İnsanlar dünyaya bir kere geliyorlar.
Malesef pek çok insan, karnını zor doyuruyor, sağlık, barınma, ulaşım ve eğitim harcamalarını bile karşılayamıyor. "Allah yardımcıları olsun."
Kadınların bileklerindeki bileziklerin ve düşük ayar bilekliklerinin ortalama değerini hesaplasan on binlerce lira tutar. Satınca para etmeyen, parmaklarındaki tek taşların değerini söylemeye gerek yok. "fakat bunlar asla tartışma konusu olmaz"
Eskiden tüplü bilgisayar monitörü ve lcd bilgisayar monitörünü karşılaştıran, hararetle tartışan insanlar vardı, Lcd ekran, sonrasında Led ekranlar çıktı, yani teknoloji kazandı, konu kapandı.
Plazma tv ile Lcd tv leri karşılaştıran, hararetle tartışan insanlar vardı, plazma tv ve diğer tv ler ortadan kayboldu, tartışma bitti.
Benzinli ve dizel motor, hatta atmosferik ve turbo motor tartışmaları vardı, birkaç yıl öncesine kadar sadece lüks spor otomobillerde bulunan turbo, artık en ucuz kamyonetlerde bile standart olarak sunuluyor.
Eskiden sadece en lüks araçlarda opsiyonel satılan aksesuarlar, artık pek çok orta sınıf aracın standart aksesuar listesinde sunuluyor.
Karbon yeni bir teknoloji; Uzay araçları, uçaklar, f1 yarış arabaları, ultra lüks spor otomobilleri vs. derken, akıllı bir iki girişimci sayesinde bisikletlere kadar indi.
Biraz araştırsanız, bisiklet üreticilerinin ne aşamalardan geçtiklerini öğrenirsiniz. Bugün "en büyükler" dediğiniz bisiklet firmalarının bazıları bundan 30, 40 yıl önce ahırda kurulmuşlar, bazılarının ilk karbon denemeleri üzüntüyle sonuçlanmış, ilk dönemlerde karbon firmaları, karbon bisiklet üretmek isteyenlerin yüzüne bile bakmamışlar. Yani karbon bisikletlerin üretilmesi, geliştirilmesi hiç kolay olmamış. Neyse ki sonuçta başarmışlar.
İlk Tour de France yarışlarına katılan gariban yarışçıların, kullandıkları bisikletlerin ağırlıklarını biliyor musunuz ? Buraya yazmıyorum, çünkü inanmazsınız. Biraz araştırın. Sizin alüminyum dediğiniz bisikletler ve ağırlıkları, o dönem bisikletlerine göre, uzay çağı bisikleti gibi.
Gelelim günümüze, karbon sertti yumuşaktı, kırılırdı kırılmazdı, hafifti değildi, ucuzdu, pahalıydı... Ne güzel genellemeler, istediğin kadar uzat.
Hangi marka, hangi karbon, hangi tasarımdan bahsedildiği belli değil ?
Alüminyum diyenlerin de, hangi marka, hangi tasarım, hangi modelden bahsettikleri belli değil.
Karbon pahalı değil, malesef bizim para birimimize göre pahalı ! bisiklet çorabı da pahalı, ayakkabı, jant, lastik, ışık vs. hepsi bize göre pahalı. Paran yoksa kaliteli alüminyum bisiklette alamazsın.
Mesela sadece alüminyum veya karbon değil, tasarım, üretim kalitesi, dizayn, bunları kimse konuşmuyor, tartışmıyor. Sadece rengi ve tasarımı için bile iyi parayı hak eden ürünler var. Geçen hafta Peter Sagan sanırım alüminyum kadro bir bisikletle yarıştı, o bisikleti satın alabilir misin ? kaç paradır tahmin edebilir misin ? "parasını, vergisini ödeyim" desen, gümrükten geçirebilir misin ?
Son iki, üç yıldır satılan alüminyum yol bisikletlerinin ön maşaları neden hep karbon ? Ya da karbon bisikletlerin ön maşası neden alüminyum değil ?
Telefonların ekranları kırılıyordu, telefon fiyatları uçunca, kaplama olayını çıkardılar, kaplatıyorsun, ne yapsan telefon çizilmiyor, su geçirmiyor, kırılmıyor. Karbon içinde yarın böyle bir kaplama çıkar "belki vardır". Tuğla üzerine sıkılan Polyurea gibi. Üzerinden araba ile geçsen kıramazsın. Firma "bisiklet kırılsın" istiyor da olabilir, neticede parça satıp, para kazanacak. Herkes alıp ömür boy binse firma iflas eder.
Bırakın insanları ne istiyorsa alsınlar, mutlu olsunlar. Hiçbir işi, hiçbir geliri olmadığı halde jeep kullanlara kimse karışmazken, sekiz bin liraya telefon alanlara kimse karışmazken, hiçbir işlevi olmayan dandik tek taş yüzüklere on binlerce lira verenlere kimse karışmazken, iyi ve modern bir bisiklet almak isteyenlerin, bisiklet ile ilgili bir forumda eleştirilmesi, kınanması vs. ne kadar doğru ?
Lütfen karbon yada değil, sevdiği bisiklete binen, binmek isteyen insanlara karışmayın. Zaten birkaç yıl sonra belki alüminyum ve karbon da ortadan kalkar, daha ucuz, daha hafif, daha dayanıklı materyaller bulunur.
Hayata yeni başlayan genç arkadaşlar başka fikirde olur, çalışma hayatındakiler başka, emekli ikramiyesini yeni alanlar başka, kolay para kazanan, zor kazanan başka fikirde olur. Farkı görüşlere saygı duyun, "karbon alan şöyledir, vs." diye kestirip atmayın.
Tek pencereden bakmayın, birşey düşünürken ve yazarken, geleceği de göz önünde bulundurun, ilerde yazdıklarınıza pişman olmayın. Yarın karbon bisiklete binmek zorunda kalabilirsiniz. İyi bisiklet alınca paranız çöp olmaz korkmayın, iyi araştırır ve sağlam, ucuza alırsanız, satarken para bile kazanırsınız.
Karbonu eleştir, ücretli yarışı eleştir, ücretsiz yarışı eleştir, o firmayı, bu firmayı eleştir, kullanıcıları eleştir. Nereye kadar ? Toplasan zaten ülkemizde kaç tane yol bisikleti var, kaç tane karbon bisiklet var, kaç tane satıcı, kaç tane binici var. Birbirimizi korumamız gerekirken, sürekli eleştiri, kavga, tartışma, engelleme, banlama vs.
Az mutlu olun, dünyaya bir defa geldik ve hayat devam ediyor. İmkanınız varsa, en iyisine binin. Bunun kime ne zararı olabilir ?
"AT, SAHİBİNE GÖRE KİŞNER."
Saygılarımla