Türkiye'de bisikletçiliğin gelişememesi

Evet arkadaşlar çok sebebi var. İnsanların bilincini oturtamaması çok büyük bir sebep.

Ama değinmek istediğim nokta bisiklet konusundaki materyal bağımlılığı. Açıklayayım. Örneğin downhill konusunda heves eden bir gencimizi ele alalım. Hevesle internette araştırıyor bakıyor ediyor. Sonra foruma bisiklet tavsiyesi için başlık açıyor. Aman allahım yorumları girip okuduğunda karşılaştığı manzara cüzdan yakan tipte. "5000 lira vermeden başlayamazsın" "dandik bisikletle yapamazsın".. Bu olay diğer bisiklet türlerinde var mı bilmiyorum ama bu "onunla olmaz" mantığının sporu öldürdüğünü düşünüyorum. Zaten bunu sorma gereğinde bulunmuş bir kişi gidip red bull yarışlarına katılmayacak ki. Aldığı bisikletle kendini geliştirecek. Zaten ileride bisikletinin yetersiz olduğunu anlayı gerek yükseltecek gerekse parça değiştirecek.

Yani hali hazırda bisiklet kültürünün çocukken binilen şeyin ötesine geçememiş olduğu bir yerde birine heveslendiği şey için neredeyse ikinci el bir araba veya motor parası vermesi gerektiğini söylemek saçmadır ve spordan soğutmaktır. Ama bu ayrı bir psikoloji olabilir şimdi siz yıllarca vaktinizi harcayarak aldığınız bir ünvanın rastgele gelen birine de verilmesini ister misiniz?

Ama her sorun gibi temelinde para var bunun da. İnsanların durumu ne kadar iyileşirse insanlar o kadar keyife yönelir ve hayattaki amaçları geçinip gitmekten daha fazlası haline gelir. Umarım bir gün hayatını yuvarlanıp gitmekten daha büyük şeylere adayan bir insanlık oluruz.

Kardeşim sen kimseye birşey sorma, sadece yap ! Yapabildiğin, zevk aldığın, uğraşmak istediğin ne varsa yap, çevrendeki arkadaşlarına da bulaştır ve bir şeyleri birlikte başarmaya çalışın. Kimin ne söylediğinin önemi yok.

Şark zihniyetinin hakim oldugu sehirlerde/bolgelerde/ulkelerde bisiklet ile ulasim ve bisikletcilik ge-li-se-mez !

eski bi mtbci olarak 2004 salcano ng 350 yi yavaş yavaş geliştirerek yarı downhill makinesine çevirmiştim. gayette keyifli oluyo. herkes bütçesi kadar uğraşıyor bu işle ama söylediklerine çok hak veriyorum.

Bu konuda en büyük eksiğimiz insanların bakış açılarını şekillendirmek. 15 yaşındaki çocuğumuz bisiklet istiyor, 'büyüdün bisikletle ne işin var' diyoruz. Bisikletle alakalı işleri boş iş olarak görüp destekleyenlere boş insan diyoruz. Ne bekliyorduk ki bunların ardından?

Eğer bu spora başlamayı düşünen bir kişi foruma konu açarken alacağı bisikleti ne amaçla kullanacağını ve bütçesini belirtmezse tabiki maliyeti yüksek ürünleri tavsiye edenler çıkacaktır. 5000 lira vermeden başlayamazsın tarzı bir yaklaşıma rastlamadım ama varsa öyle tipler gerekli cevabı da vermişlerdir forumda. Çift amortisörlü market bisikletiyle dağdan tepeden zıplamak istiyorum diyene de uygun bir dil ile bu işin giriş seviye standardından bahsetmek lazım, küsüp te bisiklet sporundan vaz geçecekse kendisi bilir.

@bambam84
Konuyu ne kadar da guzel şark'a baglamissin. Madem oyle biraz konuyu acarsan biz de bilgileniriz şark kulturu ile ne sekilde bir baglantisi oldugunu.

Bisiklet sporunun gelişmemesinden mi dertlisiniz yoksa bisiklet kullanımının gelişmemesinden mi anlamadım.

