Scudo Sports

YKS Yerleştirme Sonuçları - Kimler Nereyi Kazandı?

okula gitmenin bi önemi kalmadı. Yazacağınız bölüm can sıkıntısında bile hobi olarak uğraşacağınız bi bölüm olsun. İlk kez okulda deneyimleyeceğiniz bir bölüm her zaman büyük risktir.

Sadece hırs yapıp bi bölüm yazmak gibi hata yapmayın, dünya, diplomalı işlerden ibaret değil.

Ben bilgisayar mühendisliği okudum. Kesinlikle tavsiye etmiyorum. Bilgisayar okulda öğrenilcek bişey değil. Elektrik vs okuyarak da bilgisayarcı olursunuz. Donanım bilmek avantaj. Bunu elektrikçiler daha iyi biliyor. O yüzden her zaman elektrik çıkışlı birinin bilgisayarcı olması daha mantıklı.(Bunu rehber hocalarından vs duyamazsınız)

Okulda geçen boş 5 seneyi kendi halimde çalışarak geçirseydim çok daha fazla yol kat edeceğimi düşünüyorum. Dersleri kötü biri de değildim. Ama bugün baktığımda ilkokulda bu okul işlerini bırakmak en mantıklısı geliyor. :p
Elektrik elektronik mühendisliği okuyan ev arkadaşım özellikle son 1-1,5 senesinde çok eğlenceli şeylerle uğraşıyordu. Bir gün "bak wi-fi bağlantı sağlayacak board yaptım", bir gün "bak bluetooth yaptım sana mesaj göndereyim aç bluetoothunu", bir gün "salonda televizyon izleyeceksen dikkat et 3'lü koltuğa trafo kurdum yersin 220'yi" falan diyordu. 3. ev arkadaşımız (o da makine mühendisi) heveslenip odasına ambiyans aydınlatma sistemi kurmaya kalktı, kablonun uzun kalan kısmını kesmek için makası vurunca 2 hafta gözleri görmeyerek gezdi, sanırım prize takılı bir kabloyu kesmek çok güvenli bir hareket değilmiş. Gel dedim kendisine; gel biz pistonlarımızla, malafalarımızla, otto çevrimlerimizle ilgilenelim, elektrik işini elektrik işini bilenlere bırakalım dedim..
 
Scudo
Genç arkadaşlara tavsiyem bir şekilde iş tecrübesi edinsinler. Gerekirse okurken bedava çalışsınlar, bir şekilde tanıdık birilerini bulsunlar ama o ortama girsinler.

Ben YTÜ isimli yerde okudum.

Hocam yapma etme. ODTÜ, İTÜ ile karşılaştırıyorsunuz filan da, YTÜ gayet saygın bir üniversite.

Maaş bir ölçü birimi ise bizim ailenin en iyi maaşını alan YTÜ mezunu.

Hatta yüksek lisansta YTÜ mezunu bir arkadaş vardı, Türkiyenin önde gelen telekom şirketlerinden birinde üst seviye yöneticiliğe kadar yükseldi.

Çok klasik bir söz ama kişinin isteğine ve gelişimine bakar. Ben işveren olsam Türkiye'nin ilk 10-15 üniversitesi arasında çok da ayrım yapmam, kişiye bakarım.

son senemde 130 AKTS verdim

Yasal olarak bir dönemde en çok 45 AKTS alınmıyor mu?

Ben bilgisayar mühendisliği okudum. Kesinlikle tavsiye etmiyorum. Bilgisayar okulda öğrenilcek bişey değil.

Buna kısmen katılıyorum. Konu sadece kodlama yapmak ise 4 yıllık mühendislik okumaya gerek bile yok. 2 yıllık bir bilgisayar programcılığı yada piyasada bir sertifikasyon programı bile yeter.

Ama, bazen fikir alışverişinde bulunduğum bir bilgisayar mühendisi arkadaş var. Konusuna hakim olan mühendis daha farklı oluyor.
 
