Scudo Sports

Covid-19 aşısı olacak mısınız?

Scudo
97F7F8F2-26F6-4AA0-A659-E7C1CF0E3BD5.jpeg
 
Ben de Sinovac oldum, kolumda hafif bir kas ağrısı gibi bir ağrı dışında bir yan etkisi olmadı .Kendi fikrim şu ýönde ,bir yanda kocaman iddialar var aşılarla alakalı ama iddia sadece, bir yanda aşıların geçmişte getirdiği faydalar ve geçmiş dönemde aşı olamadığı için çocuk felci olan ve hayatı boyunca bakım gerektiren bir hayat yaşayan bir akrabam da vardı .Olaya birebir şahit olduğumuzda ya da bizzat yaşadığımızda bakış açımız farklılaşabilir. Yani fayda / risk olayına göre karar vererek aşı olmak gerektiğini düşünüyorum . Covid i bu şekilde değerlendirdim çok kötü gidişata neden olan bir virüse karşı kendimi ve çevremi korumak, riski azaltmak asıl amaç olarak düşünüp aşı oldum .
 
Maskeyi çıkarcaksak evet. Yoksa gerek yok milletle pek muhattab olmuyorum zaten.
 
Ben size hic "sen" demedim ki simdi sizli bizli olduk diyorsunuz. Yazinizin geneline vurmus olan hezeyan daha burda kendini gostermis. Sen diye konusan sizsiniz; benim icin de mahsuru yok. :)

Konulara gelirsek:

1. Google yapmaya gerek yok, biyokimyanin temel prensiplerini bilmek yeterli. Icerikteki maddelerin bir cok baska kullanim yeri olabilir. Meslegim itibariyla bunlarin bir cogunun ilac endustrisinde kullanilan sentetik kimyasallar oldugunu soyleyebilirim. Ilac endustrisinde zararli-zehirli madde yoktur, doz vardir. Iyilestirsin diye aldiginiz bir ilac, az alirsaniz etki etmez, cok alirsaniz icerigindeki maddeler sebebiyle size zarar verir öldürür. Ornegin aşının icindekilerinde gördüğünüz sodyum klorur, muthis zehirli ve zararli bir maddedir. Ha, bir de bu bildiginiz "sofra tuzu"dur :) O yuzden "hangileri zararli" gibi bir soruyu ancak konuyu carpitmak icin sorabilirsiniz.

2. FDA'nin (ve EMA'nin ve tum diger spesifik ulke saglik birimlerinin; hoş size ülke beğendiremiyoruz, ABD verdik beğenmediniz, Kanada'yı beğenmediniz, AB beğenmediniz, var mı referans almak istediğiniz ülke?) ön onay verdigi bilinmeyen bir sey degil ki. Faz 3 klinik test asamasini tamamlayan ve ulkelerin-bolgelerin ilac onam kurumlari tarafindan bilimsel olarak onaylanan her asiya-ilaca acil kullanim onayi verilebilir. Gorsellerde de acil kullanim onayinin normal onaydan nasil farkli oldugunu acikca gosterebildim saniyorum. Bir diger bariz carpitmaniz ise su: "TESTLER TAMAMLANMADAN" Hayir klinik tüm testler tamamlandi. Tamamlanmayan, daha doğrusu normal aşılardan daha az yapılan şey, bilimsel onay sonrası izleme/araştırma çalışmaları. (örneğin bugün bir çok mevcutta kullandığımız ilaç için de bu çalışmalar hala devam ediyor. Örneğin bir çok ilacın atıyorum hamileler üzerindeki yan etkileri ile ilgili müspet bir çalışma mevcut değil. Buna rağmen doktorlar gerek gördüklerinde bu ilaçları fayda zarar durumuna göre hastalara yazabiliyorlar.)

Test dediginiz sey 3 asamadan olusan klinik test fazlaridir. Gonulluler katilir, sonuclari izlenir. Bu 3 klinik test asamasini gerceklestirmeyen hic bir asiya "acil kullanim onayi" dahi verilmez. "Diğer ilaçlarla etkileşim, toksik, genotoksik, karsinojenez" gibi olasi endikasyon sebeplerin hepsine bu 3 fazda da bakilir. Burada tek fark bu 3 fazin sonuclarinin bilimsel degerlendirme ve onayina istinaden; onay sonrasi arastirmalar asamasi (bunu tabiri ben demiyorum, study after authorizations bir asamanin ismi) normal bir asi surecine gore covid19 için daha kisa tutuluyor. Ki bu da zaten normal asilarda da onaydan sonra bile devam eden bir surec. "Tesler tamamlanmadı" iddiasi en masumane tabirle muthis bir yaniltmaca.

Gelelim su "davalar acildi cevap vermediniz" iddianiza. Ciddiye almadığım onlarca zırvadan biri olduğu için cevap vermemiştim. Ama madem cevap isteyip dayandırdığınız şeyin ne kadar yanıltıcı ve sahte olduğunu görmek istiyorsunuz, hay hay.

Dava dediginiz sey, hukuk demokrasilerinde her bireye verilmis bir hak. Ben de simdi en yakın savcılığa gidip sizi toplum sagligina dusmanlikla, ipe sapa gelmez uyduruk bilgileri kamuya acik ortamda yaymakla ilgili dava actirabilirim. Ha, tabii ki bu sacma olur, muhtemelen de sonucu cikmaz, elbette yapmis oldugum suclama dusmus olur. VW avukati dediginiz ama hic bir yerde VW davasi ile ilgili en ufak bir ilgisi oldugu yazmayan (muhtemelen onlar da twitter hesaplarinin uydurmasi) Dr. (tip doktoru degil, hukuk doktorasi var) Reiner Fuellmich ve actigi davalar da ayni hesap. Kendisinin actigi davalar var, peki ya sonucu? Kabul edilmis mi iddiasi falan? Hüküm var mı?

