Jordanred Bisiklet Forması, Bisiklet Taytı ve Bisiklet Giyimine Dair Her Şey

Yüksek kadans her derde devaymış

Konu başında özellikle vurgulanan seri çevirmeye katılıyorum.Kadansın yanında tork da yani pedala uyguladığımız kuvvet de önemli 90 kadans ile maximum zorlamının %95 ile de gidebilirsiniz %60ıyla da.
Profesyonel yarışçılar genelde seri çevirme diye tabir ettiğimiz (yolcular 90-100 devir) devirlerde antrenman yaparlar.
İnterval (specialler)-(aralıklı yüklenme) antrenmanlarında kuvvet kazanmak için çıkılan (seleye otururak tırmanılan)küçük yokuşlarda devir düşük ama pedala uygulanan kuvvet oldukça yüksektir.Tabi bu intervallerin öncesinde ve sonrasında da uygulanan hep aynı şeydir, seri çevirmek!
Pedala uygulanan gücü ölçek ve antrenman planlamasını buna göre yapmak da ancak SRM gibi ya da powertab gibi oldukça pahalı sistemleri kullanmak suretiyle mümkün olduğundan aşırı zorlamalardan kaçınmak sporcunun yararına olabilecektir.
Kısacası diyebilirm ki doğru antrenmanlarda serilik önemlidir;fakat, bunun yanında kuvvet de ihmal edilmemelidir.Bunların haricinde profesyonel bir yarışçının ihmal etmediği diğer motorik özellikler ise:

-Patlama Kuvveti (200m boyunca %100 sprint çalışmak)
-Kuvvet devamlılık (5-10-15 km gibi uzun yokuşlar çıkmak)
-Gazlama (düz yolda giderken hızı, örneğin, (31-32-33-34....55-56-57 km/h şeklinde yavaş yavaş arttırmak ve buna dayanabilmek)
-Süratte devamlılık (5-7.5-10 ve 15 dk boyunca 50-60 km/h lerde gidebilmek.)
-Mukavemet (Dayanıklılık örneğin haftanın belirli günleri, 100-150 km sabit tempoda seri çevirerek gitmek.)

Ve son bir çok öenmli not daha, yukarıda sayılan motorik kuuvetlerin sırası:
Sürat-Kuvvet-Mukavemet şeklinde olması gerektiğidir.


Saygılarımla
Fatih ERTÖRÜN
 
Scudo
Yüksek/Düşük kadans karşılaştırması yaparken sabit alınması gereken faktör üretilen güçtür.

Belli bir gücü daha hızlı kadans ile sağlıyorsanız iskelet sistemine daha düşük dirence karşı çalışma şansınıı veriyorsunuz demektir. Bunun sonucunda ağrı ve sakatlık olasılığı düşük kadansa göre azalır.

Öte yandan düşük kadans kalp atış hızınızın daha az artmasına neden olacaktır. Kalp hızı sabit alındığında yüksek kadans ile üretilen güç düşük kadans ile üretilen güçten daha az olur.
 
Yazınız için çok teşekkür ediyorum çok yararlı bir yazı olmuş fakat birkaç sorum olacak

1- Kilitli pedal kullanmıyorum bir sorun olur mu?

2-Düşük viteste çok fazla pedal çeviriyorum fakat normalde 20 km ortalamayla giderken 12-14 km ortalamayla gidiyorum hızımı yükseltiğimde ise çok yoruluyorum bu olaydan verim almam için 20 km ortalama ile gitmem mi gerekir?

3-Km saattim kadans ölçmüyor giderken hesaplamama gerek varmı?

Yardımcı olursanız sevinirim şimdiden teşekkürler.
 
  • Beğen
Tepkiler: Hakan Yazman
@Berkay Demirci

1- Ayakları pedallar üzerinde tutabildiğiniz sürece sorun olmaz.

2- Olayın hız ile ilgisi yoktur, devire bakınız...

3- Evet hesaplamalısınız.

Yazıyı ve takip eden sayfalardaki mesajları okumanızı öneririm ayrıca.
 
  • Beğen
Tepkiler: Berkay Demirci
Kadansım 90'ın üzerine çıktığında selede zıplamaya başlıyorum. :D
Bunu nasıl önleyebiliriz?
 
foruma teşekkürler butonu konmuştu ama gözükmüyor mu sizde?

hakan abinin verdiği bu bilgi çok kayda değerdir ;)
 
Genel olarak "yüksek kadans"ın bisiklet sporundaki yeri (önemi) bilinen bir husustur. Ancak bu gibi performans parametrelerini "3. dünyalı/amatör" olarak yorumlamamak şartıyla.

Meselâ, geçen yıl, C.Başkanlığı Turunun bir yerinde malûm yorumcu "seri çevirmek sporcunun antrenmanlı olduğunu gösterir" gibisinden bir laf etmişti. Düşünün ki, en hafifinden de olsa bir pro tur. Yani, donunu kapanın veya uyduruk bir müdürlükteki memurun önünden sırt no´yu alıp katılamayacağı cinsten bir turnuva. Bunun, Konya veya Sabancı yarışı olmadığını, "antrenmansız" adamın buraya gelemeyeceğini görmek gerekir. Oraya sadece antrenmansızlık değil, aynı zamanda "sıradanlık" da gelemez.

"Kadans ile performans arasındaki ilinti"ye pedal çeviren herkes elbette kendince kafa yormuştur. Fakat bisiklet gerçeğinin en amatörden en profesyonele derinleşmesi, insanları her kademede kendi çerçevelerini çizmeye zorluyor.

