Jordanred Bisiklet Forması, Bisiklet Taytı ve Bisiklet Giyimine Dair Her Şey

Bisikletçi beslenmesi nasıl olmalı?

Ben karbonhidratı kestim. Her sabah büyük boy iki tane yumurtayı ( çift sarılı ) bol tereyağıyla tavada pişiriyorum. Mantar da attığım oluyor ( protein ). Yemekler zeytinyağlı. Haftada bir gün kavurma ya da kuzu eti yemeye çalışıyorum. Bol çiğ badem, çiğ fındık ve kabak çekirdeği tüketiyorum. Öyle 3-5 öğün değil iki öğün yiyorum. Acıkırsam bazı günler üç öğün oluyor. Bu şekilde 10 kilo verdim. 91 kilodan 81 e düştüm. Haftada iki gün bisiklete bindim ( iş yoğunluğundan dolayı ). Şu an 3 kilo almış durumdayım çünkü bıraktım ve bayramla birlikte baklava börek gitti biraz. Şimdi tekrar başlıyorum. Hedef 70. Bu arada bisiklet antrenmanlarımı da hafta 4 güne çıkarmayı düşünüyorum.

Yağ ağırlıklı beslenmeye okuduğum Dr. Ümit Aktaş’ın Diyabet ve Zayıflama Kürleri kitabı, Prof. Canan Karatay’ın yazıları sayesinde karar verdim. Forumdaki Sn. Kudret Kurtcebe’nin de yağ ağırlıklı beslenmesi bana örnek oldu.


Tapatalk Pro kullanarak iPhone aracılığıyla gönderildi
 
Scudo
@Serkan Mıstınoğlu
Yağ ağırlıklı beslenmede kilo kontrolü çok daha kolay. Hacim kazanmak-kilo almak isteyenler de kilo vermek isteyenler de sabit kilosunda kalmak isteyenler de deneyebilir. Ancak esasen sağlıklı olmak için yaparsanız zaten ideal kilonuza ulaşıyorsunuz.

Eğer yağ ağırlıklı beslenmeden kastınız zeytinyağına ekmek banmak, bol tereyağlı pide yemek, hatta margarinli tostlar, ayçiçekli yemekler ise kilo almanız sağlınızdan olmanız zaten kaçınılmaz oluyor. Bunu yağ ağırlıklı beslenme olarak değil, düşük karbonhidratlı beslenme olarak anlatmak lazım.
 
  • Beğen
Tepkiler: Road_Runner
@dodulanPeki, tüm bu dediklerinizi şöyle uygulamak sonuç ne olurdu?

Az yağlı yemekler, yumurta her sabah sadece 1 tane, ve biraz da beyaz peynir. kepek ekmeği gün boyu toplam 2 veya 2 dilim, ve bol vol salata. olabildiğince az karbonhidrat ve olabildiğince çok protein. Et, tavuk, süt, ton balığı gibi.

Bunun sonucu ne olur?
 
@Sergüzeşt


Düşük karbonhidrat diyeti yapmış olursunuz. Yalnız karbonhidrat düştüğü için enerji kaynağı olarak yağ alımını arttırmanız yani az-yağlı kavramından uzaklaşmanız gerekir.

Bu sayfada Doktor Can Çiftçi' nin çok güzel paylaşımları var. Sorularınızın cevabını kesinlikle bulacaksınız:
(link)
 
@Sergüzeşt

Berke beyin de söylediği gibi yağ çok önemli. Ama bu yav hayvansal yağ. Yani Prof. Canan Hanımın da söylediği gibi ( maddi ) gücünüzün yettiğince dayanın kuyruk yağına, hakiki tereyağına. Şu an hakikisini bulmak epey zor ama arayan buluyor bir şekilde. Unutulmamalıdır ki yemeğe verilen paralardan çekinerek sağlıksız gıdalara yöneldikçe sağlık bozulacak ve (sağlığınızı değil cebinizi düşünüyorsanız bile) bozulan dağlınız için hastahanelere ödeyeceğiniz paralar bunların kat be kat aşacak. Sn. Sergüzeşt bu size doğrudan söylenen bir cümle değil yanlış anlamayın; yeri geldi söyledim :)

