Türkiye'de bisikletin yeri

@atasoy
Annem 10-15 sene önce bulunduğumuz semtte bisiklet sürerken gelen geçen "Ayıp ayıp hem kadın hem tesettürlü." diye dalga geçerken ve sokakta bir tane bile kadın bisikletli yokken bugün aynı semtte doktoru esnafı, hacısı hocası, açığı kapalısı (kadınlar) bisiklet sürmeye başladı. Sizin yazdığınızıda görünce iyice anladım sebebini

Bizim semttede son 3-4 sene olmak üzere özellikle son 2 senede patlama yaşandı gördüğüm kadarıyla. Enteresan bir sosyolojik analiz konusu.

@Hackless
Nesi ayıp acaba ? Bir kadin yolda yürümesi nekadar doğal ise bisiklete binmeside o kadar doğal.
Saçma sapan bir kalıplar. Elalem ne der? Zirvalari bizi böyle yapıyor.

@atasoy
Etraf birbirine "Elalem ne der" diyip her birinin o elalemi oluşturduğundan bihaber insanlarla dolu Cümlemin sonunu "Güzel günlere inşallah" şeklinde bitirecekken
aklıma Serdar Kuzuloğlu'nun tv programında bir kesitte söylediği söz geldi (Alıntı): "Türkiye istikbali parlak bir ülkedir ve hep öyle kalacaktır." Yani hep istikbalimiz parlak, bugümüz değil, trajikomik ama çok sağlam bir söz bence.

1:14

Biz örnek olalım gerisi gelir inşallah.Koca adam hala bisiklete biniyor çok dendi çevremde.Ama şimdi ne deniyor biliyor musunuz?Helal olsun.
Biz doğruyu gösterelim yeter ki.Arkadaşımında söylediği gibi sosyal medya özendirme de ve bilgilendirme de çok büyük etken

bisikletlilerin sayısını artırmak için toplumdan magandaları temizlemek lazım.buda zor olduğu için hollanda gibi bisikletlilerin motorlu araç kullananlardan çok olduğu bir ülke olamayız.bir çok kişi bisiklete binmeyi istediği halde, saygısız barbar maganda sürücüler yüzünden bisiklet sporuna başlayamaya korkuyor malesef.

@Hakan Ergül böyle olsun daha iyi hocam bi bisiklet zevkimiz var yaygınlaşırsa ötv gelir başka vergiler gelir de gelir

Bakın bugün sosyal medyada neye denk geldim:

Bu bisikletin, kültürümüzdeki yerini çok iyi anlatır sanırım.

Sizin yaptıklarınızı yapamayan yada 'millet ne der' kafasında olanları lütfen kafaya takmayın onlar sizi değil siz onları ezin!! çok zor değil etkilenmeyin bu kadar arkadaşlar onlar ne derse desin gülün,geçin ya..kimse için gelmedik biz bu hayata kimse içinde yaşamıyoruz.

Türkiyedeki bisikletin yeri yaz gelsin bisikletimle selfie yapcam sahilde günesbatimina karsi surecem yada el ele sevgilimle bisiklet surmek konsepti oluyor maaalesef bisikletin yeri burada

Ülkemizde çoğu insanın bisikletliye bakışı böyledir:

Kaynak: (link)

@Fixie Cem
Katılıyorum, bir alayı bu zihniyetten insan dolu . Önüne bilinçli bir şekilde makas atıp geçtiysem frene bas bi zahmet oturduğun yerden . Çok zor olmasa gerek oradan .

@samurusov

Videoda beni eğlendiren Kuzuoğlu'nun söyledikleri değildi, çoğu zaten benim de bildiğim ve düşündüğüm şeylerdi. Beni esas eğlendiren moderatörün işini kaybetmemek için acılar içinde durumu kurtarma çabalarıydı, melaen :

"Canım sorun imamhatiplerde değilmiş, eğitimi düzeltilebilirimiş vs", : İmamhatipteki eğitimin içeriğini düzelttiğinde orası imamhatip olmazki.