Twitter'a bakarsak, evet Kanada mahkemeleri kabul etmis, hukumete karsi dava acmis hatta falan, degil mi?

Oyle mi gercekten?

Aaaa.. Kanada mahkemeleri konuyu sallamamis :). Dava konusu lokal mahkemeye sunulmus, bir ust mahkemede gorusulmemis bile.


Neyse.. Kendisi ve uyduruk suclamalari ile ilgil palavralara dayanamayıp şöyle detaylı çalışma yapmış kurumlar da mevcut:

Yani bir daha ki sefere hokkabazların açtıkları dandik davalar ile değil, ciddi argümanlarla gelmenizi rica edeceğim. Sonra niye cevap vermediniz olmasın.

3. Vermis oldugunuz iki tane link icin tesekkurler. Cunku tam da olan ve olmadigini iddia ettiginiz seyi ornekliyor. Bu iki linkte erken onay alinmis ilaclardan falan bahsetmiyor, tam aksine "başka" bir hastalik icin onay almis ilaclarin, bambaşka belirli bir hastalığa karsi fayda-zararlari klinik testlerle (yani faz 1-2-3 seklinde olusan ve devam eden surec) kanitlanmadan ve erken onay bile alinmadan kullanimi ile ilgili ceza verilmis. Yani sizin anlayacaginiz dille Y hastaligi icin gelistirilmis X ilacini, Z hastaligi icin fakir Afrika ulkelerinde insanlarin haberi olmadan -muhtemelen faz 1-2-3 bilimsel arastirmalari icin- herhangi bir bilimsel onay (acil kullanım onay dahi değil) olmadan kullanmislar. Ortaya cikinca da cezayi yemisler (ilac olumlu etki yaptigi halde) Yani burdaki ceza faydasi kanitlansa dahi bir ilacin baska bir hastalikla ilgili klinik (faz1-2-3) testleri yapilmadan kullanilamayacaginin cezasi. Covid19 asilari ile ayni sey degil. Covid aşılarının hepsi faz 1-2-3 seviyelerini geçti ve bililmsel onay aldılar.

4. Tam olarak dedigi su: "It doesn't tell you that you're sick, and it doesn't tell you that the thing you ended up with really was going to hurt you or anything like that." diyor. Tum bu konu da HIV ile alakali. Cunku Mullis, HIV virusunun tespit edilmesi ile birine AIDS hastasi demenin ayni sey olmadigini savunuyor ki bu dogru. Virus sahibi olmaniz, sizi hasta yapmaz. Bir suru insan Covid19 virusunu aldi, ama "hasta" olmadi. Semptom gosterirseniz, hasta olursunuz. (Hatirlayin bizim saglik bakanligi da uzun bir sure bu bilimsel gercekten yola cikarak rakamlari manipule ediyordu)

Vermis oldugunuz videonun basi var. Konu tamamen eskiden iyi arkadas olan Tony Faruci ile Kary Millis arasinda "HIV+ olan hasta midir, degil midir" tartismasindan ibaret. (Kary Millis, ayrica HIV virusunun tek basina AIDS hastalığına sebep olmadigini bu yuzden PCR testinin kisinin AIDS hastasi olup olmadigini kanitlayamayacagini da soyluyor)

Yani, uzun lafin kisasi. "PCR, yanlistir" demiyor. PCR niteliksel olcum yapar, virusu tespit eder ama sizin hasta olup olmadiginizi tespit etmez diyor. Ki dogru. Enfekte olmak başka şey, hasta olmak başka. PCR ile hasta değil, virüs tespiti yapıldı. Buradan yaptiginiz yalan yanlış cikarim gene bir baska carpitma.

Son söze gelirsek;

Şimdi gelip muhtemelen gene copy paste yapmakla suçlayacaksınız. Elbette bunu yapacağım, kaynaklarını da göstereceğim. Buna bilimde (tezinizi desteklemek için kullandığınız kaynaklar) "atıf" deniyor. Metodik tartışma ve savlarınıza kanıt olarak atıf yapılır. Buyrun sizler de youtube ve twitter'dan daha saygın ve kabul görebilecek kaynaklar copy paste edin. Yapmayın diyen mi var? Tam aksine yapmanız gerekiyor zira bu konuda bir otorite değilsiniz. Dolayısıyla da iddialarınız içi boş ve kolaylık çürütülebilecek argümanlardan ibaret.

"Gerçekten bilen bir kişi böyle yapardı" demişsiniz. Burada tartıştığımız şey kim biliyor değil. Burada tartıştığımız kimin savunduğu fikrin doğru olduğu. Ben bildiğimi iddia etmiyorum. Sizin de en az benim kadar bilmediğinizden zaten adım kadar eminim. Ancak doğruluğundan ve kesinliğinden emin olduğum kaynaklarla kendi muhakemi yaparak neyin doğru olduğunu anlayabiliyorum. Verdiğim destekleyici kaynakları -ve savlarınzıın ne kadar işi boş olduğunu gösteren diğer kaynakları- gören herhangi asgari bir vatandaş da bunu görebilir diye tahmin ediyorum.

Dolayısıyla siz öyle sanıyorsunuz diye hokkabaz ben olmuyorum. Takke de düşüp, kel görünür mü bilmem. Çok da kötü bir şey değil kellik. :)

Ahaha tabii işine gelince hokkabaz, gelmeyince siz biz.

Aşıyı üreten satan adamlarla işbirliği yapan adamların suçlamalarını kanıt diye sunmak da enteresan olmuş. Tabii ABD, Kanada hükümetleri ve ilaç firmaları her zaman sizin iyiliğinizi düşünür. İlaçları onaylayan kurum FDA i de Pollyanna kurmuştur.

