama zaten mtbye ince lastik takıp kullanacaksan muhtemelen bir yol bisikleti kullanıcısın yaptığı hızı yapmaya çalışmazsın. Hatta bence çok uzun yol yapmıyorsan değiştirmeye bile gerek yok.
 
@barayda en azından yol bisikleti ile arasında olan farkı biraz kaybetmek için takacağım. Araziye girerken de kalın lastik takarım.
 
Öncelikle benim gördüğüm kadarıyla bisikletli sayısında ciddi artış var, 5-6 yıl önce bisikletle işe gidip gelirken neredeyse hiç bisikletli görmüyordum, şimdi çok farklı.

Maddi konuda da acı bir gerçek var ortada, güvenli dağ bisikletçilği şehir içi gezinti veya commuter bisikletçilğinden bayağı masraflı. Bence de durum dağ bisikletçiliğinin yaygınlaşmasını baltalıyor, ama bunun çözümü "karne hediyesi olması için üretilmiş bisikletleri arazide sorunsuz ve güvenle kullanabilirsiniz" demek olmasa gerek.
 
  • Beğen
Tepkiler: barayda
mekanik fren kullanıyorum yok illaki hidrolik disc takacakmışım.

Shimano Altus setim var yok bisikletimin üzerindeki komponentleri yükseltmem gerekmiş

kadroyu,jantlarımı vs bisikletimin daha çok parçasını değiştirmem gerekmiş

iyi de neden kardeşim benim bütçem bu kadarına yetiyor ben bu malzemelerden gayet memnun kaldım hiç bir sorun çıkarmadı Fransa turuna katılacak değilim günlük şehir içi 15-20 km kullanıyorum hepsi bu.

Aslında sorun ülke genelinde değilde istanbul da çok problem. Mesela ben uzun yıllar eskişehirde kaldım. Rahmetli dedem tcdd bisiklet takımıyla balkan şampiyonalarına bile katılmıştı. Emekliliğine kadar hep işe bisikletle giderdi.

Ben de uzun dönem, üniversite ve yuksek lisans egitimime bisikletle gittim. Hem şehir düz, hem de bisiklet bilinci daha gelişmiş bir yer. Ayrıca m2 ye düşen maganda sayısı istanbulla kıyaslanamayacak kadar az.

Son olarak is yerimde duş alma imkanım olsa ben hergun bisikletle gelirim. Ama bunun için bisikleti ve bisikletli yi düşünen belediyeler lazım.
 
Barış TURAN, bu yola bisiklet yolu yapmakta hata bence büyük şehir belediye bir yere birşey yaptık demek için yapıyor hiçbir zaman sonunu düşünmüyor. Yol zaten dar kalabalık bir cadde yol boyunca hep dükkanlar var kaldırım dar ve bazı dükkanlar var ki mallarını dışarı koyuyorlar lokantalar dışarı sandalye çıkarıyor yeri geliyor yaya bile yola inmek zorunda kalıyor. Bu sorunlar varken biz avrupalıyız yaptık modunda olmak için oraya bisiklet yolu yapılmaz.!! Ben istanbuldaki hiçbir bisiklet yolunu kullanmıyorum(kullanamıyorum) birazcık hızlanayım desem pat önüme bir şey çıkıyor araba yolu ve arabalar bana daha az tehlikeli geliyor sanki. o yüzden bisiklet kullandığım saatler bellidir. gece 22:00-02:00 sabah 05:00-12:00 en rahat saatler :)
 
  • Beğen
Tepkiler: Barış TURAN
benim ucuz eski model üç bisikletim var,12-13 yaşındaki oğullarıma bisiklet aldım,bilgisayar yüzünden onlara bisikleti aşılayamadım.arkadaşları binerse biniyorlar.bu iş kitlesel olmalı bence,hollanda'yı çok incelemek lazım,nasıl başarmışlar,örnek almak lazım.
 
