@historiyst
Öncelikle bisiklete binerek. Haftada 3 gün bisiklete binmeye çalıştım. En kötü 2'nin altına hiç inmedim. Kötü bir lokasyonda oturuyorum. Şehir için özellikle yoğun trafikte bisiklete binmeyi pek sevmiyorum. Mesai sonrası bile olsa, saat 21 veya 22:00 bile olsa üşenmedim, bisikleti araca attım ve veledrom'da sürüş yaptım. 8-10 km bindikten sonra bittim yahu diyerek eve giderken artık 25-27 ortalama ile ( en azından kendi çapımda ) 1 mola vererek veledrom'da 30 km sürüş yapabiliyorum.
Hafta sonları yine fırsat buldukça uzun sürüşler yaptım. Özellikle pazar sabahları Bostancı - Tuzla veya Beşiktaş - Sarıyer istikametinde 50 km ve üstü sürüşler yaptım.
Yani kısacası bisikleti mümkün olduğu kadar hayatıma katmaya çalıştım.
Gıda konusuna gelince. Bu konularda hiçbir uzmanlığı yok. Biraz araştırma yeterli oluyor zaten. Ekmeği mümkün olduğunca azalltım ki kahvaltı ekmeksiz olmaz diyen gruptanım. En azından hafta içi dikkat etmeye çalıştım. Öğlen en fazla 1 tabak çorba içerim. Masamda her zaman taze fındık, taze badem, hurma, incir, günkurusu bulunur. Acıktığım zamanlarda bir avuç içi kadar elime alır, çay ile birlikte yerim. Günü bu şekilde bitirebiliyorum. Ki açlığa dayanamam zira açlık migren'in en büyük düşmanlarındandır. Beslenme konusunda düzgün bir yaşantım pek olmadı. Kendi işimi yaptığım için yemek saatleri de belirsiz olunca pek bir düzenim yoktu ama düzenli olarak futbol oynadığım için (haftada en az 2 halı saha maçı, çoğu zaman 3 ) kilo sorunum pek olmadı. Geç yaşta evlenme ve evlenme sonrası yaş grubunda olan arkadaşlarımın futbol oynamayı bırakmasının da etkisiyle 2 senede 91 kiloya ulaştım.
Yazdıklarım biraz karışık oluyor sanırım ama belirttiğim gibi fazla düzenli bir program yapmadım. Akşam yemeğinde ise bir çorba veya bir tabak yemek yanında büyükçe bir salata yapar eşimle beraber yeriz. Tabii ilerleyen saatlerde karın acıkıyor, eee yemeyi seven insanlarız... Çay veya soda ile yine biraz fındık veya badem yeterli oluyor.
Hafta sonları ise tamamen serbest

Cumartesi akşama kadar yine dikkat ediyorum ama akşam yemeği ve özellikle pazar kahvaltısında sınır tanımam

Bir arkadaşımın sözü var çok hoşuma gider. Yemek yemediğim zaman mutsuz oluyorum. Ben tam olarak onun gibi değilim ama bakış açım şu; Yemek yemediğimde yani istediğim herşeyi yemediğimde mutsuz olmuyorum ama yediğim zaman mutlu oluyorum. Profesyonel sporcu değilim, olma isteğim de yok. Biraz dikkat, biraz spor yeterli oluyor.
Kış sezonunda bisiklet haliyle azalıyor. Kapalı spor salonlarından hiç hoşlanmam ama yüzmeyi severim. Yüzüyorum ve gittiğim spor salonunda spinning denen şeyi keşfettim. 30 dakika boyunca bisiklet üstünde çılgınlar gibi pedal çevirip fena terliyorsunuz ki bu çok keyif veriyor. Zorluk derecesini kendime göre arttırıp bisiklet üzerinde de faydalarını görmeye başladım zira yokuş çıkışım eskiye oranla daha da iyileşti. Şu aralar haftada 1 gün anca binebiliyorum ama en az 2 gün salona muhakkak gidiyorum. Salon çıkışı eve geldiğimde de mesela beyaz pilav hayranı olmama rağmen eşim de çok sevdiği için çoğu zaman bulgur pilava yaparız. Bir tabak bulgur pilavı ve 1 kase yoğurt yetiyor da artıyor.
Tabii bunlar biraz fedakarlık gerektiriyor. Eşim de iyi yiyici olunca ki kendisi sebze uzmanıdır, ara ara kaçamaklar da yapıyoruz. İşten gelmişiz, yorgunuz, kötü bir iş günü geride kalmış ee şimdi 2 lahmacun yemeyelim mi?


Yani o kadar da abartmaya gerek yok en azından benim bünyem için.
Kendimi bildim bileli migren hastasıyım. Kullandığım ilaçların çoğu teknik olarak çok bilgim olmasa bile beta bloker denen ilaçlar ve bu ilaçlar ciğerlere etki edince vücut mevcutta olan herşeyi korumaya alıyor. Güzel bir diyetle insanlar ayda 3-4 kg verebilirken ben sadece 1,5-2 kg verebiliyorum ki bazen bu 1 kg ile sınırlı kalabiliyor. Burada sabır ve irade devreye giriyor.
Mesela siz karma karışıkta olsa anlatmaya çalıştığım düzeni hayatınıza eklerseniz çok daha hızlı sonuç alacaksınız. Şu an 79 kiloyum, hafta içi yaptığım spora göre 78-79 arası gidip geliyorum. Amacım 75 kg olmak ama artık işler iyice zorlaştı. Özellikle göbek bölgesi ve yanlarda olan yağlar erimemekte direniyor. Oralar için de özel bir çalışma veya diyet uygulayabiliirm. Bunun yine kendi çapımda araştırmasını yapıyorum.
Yani hasılı; çokta büyütmeye gerek kalmıyor. Sporu hayatınıza sokun, beslenmenize biraz dikkat edin gerisi geliyor. Benim bilgimle ve bilgi düzeyimle ne kadar faydası olur yazdıklarımın bilemem ama en azından sorduğunuz için paylaşmak istedim.