Jordanred Bisiklet Forması, Bisiklet Taytı ve Bisiklet Giyimine Dair Her Şey

Ankara'da Erdoğanlar Bisiklet gibi bir firma olmasına üzülüyorum!

Ben istanbuldayım bana heryer istanbul ,:hhhhhh: artık alacağım ürünleri internetten değilde ürünleri görerek alıyorum en iyisi bu çün ki....
 
  • Beğen
Tepkiler: hayriünal
Scudo
Internetten kask siparisi verdim, bedeni yanlis vermem nedeniyle bir iki kez telefonla gorustum.gayet nazik ve ilgiliydiler.internet sitesi de cesitlilik bakimindan Turkiye deki en iyilerinden.Fiyatlari urunlere gore piyasanin alt/ustunde kalabiliyor. Ancak marka cesitliligi gayet iyi.

HTC One_M8 cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi
 
herkese iyi akşamlar dilerim
@mosso ersin hocam sizinle telefonla konuşmuştuk sanırım. 10-15 dakika kadar bilgi aktarmıştım. Ama ısrarla kaskın üretim tarihini sordunuz. Şöyle açıklayım. Bilimsel olarak bir kaskın ömrü hakkında resmi bir bilgi yok. Bilimsel veriden bahsettiğim bir bağımsız kuruluşun verileri.(üniversite veya test merkezi) . Giro firması kaskınızı her 3 senede bir değiştirilmesi tavsiye eder . kimi satıcılar 5 senede değiştirilmesi konusunda bilgi verir. Bunların tamamen göreceli olduğunu ve resmi bir veri olmadığını dolayısıyla kask larının üretiminin 2014,15,16 olmasının çokda önemli olmadığı konusunda bilgi aktardım size. Ama siz bir model kaskın üretim tarihini sordunuz. Bende size üretim tarihini bilmediğimi (güncel stogumuzda 200e yakın çeşit var) ve çoğunda yazmadığını ancak stok giriş tarihlerini bildigimi söyledim ve bilgi aktardım. Güvenlik ile ilgili endişelerinizi anlıyorum. Sonuçda rafta 5 sene duran bir kaskı bende almam. Zaten de satışını yapmıyoruz. Ürünü satın alma sürecinden sonra beğenmezseniz resmi olarak 14 gün içinde iade yapabiliyorsunuz. Eğer internet alışverişlerinde ilgili şüpheleriniz varsa mağazalardan görerek almanız en doğrusu olur.Ki öylede olmuş. Umarım gironun dediği gibi 3 sene sonra değiştirirsiniz kaskınızı. :)

@Westization

hocam sizede zaten arkadaşlar gerekli açıklamayı yapmış. kullandığın uslubu yaşına veriyorum. Umarım daha sonraları bu tavrını değiştirirsin :) Birisi bir yerden şahsi numaramı bulup gecenin saat 10 nunda bir ürün için bilgi almak için ararsa, kim olsa aynı tepkiyi veririm. Sonuçda bizde insanız ve o saatlerde dinlenmek ,işten biraz da olsa uzak kalmak ve ailemizle vakit geçirmek hakkımız. İşle ilgili bir konunun bu vakti bölmesine izin veremem doğrusu. Ayrıca bir ürünle ilgili mesai saatleri içinde ararsan gerekli ilgili tüm çalışanlarım gösterecektir. Umarım profesyonellik dediğimiz bu kavramı ilerde anlarsın.
kal sağlıcakla.
 
Teşekkür ederim verdiğiniz bilgi için ,internetten alışverişte tereddtlü kalıyorum normaldir diyorum kendime, tabi sizde kendi açınızdan haklısınız .
 
Bir kere alışverişte bulundum,hiç bir sıkıntı olmadı memnunum şuanlık.
 