  • Beğen
Tepkiler: barayda
Paraya tapan bir toplum olduğumuz için gelişememesi normaldir.
Rant var ise o sektör veya alan gelişir ülkemizde. Mesela futbol...
Ama ülkede aslında basketbol konusunda inanılmaz bir yetenek ve altyapı var ama bir türlü beklenen ilgi sağlanamıyor. çünkü o alanda rant yok.
Ülkede her yeri TOKİ yapıp para kazanmak varken, yol yapıp ötvsini ve akaryakıt vergisini alacağın bir ortam varken kim uğraşır sporla, bisikletle, bisiklet yoluyla, a Mübarekler?
Şu an ülkemizde sistem maddiyatını arttırma ve günü kurtarma üzerine kurulmuş. Sporu falan takan yok. Olmayacak da... Sanırım Şark zihniyeti olarak betimleyen arkadaşım bunu kast etmek istemiş.
Bir üçüncü dünya ülkesinde yaşıyoruz. Beklentilerinizi yüksek tutup da üzmeyin kendinizi.
 
İnsanımızın çoğunluğunun zihniyeti en büyük engel. İnsanımızın bisiklete bakış açısı kolay kolay değişmeyecek gibi. Bence -hiç umudum yok ama- kesinlikle devletin bir şeyler (maddi ve manevi teşvik, kampanya, kamu spotu vs) yapması gerekiyor. Bu saçma sapan algı yüzünden ekonomimiz, sağlığımız ve çevre büyük zarar görüyor.
 
Trafik düzelmeden bisiklete ilgi artmaz. Dünya turu yapan bir kadının kitabında ülkemiz ile ilgili ilk bahsettiği konu trafikteki kaos ve bu yüzden kimsenin bisiklet kullanmaması. Hindistandan bile kötü diyor -ki bence haklı. Trafiği düzeltecek tek şey de araba hızlarının düşürülmesi. Şehiriçi ulaşım için bile otoban yaparsak düzelmez böyle. Sadece İstanbul da değil. Küçük şehirlerimizde bile inanılmaz bir araba terörü var.
 
Kollektif bir gelişme beklememek lazım. Bisiklet hayatınızda bir parça ise sorun sizce çözülmüştür artık. Herkes Bana saygı duysun ihtiyacı neden?
1992 den beri izmir ve ankarada ve özellikle trafikte bisiklet kullanıyorum. Gayet güzel de gidiyor bisiklet. Trafikteki araç sayısı bu sürede belki 50 kat arttı. Bisikletli sayısı bile fark edilir derecede arttı. Olumlu bu gelişmeler.

Hedefi yüksek tutuyorsunuz. Herkes ülke hollanda olsun istiyor. Bu kadar olur, yavaş yavaş olur Hollanda olmaz ama yeni bir Türkiye olur.
1992 de, balçovadan alsancağa bisiklet yolu olmasına rağmen, sahil kenarında ayrıca geniş bir yaya yolu olmasına rağmen, otomobillerin gittiği yerden giderdim. Bisiklet yolu içki şişesi kırığı olurdu nerdeyse boydan boya. Sahilde ise çoluk çocuk tehlikesi vardı. Bisiklet yolu var ama kullanılamıyor diye bisiklet sevgimizden vazgeçmedik. 1993 ta ankaraya geldiğimde, birtek izmiri özlemedim, bisikleti de özledim. Onu da aldım yanıma. Teknik giyim olmasa da karda buzda bisiklet bindim. 1995 yılında kaskım oldu, 62 cm kafaya kimse kask getirmediği için alamadık, çünkü bulamadık.

Sonra 2002 sonrası düşük dolar kuruyla bisiklet karmaşası patladı. Kaos hüküm sürüyor o günden beri. Dahası anglo-sakson düşün etkisi hakim. Yani, mükemmel olmalı herşey. Amaç bisiklete binmekse, artık bisiklete binmek asıl amaç değil. Nasıl bisiklete binersem, bisiklete binmiş olurum soru işareti ile geziyor kafalar.