"VW avukati dediginiz ama hic bir yerde VW davasi ile ilgili en ufak bir ilgisi oldugu yazmayan (muhtemelen onlar da twitter hesaplarinin uydurmasi) Dr. (tip doktoru degil, hukuk doktorasi var) Reiner Fuellmich ve actigi davalar da ayni hesap. Kendisinin actigi davalar var, peki ya sonucu? Kabul edilmis mi iddiasi falan? Hüküm var mı?"

Bilgileriniz Google aramaları ile sınırlı olduğu için bulamamanız normal ama okuduğunuzu da anlamıyorsunuz. Fuellmich VW nin avukatı diye bir şey yazmadım açın okuyun bir önceki postu hala duruyor, VW yi mahkum ettiren avukat dedim. Tıp doktoru olduğunu da hiç yazmadım. Evet kendisi bir avukat, tıp doktoru değil. Avukat. Dr dediği doktora. Tıp doktoru değil. Avukat. Lawyer. Dünyanın en büyük otomobil üreticisini (Aslında birinci Toyota ama bir ara VW ilk sıraya çıkmıştı) ve Deutsche Bank ı uyduruk suçlamalar ile mahkum ettirmiş bu adam değil mi? VW yi mahkum ettiren adam da bahsettiğim davayı Twitter da izlediği bir dakikalık videoları kanıt göstererek açıyor zaten değil mi? Ha pardon siz Google ile bulamadığınız için aslında böyle bir dava hiç olmamış. İnanılmazsınız valla diyecek bir şey bulamadım. Hatırladığım kadarıyla 3 Temmuz da Amerika'da davanın kabul edilip edilmeyeceği belli olacak. Tabii ki dava kabul edilmeyebilir ama bu davayı açması benim şüphe duymam için yeterli.

Dr. Reiner Fuellmich – a top German trial lawyer who won lawsuits against Deutsche Bank and Volkswagen – is leading a team of 34 lawyers prosecuting global officials over COVID-19 lockdowns.

Neyse daha da uzatmak isterdim ama hayat kısa, vaktimiz değerli. Buradan sonra yazdıklarım forum geneli için. Biri yazmış aşı olmayanlar ne düşünüyor gibisinden ben de şüphe duymak için geçerli sebeplerimi yazdım/yazıyorum. Kimseye aşı olun ya da olmayın demek haddime değil, açın okuyun böyle bir şey de hiç bir zaman yazmadım. Bu şüphelerim giderilirse veya aradan zaman geçip sorun olmadığını görürsem aşı da olabilirim. Bu arkadaş insanlar sırf düşüncelerini yazıyorlar diye hakaret edince de konuyu biraz uzattım.
İki sebebi var, ilki daha önce açıklanmış: aşı olamayacak veya aşı olsa da vücudu yeterli bağışıklık kazanmayacak olanlar var.

İkincisi ise; geçen sene İtalya'da, 1 ay kadar önce Hindistan'da gördüğümüz gibi salgın yüzünden sağlık sisteminin çalışamaz hale gelmesi riski var. Hastaneler aşı olmadıkları için CoViD tedavisi görenler ile dolu oluduğu için kalp krizi, beyin kanaması veya trafik kazası geçiren tedavi edilemeyip öldüğünde "kime ne?" diyebilir misiniz?


Evet; PCR testi, virusun varlığını tespit eder, hastalığı değil. AIDS/HIV konusunda bu tartışma oldukça daha önemliydi, çünkü her HIV + olan (vücudunda virus bulunan) AIDS (hasta) olmuyor. Magic Johnson 30 yıldır HIV+ ama hastalanmadı mesela.
İçinde bulunduğumuz pandemide de virusun adı SARS-CoV-2, hastalığın adı CoViD-19. Hiç kimseye PCR testi sonucuna dayanarak "sen hastasın" denmiyor, semtomlara bakılarak kişinin hasta olup olmadığı belirleniyor, hastalığın CoViD-19 olup olmadığının tespiti için test yapılıyor. Herhalde hatırlarsınız, geçen sene sağlık bakanı "Test sonucu pozitif çıkanların her biri birer vakadır. Her vaka, hasta değildir." dediğinde gerçek vaka sayılarını saklamak ile suçlanmıştı.

Merhaba,

Aksi görüşteki iddialar için daha önce verdiğim linkteki dokümana göz atabilirsiniz. İlgili bazı yerleri de aşağıya yapıştırdım. Bahsedilen ülke Almanya tabii.

Linkhttps://www.aeginagreece.com/aegina-island/wp-content/uploads/2020/12/Transcript-testimony-Reiner-Fuellmich-.pdf

In this context, the following should also be mentioned: the German RKI – that is, again the equivalent of the CDC – had initially, strangely enough, recommended that no autopsies be performed. And there are numerous credible reports that doctors and hospitals worldwide had been paid money for declaring a deceased person a victim of Covid-19 rather than writing down the true cause of death on the death certificate, for example a heart attack or a gunshot wound. Without the autopsies, we would never know that the overwhelming majority of the alleged Covid-19 victims had died of completely different diseases, but not of Covid-19. The assertion that the lockdown was necessary because there were so many different infections with SARS-COV-2, and because the healthcare systems would be overwhelmed is wrong for three reasons, as we have learned from the hearings we conducted with the Corona Committee, and from other data that has become available in the meantime:
A. The lockdown was imposed when the virus was already retreating. By the time the lockdown was imposed, the alleged infection rates were already dropping again.
B. There’s already protection from the virus because of cross- or T-cell immunity. Apart from the above mentioned lockdown being imposed when the infection rates were already dropping, there is also cross- or T-cell immunity in the general population against the corona viruses contained in every flu or influenza wave. This is true, even if this time around, a slightly different strain of the coronavirus was at work. And that is because the body’s own immune system remembers every virus it has ever battled in the past, and from this experience, it also recognizes a supposedly new, but still similar, strain of the virus from the corona family. Incidentally, that’s how the PCR test for the detection of an infection was invented by now infamous Professor Drosten.

