sanırım mesele bundan daha iyi açıklanamazdı. ayakta alkış butonu olsa keşke forumda....Adamlar deli gibi para kazanan küresel bir süper güç olmasa kolanın zararları hakkında bu kadar bilgili olur muyduk acaba? Deli gibi para kazanmayan ve küresel bir süper güç olmayan firmaların en az kola kadar zararlı ürünlerini kullanmıyor muyuz acaba?
Koladan çok hoşlanmasam da içerim. İçtiğimde de "ulan ne zarar gördüm şimdi" diye düşünmem. Dün akşam eve gidince de eşim sağolsun önüme bi koca kase kızartma koydu, yoğurdu salçayı bastım yedim. Alkol kullanmıyor değilim, sadece o kadarcık içeceğe bir dünya para vermek mantıklı gelmiyor, beleş bulursam anasını inletirim. Bazı sabalar kahvaltı niyetine bi paket Probis yiyorum. Plastik enjeksiyon üretiminde çalışıyorum, sahaya girdiğimde genellikle maske kullanmıyorum. Hepsinden öte, İstanbul'da yaşıyorum. Kendime saygım var, yaptığım hiç bir şeyden de pişman değilim.
Konudaki firma çalışanlarının kola güzellemesini hayretle okudum.
Normal kolada şeker diye geçen içerik pancar şekeri olan sakkaroz değil glukoz-fruktoz şurubudur. Bilinen hiçbir faydası olmadığı gibi karaciğer yağlanması, diyabet, obezite gibi problemlere sebep olur. Sıfır şeker diye pazarlanan kolada asesülfam potasyum, sukrakoz ve aspartam bulunmaktadır. Bunlarında besin değeri olmadığı gibi aspartam yakında muhtemel kanserojen olarak adlandırılacak.
Ben bu kimyasallardan izole bir hayat sürdüğümü söylemiyorum bunun için uğraşıyorum ama bunlardan haberdar olup, bile isteye kola içen insanın kendisine saygısı olduğunu düşünmüyorum.
15 yıldır gıda sektöründe ve bir tarafta aktif tarım yapan biri olarak. Türkiye'de en büyük terör gıda terörüdür.sanırım mesele bundan daha iyi açıklanamazdı. ayakta alkış butonu olsa keşke forumda....
yazılanları güzelleme olarak alıgılamak yerine her duyduğuna inananmaktan öteye geçerek işin içinden gelen birisinin bilgilendirmelerini dikkate almak çok zor olmasa gerek. içtiğiniz 1 bardak kolaya gelene kadar vücuda, insan sağlığına, göbeğe vs adı neyse ona zararlı okadar çok ürün tüketiyor hatta soluyoruz ki, tek derdimiz içtiğimiz içeceğin şeker miktarı olsa keşke. faydalı olduğunu iddaa etmiyorum zaten. ama pro bisikletçilerin bile antranman veya yarış sırasında benzeri ürünleri tükettiğini göz önüne alırsak hormonu basıp 15 günde büyüttükleri tavuklardan veya ilacı dayayıp 3 günde yetiştirdikleri meyve/sebze den daha zararlı olmadığı konusunda da ısrarcıyım
Hah, "kendine saygı"cımız da geldiğine göre artık dağılabiliriz.Ben bu kimyasallardan izole bir hayat sürdüğümü söylemiyorum bunun için uğraşıyorum ama bunlardan haberdar olup, bile isteye kola içen insanın kendisine saygısı olduğunu düşünmüyorum.
Açık adres alabilir miyim ?@batikanunver Her duyduğuna inanan değil okuyup araştıran biriyim, argümanlarınız da ''kola zararsız değil ama, ondan daha zararlı şeyler de tüketiyoruz'' gibi anlamsız bir yere çıkıyor. Ben kolaya yada ondan daha zararlı olan herşeye karşıyım.
@Umur Bora Afiyet olsun. Küresel firmaların kullanmak zorunda olduğumuz zararlı ürünleri tabiki vardır ama kola içmek neden bir zorunluluk? Hayatım boyunca kilo problemim olmadı ama kola, cips, kızartma vs. yediğim-içtiğim zaman pişmanlık oluyor bende. Aynı hissiyat alkolde de oluştuğundan evde 50 litre şarap olduğu halde yıl boyunca 1-2 şişe anca içmişimdir.
Spor hocasının söylediğine göre göbeği düzleştirmenin, eritmenin tek yolu koşmaktır.
Spor hocasının söylediğine göre göbeği düzleştirmenin, eritmenin tek yolu koşmaktır.
Koşmayı çok seven bir arkadaşım kalp krizi geçirip tedavi olduktan sonra doktoru koşmanın insanlar için olmadığını, yürüyebileceğini ya da bisiklet sürebileceğini söylemişti. Yürürken içinden hep koşmak geldiğinden bisiklet sürmeyi tercih etti.
Ama nasıl koştu?
Hocanın kast ettiği hafif-orta tempolu ve belli bir süre düzenli olarak haftanın en az 4 günü koşuydu.
Yurtdışında bazı doktorlar 85 kg üstü olanlara koşmayı önermiyor, dizlere kilodan aşırı yük bindiğini söylüyorlar. Ne kadar doğru yada yanlış bir tanı bilemem. Arkadaşınızda kilolu ise belki doktoru bu nedenle önermemiş olabilir.Koştuğu için kalp krizi geçirmedi. Camış gibi yemekten ve alkolden kendini mahvedip kalp krizi geçirdikten sonra sağlıklı yaşamak tekrar tatlı gelmeye başlayınca öneri istediğinde doktor öyle söylemiş. Hatta tam olarak "koşmak atlar içindir, insan için değildir" demiş. Sebebini bilmiyorum. Belki abartılınca kalbi fazla zorlaması, belki ortopedik sorunlar.
Yurtdışında bazı doktorlar 85 kg üstü olanlara koşmayı önermiyor, dizlere kilodan aşırı yük bindiğini söylüyorlar. Ne kadar doğru yada yanlış bir tanı bilemem. Arkadaşınızda kilolu ise belki doktoru bu nedenle önermemiş olabilir.
Bişey sormak istiyorum, bu düzen ile ne kadar zamanda ne kadar kilo verdin?3-4 aydır düzenli Freeletics uygulaması üzerinden günlük antrenman yaptım. Parayı gömdüm. Size günlük program hazırlıyor onu tamamlıyorsunuz. HITT antrenmanı gibi. Uyguladığım yöntem sabah bisiklet, öğlen antranman şeklindeydi. Yemek kısımında da çok sıkı bir rejim uygulamıyorum. Et yemediğim için biraz sebze ve karbonhidrat ağırlıklı besleniyorum. Akşam alkol var. Birayı kestim viski gibi içkiler var. Şöyle diyebilirim, six pack hayaliniz varsa unutun. benim yoktu o açıdan kafam rahat, amacım göbek bölgesini eritmekti, göbek bölgesinde erime oluyor ama tamamen bir düzleşmeyi ben başaramadım. Sporda süreklilik önemli, sürüşlerde endurance önemli. Çalışmaya devam. Uzun vadeli düşünmek lazım.