Accell Bisiklet'in düzenlediği faturanın, bu bisiklete ait olmadığı kesin. Bu durumda insanın aklına iki ihtimal geliyor:
1. Satıcı kötü niyetli ve bu kadroyu, başka bir ürünün faturasıyla birlikte, alıcıda "garantili ürün" algısı yaratmak amacıyla satmış. Yapılan bu işten Accell Bisiklet'in haberi dahi olmayabilir.
2. Satıcı, Accell Bisiklet'te tanıdığı "hatırlı kişi"yi devreye sokarak, kadroya usülsüz yöntemle fatura kestirmiş. Bu durumda, Accell Bisiklet markasının alet edildiği çok ciddi bir aldatmaca var demektir. Firmadaki bazı kişi veya kişiler, markanın arkasına sığınarak haksız kazanım elde etmişlerdir.
Sevgili Gökhan, şimdi söyleceklerimi lütfen yanlış anlama. Biliyorsun ki olayın başından beri senin yanındayız ve haklılığını savunuyoruz. Ancak senin anlatımında da bazı çelişkili noktalar var. İlk açtığın konuda, kaliper yuvasının nasıl çatladığıyla ilgili anlatımınla bu konu altında yazdıkların birbiriyle uyumlu değil. İlk konuda kaliper yuvası çatladı ve doğrudan onarıma gönderdim diyorsun, bu konuda mangal yapıyorduk, babamla amcam sprey yapıştırıcıyla yapıştırdı ve bir süre de böyle kullandım diyorsun.
Sana destek olup haklılığını savunabilmemiz için bizlerin de olayın mahiyetini açık ve net bir şekilde bilmemiz gerekiyor. Bu konudaki çelişkileri gidermen gerek diye düşünüyorum.