Geçen hafta marketlerin birinde 70 liraya aksiyon kamera satılıyordu, bir hafta kullan at çöpe. Marketlerin çoğu ürünü bu şekilde, hepsi mış gibi, kameraymış gibi, bisikletmiş gibi. Ucuz ürünlerin sonu genelde çöp olduğuna katılıyorum.
Fiyat-dayanıklılık iste konu, burada da bir çan eğrisi var. Belli bir noktaya kadar ödediğiniz size dayanıklı sorunsuz ve performanslı ürün sağlarken, bir noktadan sonra düşüşe geçiyor ve gereksiz hafiflik falan derken işin ucu kaçıyor. 20bin liralarda gezen bisiklet fiyatları var. 20 bin verince daha dayanıklı olmuyor, hırsızlara karşı daha cazibeli oluyor, çizilince daha bir üzülüyordur herhalde insan.
Hayatta hep denge olacak, dengesiz olan hep bizi üzer, bisiklet ve donanım seçerken de ölçülü olmak lazım, örneğin shimano 105 veya deore sisteminin yetmeyeceği pek az insan varken hep daha hep daha fazlasını istiyoruz. Karbon kadro esnemezmiş diye tercih ediyoruz, peki senin kondisyonun onun hakkını veriyor mu gerçekten?
Çevrecilik kişiden kişiye değişen birşey, kimi biraz dikkat eder, kiminin hayat biçimidir, kimi umursamaz. Önemli olan hepimizin biraz bu konuya kafa yorup, elimizden gelen asgari özeni göstermemiz.
Kullanmadığımız ürünleri paylaşalım, gereksiz alışverişten kaçınalım, ürünleri kullanım ömrü dolmadan değiştirmeyelim, kabahati satın aldığımız ürünün yetersizliğine değil de az antrenman yaptığımıza bağlayalım. Dedim ya elimizden geldiği kadar, hepimiz kapitalist sistemin acımasız ortamındayız. Ürünlerin reklamları ortalığı kasıp kavuruyorken, kredi kartları taksit üzerine taksit yapıyorken, konu komşu arkadaş hep daha iyisini alıyorken kendimizi tutmak zor. Bu ortamda yaşadığımız sürece maalesef tüketmemek, çevreci olmak gerçekten zor, adım adım, kendimizle mücadele etmeliyiz.
İhtiyacımızdan fazlasına göz dikmek, eşya için yaşamak, bizleri mutsuz ve borçlu yapıyor. Evlenmemiz problem, taşınmamız problem, düzen kurmamız problem, geçinmemiz problem haline geliyor.
Bir sürü eşyaya sahip olmak ve gösteriş yapmak mı? yoksa ihtiyacını belirlemek ve asgari ihtiyaçlar ile yaşamayı öğrenmek mi?