"İmamhatiplere de talep varmış karşılanmallıymış vs." : Sanki eskiden (16 sene önce) millet fellık fellık imamhatip arıyordu çocuğunu sokmak için, o zaman bile yeterinden fazla vardı. İşin garibi kendi seçmeni dahil herkes imamhatipten kaçacak delik arar oldu.

Üstelik moderatör bu girişleri yerli yersiz yaptı, baktı konu kontrolden çıkıyor, hemen daldı. Kuzuoğlu moderatörün her saçma dalışında afaladı muhtemelen "ne diyor lan bu adam" falan diye düşündü, zira moderatörün dalışları Monty Phyton'a rahmet okutacak abzürdlükteydi.

Ama esas bomba moderatörden değil Kuzuoğlu'nun yanındaki sakallıdan geldi ( dakika 16:56)

Kuzuoğlu : "Anlaşamadığımız nokta ne biliyormusunuz, ben realden (gerçekten) bahsediyorum, size kafanızdaki hayalden...."

Sakal : "Reale (gerçeğe) karşıyım"



Dakika 18:54, moderatörün en zor anı :

Kuzuoğlu : "Hatta bazı yerde coğrafi olarak mecburen çocuğunu vermek zorunda kalıyor...."

Sakallı : "Karşı çıkan yok, karşı çıkan yok"

Kuzuoğlu bu saçma giriş karşısında yine afallıyor ve soruyor: "Neye karşı çıkan yok ?"

Sakallı : "Bunun verimsiz bir şekilde bir baskı unsuru olarak uygulandığına karşı çıkan yok"

Moderatör lafın nereye gittiğini anlıyor, maaş tehlikede : "Şimdi karşı çıkan vardır tabiiki..."

Nihayet sakallı da uyanıyor : "Vardır tabiiki de"

Moderatör : "Onu öyle ifade etmemek lazım ama burada dediğim gibi ben temel ontolojık uyuşmazlık yerine içeriklerin ne olması gerektiğine üzerine konuşmak....."


Baba ne zor işmiş CNN gibi yerde moderatör olmak, o kadar ince eleyip sık dokuyorsun, seni kontraya düşürmeyecek konukları davet ediyorsun, ama torba değilki büzesin insanların ağzını, kaşla göz arası araya sızıp golü atıyor çağırdığın konuk sana, sonra ayıkla pırıncın taşını. Kuzuoğlu belliki bu bu konuyu önceden çalışmış düşünmüş ve bilenmiş, sonra da ekran karşısında güçlü bir mantık zinciri çerçevesinde anlatıyor, moderatör olarak kelleyi kurtarmak için müdehale etmen gerekiyor, ama Kuzuoğlu o kadar tutarlı ve hazırki, müdahale girişimleri yüz kızartıcı trajikomik vodvile dönüşüyor, işte o anda bile maaşından olmamak için saçmalamaya devam etmek zorundasın. Moderatör arkadaş maaşının her kuruşunu hakediyor, helal olsun.

@Esenlik
Sen keyfine bak, bırak ikna edemediklerin de senin 20 dk. efil efil gittiğin yere trafiğe veya yolcu toplamaya çalışan şoförün keyfine takılan hamam gibi m*nibüslerle balya gibi tıkış tıkış vaziyette 1 saatte gitsinler paşa gönülleri bilir.

@antika
Bu kadar güzel anlatılamazdı, eline koluna sağlık. Birebir aynı şeyleri düşünmüşüz.