Genç arkadaşlara tavsiyem bir şekilde iş tecrübesi edinsinler. Gerekirse okurken bedava çalışsınlar, bir şekilde tanıdık birilerini bulsunlar ama o ortama girsinler.



Hocam yapma etme. ODTÜ, İTÜ ile karşılaştırıyorsunuz filan da, YTÜ gayet saygın bir üniversite.

Maaş bir ölçü birimi ise bizim ailenin en iyi maaşını alan YTÜ mezunu.

Hatta yüksek lisansta YTÜ mezunu bir arkadaş vardı, Türkiyenin önde gelen telekom şirketlerinden birinde üst seviye yöneticiliğe kadar yükseldi.

Çok klasik bir söz ama kişinin isteğine ve gelişimine bakar. Ben işveren olsam Türkiye'nin ilk 10-15 üniversitesi arasında çok da ayrım yapmam, kişiye bakarım.



Yasal olarak bir dönemde en çok 45 AKTS alınmıyor mu?



Buna kısmen katılıyorum. Konu sadece kodlama yapmak ise 4 yıllık mühendislik okumaya gerek bile yok. 2 yıllık bir bilgisayar programcılığı yada piyasada bir sertifikasyon programı bile yeter.

Ama, bazen fikir alışverişinde bulunduğum bir bilgisayar mühendisi arkadaş var. Konusuna hakim olan mühendis daha farklı oluyor.

Hocam bilgisayarcı derken kastım aslında bilgisayar mühendisi. Tamanen mesleki jargondan dolayı öyle yazdım.Bilgisayar mühendisi arkadaşınız elektrik okusaydı da şuan ki kod yazma kapasitesinden bişey kaybetmezdi.Çünkü okulda kodlamaya dair ciddi bişey yok. Bilgisayar okuyanlar donanıma önem vermiyorlar ve bu öyle basit basit arkaya dönüp de öğrenilecek bi konu değil.kod surekli degisiyor ama donanim baki. Elektronik temelli bi bilgisayar mühendisi olmak her zaman buyuk avantaj.
 
  • Beğen
Tepkiler: el Cezeri
Yasal olarak bir dönemde en çok 45 AKTS alınmıyor mu?
Siz öyle söyleyince kontrol ettim tekrar. ilk 4 sene 110 son sene 130 demişim tam tersi olacak. Ama yine 45ten fazla oluyor. Sistem değişmiş olabilir. İlk dönem 53 ikinci dönem 58 akts almışım.
 
36k sıralama yapmıştım. Birincilik kontenjanı yardımıyla Ankara Üniversitesi Elektrik elektronik mühendisliğine yerleştim. Sizler nereleri kazandınız değerli forumdaşlar?
 
Dostluk kazansın. Diploma ile iş bitmiyor. Alacağınız diploma, ilgili konuda çırak olarak kabul göreceğiniz ve ustalaşmak için tüm çabanın size ait olduğunu içeren bir kağıt parçası sonuçta. İnsan 4 sene okumakla mühendis olmuyor. Ya da 6 sene okumakla doktor. İnsan sevdiği işi yaparken edindikleri ile bir yere geliyor. Sevmediği işi yapanın ise vay haline.

Herkese hayırlı olsun bu arada. Sağlıklı ve güzel bir eğitim hayatınız olsun inşallah
 
Son düzenleme:
Hayat çabaya gayrete aşıktır. Kim calisirsa öne geçer. Kazanan genç kardeslerimizi başarılarından dolayı tebrik ederim. Üniversitede sürekli çalışıp kendinizi geliştirmek zorundasınız. İnek kelimesinin sizleri tembelliğe itmesine müsade etmeyiniz. Alanında en iyisi olmak için çaba göstermek kendini geliştirmekten asla vazgeçmemek gerekir. Para bunlara bağlıdır. Allah kolaylıklar ve zihin açıklığı versin
 
Sıralamada ilk 10 bin'e girememişseniz, bundan sonra okuyacağınız okulun ve yapacağınız mesleğin pek bir önemli kalmıyor. Çok çok istinai durumları saymaz isek, Avrupa'da vasıfsız çalışanların aldığı ücretin yarısına talim edeceksiniz çalışma hayatınızın sonuna kadar.
 