Kadrosu şehir bisikleti kadrosu, maşası düz, sis Shimano vitesli, 3x6 bisikletleri dağ bisikleti olarak satıyorlardı. Amaç bisiklete binmek olduğu için, tayt bulunmadığından yada bulunsa da epey pahalı olduğundan, dizleri eprimiş kot pantolonun paşalarını dizden kesip yaptığım şortla gezdim ben 2 yaz. Üzerimden penye tshirt ile. Elimde ucuz diye vücut geliştiricilerin kullandığı, terleyince mavi boya kusan sahte deri eldivenlerle.

Şimdi herşey olsun ama mükemmel olsun isteniyor. Ne gerek var? Amaç bisiklete binmek ise, detayla yorulmayın. Ülke ne zaman hollanda olacak diye düşünmeyin. Olmaz ise mutsuz olmanıza gerek yok.

Cehalet mutluluk diyen adamın bir bildiği var. İnternet ile herşeyi bilince daha mı mutlu olunuyor?

Ankaraya bisiklet yolu yapıldı. O güzergahta ben bazı akşamlar sürüş yaparım. Bir bisikletliye bile rastlamadım. Yapilan daha çok bisiklete karşı tepki oluşturacak şekilde yapılıyor. Arabaların park ettikleri yere, saatte yarım bisiklet geçecek bir yol yapılıyor. Arabalar bu sefer bir şerit dışa park ediyor, trafik tıkanıyor ve yolu yapanlara küfür ediliyor. Yani, politik olarak yapilan bisikleti sevdirecek yerde uzaklaştıracak şekilde.
 
Yukarıda yorum yapan arkadaşlara tamamen katılıyorum. Ankara da bisiklet kullanıyorum. Var olandan daha fazla (daha iyi) bir beklentim yok. Olanla idare ediyorum. Daha iyi olamaz mıydı? Tabi ki olurdu, hem de çok daha iyisi olurdu!.. Arkadaşlarında belirttiği gibi ülkemiz gerçekleri buna müsaade etmiyor, etmeyecekte!. Ankara da trafik çok hızlı. Hız limitleri var ama uyulmuyor. Bundan 20 yıl kadar önce Ülkemizde trafiğin en nizami olduğu yer Ankara idi. Yani kırmızı ışıkta durulurdu sağa sola dönüleceği zaman işaret verilirdi. Cüsse olarak kendinden küçük araçları sinek gibi görmeyen ağır vasıta şoförleri vardı. Ve bu trafik kurallarına uymayanlara ceza yazan trafik polisleri vardı. Bisiklet yollarından ziyade algı değişmeli. Örneğin zaten dar olan Ulus'a, Kızılay'a bisiklet yolu yapsan ne olacak! Mesele bisikletinde trafikte bir araç olduğunun zihinlere yerleşmesi. Daha uzunca bir zaman bu gelişmeleri göremeyeceğiz kanaatindeyim. Hiç olmazsa olanı değerlendirelim.
 
Bisiklet yolu altyapısı kurulup,işverenlerin bisiklet kullanımını teşvik etmeleri gerekmektedir.Bu teşvik bedava bisiklet,duş alma imkanları,sosyal yardımlar olabilir.Ebeveyne bakan çocuklar ve eş de onları örnek alarak,okula ,alışverişe bisikletle gidebilirler belki.Bizim dizi filmlerinde bisikletle ilgili sahneler pek bulunmamaktadır.Avrupa gibi bizde de şehirler arası bisiklet parkurları kurulmalıdır.Örnek bir tane bile şehirler arası parkuru yoktur.Uygun iki şehir belediyesi el ele vererek bunu sağlayabilir.Mesafe uzunsa uygun konaklama,tamir,çeşme imkanları sağlanabilir.Bunlar sağlanırsa motorlu taşıtlara karşı zaferi insan mutlaka kazanacaktır.
 
