Scudo Sports

Bisiklet parçalarının türkçe karşılıkları

Kadro Kulağı'nın ingilizcesini bilen var mıdır?
 
Scudo
  • Beğen
Tepkiler: MAERKEK
Rear derailleur pulley wheel: Mahmuz. Ben öyle diyorum herkeşler anlıyor, güzel de bir türkçeleştirme olduğu kanısındayım.
 
@Tolga Özdemir Bazıları hakkında naçizane görüşlerim:

- "Gidon boğazı" tabiri bana saçma geliyor. Başka neyin boğazı olacak zaten. Sadece "boğaz" yeterli.

- "Attırıcı" yı kullanmanı takdir ettim. Zaten derailleur da makine terminolojisinde "zinciri çarktan çarka atan" demek. Ama başka şeyler çağrıştırdığı için attırıcı yerine aktarıcı diyoruz biz Türkler.

- "Fren pabucu"nda da boğazdaki olay var. Başka neyin pabucu olacak... Sırf "pabuç" yeterli.

- V fren, çemberi tutarak çalışan frenlerden sadece biri. Başka çember fren mekanizmaları da var. O sebeple "jant/çember fren" demek daha mantıklı.

- "Sele kelepçesi" dediğin şey seleyi değil de direği tuttuğu için ona "direk kelepçesi" demek lazım. "Sele kelepçesi"ni ise eski tip sele borularında seleyi tutan parçaya demek lazım. Ona nedense "sele takozu" ismini vermişler.

- "Crank arms" ın halihazırda türkçe ismi var zaten. Aynakol. "Aynakolun kol kısmı"na gerek yok. Aynakol aslında sırf kolları belirtiyor. Üstündeki dişlilere ise "ön dişliler" daha uygun.

- Başka bir şeyin göbeği olmayacağı için " Tekerlek göbeği" gereksiz. Sırf "göbek" yeterli. "Orta göbek" tabiri ise mantıken yanlış. Çünkü göbek (hub), dönen bir elemana denir. Orada aynakol mili ve bilyalar/rulmanlardan başka dönen bir eleman yok. Bu sebeple, aynakol milini yataklayan elemana "aynakol yatağı" veya "orta yatak" denmesi gerekiyor. Teknik isimlendirmelerde mantığı elden bırakmayan ingilizler de bu şekilde isimlendirmiş. Birine "hub", birine "bracket" demişler.

- Başka yerde "kulak" diye bir eleman olmadığı için "kadro kulağı" gereksiz. Sırf "kulak" yeterli.
 
Türkçe dünyanın en güzel ve köklü dillerinden biridir. Geliştirmeye, türetilmeye en uygun dillerden biridir. Aynı zamanda bu yurdun milletinin ses bayrağıdır.
Bu yüzden dilimize giren yad (yabancı) sözcükleri kökenine uygun ve doğru biçimde Türkçeleştirmek, gelecek nesillerimiz için de oldukça yararlı ve güzel olacaktır. Örneğin eğitimde de, olabildiği kadar sözcüğünün Türkçe olması, çocuklarımızın öğrenmesini kat kat hızlandırıp arttıracaktır.
Bu sebeple bu konunun çok yararlı olduğu kanısındayım. Güzel fikirler ve paylaşımlar için teşekkür ediyorum.

Hatırımda kalmış bir bilgiyi de kaynağını bularak doğru şekilde alıntılamak istiyorum.
Alıntı:
Uluslararası düzeyde “Hangi ülkenin çocukları dilini daha kolay ve erken öğreniyor?” düşüncesiyle bazı araştırmalar yapılmıştır. Bu araştırmalarda Türkçenin erken yaşlarda ve kolay öğrenildiği ortaya çıkmıştır. Berlin Freie Üniversitesinden Profesör Gisela Klann-Delius ve Christina Kauschke tarafından dünyadaki büyük dillerin öğrenilme sürecine ilişkin karşılaştırmalı bir araştırma yapılmıştır. Bu araştırmada dünyada dilini en erken Türk çocuklarının öğrendikleri ortaya çıkmıştır. Profesör Klann-Delius, çeşitli ülkelerden 800 dil bilimcinin katıldığı Uluslararası Çocuk Dili Araştırmaları Derneği’nin 10. Kongresinde, Türk çocuklarının 2-3 yaşına kadar dil bilgisi kurallarına uygun konuştuklarını açıklamıştır. Alman çocuklarının ancak 4-5 yaşlarında temel dil bilgisi kurallarına hâkim olabildikleri, Arap çocuklarının ise dil bilgisi açısından doğru konuşmalarının yaklaşık 12 yıl sürdüğünü belirtmiştir. Ayrıca Profesör Delius;
• Türkçenin mükemmel bir şekil yapısının olduğunu,
• Kök-ek birleşmelerinin uyumlu olduğunu,
• Türkçenin şahıs ve zamanı belirleyen eklerinin düzenli olduğunu,
• Türkçenin diğer dillere göre kolay öğrenildiğini, vurgulamıştır (Klann-Delius, Kauschke, 2005).