At the beginning of January of 2020, based on this very basic knowledge, Mr. Drosten developed his PCR test, which supposedly detects an infection with SARS-COV-2, without ever having seen the real Wuhan virus from China, only having learned from social media reports that there was something going on in Wuhan, he started tinkering on his computer with what would become his corona PCR test. For this, he used an old SARS virus, hoping it would be sufficiently similar to the allegedly new strain of the coronavirus found in Wuhan. Then, he sent the result of his computer tinkering to China to determine whether the victims of the alleged new coronavirus tested positive. They did.

And that was enough for the World Health Organization to sound the pandemic alarm and to recommend the worldwide use of the Drosten PCR test for the detection of infections with the virus now called SARS-COV-2. Drosten’s opinion and advice was – this must be emphasized once again – the only source for the German government when it announced the lockdown as well as the rules for social distancing and the mandatory wearing of masks. And – this must also be emphasized once again – Germany apparently became the center of especially massive lobbying by the pharmaceutical and tech industry because the world, with reference to the allegedly disciplined Germans, should do as the Germans do in order to survive the pandemic.

C. And this is the most important part of our fact-finding: the PCR test is being used on the basis of false statements, NOT based on scientific facts with respect to infections. In the meantime, we have learned that these PCR tests, contrary to the assertions of Messrs. Drosten, Wieler and the WHO, do NOT give any indication of an infection with any virus, let alone an infection with SARS-COV-2. Not only are PCR tests expressly not approved for diagnostic purposes, as is correctly noted on leaflets coming with these tests, and as the inventor of the PCR test, Kary Mullis, has repeatedly emphasized. Instead, they’re simply incapable of diagnosing any disease. That is: contrary to the assertions of Drosten, Wieler and the WHO, which they have been making since the proclamation of the pandemic, a positive PCR-test result does not mean that an infection is present. If someone tests positive, it does NOT mean that they’re infected with anything, let alone with the contagious SARS-COV-2 virus. Even the United States CDC, even this institution agrees with this, and I quote directly from page 38 of one of its publications on the coronavirus and the PCR tests, dated July 13, 2020.

First bullet point says:
“Detection of viral RNA may not indicate the presence of infectious virus or that 2019 nCOV [novel coronavirus] is the causative agent for clinical symptoms.”

Second bullet point says:
“The performance of this test has not been established for monitoring treatment of 2019 nCOV infection.”

Third bullet point says:
“This test cannot rule out diseases caused by other bacterial or viral pathogens.”

It is still not clear whether there has ever been a scientifically correct isolation of the Wuhan virus, so that nobody knows exactly what we’re looking for when we test, especially since this virus, just like the flu viruses, mutates quickly. The PCR swabs take one or two sequences of a molecule that are invisible to the human eye and therefore need to be amplified in many cycles to make it visible.

Everything over 35 cycles is – as reported by the New York Times and others – considered completely unreliable and scientifically unjustifiable. However, the Drosten test, as well as the WHO-recommended tests that followed his example, are set to 45 cycles. Can that be because of the desire to produce as many positive results as possible and thereby provide the basis for the false assumption that a large number of infections have been detected?


The test cannot distinguish inactive and reproductive matter. That means that a positive result may happen because the test detects, for example, a piece of debris, a fragment of a molecule, which may signal nothing else than that the immune system of the person tested won a battle with a common cold in the past. Even Drosten himself declared in an interview with a German business magazine in 2014, at that time concerning the alleged detection of an infection with the MERS virus, allegedly with the help of the PCR test, that these PCR tests are so highly sensitive that even very healthy and non-infectious people may test positive. At that time, he also became very much aware of the powerful role of a panic and fearmongering media, as you’ll see at the end of the following quote. He said then, in this interview: “If, for example, such a pathogen scurries over the nasal mucosa of a nurse for a day or so without her getting sick or noticing anything, then she’s suddenly a MERS case. This could also explain the explosion of case numbers in Saudi Arabia. In addition, the media there have made this into an incredible sensation.”
 
Son düzenleme:
Ben aşı oldum ve geçen hafta biontech seçebildim.
Şu an yeni çocuk sahibi olanlar bilir. Çocuklara belirli periyotlarla bir sürü aşı gerekiyor ve hepsi aşı karnesine işleniyor.
Bu da geçmişte yaşanan salgınlar gibi yeni bir salgın. Ölümcül etkisi var.

ölmek isteyen aşı olmasın.

zaten yakında Avrupa gibi aşı olmayana kısıtlama zorunlu olur. Örn. Seyahat, avm ye giriş vb...

edit: ikinci gün hafif kol ağrısı ve iki gün hafif ishal oldu bende.
Ama ishali buna bağlamak mantıklımıdır bilmem.
İkinci doz tarihi gelince hemen olacağım. Şu belayı atlatmış olacağım.
İlk dozdan 8 gün geçince bile ciddi bir güven geldi bana. Artık rahatım.:)
Ölmek isteyen aşı olmasın demek çok abes bir cümle olmuş bence. Avrupa tarafında böyle kısıtlamalar bekliyorsanız daha çok beklersiniz. Avrupa ülkeleri kişilerin anayasal hak ve özürlüklerini birinci planda tutan ülkeler. Lütfen tek kişinin karar aldığı muz cumhuriyetleri ile karıştırmayın.
 