Niğde Üniversitesi Makina Mühendisliği mezunuyum. İş bulmak vb süreçler çok zordu. Çok komik fiyat teklif eden firmalar vardı. Herkes deneyimli insan arıyor.Biraz şansın yardımıyla bugün İçdaş şirketinde (türkiyenin en büyük 6. şirketi) Tersane yeni inşaa kalite kontrol mühendisi olarak çalışıyorum. Buradan edindiğim deneyim sonrası beni işe almayacak firma yok. Diyeceğim o ki 1. Başlangıçta bir işe girin deneyiminiz sonucu firmalar size kendileri dönüş yapmaya başlayacaktır 2. İngilizce mutlaka akıcı derece konuşacak şekilde öğrenin. Yeni mezun birinden bekleyebilecekleri tek deneyim budur.
 
Ben işimde uzman biriyim. ( Stok kontrol uzmanı) Ama diplomam olmadığı için yüzüme bakan yok. Resmen ötekileştiriliyorum. Çalıştığım şirket de öyle ufak tefek bir şirket değil. 150'den fazla mağazası olan bir perakende zinciri. Burası diplomam yok diye az maaş veriyor. Başka yere geçmek istesem diplomam yok diye mülakata bile çağırmıyorlar. İş ilanlarının geneli "üniversitelerin ilgili bölümünden mezun" diye zırva bir ifade ya da , "iibf, lojistik, bazı mühendislik fakültelerinden mezun istiyor. Direk eleniyorum.

Yazılım bölümümüzde gerçekten üst düzey bir yazılımcımız var. O da yazılım öğretmenliği okuduğu için aynı sıkıntıyı çekiyor. Mühendis olmadığı için ötekileştirilmiş.

İyi eğitim veren okulları tenzih ederek söylüyorum, bu ülkede verilen üniversite diplomalarının çok büyük bir çoğunluğunun ne kadar zırva olduğunu biliyorsunuz. Bu diploma takıntısı neden bu kadar önemli?

Uluslararası firmaların ilanlarına bakıyorum bazen. Türkiye hariç hiç bir ülkede diploma şartı yokken, sadece yetkinlik ararken, aynı pozisyon için Türkiye ilanında diploma şartı var.

Neyse gençlere şunu tavsiye edeyim, belki iyi bir üniversite kazanamayıp iyi bir eğitim alamayabilirsiniz ama kendinizi ne kadar geliştirebileceğinizi kendiniz belirlersiniz. Ne olursa olsun bir diploma edinin. Benim gördüğüm kadarıyla diplomasız bazı pozisyonlara başvuru yaptığınızda - gerçekten akademik eğitim gerektiren işleri tenzih ederek söylüyorum - ehliyetsiz tır sürmeye talip olmuşsunuz gibi muamele görüyorsunuz.
 
@makaram Türkiye gibi 3. sınıf ülkelerde, çalışılacak pozisyon az, pozisyonu talep eden çok olduğu için, diploma anlamını yitirmiş durumda. Bir işi çok fazla talep eden olunca bunların "bir şekilde" birbirine kırdırılması gerekiyor, diploma da tam burada devreye giriyor. "Ama onun diploması var, o yüzden seni almadık" diyebilmek için. Kemal Sunal'ın zenci olmadığı belli olunca atılan basketçi sahnesi. İçi boşaltılmış bir şeye dönüştü diploma. Sanırsın diploma almış kişi o işin hakkını daha iyi verecek. Kesinlikle öyle bişey yok. Gerçek hayatla alakası olmayan dersler için oturup inekledi ve bu sayede diploma denen şeyi aldı diye kendini üstün gören, ama işe yarar bilgiyeiş bitirmeye baksan bomboş kişiler yeni mezunlar.

