panayırda öğrenmiştim. evet yanlış okumadınız, panayırda.
eskiden panayırlarda, '3 gol bir marlboro', 'halkayı at marlboroyu kap' dönemlerinde, bir de boş bir arazi olurdu. orda eski bisikletler hatta 4 tekerlekli mazotlu atv benzeri garip araçlar olurdu. atıyorum, bugünün parasıyla 10 tur atardın 3 lira verirdin.
hayatımda ilk kez bisiklete orda binmiştim, babam beni tutmuş ve 20 tur sonunda kendi kendime gidebilir hale gelmiştim.
o kadar ki babam beni ödüllendirmiş ve 4 tekerlekli o garip alet ile 3 tur atmama izin vermişti. içinde panayırdaki işletmeci genç ile. gaza basınca ileri doğru gitmesini bugün gibi hatırlıyorum. çok heyecanlanmıştım. ayağını bir tuhaf şeye hafifçe dokunuyorsun ve o alet ileri atlıyor, sırtın koltuğa gidiyor. müthişti.
sene tahmin ediyorum, 1982-83 filan olmalı.
pinokya marka bisiklet vardı o zamanlar...bmx yoktu daha.
ilk bisikletim ise yabancı bir ülkenin ürünü idi. bulgaristan göçmenlerinin 1989-1990 yıllarında türkiyeye göçerken ellerindeki bazı şeyleri sınırda satmaları sonucunda alan bir tren memurundan edirne'de satın almıştım. yaş 16 ya da 17... fiyatı, 150 bin lira idi yanlış hatırlamıyorsam.