@burhan çetin
Aslında ayrı bir konu değil.
Avrupada ayda onbinlerce euro kazanan, en pahalı otomobile binen adam da işine gidip gelirken toplu taşıma kullanıyor. Normali de o zaten.
"Bu bisiklete bu kadar para veren toplu taşıma mı kullanır?" Sorusu maalesef anca bizim gibi gelişmemiş arabesk toplumların bir problemi.
@SOZUAK
Bu yorum da maalesef kendi içinde çelişmiş. Ferrari'ye "prestij" arabası deyip RR'e "hakediyor canım, onca işçilik var, kalite var" demek çelişiyor.
Bromptonların pahalı olmasının bisikletgezgini ile çok alakası yok. Bisikletgezgini evet belirli bir alımgücünün üstünü hedefliyor ancak Brompton'ı Aslı Bisiklet getiriyor olsaydı da fiyatları bundan çok farklı olmayacaktı.
Brompton'lar pahalıdır, bu sırf bize özgü bir pahalılık değil. Marka imajı ve genel kalitesi bunda ağır bir etken, tıpkı RR gibi, Mercedes gibi.
Bazen istisnası olmakla beraber ne öderseniz, onu alırsınız (what u pay is what u get; ne kadar para o kadar köfte) Acıdır ama gerçektir bu, ve çoğu kez kendimizi bunun doğru olmadığına inandırmaya çalışırız. Ama öyledir, 3 kuruş pahalı olan şey daha iyi değildir belki ama emin olun 30 kuruş pahalı olan şey bir şekilde daha iyidir. (Buna katılmayan olacaktır, ama konu burda 30 kuruşluk olana gerçekten ihtiyaç olup olmaması değil, o ayrı bir konu)
Araba örneğini beğenmediyseniz, madem şimdi tatildeyim, tatilden örnek vereyim.
Herşey dahil herhangi bir otelde ödeyeceğinizin beş mislini -atıyorum- oda kahvaltı Bodrum Kempinski'ye ödersiniz; ancak bambaşka bir kalite ve hizmet anlayışıyla muamele edilirsiniz.
"Ulan oda kahvaltıya o para verilir mi herşey dahile giderim ben onun azına" diye düşünebilirsiniz, (topkı Brompton'ın o parayı etmeyeceğini düşündüğünüz gibi); bu her zaman o meblağı karşılayıp karşılayamamakla alakalı değildir; tatil anlayışınızla alakalıdır.
Brompton da biraz o hesap.