Üstteki bilgiyi Prof. Dr. Firdevs Güneş'in yazdığı bir yazıdan alıntıladım.
Üstteki alıntının kaynağı: Klann-Delius, Gisela, Kauschke, Christina (2005) “Characteristics of maternal input and its relation to children’s vocabulary development - study on word production and frequency of word categories in German child-directed speech, paper presented at the “X. International Congress for the Study of Child Language” in Berlin.

Peki Prof. Dr. Firdevs Güneş kimdir? diye merak edenler için Google özetle şöyle diyor:
Konya-Çumra’da doğdu. 1979 yılında Hacettepe Üniversitesi Fransız Dili ve Edebiyatı Bölümünden mezun oldu. Aynı Üniversitede lisansüstü eğitimini tamamladı. 1982 yılında girdiği Ankara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesinde Doktor, Doçent ve Profesör ünvanını aldı. Türkçe öğretimi, okuma-yazma öğretimi, hızlı okuma, yetişkin eğitimi, ders kitaplarının incelenmesi ve sınıf yönetimi konularında 16 kitap ve 200’den fazla yayını bulunmaktadır. Prof. Dr. Firdevs Güneş, halen Bartın Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dekanı olarak görev yapmaktadır.
 
Son düzenleme:
aşka bir şeyin göbeği olmayacağı için " Tekerlek göbeği" gereksiz. Sırf "göbek" yeterli. "Orta göbek" tabiri ise mantıken yanlış. Çünkü göbek (hub), dönen bir elemana denir. Orada aynakol mili ve bilyalar/rulmanlardan başka dönen bir eleman yok. Bu sebeple, aynakol milini yataklayan elemana "aynakol yatağı" veya "orta yatak" denmesi gerekiyor. Teknik isimlendirmelerde mantığı elden bırakmayan ingilizler de bu şekilde isimlendirmiş. Birine "hub", birine "bracket" demişler.

Diğerleri oldukça mantıklı fakat orta göbek de jant göbekleri ile aynı hareketi yapıyor. Jant göbeklerinde dönen jant, orta göbekte dönen ise ayna kol. Fark var mı var, birinde mil sabit jant dönüyor diğerinde kadro sabit mil dönüyor ama her ikisinde de bahsi geçen donanım yuva, göbek görevi görüyor. Diğer yandan bence de orta göbek gereksiz yabancılar bottom bracket yani alt parantez diyor o da çok uygun değil.

Aynakol olayı da biraz karışık. Crank arms, crankset ve crankrings kavramları var. Aynakolun tam karşılığı crankset oluyor. Crankrings Türkçede aynakol yaprağı olarak kullanıyor. Örneğin ben Rotor 3D+ kullanıyorum. Bu ürünü yapraksız aldım yani Crank arms olarak sonra crank arms üzerindeki spider (örümcek) vida sayısı ve çap (bcd) ölçüsüne göre crankrings yani yapraklarını aldım. Montaj sonrasında bu parçanın toplamı crankset, aynakol oldu. Crank arms ın aslında makine dilinde krank kolu olarak girmişliği var.
 
Aktarıcı, zincir, orta aktarıcı, elcik, ayna, zil, çamurluk, somun, sargı bezi, papuç, aynakol, göbek, kadro kulağı (kadro yabancı olabilir emin değilim:)
 
  • Hahaha
Tepkiler: Cemal Ç.
@Tolga Özdemir Bazıları hakkında naçizane görüşlerim:

- "Gidon boğazı" tabiri bana saçma geliyor. Başka neyin boğazı olacak zaten. Sadece "boğaz" yeterli.

- "Attırıcı" yı kullanmanı takdir ettim. Zaten derailleur da makine terminolojisinde "zinciri çarktan çarka atan" demek. Ama başka şeyler çağrıştırdığı için attırıcı yerine aktarıcı diyoruz biz Türkler.