Okuduklarımda dikkat çekilen bir diğer konu ise kalori hesabına değil glisemik indekse dikkat edilmesi. Örneğin; 100g tam buğday ekmeği 250 kalori civarı (tamamen Google abi yalancısıyım) ile eş değer kaloriye gelecek çiğ bademi (40g civarı) düşünün. Kalori hesabında ikisi de birbirinin yerine yenebilir olarak gözüküyor. Ancak durum çok farklı. Tam buğday ekmeğinin glisemik indeksi 50 iken çiğ bademinki 15. Ben şunu anladım ki kalori hesabı değil glisemik indeks daha önemli. Çünkü ben geceleri avuç avuç badem, kabak çekirdeği yedim. Ama 10 kiloyu da verdim. Ve öyle ayılıp bayılmalar da hiç yaşamadım.

Ne zaman karbonhidrat yediysem kısa süre sonra acıktım ve yemeklere saldırganlıkla yaklaştım.


Tapatalk Pro kullanarak iPhone aracılığıyla gönderildi
 
6f06c1f3d18f4b4bcafd8ae2735e1c98.jpg


Örneğim şu an karıştırdığım bal bademden yiyorum. Canım tatlı istiyor ve bulduğum çözüm bu.


Tapatalk Pro kullanarak iPhone aracılığıyla gönderildi
 
@dodulan Estağfurullah hocam, kardeşim de diyebilirsin. :)

Çok doğru bir noktaya temas etmişsin. Kilo vermek isteyenlerin en büyük hatası kalori takıntılı davranmaları. Fakat kaçırdıkları bir şey var ki eğer karbonhidrat tüketimleri gereğinden fazlaysa maalesef insülin düzeyleri de yüksek oluyor ve az yeseler/kalori açığı bıraksalar dahi yağlanmaya devam ediyorlar. Bir anlamda ne kadar yediğimiz değil ne yediğimiz önemli.

Uzun zamandır ben de düşük karbonhidrat yapıyordum yalnız şeker isteğim hiç bitmediğinden çok sık bozduğum bir beslenme düzenim olmuştu.
Bakalım bir haftadır ketojenik diyet deniyorum ve bir hafta sonunda eski performansım geri gelmeye başladı. Ayrıca şeker kıvranmaları da kalmadı. (Eğer güne tam buğday ekmek dahil karbonhidratla başladıysam o gün 400 gr karbonhidratın altına düşemiyorum, 800 grama kadar çıkıyor maalesef. İşte insülin direnci.)

Neyse başlık performans amaçlı beslenmeyi kastediyor sanırım. Eğer önümüzdeki günlerde performansım artar da olumlu bir sonuç görürsem başlıkta paylaşırız.
 
@Sergüzeşt
İhtiyaçtan fazla protein almanın karbonhidrat yemekten farkı yok. Proteinin fazlası yağ olarak depolanır. Eğer düşük karbonhidrat veya ketojenik diyet yapacaksanız karbonhidrat azaltarak oluşturduğunuz açığı yağ ile kapatmanız gerekir.
 
Ben çok yanlış uyguluyor muşum bu diyeti. Günlük almam gereken kalori miktarının üzerinde alıp, orta karar karbonhidrat alıp, bolca da et sebze tüketerek iyi bir şey yaptığımı sanıyordum. Ama diyet listesini bilmediğimden. Ve bir de yağlı yemeyi, sucuğunyağına ekmek banmak gibi anladığımdan. Bu konuyla ilgili doğru düsüer bir kaynak da yok. Bir tek dün verdiğiniz fitekran var, o biraz aydınlattı
 
@Sergüzeşt

Dr. Ümit Aktaşın aşağıdaki kitabını tavsiye ederim. Diyabetli olmak zorunda değilsiniz. Yediğimiz çöplerin farkına varacaksınız.