Belki 10 kez bilgi için aradım hepsinde de çok iyi yaklaştılar. 3-4 alışverişim oldu hepsinde de çok mumnun kaldım hatta birinde kelepçe ölçüsünü yanlış bildiğim için gelen malzeme uymadı, telefonla bildirdim kargoya verin gönderin değiştirelim dediler ve sonraki gün kargoya teslim ettiğimde sizin birde kargonuz var dediler, teslim aldım paketi açtığımda ben göndermeden uygun modeli kendileri göndermiş.
 
gayet ilgili ve güzel çalışan bir firma. kendilerinden 3-4 kez alışverişim oldu. cube bisikletimi aldıktan 4-5 ay sonra her iki lastikte nizami şekilde olmuş deformasyon olduğunu farkettim. Fotoğraf gönderin dediler, ertesi gün "Cube" den değişim kararı geldi dediler bir kaç alternatif sunup lastiklerin yenisini yolladılar.
 
bu zamana kadar hem bizat giderek hem de kendim internetten bayağı alışveriş yaptım hala taksidi devameden ürünlerim var hiç sorun yaşamadım. Ankaralılar yatsın kalsın şükretsinler böyle bir mağazaya sahip oldukları için ben Ankarada olsam arada bir gider neler var yok gider bakarım bisikletlere(bu zamana kadar cube tur bisikleti, kask, spd pedal ve ayakkabı ve birçok aksesuar satın aldım)
 
İstanbul Kadıköy'de olmama, dört bir yanımda büyük bisiklet firmaları olmasına rağmen benim için referans firmadır. İstisnasız her gün Merlin ve Erdoğanlar'ın sitesine bakarım. 1 alışverişim oldu ve ufak bir ricamı kırmayıp paket içeriğindeki kal'i değiştirmişlerdi. Telefonla da çok ilgililer.
 
Merhabalar,

Yaklaşık 2 ay kadar önce, yaptığım uzun araştırmalar sonucunda bisikletimi @Erdoğanlar Bisiklet 'ten almaya karar verdim. Bunun en büyük sebebi Lütfü ve Mehmet bey'in yaklaşımları olmuştur.Özellikle Lütfü beyin konuyu anlatımı ilgisi beni ordan alış veriş yapmaya itmiştir. Sağolsunlar bisikletlerimi aldığm günden beri ne zaman gitsem ilgilerini eksik etmediler. En yoğun günlerinde dahi, mehmet bey beni geri çevirmemiştir.

Hizmet sektöründe çalışan biri olarak bunu samimiyetle söylüyorum, %100 memnuniyet sağlamak kolay birşey değil mutlaka birileri memnun kalacak birileride mutsuz olacaktır. bu sebeple yorumlara bakmaksızın gidip kendi gözlerinizle farkı görün. İlk girişte anlayacaksınız.


sevgiler
 
Shimano askılı tayt sipariş ettim kargonun erken yetişmesi gerekiyordu sağol olsunlar elime vaktinde ulaştı fakat pedi scott 3d yazıyordu elime ulaşınca scott'un pedi olmadığını anladım yanlış yazmışlar çokta önemli bir problem değil ama dikkat edilmesi gerekirdi.
 
Bugün itibariyle benim için de Erdoğanlar Bisiklet defteri kapandı :)

Neden-niçin'leri olduğu gibi aktaracağım. Her olayda olduğu gibi yaşadığım bu olayın da iki yönü var (müşteri-satıcı); ben elbette ki kendi beklentilerim açısından bakıyorum olaya. Amacım firmayı karalamak, suçlamak değil sadece karşılaştığım muameleyi anlatmak. Bunu yapmak için, Erdoğanlar Bisiklet firmasının sahibi Mehmet Yeşilören ile aramızdaki eposta yazışmalarını paylaşacağım. Kendi mesajlarımı birebir nakledeceğim; Mehmet beyin yazdıklarını ise, kendisinden izin almadığım için buraya birebir koymayacağım. Sadece mesaj içeriğini özetleyen bir-iki cümle ile aktaracağım.