Bu ülke baştan aşağıya komedi filmi gibi (taşı toprağı değil, içindekileri). Ne zaman bu hale geldik demek istiyorum fakat önceki halimizde çok iç açıcı değildi. Türklerin dönemi fikrimce Osmanlının çöküşüyle bitti, bir dahada yanına yaklaşamadık zaten. Koskoca Atatürk'ün bu ülkeye uğradığı, kalkınma üstüne kalkınma yaptığı dönemde bile bu halk bundan pek farklı değildi. Olsaydı meydan bu kadar saçma işlere ve kişilere kalmazdı. Ben Atatürkçü olmayan veya Atatürk'e karşı olanlardan çok Atatürkçü, modern, laik geçinenlere kızgınım. Senelerce adamın(M. Kemal Atatürk) üzerinden yürüdüler sonuç sahte ve içi boş bir Atatürkçülük. Zaten Atatürkçülüğü çıkaranda bunlar, Atatürk'ün kendi fikrinde olan bir insan onu bu kadar kutsallaştırmazdı çünkü bu hareket Atatürk'ün kendi fikirleriyle çatışan birşey. Mustafa Kemal bugün yaşasa ve bu milleti gelip görse kendi ilkelerini takip eden bir lider değil kendi ilkelerinin üzerine ilkeler koymuş ve kendinden daha gelişmiş birini görse mutlu olurdu. Bunu çevremde ne anlayan var ne bilen nede anlamak isteyen. İşte sonuç olarak toplum da bir dincilerin(dindar başka dinci başka) birde sözde Atatürkçü, Kemalistlerin tokadıyla sağlı sollu battıkça batıyor. Bir yerde hülooğcu tek çekirdekli tayfa, diğer yanda Atatürk diye diye adamın kemiklerini mezarda sızlatan ama bundan haberi olmayan tayfa. Arada da diğer tayfalar tabi. Yapacak birşey yok gibi gözüküyor. İllada yapacak birşey olmasına gerek yok, tarihte nice imparatorluklar çöktü yerine yenisi açıldı. Bugün Türkiye kapanır yarın başka birşey açılır, belli olmaz bir gün Amerika çöker yerine başka milletler gelir. Tarihe tepeden bakan anlar bunları, bakamayan dar kafasıyla reddeder, milliyetçilik veya dincilikle naralar atıp akşamına evde kestane ayıklar...

Bira uzun yazdım konudanda konuya atlamış gibi oldum ama içim dolmuş yazmak istedim, malesef ülkenin her anlamda son durumu bunlardan ibaret: muhabirinden tut ülkenin geneline...

Uzun zamandır forumdan uzak kalmışken, 7 yıl öncesinde açmış olduğum bu konunun yakın zamanda hortladığını ve o yıllardakinden daha fazla cevap aldığını görmek beni mutlu etti. Bahsettiğim olaylar günümüzde halen yaşanmakta olmasına rağmen artık çok daha fazla kişinin bisiklete ilgi gösteriyor olması da ayrıca umut verici bir gelişme...

Müsadenizle son ziyaretimden sonra gelen mesajlardan bazılarına cevap vermek isterim:

@Ghost Buster

@Raptor8

@Kunget

Bu üç mesaja ziyadesiyle katılıyorum. Sadece bisiklet sürerken değil, sosyal medyayla ilgilenirken de bisiklet ile ilgili bir şeyler yapmak lazım. Keyifli bir anın fotoğrafını ya da videosunu sosyal medyada paylaşmak bile insanlarda bir göz aşinalığı oluşturuyor. Genel kullanıcı kitlesine hitap eden platformlardaki tartışmalara katılmak ve farkındalık yaratmak, bisikletlileri kötüleyen paylaşımların altında sesimizi duyurmak ve hakkımızı korumak da bu konuda yapabileceğimiz diğer basit şeyler. Vlog ve eğitici videolar gibi emek isteyen işlerle uğraşan insanlar da hatırı sayılır miktarda var artık. Bu insanlara da videoları paylaşarak, kanallarına abone olarak destek olabiliriz. Ayrıca büyük grupların organize ettiği etkinliklere katılmak da günlük hayatta insanlara sayımızın ne kadar çok olduğunu göstermek için son derece önemli.

@Bisiklet Muptelasi

Bu iki rota, İstanbul'da bisikletliler için kurtarılmış bölge olmaya en yakın lokasyonlar oldu. Geçtiğimiz Mart ayının başlarında bir pazar günü, kış havası hala etkisini gösterse de güneş ortalığı yeni yeni ısıtmaya başlamışken yolum Caddebostan sahiline düştü ve en son 2 yıl önce ayak bastığım bu bölgede bisikletli sayısının beklemediğim kadar artmış olduğunu gördüm. Şimdilerde nasıl olduğunu tahmin edemiyorum ve çok yakında yine bu rotalarda pedallıyor olacağım Heyecanla bekliyorum...