58bd496a40eb72f9e19e3b977fc82c48.jpg



Tapatalk Pro kullanarak iPhone aracılığıyla gönderildi
 
@dodulanTamam. Bu kitabı alacağım.
Tatlı krizleri yaşıyor musunuz? Özellikle akşamları
 
@Sergüzeşt

Yaşıyordum. Buzdolabını açıp boş boş belki birşey çıkar umuduyla bakıyordum :) hepsi geçiyor. Ben yılar önce diyetisyen gözetiminde de 10 kilo verdim. Ama bu beslenme şeklini uygulamaya başladıktan sonra spor aktivitelerimde de karşılığını gördüm. Hiç yorulmamaya başladım. Karbonhidrat yüklendiğimde daha çok acıkıp daha çok yoruluyorum.


Tapatalk Pro kullanarak iPhone aracılığıyla gönderildi
 
@dodulanTebrik ederim.

Bundan 2 3 dene önce ben de bi 20 kilo kadar verdim. Şimdi de 12 13 kilo fazlam var. Yapıyorum kafama göre, az ve yavaş kilo veriyorum. Ama çok bilinçli ve doğru değil yaptığım şey, farkındayım.
 
1) Kilo vermede kalori açığı oluşturmak esastır.

2) İnsülin direncini ve aşırı fazla yağlanmanın bir bölümünü ketojenik diyetle aşmak düzgün yeme alışkanlığı geliştirmesi açısından iyi olabilir.

3) Tamamen ticari kaygı güden çok fazla "uzman" ve "kitap" var piyasada. Lütfen bu kitapları sadece "genel" bir bakış açısı oluşturmaları açısından okuyun.

4) Diyete sadece "glisemik index" penceresinden bakmak yanlış bir tutumdur. Örneğin; çoğu meyvenin glisemik indexi düşüktür. Zira içerisindeki fruktoz karaciğerde uzun sürelerde parçalanır ve kana karışır. Ama bu demek değildir ki sınırsız düşük glisemik indexli meyve tüketimi yapılabilir.

5) Karbonhidratları sıfırlamadan, yağları sınırlayarak, kalori hesabı tutarak yapılan diyetler insan metabolizması ve beyni için daha uygundur.

6) Kilo verme sürecinde diyet tipi, makrobesin yüzdesi, yemek saati gibi konuların önemi son derece azdır.

Karbonhidratı sıfırlamak yerine, %15-20 azaltıp aktivitenizi %20 artırırsanız:
a) Hormonal dengenizi daha dengede tutarsınız.
b) Vücudunuz daha damarlı ve kaslarınız daha dolu durur.
c) Hayattan daha fazla keyif alır, daha performanslı olursunuz.
d) Deriniz sarkmadan kilo verebilirsiniz.
 
150 km ve üzeri sürüşler için 1 gün öncesinden başlayarak verebileceğiniz beslenme tavsiyesi varmıdır üstadlar?
 
@Watts Per Kilo #Froome


Katılıyorum. Yalnız;

-Yağları sınırlandırma konusunda esansiyel yağlardan gerekli olanları aklımızdan çıkarmayalım. Tereyağı, zeytinyağı, doğallığına güvendiğimiz hayvanların iç yağları ve balık yağları özellikle sporcuların kalp-damar sağlığı için çok önemli. Hormonal denge ve testosteron için de alınan yağ miktarı önemli. Esasen tükettiğimiz ayçiçek, mısır, soya, margarin gibi yağları terk edersek yeterli olacaktır diye düşünüyorum. Karbonhidratları sıfırlamak yerine mâkul miktarlarda tutarak sağlıklı bir hayat sürebiliriz Allah' ın izniyle.

-Kalori açığı konusunda da sürekli söylenen 1 kalori, 1 kaloriye eşit değildir ifadesini yinelemek lazım. Yoksa kalorilerinizi karpuz yiyerek de doldurabilirsiniz; bunun için her zaman hedeflenmesi gereken bir protein makrosu olmalıdır, ayrıca aşılmaması gereken karb-yağ miktarı belirlenmelidir.