Küçük bir not: Bazı arkadaşlar "Bugüne kadar birçok defa firmayı savundun, kendi başına gelince mi aydın?" da diyebilir. Onlara şimdiden "sen de haklısın" demek istiyorum :)

Bundan yaklaşık 1 yıl önce, Mavic Crossmax SLR jant setim için firmadan bir çift Mavic UST Tubeless sibop satın almıştım. Geçtiğimiz gün tubeless lastiklerimde kullandığım patlak önleyici sıvıyı takviye ederken, siboplardan bir tanesinin hava kaçırdığını farkettim. Sibobu janttan söktüğümde, sibobun alt kısmında yer alan kauçukta yırtılma ve metal parçadan ayrılma olduğunu gördüm; sibop bu yüzden hava kaçırıyordu.

O günün akşamına Erdoğanlar Bisiklet'in eposta adresine şu mesajı gönderdim:

"22 Ağustos 2016 tarihinde XXX no'lu siparişimde 2 adet Mavic Tubeless Sibop (Oval - 12983801) satın almıştım. Bu siboplardan bir tanesinin alt kısmındaki kauçuk kısım yırtılmış ve buradan hava kaçırmaya başladı. Deforme olan yeri fotoğraflamak istedim ancak bu bölgeyi tam olarak netleyemiyor fotoğraf makinam.

Sibobun garanti dahilinde değişimini rica edecektim sizden. Bu Pazar günü bisikleti kullanmam gerekiyor, sizin için de uygunsa değişim ürününü yarın kargoya verebilir misiniz? Ben de yarın bendeki sibobu size kargolarım.

Yardımlarınız için şimdiden teşekkür ederim."

Bu mesajıma cevap olarak Mehmet bey, sorunun sibobu janta sabitleyen parçanın aşırı sıkılmasından (yani kullanıcı hatasından) kaynaklandığını ve bunun garanti kapsamına girmeyeceğini düşündüğünü içeren bir mesaj yolladı ve bana değişim talebim olacak ise dist. firmaya sorunu ileteceğini, dist.'den gelecek cevaba göre hareket edeceklerini belirtti.

Beklediğim cevap elbette ki bu değildi. Kendilerinden "Durumun aciliyeti sebebiyle biz size değişim ürünü gönderelim, arka planda da garanti prosedürünü işletelim. Süreci uzatarak sizi mağdur etmeyelim" gibisinden bir cevap beklerken, Mehmet beyin beni ucu açık bir sürece sokmaya çalışması hoşuma gitmedi. Daha doğrusu, firmadan yüzlerce liralık alışveriş geçmişi olan benim gibi sadık bir müşterilerine, kendilerine maliyeti belki 30 TL bile olmayan bir parça için "büyük ihtimalle parçayı sen bozdun" şeklinde bir önyargıyla başlayan ve "standart prosedür bu, işine gelirse" şeklinde devam eden bir yaklaşım sergilemeleri beni çok şaşırttı ve üzdü. Bunun üzerine şu mesajı yolladım kendisine:

"Sibopları üreticinin talimatlarına sadık kalarak kullandım, montajı yaparken "finger-tight" diye tabir edilen şekilde, elle ve hiçbir alet kullanmadan sıkarım o yüksük denilen parçayı. Parçanın aşırı sıkılması durumunda zarar göreceğinin farkındayım, demek istediğim bilinçsiz bir kullanıcı değilim.

Açıkçası benden kaynaklanan bir hatanın olmadığından eminim. Sizin de benim beyanıma itibar etmenizi beklerdim, sonuçta sizden defalarca alışveriş yapmış olan, samimiyetinize güvenen sadık bir müşterinizim. 40 TL'lik bir ürün için sizi yanıltacak şekilde hareket edecek değilim. Ben bu ürünü sizden yine sipariş ederim ama bundan sonraki alışverişlerimde Erdoğanlar Bisiklet ilk tercihim olmaz onu peşinen söyleyeyim, zira satın aldığım ürünlerde herhangi bir sıkıntı olduğunda hızlıca ve müşteriyi ön planda tutarak çözüm sunmanızdan dolayı firmanızı tercih ediyorum. Eğer süreç bu şekilde uzayacaksa, top dist. firmalara vs. atılacaksa o zaman benim de kendime başka alternatifler aramaya başlamam gerekecek sanırım."