@samurusov

Kadınların varlığının her konuda katılımı arttırdığı bir gerçek, hele ki bisiklet konusunda. Genç-yaşlı, açık-kapalı diye ayırmadan bütün kadınların ilgi gösterdiği her şeyin toplumdaki algısı hızla iyiye gidiyor. Mümkün olan yerlerde tek başına, diğer yerlerde ise yanında güvendiği bir erkek ile bisiklete binen kadınların daha da artması için elimizden gelen her şeyi yapmalıyız.

@Raptor8

Ne denilebilir ki... Bisikletin çocukları derslerinden alıkoyan bir oyalanma aracı olarak görülmesi, ne kadar hastalıklı çocuklar yetiştirme eğiliminde olduklarının en büyük göstergesi. Bu paylaşımı yapan kişi, eğer imkanı varsa o siteden en kısa zamanda pılısını pırtısını toplayıp, bir daha hiç biriyle görüşmemek üzere çekip gitmeli. Böylesine sığ bir düşünce yapısına sahip insanlar; sadece bisiklet değil, her konuda o çocukların gelişimine zarar verirler.

@Fixie Cem

Bisikletlilerin araç sürücülerine karşı empati yapma mecburiyeti olduğu nerede duyulmuş ki? Zaten zor koşullarda sürerken, kaportamız bedenimizken, her saniye dikkat etmemiz gereken çok sayıda tehlike varken, bir de bu zorlukların hiç birini yaşamayan araç sürücülerine karşı empati mi besleyecekmişiz? "Ayyy ama bu adamcağız şimdi kaldırımdan gidemiyor, ona empati duymam lazım" deyip kaldırıma çıkmayacak mıyız, ya da kırmızıda duran trafiğin arasında kendi can güvenliğimizi sağlama almak için en öne geçmeyecek miyiz? Aralardaki boşluklardan sıyrılırken geride bıraktığımız onlarca zavallı araç sürücüsü için üzülecek miyiz? Onlar bizi hiç düşünüyor mu; yediğimiz rüzgarı, egzoz dumanını, her bir metreyi kendi enerjimizle kat etmenin fiziksel yükünü anlıyor mu? Adam çelikten kafesin içinde camlarını kapatıp dış dünyadan soyutlanmış bir halde, konforlu koltuğunda oturup müzik dinleyerek, bir ayak hareketiyle onlarca beygiri harekete geçirirken bir de benden empati bekliyor. Nasıl bir kafa yapısı, nasıl bir düşünce tarzı çözemedim. Madem öyle kendisi de arabadan insin bisiklete binsin, ondan sonra kendisi istediği kadar empati yapabilir araç sürücüleri için

Bugün Haydarpaşa Numune Hastanesi ne giden yokuştan aşağı inerken o***** çocuğu taksicinin bir tanesi Arkamdan beni gördüğü halde, önünde seyrettiği mi Bile Bile bir anda hızlanıp 5 metre önümde sağ tarafımda bulunan yola saptı, aniden frene bastım ucu ucuna kurtuldum en az 40 kmh hızla giden taksiye çarpıp kaza yapmaktan...

Kredi kartlarını boykot ettiğim için uber e üye olamamıştım. Ama pazartesi kart başvurusu yapacağım.

Nefret geldi şu İstanbul taksicilerinden yemin ediyorum.

@tuzer
One ya yaya yolu mu ora bisiklet yolu olması imkansız .. Double bölümünde çok güldüm

@tuzer
ortadoğu maymunu denilen maymun türü bisiklet yolundan yürümeyi çok sever. Yavrularını doğumdan itibaren bisiklet yoluna alıştırmak için bebek arabasına koyup her gün bisiklet yolunda arabayı sürer.

@tuzer
Bisikletlinin bisiklet yolundan gidemediği yol olmuş. Bilinç düzeyini de yansıtıyor. Millet yaya kaldırımı sanıyor. Haliyle insanı çileden çıkarır o yol.