- Alkol (etil alkol) ödül yolağını etkileyen ve beyin plastisitesini etkileyen bir maddedir. Bağımlılık yapma potansiyeli vardır.
- Alkol vücuda alındığında karaciğer enzimleri ile farklı ürünlere dönüştürülür ve bu ürünlerin yıkım ve atılım hızı, alkol alım hızından düşük kaldığı sürece (bir oturuşta çok içmemek) ya da süreklilik olmadığı sürece (hergün hergün içmek) karaciğerde yaratacağı uzun vadeli zarardan önce bir aracın size çarpma riski daha fazladır.
- Bağımlı olunmasa da bir seansta aşırı tüketilen alkol koma ve ölümle sonuçlanabilir.
- Alkol içen herkes bağımlı olmaz, bağımlılık genetik altyapı ve sosyal faktörlerin beyinde yarattığı değişimler ile gerçekleşen bir hastalıktır.
- (yeri gelmişken) Bağımlılık bir beyin hastalığıdır, ahlaksızlık değildir. Diyabet birine terbiyesiz demiyorsanız, alkolik olana da diyemezsiniz.
- Bağımlılık düzeyinde tüketilen alkol sonucu, beyinde tiamin eksikliği gibi ciddi sonuçlar oluşur. Hafıza ve koordinasyon başta geri döndrülebilir şekilde sonra ise dönüşümsüz sekteye uğrar.
- Yine bağımlılık düzeyinde tüketilen alkolde karaciğer fonksiyonları hasar görür ve toksik ara metabolitler birikir. Ayrıca normalde daha az aktif olan bir parçalanma yolu olan ester oluşumu artar ve siroza varan bir tablo oluşur.
- Alkol üretimi tarihsel olarak insanın gelişimi ile paraleldir. Bira birçok keşiş tarafından şifalı içecek olarak kullanılmıştır, Bologna / İtalya' da antik bir yazı "ekmek doyurur, şarap güldürür, ****" der (**** kısmını sansürledim, konu iyice dağılıp kilit olmasın)
- Fermente ürünlerin kendisi tüketilmiş, posası hayvan yemi ya da gıda yapımında kullanılmıştır.
- (Tehlikeli kısma geldim, sakin okuyun lütfen) Alkolün fizyolojik etkileri dinlerden bağımsızdır. Alkol, müslümanlarda da musevilerde de GABA ve Glutamat reseptörlerini etkiler, alkol dehidrogenaz enzimi ile yıkılır. Bir dinin bunu ayinde kullanması ya da başka bir dinin bunu yasak ilan etmesi alkolün deneysel veriler ile elde edilmiş etkilerini değiştirmez. (umarım ucuz atlattık bu maddeyi)
Diğer:
- Sütün zararı ile ilgili çalışmalar birçok bilimsel cevap almış ve metodolojik olarak yerden yere vurulmuştur. Süt zararlıdır çalışması birçok veri arasından "cherry picking" denen yani işine gelen veriyi alma huyuna sahip kişiler tarafından propaganda malzemesi olmuştur (veganlar kızmayın en çok siz paylaşıyorsunuz bunu facebookta, sizden sonra yogacılar)
dip not :
@Ahmet AKÇA ilk yazınızda kullandığınız tarz için sizi tebrik ve size teşekkür ediyorum. Somut veriler ve kişisel görüşlerinizi ayırmış olmanız, verilere dayandırmaya çalıştığınız yazınız umarım bu forum ve diğer platformlarda tartışmaların standardı olur. Yazdıklarınıza tamamen katılmasam da belli bir konuyu tartıştığım kişilerin hep sizin gibi olmasını dilerim.