Benim kendi hesabım, "en iyi ayakkabının ayağın kalıbı alınarak yapılmış ayakkabı" olduğudur. Yani, bu işte "reçete" sökmez. Mesele, "koyunları bir arada koşturmak" değil, "her koyunu en üst düzeyde koşturabilmek" olduğuna göre meselenin içyüzü açık: Koyunları tek tek tanımak...

O zaman ise, her koyunun birbirinden pekalâ ve hem de derinlemesine farklı olabileceği anlaşılacaktır... İnsan zekâsı, farkı genel olarak, "kurt ile koyun arasında" görmeye alışkın olduğundan/tür´ü homojen düşündüğünden asıl hatasını yapmış oluyor.

Diyeceğim o ki, amatör kitle "koyun sürüsü" olarak görüldüğünden, ondan az sayıda da olsa profesyonelin çıkması -görüldüğü üzere- pek mümkün olamıyor. Cumhurbaşkanının parası ile pro tur ithal ediliyor. Fakat ülkede bisikletin asıl yüzü olan "amatörlük" -koyun sürülüğü sebebiyle- aynen duruyor... "Yüksek Kadans" bana kendiliğinden, bunları da çağrıştırıyor.

Fransa Turu ve Lance Armstrong... Burada "kadans" kavramını "doping" çerçevesi içinde ele almak mecburiyeti var. Artık şüphem yok ki (her halde kimsenin de şüphesi olmaması gerekir), Pantani veya Armstrong´ların o rampa vizyonları/show´ları ile "doping fizyolojisi" arasında kesin bir korelasyon bulunuyor (du)... Aksi halde, koca peloton´dakilerin ömürleri boyunca yüksek kadanstan kaçtıkları için peloton kaldıklarını düşünmek gerekirdi...

Diğer taraftan "Yüksek kadans" bir antrenman parametresi değil, DNA´dan gelen bir şeydir. Bunu çok iyi bildiğime inanıyorum. Çünkü şayet öyle olmasaydı, şu amatör çiftlikte 50 yıldır meşhur bir jargon/racon olan ve de aynı anlamda olup "seri çevirmek" denen bu şey üzerinden Viyanaları/Parisleri çoktan fethetmiş olmak gerekirdi. Bu niçin mümkün olamadı? Bisiklete gönül veren Anadolu genci hep zayıf mı çeviriyordu / "peygamber kadansı" tembelliğini mi tercih ediyordu? Elbette hayır. Anlaşılamayan şey, "yüksek kadans"ın amatör şartlarda (koyun ağılı şartlarında) idamesinin mümkün olamayacağını anlayamamaktı... Yani burada döküntü devlet arabasından gelen "seri çevir koçum/koyunum" nidalarını aşan birşeyler var...

DNA´larının kendilerine biçtiği "3. dünyalı hiperaktif yarım kafa"ya teslim olmayıp "anlamak" peşinde olan genç arkadaşlar, "yüksek kadans" konusunda yalın mekanik birikime el atmayı tercih edebilirler. O takdirde -önceki sayfalarda Fatih Ertörün adlı katılımcının da bahsettiği- tork/güç karakteristiklerine dayanacaklardır (bunlar da yine "ayakkabı kalıbından gelme"dirler).

"Yüksek Kadans", Avrupa bisiklet camiasında da bundan 50 yıl öncesinde herhalde "ideal/ekol" olarak görülürdü. Bugün ise buna kafa yormaya gerek bile duyulmuyordur kanaatindeyim. Yani, oralarda, "yüksek kadans" olmadan başarı olamayacağı standart bir kabul haline gelmiştir. Aslına bakılırsa, bilhassa son 15 yılda şahsen bütün gayretim "amatör kafa"yı aşabilmek olmuşsa da, -aynı ağılda olduğumuzdan- bunda ne kadar başarılı olunabileceğinin hiçbir garantisi yok.

Yine de, Fransa Turu´nun etaplarından birinde yolalan profesyonele/profesyonellere bakıp, "yavaş çeviriyor bunun işi bitmiş" dememek olgunluğuna -biraz olsun- erişmiş olduğuma inanıyorum.


Mesut Demirhan
Eskişehir
 
@emircan Başbuğ06

sorunuz gerçekmi? eğer öyleyse ilk sayfadan itibaren biraz okumanızı tavisye ederim
 
hakkaten ya kadans nedir? Trek de km saat aldım kadans ölçüyomuş kadans nedir dedim, adam öööle baktı suratıma uzun uzun, ters bişimi sordum acep:D
 
kadans devir yani 1 dakikada çevirdiğin pedal sayısı anladığıma göre :)
 
bide bi sorum olacak pc başında nabızımı ölçtüm 10 sn yede 14 defa atıyor 6 ile çarptığımda 84 çıktı bu nabız durumum nasıl iyimi kötümü
yaş 16 kilo 58
 
@lexus

konun yeri burası değil ama ,biraz yoksek gibi ,eğer ölçümde hata yapmadıysan
 
Kesinlikle etkili diyebilirim.Uzun süre diz ağrılarımdan yakınıyordum.bisiklet üzerinde yorulduğum zaman pedalı daha yavaş çeviriyordum.Bu da bana diz ağrısı olarak geri dönüyordu.Hızlı pedal tarzı gerçekten iyimiş.Daha az enerji daha uzun yol.kesinlikle deneyin derim.
 
İlk deneme, biraz acemilik biraz da heves diyelim. Toplamda 50 km. yaptım. Diz kapaklarım inanılmaz ağrıyor.
Çok faydalı bir yazı. Okur mu bilmiyorum ama yine de yazanın ellerine sağlık....
 
Geri