Ertesi gün (yani bugün), Mehmet bey cevap döndü bu mesajıma. Benden ürünün fotoğraflarını ve fatura örneğini isteyen, sorumluluğu yine dist. firmaya atan, bir önceki mesajında söylediklerine ilave olarak, garanti prosedürü konusunda satıcının değil üretici ve ithalatçının karar verdiğinin altını çizen bir yanıtla.

Cevabım şöyleydi:

"Bu yaklaşımınız beni ciddi anlamda üzdü Mehmet bey. Üç kuruşluk bir ürün için size sorun bildiren müşterinize ezberden yanıt verir gibi "kullanıcı hatasıdır o" şeklinde giriş yapmanız zaten yapıcı bir tavır değildi. Ayrıca ilk mesajımda siboptaki deforme olan kısmı fotoğraflayamadığımı, makinanın bu bölgeyi netleyemediğini söylemiştim, buna rağmen neden ısrarla benden fotoğraf istediğinizi anlamış değilim. Sorunlu her üründe sorunun kullanıcıdan kaynaklandığı önkabulüyle hareket eden zihniyetten kaçtığımız için firmanızdan alışveriş yapıyoruz, lakin bu anlayışın Erdoğanlar Bisiklet'e de sirayet ettiğini görmek son derece üzücü.

Ben de ticaretle uğraşan bir insanım. Çoğu zaman, müşterinin gönlünü hoş tutmak adına sorunlu ürünü çöpe atar, müşteriye yeni ürünü teslim eder ve mağazamızdan memnun bir şekilde ayrılmasını sağlarız. Çünkü dediğim gibi gaye para değil müşterinin gönlünü kazanmaktır.

Ayrıca yürürlükteki tüketici yasasını bir daha gözden geçirmenizi tavsiye ederim. Yasaya göre ürünün garantisinden sadece üretici ve ithalatçı değil, satıcı da sorumludur. Yasanın 11 maddesindeki şu ibareye dikkatinizi çekerim: "Bu fıkradaki hakların yerine getirilmesi konusunda satıcı, üretici ve ithalatçı müteselsilen sorumludur." Hal böyleyken konuyu tamamen ithalatçıya havale etmek, işin kolayına kaçmak oluyor sanki.

Ürünü ithal eden firmanın iletişim bilgilerini bana gönderin lütfen. Garanti işlemlerini kendim halletmek istiyorum. Geldiğimiz bu noktadan sonra samimiyetinize dair içimde ciddi kuşkular belirdi. Size de, sadık bir müşterisini kaybetmiş bir firma olarak bundan sonraki ticari hayatınızda başarılar diliyorum. Bilemiyorum belki de yanlış kişiyle muhattap oldum, Lütfü beyin olaya daha farklı yaklaşacağını tahmin edebiliyorum ama iş işten geçti artık."

Bu mesajımdan sonra Mehmet bey, riayet etmeleri gereken kurallar olduğunu ve firmalarından alışveriş yapmamayı tercih edebileceğimi vs. vs. anlatan başka bir mesaj daha yazdı. Hani derler ya "mahkeme duvarı gibi" diye :) Bana verilen cevapların tek bir satırında "müşterimizin gönlünü hoş tutalım" niyetinin zerresine rastlayamadım. Varsa yoksa kurallar, prosedürler. Halbuki burada makina imal etmiyorsunuz, insan'la muhattap oluyorsunuz ve insanlar her şeyden önce karşısındakinden iyiniyet ve anlayış beklerler.

Mehmet beye gönderdiğim son mesaj ise şöyleydi. Kendisinin de bir yanıtı daha oldu tabii ama içeriği önemsiz bu saatten sonra:

"Kurallar müşteri memnuniyeti söz konusu olduğunda müşteri lehine esnetilebilir Mehmet bey. Bu gibi gerekçelerin arkasına saklanmaya gerek olmadığını düşünüyorum. Firmanızın esenliği açısından da sizi, olayın başından beri takındığınız tavrı gözden geçirmeye davet ediyorum.

