Yol bisikletine geçmemek lazım,mtb+yol kullanmak lazım
(maddi durumlar elverirse).
Sadece mtb ya da sadece yol kullanmak bence insanı monotonlaştırıyor;şöyle ki sürekli mtb sürdüğünüzde,işe-çarşıya-pazara,dağa-taşa bir süre sonra sıradanlaşma hissi gelebiliyor insana.Fakat maddiyat izin verir de yanına bir de yol alınabilirse,hafta içi şehrin bozuk yollarında,kaldırım inip çıkmalarda mtb sürerken (kendimden örnek veriyorum),haftasonundaki bir günlük tatilimi de (zamanın elverdiği ölçüde) şehir dışı yollarda yol bisikleti kullanırsam haftanın monotonluğu,sıradanlığı hep aynı şeyleri yaşıyorum hissi azalıyor.MTB sürerken ne kadar fazla sürtünme olduğunu uzun turda yol ile anlayıp,sürtünmesi az bisikletin tadını uzun yolda çıkarıyorum.
Ya da tam tersini söyleyebilirim;sürdüğünüz bölgede asfalt koşulları uygun ise işe-okula hafta içi yol bisikleti ile gidiyorsunuz,c.tesi ya da pazar da mtb'yi alıp yağmur-çamur demeden ormanlık alanlarda bol adrenalinli bir mtb keyfi yaptığınızda kalın lastiğin,süspansiyonun tadını alıyorsunuz.Ya da kendimizi kısıtlamaya hiç gerek yok;bazen aynı gün içerisinde sabah yol ile işe gidip,akşam eve gelip yemekten sonra mtb'yi alıp bir iki kaldırım inme-çıkma,şehrin içinde bulunabilecek inşaat artığı çakma parkurları değerlendirip hemen toprak zemine girerek günün stresini atabilirsiniz.
Hatta ve hatta keşke bütçelerimiz elverişli olsa bunların yanına bir de fs bisiklet alabilsek o zaman tadından yenmez
(bu liste maddiyat ile doğru orantılı olarak biliyosunuz uzar gider şehir bisikleti,dh,tur bisikleti . . .
) Yani diyeceğim o ki ''mtb'ciler illa bir gün yola geçicek'',''yol kullanıyordum artık bıraktım mtb'ciyim'',''tarafını seç mtb mi yol mu'' v.b terimler bence yersiz.
(bu arada bu söylediğim genele hitap olup,şahıslar tek tek üstüne alınmasın,polemik olmasın
)
Selam ve saygılarımla. . .