ülkemizde dağ bisikleti furyası 1990larda başladı. bianchi geldi izmire bir fabrika açtı ve olaylar gelişti. iyiye veya kötüye diyemeyeceğim ama gelişti. nasıl ki artık, otomobil firmaları giriş seviye otomobil getiriyor bir seri ve donanımlı araç isteyenlerden kaporasını alıyor 6 ay sonraya gün veriyor ise. 1990larda, ithal gelen bisikletler için durum benzerdi. parası olan atlar yurtdışına gider, keyfince bisikletini alır gelirdi. sipariş verseniz bile üst grup setli dünyaca ünlü markaların bisikletleri el yakardı. imdada 1995ler gibi tayvan malı, boyasız metalik gri kadrolar yetişti. o zaman onlardan bir tane alırdınız, üstünü full shimano xt toplar, gönlünüze göre binerdiniz. anlayanın yapacağı işti. bisiklet dükkanlarında bu kadrolar ya tavan aralarında, yada depolarda olurdu. bisiklete karne hediyesi olarak bakılan zamanlardı ve asıl müşteri grubu çocuğuna verdiği karnen şöyle olursa sana söz bisiklet diyen ekipti.
sonra ucuz dolar devrini hepimiz yaşadık. 1.18 liraya düşen doları, 1.60 lirada gezen euroyu hatırlıyorum. 1600 euroluk bir bisikleti, 2600 liraya alabiliyordunuz. üzerindeki setler güzel, bisiklet dünyaca bilinen bir marka, havanız binbeşyüzdü. o evrelerde ilginç bir durumla karlı karşıya kaldım.
bisilklet forumda toplagel diye bir işe soyunduk, parçaları ücretsiz gönderdi forumdaşlar. o parçalarla bisiklet toplayıp, ücretsiz bisikletseverlere verelim dedik. gidon, jantseti, vites takımı, maşa yağdı adeta. ancak tek sorun kadroydu. kadro bulamadım aylarca. sonra, sıfır bir kadro aldık bir seferinde. diğer 2 seferinde kadro da geldi.
bisiklet toplamanın ilk adımı kadro. elimde gidon, vites takımı, maşa var dersiniz. ancak elinizdeki ürünlere uyumlu kadro bulmak epey zor olabilir. kadro, basitçe, aynakolu sabitlediğiniz, maşayı monte ettiğiniz, arkavites değiştiriciyi taktığınız, ön vites değiştiriciyi oturttuğunuz bir konstrüksiyondur. tüm parçalarınızın olduğunu düşünelim. her detayınız var. kadro arıyorsunuz. şanslınısınız bir kadr buldunuz.
eğer konik maşa uyumlu ise kadronuz, konik maşanız yoksa, kadroyu eliyoruz. teker göbekleriniz veya jant setiniz sokma milli ise ama kadro desteklemiyorsa, o kadroyu da elemek durumunda kalırsınız. sele boru çapınız diyelim 30.9, kadro 27.2 destekliyor, sele borunuz işe yaramaz. uzatmamak adına, bazı köylerdeki dilek ağacına renk renk çaput veya ip bağlamak gibi değildir bisiklet toplamak. o rengarenk ipler çaputlar otantik dursa da, bisiklette 1mm uyumsuzluk ayrı bir stres kaynağıdır.
1990 larda toplama bisiklet daha hesaplıydı. ilerde bisiklet toplarım diye düşünenler oluyor ise, evet tren hızla uzaklaşıyor hatta kaçtı gibi, mümkün mertebe kendi açılarına uyan bir kadroyu alarak ve salon duvarına asarak işe başlayabilir. ekipmanları kötü, kadrosu iyi ucuz yollu ikinci el bisiklet alıp, beğenilmeyen ekipmanlardan kurtarıp bu işleme başlamakta uygun bir yöntemdir.
şu an bir geçiş dönemi yaşanıyor. her yer toz duman. bu evre geçtiğinde, Türk Lirası tahminen 12 ila 15 liraya bir dolar almaya başladığında stabil bir duruma geçilecek. o zaman bisiklet toplamak daha hesaplı hale gelecek. en üst gruplar ile zor belki ama orta gruplar ile epey keyifli olur.
tek sıkıntı, bu kadar çok malzeme detayı. konik-klasik maşalar, eski tip veya sokma miller, 27.2-30.9-31.6 çaplar, 26-27.5-28-29 jant grupları ve say say bitmez nice farklı ürünler.