- "Fren pabucu"nda da boğazdaki olay var. Başka neyin pabucu olacak... Sırf "pabuç" yeterli.

- V fren, çemberi tutarak çalışan frenlerden sadece biri. Başka çember fren mekanizmaları da var. O sebeple "jant/çember fren" demek daha mantıklı.

- "Sele kelepçesi" dediğin şey seleyi değil de direği tuttuğu için ona "direk kelepçesi" demek lazım. "Sele kelepçesi"ni ise eski tip sele borularında seleyi tutan parçaya demek lazım. Ona nedense "sele takozu" ismini vermişler.

- "Crank arms" ın halihazırda türkçe ismi var zaten. Aynakol. "Aynakolun kol kısmı"na gerek yok. Aynakol aslında sırf kolları belirtiyor. Üstündeki dişlilere ise "ön dişliler" daha uygun.

- Başka bir şeyin göbeği olmayacağı için " Tekerlek göbeği" gereksiz. Sırf "göbek" yeterli. "Orta göbek" tabiri ise mantıken yanlış. Çünkü göbek (hub), dönen bir elemana denir. Orada aynakol mili ve bilyalar/rulmanlardan başka dönen bir eleman yok. Bu sebeple, aynakol milini yataklayan elemana "aynakol yatağı" veya "orta yatak" denmesi gerekiyor. Teknik isimlendirmelerde mantığı elden bırakmayan ingilizler de bu şekilde isimlendirmiş. Birine "hub", birine "bracket" demişler.

- Başka yerde "kulak" diye bir eleman olmadığı için "kadro kulağı" gereksiz. Sırf "kulak" yeterli.

Attırıcı bence de doğrusu, aktarıcı aslında hatalı bir terim. Şarz gibi:)

V-fren ve kumpas fren kullanımını daha doğru buluyorum. Jant freni hepsini kapsayan bir şey.
 
@PuncherZ Jant göbeği dediğimiz eleman dönen bir eleman. Orta göbek dediğimiz şey ise, rulmanlar/bilyalar ve ve onları tutan çanaklar. Yani orada dönen şey sadece aynakol mili. Bu sebeple sınıfsal olarak teker göbeği ile aralarında fark var.
 
Ara sıra bozuk yollar + koç dümen = Çakıl ikiteker.
(Koç dümen = Dropbar) :srnsml:
Yabancısı yerine kendi dilimizden kelimeler kullanman şık bi hareket abi. Ama burada bir açmaz var gibi... Dropbar'a "koç dümen" dersek, Bullhorn'a ne diyeceğiz? "Boynuz dümen" desek... Ama koç dümen'e koç dümen dememizin sebebi de boynuzları zaten?

Ben dropbar'a, "sarkık" veya "kıvrık" dümen, bullhorn'a ise "boynuz dümen" 'i uygun buluyorum. "Senin neyi neye uygun bulduğunun ne önemi var" diyecek olanlar ise, tamamen haklılar. Herkesin hayatına kimse karışamaz yani sonuçta :p
 
Son düzenleme:
"rijit" kelimesi de Türkiye'de bisiklet severlerin dilinin kanayan yarası bence.. Bu kelime olmadan karbon malzemeleri anlatamıyoruz, konuşamıyoruz ya! 😒 Jant dönüşünün ya da göbeklerin direnç düşüklüğünü ve birim zamandaki tur sayısının fazla olma becerisini de tanımlarken "abi jant çok iyi akmıyor mu?" ya da "kanka, jant akıcılığı efso" gibi ifadelerde kullanılan "akıcılık" yerine başka bir ifade bulunursa (?) makbule geçer..
 