Arkadaşlar, her ilacın prospektüsünü okuyanınız var mı aramızda bilmiyorum ama ben elimden geldiği kadar bakıyorum.. Nice nice ilaçlar fayfasından çok zarar veriyor.. Hamile olana başka, genç olana başka yaşlınoşana başka etkiler bırakıyor.. Siz hiç gördünüz mü %100 verimli bir şey etrafınızda? Rüzgar güneş enerjileri, elma armut dere otu gibi gıdalar, kullanılan basit makineler, hidrolik vinçler kamyonlar, baraj yapımında kullanılan hafriyat kamyonlarının içten yanmalı dizelleri vs... Bu aşının uzun dönem kontrolü ne kadar yapıldı? Hangi denekler üzerinde denendi? Sırf iklimi bile farklı ülkeler arasında dahi bireyleri farklı farklı hastalıklara hassas ya da dirençli olabiliyor.. Konu aşıya gelince, Türk aşısını geçelim.. Neden? Çünkü dünyada maskelerin dahi atıldığı pek çok ülke varken, iş işten geçince piyasaya çıkacak (daha adından başka bilgi yok) bu aşıyla amerikayı tekrar mı keşfedeceğiz? Çin örneğini verip geçeceğim, adamlar 1 haftada 30 hastahene kurdu ve kaldırdı.. Yol yaptık zihniyetinin de esas sahibi Çin ve ticaret yollarını geliştirmesini istediği transit ülkeler ve batı kara yollarının eseridir, hükümetin değil.. Bunu bir kenara koyun.. Aşı çalışmalarının yürütüldüğü mazisi olan hastaheneyi kapatıp, aşı üretim birini olmadan aşı üreten bir ülkeyiz.. Bunu fabrikası olmadan araba üreten bir ülke olduğumuzu da söyleyebiliriz.. Böyle bir bilgi ve beceriye sahip ülke olarak, Türk aşısı doğuştan zaten biontechmiş, sinovakmış, sputnikmiş.. Bunların logaritmasını alır, kare köküne böler.. Özetle bu yazılımlarımın çerçevesi aşı olmayın gibi görünse de milis güçler ve yöneticilerince vatan hainliği, insanlık düşmanı, dış güçlere çalışan hain gibi yaftalamalara marus kalmamak için aşı olmayı tercih ediyorum.. Akşamüstü 1900 da randevum var.. Size tavsiyem bana kalırsa 1. Biontech, 2. Sinovak 3. Sputnik ya da Türk aşısı (artık adı ne olursa) aşıları vurunun.. Melez aşılanırsanız daha büyük mukavemet kazanırsınız.. Nitekim ben öyle yapacağım..
 
Faz 3 kısa süremez diyenlere şaşıyorum, sıradan bir aşı srıadan bir sıkıntı yaşıyoruz sanılıyor herhalde, hızlandırılmış faz çalışması denen bilimde bir yöntem var, bilmiyorsanız araştırın, siz ömrü hayatınızda böyle bir zaman yaşadınız mı? hayır! Seferberlik ilan edilmiş faz çalışmaları için tarihte eşi benzeri görülmemiş kaynak ve gönüllü sayısına ulaşılmış halen faz 3 bu kadar kısa sürede olamaz diyen var şaşkınım resmen..
 
Ahaha tabii işine gelince hokkabaz, gelmeyince siz biz.

Hokkabazı size demedim ki? Neden siz size demediğim şeyleri ısrarla üstünüze alınıyorsunuz?

Aşıyı üreten satan adamlarla işbirliği yapan adamların suçlamalarını kanıt diye sunmak da enteresan olmuş. Tabii ABD, Kanada hükümetleri ve ilaç firmaları her zaman sizin iyiliğinizi düşünür. İlaçları onaylayan kurum FDA i de Pollyanna kurmuştur.

Hezeyandan ne yazdığınız belli değil. Hangi adamların ne suçlamaları? Ben suçlama falan sunmadım ki ortaya? Bilimsel onayları vermekle mükellef kurumların onaylarını yazdım size Yazdığım firmalar ilaç firmaları değil ki, sağlık ve ilaç ajansları. Ruhsatı veren kurumlar yani. Ruhsatı veren kurumlara mı güvenmiyorsunuz siz? Hangi titrinizle? Hangi yetkinliğinizle? Hangi bilimsel verilere dayanarak? Bu kurumlar acil kullanım onayı verince "acil kullanım onayı verilmiş sadece" diyorsunuz da, detaylarına girince mi inanmıyorsunuz? Pek enteresan :)


Bilgileriniz Google aramaları ile sınırlı olduğu için bulamamanız normal ama okuduğunuzu da anlamıyorsunuz. Fuellmich VW nin avukatı diye bir şey yazmadım açın okuyun bir önceki postu hala duruyor, VW yi mahkum ettiren avukat dedim. Tıp doktoru olduğunu da hiç yazmadım. Evet kendisi bir avukat, tıp doktoru değil. Avukat. Dr dediği doktora. Tıp doktoru değil. Avukat. Lawyer. Dünyanın en büyük otomobil üreticisini (Aslında birinci Toyota ama bir ara VW ilk sıraya çıkmıştı) ve Deutsche Bank ı uyduruk suçlamalar ile mahkum ettirmiş bu adam değil mi? VW yi mahkum ettiren adam da bahsettiğim davayı Twitter da izlediği bir dakikalık videoları kanıt göstererek açıyor zaten değil mi? Ha pardon siz Google ile bulamadığınız için aslında böyle bir dava hiç olmamış. İnanılmazsınız valla diyecek bir şey bulamadım. Hatırladığım kadarıyla 3 Temmuz da Amerika'da davanın kabul edilip edilmeyeceği belli olacak. Tabii ki dava kabul edilmeyebilir ama bu davayı açması benim şüphe duymam için yeterli.

Güzel. Bana Füllmich denen adamın VW'i mahkum ettirdiğinin kanıtını sunar mısınız? Ben bulamadım, google'ım sizin kadar iyi degil demek ki.

Ayrıca size "tıp doktoru dediniz" diyen de olmadı. Onu ben, karışıklık olmasın diye ayrıca belirttim. Gene hezeyandan size yönelik olmayan bir suçlama ortaya koymuşsunuz.

Bu adamın VW'i mahkum ettirdiği (o da ne demekse!) bilgisini lütfen koyun şuraya. Yalnız şu alttaki düz yazıdan ibaret olmasın. Zira internette Füllermich ve Volkswagen yazınca bundan başka bir şey çıkmıyor.