-Yemek saatlerinin kilo vermede önemli bir olgu olduğunu düşünüyorum. Kalori kısıtlaması yapmadan dahi vücudunuz kendi toplayabilir böylece.
Özellikle insülini uyarmadan yapılan aralıklı oruçlar hem insülin direnci konusunda hem de sindirim sorunları konusunda oldukça yardımcı oluyor. Ayrıca kanserli hücreleri zayıf bıraktığını ve hücrelerin kendilerini açlık sürecinde yenileyebildiklerini; yine açlıkta büyüme hormonunun salgılandığını biliyoruz.

İbn-i Sina, "Bir öğünde çok çeşitli yiyecekle beslenmek ya da yemek süresini uzatmak son derece zararlıdır. Bütün hastalıkların kaynağı budur, vücut sıvılarını dengesiz hâle getirir." demiş.

-Son olarak karbonhidratlı diyetler -benim açımdan- daha sürdürülebilir duruyor. Gerçekten de hayattan daha fazla keyif almanın bir yolu şekerler.
Hipokrat gibi birçok ilim insanı melankoliyi anlatırken, "Tatlı safraya dönüşür, engelleyici ve tıkayıcıdır." diye melankoliklere tüketmemelerini tavsiye etmiş. Yine de İbn-i Sina ekşi-tuzlu-acı-tatlı keskin tadı olan yiyeceklerden kaçınmayı önerirken arada tatlı yemelerinin de iyi geleceğini söylemiş.


Hipokrat da "Az yemek fazla yemekten daha çok zarar verir." demiş.*
 
Taş devri diyeti gibi birkaç kitabın iyi satış sayılarına ulaşmasının ardından piyasada adeta diyet kitabı patlaması oldu ve ben bunu resmen bilgi kirliliği olarak görüyorum :acpsnr: Önüne gelen diyet kitabı yazıp köşeyi dönmeyi umar mı yahu? Kardiyolog, fizyoretapist, bilmem ne. Eh ben de yazacam bitane yakında belki tutar. Mesleğime de "Cyclist" yazacam :snzdglsn:

Geçen gün de "bisikletçi beslenmesi" diye onlarca yanlış bilgi içeren bir makaleye denk gelip sağlam eleştirmiştim forumda, bilen bilir. Çöpler resmen çöpler!

Bahsettiğim çöp makaleyi buldum :ckskc:
(link)

"sürüşün ilk 20 dakikasında 250 cl sıvı almalısınız" :acpsnr:

5 dakika sonra da ihtiyaç molası veririz! Sürüşün ilk 20 dakikası zaten düşük nabız ısınma yapıyor oluyoruz, terlemiyoruz bile! neyin kafasında bunlar
 
@Serkan Mıstınoğlu


Taş Devri Diyeti' nin yazarı Prof. Dr. Ahmet Aydın, İstanbul Üniversitesi Metabolizma Bölüm Başkanı' ydı. Ayrıca sporcu beslenmesi de kendi alanlarından biriydi. Mesaj yanlış algı oluşturmasın.
Ne idüğü belirsiz kişilerin kitaplarından uzak durmak lazım.
 
Burada amaç bilgiyi çoğaltmak. Herkes okuduğunu ya da uyguladığını anlatıyor. Bence kimse kendi fikrinin doğru olduğunu diğer fikirleri eleştirerek kabul ettirmeye çalışmamalı. Burada tavsiye isteyenler de her verilen tavsiyeyi uygulamak zorunda değil. Herkesin özgür iradesi var. Burada okur gider araştırır ve uygun geliyorsa uygular gelmiyorsa uygulamaz. Bu kadar basit. Ama nedense konuşurken dahi nabızlar yükseliyor... ilginç.


Tapatalk Pro kullanarak iPhone aracılığıyla gönderildi
 
  • Beğen
Tepkiler: Berke Şahan
Geri