Fakat ikisininde gelişmesi için o ülkede o alana yönelik sanayiin gelişmesi gerekiyor. Seleyi dışarıdan al , jantı dışarıdan al , taytın kumaşını dışarıdan al , kadroyu dışarıdan al .

Zaten bu spor malzeme sporu. Bütün malzeme sporları pahalıdır. Yelkende pahalıdır , eskrimde , atıcılık da . Bu fiyatlara birde hiç bi getirisi olmayan sporlara hangi ana baba , evladını yollar ki.

İşin hobi kısmına gelirsek ; bi adam kamu görevlisi değilse öğrenci değilse yada zengin değilse hangi arada yapacak bu sporu . İnsanlar 12 saat çalışıyor özel sektörde. Yarın ne olacağını bilmeden...

Ha bu düzenin parçası olmam dersen ekonomik gücün yerinde olacak. Yoksa bi yerde tıkanır kalırsın.

@bambam84 şark kültürünü bir açıklarsanız bizde bilgi sahibi oluruz.

@Cem Unden Yok hayır demek istediğim biraz insanların maddi açıdan engel konulmuş bir şekilde başlaması. Yani o bisikletle olmaz, bu farla olmaz, bu pedal olmaz zihniyetine biraz tepkim.

@barayda beğendiğini al bütçene uyanı . Kimse ilk aldığı bisikleti ömür boyu kullanmaz

@Cem Unden Bana şahsen mi söylediniz anlamadım ama ben zaten dediğinizi yaptım. İşte sizin dediğiniz şeyi kavrasa herkes çok daha rahat ilerler bisiklet kavram olarak.

Belki dusunce utopiktir ama uc buyuk spor kulubu bu ise el atsalar belki marka bilinirliginin gucuyle bir seyler degisebilir. Bu konuda girisimde bulunma ihtimali, farkli branslardaki faaliyetleriyle bence Fenerbahçe'dir.
Ha diyeceksiniz ki Fenerbahce'nin kurek takimi var da ulkede kurek sporu mu gelisiyor? Tabii ki degil. Ama en azindan bir cok insan aktif olmasa da bisiklet kullanmayi biliyor. Yani gonul verdigi takimin formasini giymis yol bisikletli sporculari yollardagormesi, ne bileyim, beyin firtinasi yapalim bakalim biraz.
Hicbir buyuk avrupali futbol kulubunun bisiklet takimi yok belki ama, ulkemizde neden olmasin?

Bu konu, aslında, bisiklet özelinden çok genel bir Türkiye fotoğrafı çekmekte. Zira, başarılı olunamayan tek alan bisiklet sporu ya da spor değil. Sporun neredeyse her alanında başarısızız. Çünkü sporcu üretemiyoruz. Bilim ve teknikte başarısızız. Yaklaşık 600 yıldır bu topraklarda, medeniyette bilim adamı yetişmiyor. Spora konusuna eğilecek olursak, sporcunun yetişebilmesi için de küçük yaştan ilgili alana yönlendirilmesi gerekiyor. Ne yazık ki Türkiye'de ebeveynlerin ilk amacı çocuklarının üniversite mezunu olması. Ama hem üniversite hedefine yönelmek hem de profesyonel bir sporcu olma çabası birbiri ile zıt. Türkiye'de yüzlerce üniversite var. İlk 10-15 üniversiteyi saymazsak geri kalanlar neye yarar anlamış değilim. Üniversiteye girmek de bir o kadar kolay (yeni açılan taşra ve gecekondu vakıf üniversiteleri sağ olsun). Dolayısıyla ebeveynler çocuklarını ilgili ve yetenekli oldukları spor dalından alıp üniversiteyi kazanabileceği bir sürece sokuyor. Bugün spordaki dünya yıldızlarının yüzde kaçı üniversite mezunudur? Ya da ne kadar başarılı bir eğitim hayatları olmuştur ? Eminim ki pek azı böyledir. Bence "şu pahalı, bu pahalı, hep ithal" demekten ziyade (ki bu pahalılık da önemli bir faktördür) eğitim ve sosyo-kültürel dinamikler arası ilişkinin değişmesi gerekir.