Her neyse, benim için Erdoğanlar Bisiklet defteri artık kapanmıştır. Siz bildiğiniz yolda aynen devam edin. Umarım "alışveriş yapmamak sizin tercihinizdir" diyerek kestirip attığınız bu günleri arar hale gelmezsiniz."

Evet, yazdığım son cümledeki temennim son derece içten bir temenni. Umarım Erdoğanlar Bisiklet firması diğer müşterilerine karşı bana yaptıkları gibi "doymuş satıcı" zihniyetiyle hareket etmeyi alışkanlık haline getirmez ve gelecekte "alışveriş yapmamak sizin tercihinizdir" diyerek kestirip attıkları bu günleri arar hale gelmez. Zira Türkiye'de alışveriş yapılabilecek firma neredeyse kalmadı ve bugüne kadar Erdoğanlar Bisiklet'i bu gibi firmalardan ayrı bir yere koyuyordum hep. Böyle firmaların da desteklenmesi gerektiğini düşünüyordum (ki hala bu şekilde düşünüyorum). Ancak şu son olayda firma sahibinin samimiyetten ve empatiden uzak bir şekilde hareket ettiğini üzülerek tecrübe ettim.

Hatanın büyüğü elbette ki bende. Ticaretle uğraşan biri olarak, büyüklerimizden aldığımız esnaf terbiyesiyle, müşterilerimizin gönlünü hoş tutmaya özen gösteriyoruz ve kendimiz de müşteri konumundayken alışveriş ettiğimiz firmaların bize bu şekilde davranacağı yanılsamasının içindeyiz belki de. Hani "kişi herkesi kendi gibi bilirmiş" derler ya. Mehmet beye de yazdığım gibi, sorun müşteriden kaynaklansa bile "yasal prosedür, ithalatçı, üretici" falan diyerek kafa şişirmeden o kadar çok ürünü anında birebir değişim yaptık ki. Çünkü şu dünyada üç kuruş için kalp kırmaya değmez ve güven tesis etmek, o güveni kaybetmekten bin kat daha zordur. Hayatta da ticarette de her şey para kazanmaya-kaybetmeye endeksli değildir.

Paradan çok gönül kazanmaya çalışan firmaların ülkemizde çoğalması dileğiyle...
 
Bahsedeceğim olay 2015 yazında oluyor. Arkadaşım bisiklete yeni başlamıştı o zamanlar, Maltepe'de oturuyordu. Zaman zaman birlikte sürüyorduk. Bir pazar günü Oran taraflarında arka tekeri patlıyor. Yanında hiçbir malzemesi yok. Erdoğanlar'a yakınmış neyse ki. Yama yaptırmak istiyor. Aldığı cevap "Yama yapmıyoruz." Uğraşmak istemiyor belli ki. Lastik alacak parası olmadığını söylüyor arkadaş, "Evim uzakta, yanımda malzeme de yok." diyor. Değişen bir şey yok. Uğraşamam şimdi falan gibi laflarla savıyor başından. Başka açık bisikletçi de bulamamış, ordan Maltepe'ye elinde götürmüş bisikleti. O zaman anlattığında çok şaşırmış ve gıcık olmuştum. Ne zaman Erdoğanlar başlığı görsem aklıma gelir. Bisikletçi halden anlamaz mı, bu nasıl bir yaklaşım. Hala anlam veremiyorum.
 
  • Beğen
Tepkiler: Bora_s
3 gün önce değiştirdiğim Shimano 105 5800 setimi Erdoğanlardan aldım. Arka aktarıcıyı yanlış yollamışlardı telefon ettiğimde Lütfü bey daha ürünü yollamadan hemen yenisini kargo yaptılar. Daha sonra aynı gün ön aktarıcıya da gerek kalmadığını onu iade edip yerine başka malzeme almak istediğimi söyledim. Yine istediğim ürünü daha kargoyu onlara yeni yollamış olmama rağmen iade ve değişecek ürünü görmemelerine rağmen iadenin yerine istediğim ürünü de aynı gün kargo yapmışlar. Ben gönderdiklerimi görmeden göndermezler diye düşünmüştüm hatta aradım kendilerini. Orada çalışan Cem diye bir arkadaş çıktı ürünler gelsin hemen yollarız demişti. Halbuki Lütfü bey göndertmiş bile ürünü :) Konu 2013 de açılmış. Demekki köprünün altından bayağı sular akmış. İnsanlar öğrenen ve ders alabilen varlıklardır :harika:
 