Bisiklet yolu altyapısı kurulup,işverenlerin bisiklet kullanımını teşvik etmeleri gerekmektedir.Bu teşvik bedava bisiklet,duş alma imkanları,sosyal yardımlar olabilir.Ebeveyne bakan çocuklar ve eş de onları örnek alarak,okula ,alışverişe bisikletle gidebilirler belki.Bizim dizi filmlerinde bisikletle ilgili sahneler pek bulunmamaktadır.Avrupa gibi bizde de şehirler arası bisiklet parkurları kurulmalıdır.Örnek bir tane bile şehirler arası parkuru yoktur.Uygun iki şehir belediyesi el ele vererek bunu sağlayabilir.Mesafe uzunsa uygun konaklama,tamir,çeşme imkanları sağlanabilir.Bunlar sağlanırsa motorlu taşıtlara karşı zaferi insan mutlaka kazanacaktır.
Soner abi bunları yapsan bile insanlar zaten zar zor geçiniyor. Bisiklet, ekipman alacak parası olmadıktan sonra bunları yapmanın anlamı pek olmuyor ne yazık ki. Öncelikle ülkemizde alım gücü ve refah yükselmeli. Daha sonrasında insanlar yaşamlarını idame ettirme derdinden çok hobilerine ve spora zaman ayırabilirler.
 
Soner abi bunları yapsan bile insanlar zaten zar zor geçiniyor. Bisiklet, ekipman alacak parası olmadıktan sonra bunları yapmanın anlamı pek olmuyor ne yazık ki. Öncelikle ülkemizde alım gücü ve refah yükselmeli. Daha sonrasında insanlar yaşamlarını idame ettirme derdinden çok hobilerine ve spora zaman ayırabilirler.
Bizde alım gücü ve refah yükselince hobi ve spor değil araba modeli yükseliyor. Bisiklete binmek için çok paraya ihtiyaç yok. Ben bisiklete binmeyi öğrendiğim zaman vitesli bisiklet bile yoktu ama yollar çok daha güvenliydi. 30 yıl önce ulaşımımı bisikletle rahatlıkla sağlayabiliyordum. Şimdi araba sayısı ve hızları çok arttı. Çocuğunuzu bisikletle sokağa salabilir misiniz bu ortamda?
Bisiklet yolu altyapısı kurulup,işverenlerin bisiklet kullanımını teşvik etmeleri gerekmektedir.Bu teşvik bedava bisiklet,duş alma imkanları,sosyal yardımlar olabilir.Ebeveyne bakan çocuklar ve eş de onları örnek alarak,okula ,alışverişe bisikletle gidebilirler belki.Bizim dizi filmlerinde bisikletle ilgili sahneler pek bulunmamaktadır.Avrupa gibi bizde de şehirler arası bisiklet parkurları kurulmalıdır.Örnek bir tane bile şehirler arası parkuru yoktur.Uygun iki şehir belediyesi el ele vererek bunu sağlayabilir.Mesafe uzunsa uygun konaklama,tamir,çeşme imkanları sağlanabilir.Bunlar sağlanırsa motorlu taşıtlara karşı zaferi insan mutlaka kazanacaktır.
Bunlar bireysel yapılabilecek şeyler değil. Ben işveren olsam niye sallayayım bisikletle ulaşımı? Niye para harcayayım, çalışanımın canını riske atayım? Kamunun yapması lazım bu teşvik işini.
 
Bizde alım gücü ve refah yükselince hobi ve spor değil araba modeli yükseliyor. Bisiklete binmek için çok paraya ihtiyaç yok. Ben bisiklete binmeyi öğrendiğim zaman vitesli bisiklet bile yoktu ama yollar çok daha güvenliydi. 30 yıl önce ulaşımımı bisikletle rahatlıkla sağlayabiliyordum. Şimdi araba sayısı ve hızları çok arttı. Çocuğunuzu bisikletle sokağa salabilir misiniz bu ortamda?
Doğru; Bisiklete binmek için çok paraya ihtiyaç yok. Fakat konumuz bu değil. Bisikleti spor olarak yapmak ve bu spor ilerlesin istiyorsanız çağa ayak uydurmanız ve bu sporda kullanılan bisiklet ve ekipmanları ortalama düzeyde kullanıyor olmanız lazım. Çocuğum olsa, beninle veya şehirdeki bir bisiklet kulübü ve bu kulübün antrenörü gözetiminde antrenmana çıkabilir. Sporcu yetiştirmek başka, sokağa çocuk salmak başka bi'şey.
 
  • Beğen
Tepkiler: Ali Eren
Geri