Diğer bir içi boşaltılmış "iş talep edenleri birbirine kırdırma" kriteri de, İngiliççe. Bir iş yerine diğer adaylardan ingilizcesi iyi diye sıyrılarak giren bir tanıdığım orda 5. yılında, ve "1 kere bile ingilizce bilmemi gerektiren bir durum olmadı" dedi. Komedi. Trajikomik.
 
  • Beğen
Tepkiler: MakRo ve makaram
@makaram Türkiye gibi 3. sınıf ülkelerde, çalışılacak pozisyon az, pozisyonu talep eden çok olduğu için, diploma anlamını yitirmiş durumda. Bir işi çok fazla talep eden olunca bunların "bir şekilde" birbirine kırdırılması gerekiyor, diploma da tam burada devreye giriyor. "Ama onun diploması var, o yüzden seni almadık" diyebilmek için. Kemal Sunal'ın zenci olmadığı belli olunca atılan basketçi sahnesi. İçi boşaltılmış bir şeye dönüştü diploma. Sanırsın diploma almış kişi o işin hakkını daha iyi verecek. Kesinlikle öyle bişey yok. Gerçek hayatla alakası olmayan dersler için oturup inekledi ve bu sayede diploma denen şeyi aldı diye kendini üstün gören, ama işe yarar bilgiyeiş bitirmeye baksan bomboş kişiler yeni mezunlar.

Diğer bir içi boşaltılmış "iş talep edenleri birbirine kırdırma" kriteri de, İngiliççe. Bir iş yerine diğer adaylardan ingilizcesi iyi diye sıyrılarak giren bir tanıdığım orda 5. yılında, ve "1 kere bile ingilizce bilmemi gerektiren bir durum olmadı" dedi. Komedi. Trajikomik.

Adayları diploma ile bir birine kırdırmak kolaya kaçmak bence. Bir yetkinlik testi yapmak zor geliyor demek ki. Bizim yazılım müdürü bir abimiz var. Tüm adaylara belirli soruları olan bir test uyguluyor. Aday ister bilgisayar mühendisi olsun, ister 2 yıl programlama mezunu olsun hepsine aynı şeyleri soruyor.
 
  • Beğen
Tepkiler: Can Çelik
Sakarya üniversitesi makine mühendisliği geldi. Burayı ailem yazmıştı bende zaten çok alta yazdığımız için gelmez diye düşünüp zorlamamıştım. Geldi 😃. Şimdiden üniversiteye gideceklere üniversite hayatında, sınava çalışanlara sınavında başarılar diliyorum.

IMG_20230821_224244.jpg
Niğde Üniversitesi Makina Mühendisliği mezunuyum. İş bulmak vb süreçler çok zordu. Çok komik fiyat teklif eden firmalar vardı. Herkes deneyimli insan arıyor.Biraz şansın yardımıyla bugün İçdaş şirketinde (türkiyenin en büyük 6. şirketi) Tersane yeni inşaa kalite kontrol mühendisi olarak çalışıyorum. Buradan edindiğim deneyim sonrası beni işe almayacak firma yok. Diyeceğim o ki 1. Başlangıçta bir işe girin deneyiminiz sonucu firmalar size kendileri dönüş yapmaya başlayacaktır 2. İngilizce mutlaka akıcı derece konuşacak şekilde öğrenin. Yeni mezun birinden bekleyebilecekleri tek deneyim budur.

Hocam işe almalarına nasıl ikna ettiniz? Birde üniversite yıllarında kendinizi geliştirmek için ne yaptınız? Yeni üniversiteye başlayacak biri olarak bu tarz şeyler benim için hayati önem taşıyor diyebilirim yardımcı olursanız sevinirim.
 
