Turdan yen geldim.Kısa soluklu bir turdu bizimkisi. 3 Günlük Ürgüp Adana arası bir tur.Taşdurmaz Kanyonundan çıkıp Karaisalı'ya girdikten sonra İnsanlarla kesişmeye başlamıştı yüzlerimiz.
Bununla birlikte kar kışın ardından baharı da kuçakladık Adana da.
Karaisalı ile Adana arası 50 Km var yok. Biz terçihimizi kılasik yoldan değil de Köylerden dolanarak yapalım dedik. Çakallı'dan sola saparak köy köy dolaşıp beraberinde doğadaki muhazzam yeşili içimize sindirerek pedallandık.
İçlere girmekle birlikte sualler gelmeye başladı tabi.
Keskin sapağın birin de Harita da tam olarak görünmeyen GPRS de ne oldu dediğimiz anda keinleştirelim maksatlı sorma gereği duyduk.
- Amça merhaba nasılsınız.? Biz Topalak üzeri Adanaya girmek istiyoruz bu yoldan mı girmeliyiz.?
- Siz nereye gidiyosunuz.?
- Amça Adanaya gideceğiz işte...
- Buradan niye gidiyorsunuz ki anayoldan direk gideydiniz.
- Haklısın amça biz burdan gidelim dedik Köyler üzeri etraf güzellikleri içimize sindirelim istedik.
- (Gülümseyerek) Doğru doğru gidin bu yol sizi Adana'ya kadar götürür. ''Siz ne satıyorsunuz.''
Bu lafın üzerine iki bisikletci apışıp kalır. SİZ NE SATIYORSUNUZ. Buyrun burdan yakalım.Yüklü bisikletlerle tura çıktık çıkmasını da ilk defa hayatımda böyle bir sözle karşılaştım.
Bu daha sonra diğer köylerde de devam etti Ne Satıyorsunuz.Bir Bisikletlerimize bir arkamızdaki yüklü bağaja birde bunları diyen İnsanlarıma baktım.Tatlı bir tebessümle hem onlara hem kendimize gülümsedim.Çerçi Bisikletçiler...
))
Yüreğim ve Sevgimle.