@Mehmet Altuğ

mehmet bey;

açıkcası bu yazılanlar karşısında kendi adıma üzüldüğümü belirtmek isterim. Bir ürünün garantiden değişimi için başvuru yapıyorsunuz. Prosedür her tüketici için bellidir. Ürünü ya fotoğraflarını atarsınız fatura nüshası ile birlikte veya ürünü sevk edersiniz bizde inceleriz.

Ürünü göndermeden veya görmeden nasıl değişim yapabiliriz? Yani bu durumu neden bu kadar "büyüttüğünüzü" gerçekten anlamadım. bir adet tubeless sibobu yerinden söküp incelemek üzere bana göndereceksiniz. hepsi bu yani...

Hatta size böylede bir mail attım.
"acil ihtiyaç varsa siz satın alım yapın. diğerininde talebini oluşturalım. eğer değişim onayı alırsak bedeli kadar başka bir ürün aldığınızda düşeriz."
Size bu durum garantiye girer veya girmez demedim. siz satın alın bende başvurusunu yapayım onay gelirse bakiyeniz kalır isterseniz geri ödeme isterseniz bir alışverişinizde düşeriz .

yani ilk attığınız mailde " Mehmet bey; ürünü size gönderiyorum inceleyip bana yenisini sevk eder misiniz? " deseniz sorun çözülecek. Ama ürünü görmeden veya fotoğrafını atmadan ürün değişimi istiyorsunuz. Bunu yapamayacağımı firmanın sahibi de olsam bu konuda esneyemeyeceğimi söyledim.

Bu durumlar için şirket prosedürleri bellidir. Tekrar belirteyim.

Ürünü söküp bana sevk edebilirseniz gerekli prosedürü başlatırım. Onun dışında maalesef elimden bir şey gelmiyor.

kalın sağlıcakla

mehmet
 
@Erdoğanlar Bisiklet Benim hassasiyetlerimi hala anlayamamış olduğunuzu gösteriyor şu son yazdıklarınız. Ben yine hatayı kendimde buluyor, derdimi doğru ifade edemediğimi düşünüyorum. Ne diyelim, sağlık olsun. Ticaret anlayışımız arasında dağlar kadar fark varmış yalnız, onu anladım.

Belki de en doğrusu, cümle içinde kullandığınızda çok afili duran o "şirket prosedürleri" içinde boğulmamak adına, alışveriş yaparken insani ilişkiler de kurabileceğimiz yerler aramaya başlamak olacak. Yoksa bir otomattan kutulu içecek almaktan farkı kalmıyor yaptığımız alışverişin.

Garanti işlemleri hususunda da ithalatçı firmayla temasa geçtim, süreci kendim takip edeceğim.
 
  • Beğen
Tepkiler: Turhan Aydemir
@Mehmet Altuğ

mehmet bey;

Durumu gayet net ve iyi anladım. Hassasiyetinizi anlamasam hem mail olarak hemde buradan bu kadar detaylı açıklamalar yapmam. Ticaret anlayışınızı veya yaptığınız ticaret konusunda bir bilgim yok. Ancak evet insan olarak anlayışlarımız farklı olması gayet doğal bir süreç.

Şirket olarak belli kurallar olduğunu ;bunlara tüketicilerin ve çalışanların uyması gerektiğini savunan bir insanım. Ancak o zaman vicdani olarak herkese eşit davranmış olabiliriz. Bizim için önemli olan o çok afilli dediğiniz "şirket prosdürlerine" her müşterimin uyması.

Bizim için tüm müşterilerimiz hakları eşittir. Bu hakları herkes için sabit tutmak zorundayız.

selamlar saygılar

mehmet
 
Geri