Dr. Reiner Fuellmich – a top German trial lawyer who won lawsuits against Deutsche Bank and Volkswagen – is leading a team of 34 lawyers prosecuting global officials over COVID-19 lockdowns.


Ha bu arada, size ABD'nin değil ama Kanada'nın bu hokkabazın ilgili şikayetini nasıl sallamadğının da kanıtını koydum aşı ile ilgili. Ama hali hazırda netleşmiş karar olan Kanada'yı beğenmiyor, ABD'nin 3 Temmuz kararını bekliyorsunuz. İyi bekleyin madem, umut fakirin ekmeği :) Ha bu arada, şeytan ABD'nin FDA'sı tu kaka, ama mahkemelerinden medet umuyorsunuz yani :) Eminim ABD mahkemeleri de satlmıştır.

Aksi görüşteki iddialar için daha önce verdiğim linkteki dokümana göz atabilirsiniz. İlgili bazı yerleri de aşağıya yapıştırdım. Bahsedilen ülke Almanya tabii.

Döküman dediğiniz şey bir "ifade". Bir karar değil, bir suçlama değil, bir dava değil. Şikayet dilekçesi de diyebilirsiniz. Ingilizce duzeyinizi bilmiyorum ama en azindan linkin icindeki kabak gibi "testimony" ne demek onu bilseydiniz.

(Bu arada bu ifadesinde Dr. Füllmich VW, Deutsche Bank, Kühne Hagel gibi firmalara dava açtığını söylüyor. Çok güzel bir laf oyunu, zira VW, ABD (EPA, environment protection agency) ve Alman Federal Hükümetleri (The German Federal Motor Transport Authority (KBA)) tarafından açılan soruşturma sonucunda adalet bakanlıkları tarafından davalar karşısında hatalarını kabul ettikten sonra, bu sefer de on binlerce VW kullanıcısı VW'i dava ediyor. ((link)) E hepsinin de birer avukatı var. Füllmich muhtemelen bazı VW kullanıcılarının vekaletiyle açılan basit bir tazminat davasını sanki Golyat'la bir tek o savaşıyormuşçasına kendi mücadelesi gibi vermiş; güzel hikaye, siz de güzel yutmuşsunuz valla)

Bu arada size genel kültür, VW adına açılan en büyük davayı hissedarlar adına Andreas Tilp açmış.

(link)

Vermiş olduğunuz ifadede zırvadan başka bir şey yok, doğrusunu isterseniz. Bunu da ben değil, size daha önce verdiğim linklerdeki kaynaklar diyor.

Öyle uzun uzun ifadeyi buraya koyunca kaynak vermiş de olmuyorsunuz :)

Bunun haricinde bir önceki postumdaki tek bir bilimsel veriye, tek bir bilimsel kaynağa gık diyemediğiniz için çareyi Dr. Füllmich'te aramanızı anlayışla karşılıyorum. Ama inanın, şunca yazılan şey içinde en çürük iddianız o kısımda; benden size tavsiye.

Şu linki size tekrar vereyim de, belki bu sefer zahmet edip okursunuz.

(link)

Bunlara inanmıyorsanız, kendisinin bir röportajıyla ilgili sallamalarını AFP'nin nasl çürüttüğüyle başbaşa bırakıyorum sizi.

(link)

Uzun lafın kısası; twitter'dan, facebook'tan kulaktan dolma bilgilerle gelip, aşı karşıtlığı yapmayın. Sizin için bu hastalığın hiç bir anlamı olmayabilir; ama çürüyen diğer başka savlarınıza karşı tek kelime edemeden daha hala internet hurafeleri ortaya koyup durmanız, en temelinden ölen binlerce kişiye, sevdiğini kaybeden insana saygısızlık.
 
Son düzenleme:
Hokkabazı size demedim ki? Neden siz size demediğim şeyleri ısrarla üstünüze alınıyorsunuz?



Hezeyandan ne yazdığınız belli değil. Hangi adamların ne suçlamaları? Ben suçlama falan sunmadım ki ortaya? Bilimsel onayları vermekle mükellef kurumların onaylarını yazdım size Yazdığım firmalar ilaç firmaları değil ki, sağlık ve ilaç ajansları. Ruhsatı veren kurumlar yani. Ruhsatı veren kurumlara mı güvenmiyorsunuz siz? Hangi titrinizle? Hangi yetkinliğinizle? Hangi bilimsel verilere dayanarak? Bu kurumlar acil kullanım onayı verince "acil kullanım onayı verilmiş sadece" diyorsunuz da, detaylarına girince mi inanmıyorsunuz? Pek enteresan :)




Güzel. Bana Füllmich denen adamın VW'i mahkum ettirdiğinin kanıtını sunar mısınız? Ben bulamadım, google'ım sizin kadar iyi demek ki.

Ayrıca size "tıp doktoru dediniz" diyen de olmadı. Onu ben, karışıklık olmasın diye ayrıca belirttim. Gene hezeyandan size yönelik olmayan bir suçlama ortaya koymuşsunuz.

Bu adamın VW'i mahkum ettirdiği (o da ne demekse!) bilgisini lütfen koyun şuraya. Yalnız şu alttaki düz yazıdan ibaret olmasın. Zira internette Füllermich ve Volkswagen yazınca bundan başka bir şey çıkmıyor.




Ha bu arada, size ABD'nin değil ama Kanada'nın bu hokkabazın ilgili şikayetini nasıl sallamadğının da kanıtını koydum aşı ile ilgili. Ama hali hazırda netleşmiş karar olan Kanada'yı beğenmiyor, ABD'nin 3 Temmuz kararını bekliyorsunuz. İyi bekleyin madem, umut fakirin ekmeği :) Ha bu arada, şeytan ABD'nin FDA'sı tu kaka, ama mahkemelerinden medet umuyorsunuz yani :) Eminim ABD mahkemeleri de satlmıştır.