Arkadaslar, "Sark Zihniyeti" nin anlaminin aciklanacak bir tarafi yok.
Hepimiz bunun ne manaya geldigini cok iyi biliyoruz.

Turk milleti olarak malesef sark zihniyetli bir toplumuz. Ve zihniyet kendisini bisiklet ile ilgili her alanda her noktada negatif olarak belli ediyor.

Belirttiklerim "Bisiklet Kulturunun" ulkede yayginlasmamasi ve gelismemesi ile ilgili

@MeTaLioNs Kusura bakmayın bildirim gelmemiş şimdi gördüm mesajınızı. Bu kadar güzel anlatılabilirdi. Ama bu dediklerinizin temelinde de para olgusunun yattığını düşünüyorum. Şöyle açıklayayım para kazanmaya odaklı bir toplum haline geldik. Yaptığımız her şey para kazanmak için, para kazanıp "rahat" yaşamak için. Durum böyle olunca da aileler haliyle çocukları iyi meslek sahibi olsun çok para kazansın istiyor. E bu böyle olunca spor dediğimiz olay sadece çocukken eğlenmek için yapılan şey veya arkadaşlarla toplanıp halısahaya gitmek kavramından öteye geçemiyor. Yanlış anlaşılmasın insanları eleştirmiyorum çok genelliyorum. İnsanlığın parayı bulduğu anı eleştiriyorum. Kusurum varsa lütfen belirtin.

Türkiye'de spor denildiğinde akla futbol gelmesi de bu konuda büyük etkendir. Neticede futbol dışında spor branşının tanınmadığı, tanınmak istenmediği bir ülkedeyiz. Tabii engel olan başka şeyler de çok var ve bunlardan birisi de araba sorunsalıdır. Kafamı nereye çevirsem araba görüyorum midemi bulandırıyor artık.

Bisikletimde sıkıntı vardı parça fiyatları araştırıyordum , bir bisikletçiye girdim sordum. Muhabbet maşa fiyatından, sen bisikletini sat, sana ithal bir bisiklet satalıma kadar geldi. Bu konuşmadan sonra o zihniyette olan bir adamdan hayatta parça almam. Bu durumdan biraz da satıcıların suçu var. Her yer ticarethaneye dönmüş durumda. Zevk için yapılan şeyler hep lüks olarak görülüyor. Halbuki karşıdaki insanı para tomarı olarak görmemesi lazım bence. Bu bisikleti aldıysam bir sebebi vardır. Belki maddi, belkide ne kötü nede profesyonel bir bisiklet almak istemişimdir bunu kimse düşünmüyor sadece o an kazanacağı parayı düşünüyor malesef

@bambam84 hocam siz şark zihniyetini kötü anlamda kullanmışsınız ama, şark zihniyetinin asıl anlamı mental,felsefi,ilmi görüşleri materyalizmden, paradan önde tutan zihniyettir. örnek olarak, çindeki shaolin rahipleri, ülkemizdeki mollalar, dervişler verilebilir.

Merhaba ben niksarda yaşıyorum. Biz topluluğumuzla gezerken arabalar arkadan korna çalıyor yok böyle bir zihniyet çift şeritli yolda korna çalıyor tek şeritte tır solluyor yok boyle zihniyet. korna çalmak aşşağılamaktır. gelen çalıyor giden çalıyor.çok anlayışsızlar. 3 hafta falan oluyor herhalde niksar fatsa turu yapıyoruz fatsaya giderken karşı yoldan gelen araç sanırım istanbuldan gelmeydi ama emin değilim adam selam veriyor el sallıyor onların öyle yaptığını görünce bisiklet sürme isteğim artıyor keşke herkes onlar gibi olsa. Ama nerde...

Spor amatör ruhla yapılmadığı sürece profesyonel olarak da gelişmeyecektir.. Bizim ulkemizde bu tür spor alanlarının çok çok kısıtlı olması, tüm dallar için söylüyorum, sporun gelişmesinin önündeki en büyük engel..
Çocuklar bırakın spor sahalarını park bile bulamıyor artık.. Evin içine hapsolmuş bir nesil yetişiyor ve geleceğimiz günümüzden daha karanlık.. (en azından sporun gelişimi için durum bu)