Sakarya üniversitesi makine mühendisliği geldi. Burayı ailem yazmıştı bende zaten çok alta yazdığımız için gelmez diye düşünüp zorlamamıştım. Geldi 😃. Şimdiden üniversiteye gideceklere üniversite hayatında, sınava çalışanlara sınavında başarılar diliyorum.

308380 dosyayı görüntüle


Hocam işe almalarına nasıl ikna ettiniz? Birde üniversite yıllarında kendinizi geliştirmek için ne yaptınız? Yeni üniversiteye başlayacak biri olarak bu tarz şeyler benim için hayati önem taşıyor diyebilirim yardımcı olursanız sevinirim.
Hayırlı olsun dostum. Çok sevdiğim bir dostum da Sakarya Makine ye yerleşti.
 
Adayları diploma ile bir birine kırdırmak kolaya kaçmak bence.

Kolaya kaçmak demeyelim de, "İK'dan Burcu hanım"ın işini kolaylaştırmak için düşünülmüş bir kurnazlık. Şirkete gelen CV'lerde eleme yaparken ekranda "Üniversite mezunu" hanesine bir tık atıyor, CV'lerin hatırı sayılır bir kısmını şıp diye eleyiveriyor Burcu. Böylece Instagram'a daha fazla story atmak için kendine zaman yaratıyor :)
 
Kolaya kaçmak demeyelim de, "İK'dan Burcu hanım"ın işini kolaylaştırmak için düşünülmüş bir kurnazlık. Şirkete gelen CV'lerde eleme yaparken ekranda "Üniversite mezunu" hanesine bir tık atıyor, CV'lerin hatırı sayılır bir kısmını şıp diye eleyiveriyor Burcu. Böylece Instagram'a daha fazla story atmak için kendine zaman yaratıyor :)

Bizim İK'daki Burcu da dahil Allah hepsini bildiği gibi yapsın. Evet bizde de var o şahıs :)
 
Arkadaşlar anlıyorum kalifiye elemanla diplomalı eleman arasında seçim yapılması gerektiğinde diplomanın öncelikli seçim kriteri olması adaletli görünmüyor sizler için ancak buradaki adaletsizlik gençlerimizin aileleri tarafından içine sürüklendiği iğrenç “diploma or not to be” mantığıdır. Burada daha çok genç arkadaşlarımız var ama ailelerine seslenmek istiyorum; çocuklarınız üniversite okumak zorunda değil, boşuna zorlayarak hayatlarını karartmayın. Çocuğunuzun eğitim hayatında başarısız olmalarının çok küçük bir kısmı kendileriyle ilgili, gerisi tamamen SİS TEM SİZ LİK. Çalıştığım firmanın İngiliz COO’su kızının bir tır şoförüyle evleniyor olmasını nasıl bir gururla anlatıyordu keşke bilebilseniz. Bu arada kendisi de asker emeklisi..

Diploma “her ilde bir üniversite” kampanyasıyla alındıktan sonra ne para kazandırır, ne başarı getirir, ne de mutlu eder. YAPMAYIN.
 
okumak iyidir. üniversiteye giden kişinin düşünüş sistemi değişiyor komple. Bitirdikten 15 yıl sonrasına baktığında geldiğin nokta farklı olacaktır. Bu süre adil bir süredir. karamsar olmaya gerek yok. mücadeleye devam
 
15 bininci oldum, vakıf üniversitelerinin sıralamaları fırladığı için 76 binle Yeditepe kamu yönetimine %100 burslu girdim. normalde 4 tercih yapmıştım, hatta ikisi garanti tercihti. biri 30 bin, diğeri 70 bin sıralamalardaydı. nolur olmaz diye asla yükselmeyeceğini düşündüğüm kamu yönetimini ekledim beşinci tercihe. ona kaldık, ne bölümü ne de üniversiteyi seviyorum. yurdundan, bursundan, etinden sütünden yararlanıp tekrardan hazırlanacağım büyük ihtimalle.
istediği bölümlere yerleşen herkesi tebrik ederim.
 
Geri