Döküman dediğiniz şey bir "ifade". Bir karar değil, bir suçlama değil, bir dava değil. Şikayet dilekçesi de diyebilirsiniz.

(Bu arada bu ifadede Dr. Füllmich VW, Deutsche Bank, Kühne Hagel gibi firmalara dava açtığını söylüyor. Çok güzel bir laf oyunu, zira VW, ABD (EPA, environment protection agency) ve Alman Federal Hükümetleri (The German Federal Motor Transport Authority (KBA)) tarafından açılan soruşturma sonucunda adalet bakanlıkları tarafından davalar karşısında hatalarını kabul ettikten sonra, bu sefer de on binlerce VW kullanıcısı VW'i dava ediyor. ) E hepsinin de birer avukatı var. Füllmich muhtemelen bazı VW kullanıcılarının vekaletiyle açılan basit bir tazminat davasını sanki Golyat'la bir tek o savaşıyormuşçasına kendi mücadelesi gibi vermiş; güzel hikaye, siz de güzel yutmuşsunuz valla)

Bu arada size genel kültür, VW adına açılan en büyük davayı hissedarlar adına Andreas Tilp açmış.


Vermiş olduğunuz ifadede zırvadan başka bir şey yok, doğrusunu isterseniz. Bunu da ben değil, size daha önce verdiğim linklerdeki kaynaklar diyor.

Öyle uzun uzun ifadeyi buraya koyunca kaynak vermiş de olmuyorsunuz :)

Bunun haricinde bir önceki postumdaki tek bir bilimsel veriye, tek bir bilimsel kaynağa gık diyemediğiniz için çareyi Dr. Füllmich'te aramanızı anlayışla karşılıyorum. Ama inanın, şunca yazılan şey içinde en çürük iddianız o kısımda; benden size tavsiye.

Şu linki size tekrar vereyim de, belki bu sefer zahmet edip okursunuz.


Bunlara inanmıyorsanız, kendisinin bir röportajıyla ilgili sallamalarını AFP'nin nasl çürüttüğüyle başbaşa bırakıyorum sizi.


Uzun lafın kısası; twitter'dan, facebook'tan kulaktan dolma bilgilerle gelip, aşı karşıtlığı yapmayın. Sizin için bu hastalığın hiç bir anlamı olmayabilir; ama çürüyen diğer başka savlarınıza karşı tek kelime edemeden daha hala internet hurafeleri ortaya koyup durmanız, en temelinden ölen binlerce kişiye, sevdiğini kaybeden insana saygısızlık.

Yani okumaya çalışıyorum da yazdıklarıma cevap vermek yerine boş boş konuşuyorsunuz, Google aramalarıyla bulduğunuz alakasız linkler paylaşıyorsunuz sadece. Üzerine bir de bana Internet hurafelerinden bahsediyorsunuz. Neyse sizin karınız da sayemde Covid, pandemi, aşı nedir bunlar sayesinde biraz bilgi sahibi oldunuz. Ben artık daha fazla bir şey yazmayı reddediyorum.
 
Yani okumaya çalışıyorum da yazdıklarıma cevap vermek yerine boş boş konuşuyorsunuz, Google aramalarıyla bulduğunuz alakasız linkler paylaşıyorsunuz sadece. Üzerine bir de bana Internet hurafelerinden bahsediyorsunuz. Neyse sizin karınız da sayemde Covid, pandemi, aşı nedir bunlar sayesinde biraz bilgi sahibi oldunuz. Ben artık daha fazla bir şey yazmayı reddediyorum.

Valla sanirim herkes kim kime ne kadar cevap verebiliyor, kim alakasiz linkler veriyor, kim bilgi sahibi kim degil gayet guzel goruyordur.

Ama paragraf paragraf yazdigim cevaplara "cevap vermek yerine bos bos konusmak" demek mi? Trolluk yaptiysaniz komik, ciddiyseniz daha da komik; tebrikler. :)
 
Millet, sakin olun bi ya..

Aşı olana şifa olsun, olmayanı rahat bırakın artık. Başlık aşı olacak mısınız diye soruyor, evet ya da hayır yazanlara bu düşüncelerinin aksini düşünenler hemen saldırıya geçiyor.

Kimse kimseden daha zeki ya da aptal değil. Bırakın artık şu başkasından alınan bilgileri (?) sonunun ne olacağını bilmediğiniz halde başkalarına satmayı!

Olan olur, olmayan olmaz. Kimsenin haddi değil aksine ikna etmek.. İki satır yazı yazdık kaç gün geçmiş üzerinden halâ bir şeyler satma derdiyle yanıt geliyor.

Tamam hepiniz ordinaryussunuz. Hepiniz bilim aşığı duayen araştırmacı ve stratejizstsiniz. Hepiniz yer yüzünün bütün sırlarını çözmüş ve her şeyi BİLİM ile açıllamaya muktedirsiniz ...

Salın artık insanlar!

( Sataşmalara cevap verilmeyecektir )
 
Millet, sakin olun bi ya..

Aşı olana şifa olsun, olmayanı rahat bırakın artık. Başlık aşı olacak mısınız diye soruyor, evet ya da hayır yazanlara bu düşüncelerinin aksini düşünenler hemen saldırıya geçiyor.

Kimse kimseden daha zeki ya da aptal değil. Bırakın artık şu başkasından alınan bilgileri (?) sonunun ne olacağını bilmediğiniz halde başkalarına satmayı!

Olan olur, olmayan olmaz. Kimsenin haddi değil aksine ikna etmek.. İki satır yazı yazdık kaç gün geçmiş üzerinden halâ bir şeyler satma derdiyle yanıt geliyor.