Seat post ve seat tube 😁

Chainstay de kanayan yaradır
 
  • Beğen
Tepkiler: SerdarCYCoo2Bursa
"rijit" kelimesi de Türkiye'de bisiklet severlerin dilinin kanayan yarası bence.. Bu kelime olmadan karbon malzemeleri anlatamıyoruz, konuşamıyoruz ya! 😒 Jant dönüşünün ya da göbeklerin direnç düşüklüğünü ve birim zamandaki tur sayısının fazla olma becerisini de tanımlarken "abi jant çok iyi akmıyor mu?" ya da "kanka, jant akıcılığı efso" gibi ifadelerde kullanılan "akıcılık" yerine başka bir ifade bulunursa (?) makbule geçer..
Bence, "akıcı" sözcüğü benim "koç dümen" tercihimden çok daha iyi. :) Sanki jantlara "akıcı" sözcüğü daha bi oturuyor gibi geldi bana. Akmak sözcüğünün sıvıyı çağrıştırması, sıvının da katı maddelere göre dirençsiz ve akışkan olması, akıcı sözcüğünü doğru bir yorumlama olarak hissettiriyor bana.
Ancak bir de ChatGPT (yapay zeka)'den öneri istedim, Rijit sözcüğü için "kararlı" sözcüğünü önerdi. Kararlı çatal, kararlı çerçeve vs. diyor.
Akıcılık için, yine akıcı ve süreğen sözcüklerini öneriyor. :)

Seat post ve seat tube 😁

Chainstay de kanayan yaradır

ChatGPT'ye (Yapay zeka dil modeli), sordum. Çeviri için öneri verebilir misin dedim. 😁
Seat post için, sele mili ya da sele direği denilebilir diyor. :)
Chainstay için de, zincir kalıbı ya da zincir kolu önerisini yaptı :D.
Yabancısı yerine kendi dilimizden kelimeler kullanman şık bi hareket abi. Ama burada bir açmaz var gibi... Dropbar'a "koç dümen" dersek, Bullhorn'a ne diyeceğiz? "Boynuz dümen" desek... Ama koç dümen'e koç dümen dememizin sebebi de boynuzları zaten?

Ben dropbar'a, "sarkık" veya "kıvrık" dümen, bullhorn'a ise "boynuz dümen" 'i uygun buluyorum. "Senin neyi neye uygun bulduğunun ne önemi var" diyecek olanlar ise, tamamen haklılar. Herkesin hayatına kimse karışamaz yani sonuçta :p

Senin öneriler daha iyi oturdu sanki :)
ChatGPT drop ve bullhorn için iki komik öneri yaptı :komik:

1681717343951.png
 
Son düzenleme:
@suyunsesi abi yapay zekadan yardım alman, konuya başka bir boyut kazandırdı 😃 vallaha öneriler çok kötü değil iyi bile.. Jant, göbek, teller, iç lastik vs aslında her biri dönen aksamlar ve bir mermi gibi düşünüyorum, sonuçta "eylemsizlik" değeri daha istikrarlı parçalardan oluşuyor.. Biraz zor bir kavram olabilir ve yabancı ama merminin ateşlendikten sonraki havada seyir süresini tanımlarken "jiroskopik kararlılık" tan söz edilir..Bu değer ne kadar iyiyse, mermi o kadar az sapar ve daha uzun mesafelere gidebilir.. Ancak işin bütünü fizik olduğu için, daha istikrarlı uzun mesafe ya da yine daha istikrarlı kısa mesafede de seyir edebilir.. Galiba sıvadım ama idare et 😁
 
Kadronun temel üçgeninin borularını üst, alt ve arka olarak isimlendirirsek "seleye bağlı boruya mı "sele borusu" diyeceğiz, yoksa seleye bağlı borunun girdiği kadro borusuna mı" karmaşası ortadan kalkıyor. Zaten sele borusunun "sele direği" olarak kabul görmesi de çok düşük bir ihtimal. Bu doğrultuda,

Toptube : Üst boru
Downtube : Alt boru
Seattube : Arka boru
Sele : Oturak
Seatpost : Oturak borusu
Chainstay : Zincir borusu (Bazı yerlerde "çeki borusu" olarak gördüm, ama bu borular kadroyu çekmiyor, itiyor. O sebeple "çeki" uygun değil).
Seatstay : "Arka sütun(lar)" denebilir aslında. Çünkü binalardaki sütunların görevini görüyor bunlar.
Dropbar : Koç dümen (kıvrık/sarkık/bükük ile olmuyor, çünkü bunlara sahip tek dümen dropbar değil)
Bullhorn : Boğa dümen (fikri Spartiat verdi)
Gravel : Toprak-yol ikitekeri
Rigid : Esnemez, veya katı. Esnemez daha iyi sanırım.
Tubular : Silindir lastik (Silindir de türkçe değil, türkçesi "üstüvane" imiş. Ama o kadar da abartmaya gerek yok sanırım)
 
(link)

Alınan olmasın yapay zekanın önerilerine karşı attım :)
 
  • Beğen
Tepkiler: SerdarCYCoo2Bursa
Geri