Tamam hepiniz ordinaryussunuz. Hepiniz bilim aşığı duayen araştırmacı ve stratejizstsiniz. Hepiniz yer yüzünün bütün sırlarını çözmüş ve her şeyi BİLİM ile açıllamaya muktedirsiniz ...

Salın artık insanlar!

( Sataşmalara cevap verilmeyecektir )

Asi, bir ilac degil. Bana faydasi, sana faydasi diye bir sey yok. Asi bir toplum sagligi meselesi. Sunu anlayamadiniz gitti.

Bunu deyince de, kalkip bilimle alakasi olmayan, sagdan soldan duyulan, deli sacmalariyla insanlar yanlis yonlendiriliyor.

Ben baskasindan alinan bilgileri satmiyorum. Verdigim kaynaklarin hic biri facebook'taki teyzeden, sacma salak komplo teorisi sitelerinden falan alinma degil. Bir iddiada bulunuyorsaniz, altini dolduracaksiniz. Bunu da muspet, guvenilir, suphe goturemeyecek kaynaklardan yapmaniz gerekiyor ki, dogru tartisma metodu budur.

Anlayacaginiz dilden anlatayim. Ben burda kalkip. "beyler sabah aksam alkol herkese serbest, harama el uzatin, namaz da kilmayin, 5 vakit namaz diye bir sey de yok zaten, kadinlariniz da kafasini acsin, her yere meyhane pavyon acilsin, gunahlar kenti olmali her yer, zevku sefa icinde yasamaliyiz, cennet cehennem yok, kandiriyorlar sizi, bunlarin hepsi hurafe" desem siz de gelip bana "hayir kardesim, muslumanim diyorsaniz bunlari yapmamaniz gerekir, cunku su ayette bunu diyor, su ayette sunu emrediyor, bu hadiste sunu diyor" derseniz, ben de kalkip "hadi ordan, birak artik baskasindan aldigin bilgilieri, sonunun ne olacagini bilmedigin halde baskalarina satma" mi diyecegim?

Kimse kimseye sen aptalsin, sen cahilsin, ben daha zekiyim demiyor. Sikistiginiz, cevap veremediginiz yerde su magduriyeti yapmayi birakin artik, kabak tadi veriyor.

Mesele insanlarin tercihlerini desteklemek icin dogru ve yanlis argumanlarla fikir teatisi yapmalari, yani neyin dogru, neyin yanlis oldugu.

Siz artik salin insanlari.. Birakin insanlar kocakari masallarini degil, muspet bilimin dogrularini ogrenip bilinclensinler.

Biktirdi cehalete ovgunuz. Yeter..
 
Asi, bir ilac degil. Bana faydasi, sana faydasi diye bir sey yok. Asi bir toplum sagligi meselesi. Sunu anlayamadiniz gitti.

Bunu deyince de, kalkip bilimle alakasi olmayan, sagdan soldan duyulan, deli sacmalariyla insanlar yanlis yonlendiriliyor.

Ben baskasindan alinan bilgileri satmiyorum. Verdigim kaynaklarin hic biri facebook'taki teyzeden, sacma salak komplo teorisi sitelerinden falan alinma degil. Bir iddiada bulunuyorsaniz, altini dolduracaksiniz. Bunu da muspet, guvenilir, suphe goturemeyecek kaynaklardan yapmaniz gerekiyor ki, dogru tartisma metodu budur.

Anlayacaginiz dilden anlatayim. Ben burda kalkip. "beyler sabah aksam alkol herkese serbest, harama el uzatin, namaz da kilmayin, 5 vakit namaz diye bir sey de yok zaten, kadinlariniz da kafasini acsin, her yere meyhane pavyon acilsin, gunahlar kenti olmali her yer, zevku sefa icinde yasamaliyiz, cennet cehennem yok, kandiriyorlar sizi, bunlarin hepsi hurafe" desem siz de gelip bana "hayir kardesim, muslumanim diyorsaniz bunlari yapmamaniz gerekir, cunku su ayette bunu diyor, su ayette sunu emrediyor, bu hadiste sunu diyor" derseniz, ben de kalkip "hadi ordan, birak artik baskasindan aldigin bilgilieri, sonunun ne olacagini bilmedigin halde baskalarina satma" mi diyecegim?

Kimse kimseye sen aptalsin, sen cahilsin, ben daha zekiyim demiyor. Sikistiginiz, cevap veremediginiz yerde su magduriyeti yapmayi birakin artik, kabak tadi veriyor.

Mesele insanlarin tercihlerini desteklemek icin dogru ve yanlis argumanlarla fikir teatisi yapmalari, yani neyin dogru, neyin yanlis oldugu.

Siz artik salin insanlari.. Birakin insanlar kocakari masallarini degil, muspet bilimin dogrularini ogrenip bilinclensinler.

Biktirdi cehalete ovgunuz. Yeter..

He , bütün memleket cahil sizsiniz tek bilgili 😂😂😂

Ayrıca kimsenin sıkıştığı ve mağduriyet yaptığı filan yok. Sadece insanlara birşeyler ispat ya da ikna etme zorunluluğu hissetmemenin rahatlığı ile kahle almıyoruz 😏 . Aşısını olan oldu, şifa olsun. Olmayanın da hem tercihine hem de fikrine saygı duymak SORUNDAYIZ, ZORUNDASINIZ. Nokta.
 
Tartışılacak bir durum yok ortada isteyen olur istemeyen olmaz sebebi de şu aşı olununca yok olacak bir virüs değil bu zorla kimseyi mecbur kılarmazsınız toplumsal bağışıklığı gelince o da hikaye bak İngiltere İsrail vakalar patladı yine aşı hastanelik etmekten korur olmayanlar olanlara olanlar olmayanlara fayda saglamıyor yani her iki tarafta bulaştırıyor olmayan ağır atlatabilir bünyesi sağlamsa hissetmeyebilir tartışmanın manası yok.
 
Geri