suyunsesi
Forum Bağımlısı
- Kayıt
- 20 Mart 2007
- Mesaj
- 1.568
- Tepki
- 6.273
- Yaş
- 51
- Şehir
- İstanbul
- İsim
- Turgay
- Başlangıç
- 1979—80
- Bisiklet
- Trek
- Bisiklet türü
- Diğer
Ben size hic "sen" demedim ki simdi sizli bizli olduk diyorsunuz. Yazinizin geneline vurmus olan hezeyan daha burda kendini gostermis. Sen diye konusan sizsiniz; benim icin de mahsuru yok.
Konulara gelirsek:
1. Google yapmaya gerek yok, biyokimyanin temel prensiplerini bilmek yeterli. Icerikteki maddelerin bir cok baska kullanim yeri olabilir. Meslegim itibariyla bunlarin bir cogunun ilac endustrisinde kullanilan sentetik kimyasallar oldugunu soyleyebilirim. Ilac endustrisinde zararli-zehirli madde yoktur, doz vardir. Iyilestirsin diye aldiginiz bir ilac, az alirsaniz etki etmez, cok alirsaniz icerigindeki maddeler sebebiyle size zarar verir öldürür. Ornegin aşının icindekilerinde gördüğünüz sodyum klorur, muthis zehirli ve zararli bir maddedir. Ha, bir de bu bildiginiz "sofra tuzu"dur O yuzden "hangileri zararli" gibi bir soruyu ancak konuyu carpitmak icin sorabilirsiniz.
2. FDA'nin (ve EMA'nin ve tum diger spesifik ulke saglik birimlerinin; hoş size ülke beğendiremiyoruz, ABD verdik beğenmediniz, Kanada'yı beğenmediniz, AB beğenmediniz, var mı referans almak istediğiniz ülke?) ön onay verdigi bilinmeyen bir sey degil ki. Faz 3 klinik test asamasini tamamlayan ve ulkelerin-bolgelerin ilac onam kurumlari tarafindan bilimsel olarak onaylanan her asiya-ilaca acil kullanim onayi verilebilir. Gorsellerde de acil kullanim onayinin normal onaydan nasil farkli oldugunu acikca gosterebildim saniyorum. Bir diger bariz carpitmaniz ise su: "TESTLER TAMAMLANMADAN" Hayir klinik tüm testler tamamlandi. Tamamlanmayan, daha doğrusu normal aşılardan daha az yapılan şey, bilimsel onay sonrası izleme/araştırma çalışmaları. (örneğin bugün bir çok mevcutta kullandığımız ilaç için de bu çalışmalar hala devam ediyor. Örneğin bir çok ilacın atıyorum hamileler üzerindeki yan etkileri ile ilgili müspet bir çalışma mevcut değil. Buna rağmen doktorlar gerek gördüklerinde bu ilaçları fayda zarar durumuna göre hastalara yazabiliyorlar.)
Test dediginiz sey 3 asamadan olusan klinik test fazlaridir. Gonulluler katilir, sonuclari izlenir. Bu 3 klinik test asamasini gerceklestirmeyen hic bir asiya "acil kullanim onayi" dahi verilmez. "Diğer ilaçlarla etkileşim, toksik, genotoksik, karsinojenez" gibi olasi endikasyon sebeplerin hepsine bu 3 fazda da bakilir. Burada tek fark bu 3 fazin sonuclarinin bilimsel degerlendirme ve onayina istinaden; onay sonrasi arastirmalar asamasi (bunu tabiri ben demiyorum, study after authorizations bir asamanin ismi) normal bir asi surecine gore covid19 için daha kisa tutuluyor. Ki bu da zaten normal asilarda da onaydan sonra bile devam eden bir surec. "Tesler tamamlanmadı" iddiasi en masumane tabirle muthis bir yaniltmaca.
Gelelim su "davalar acildi cevap vermediniz" iddianiza. Ciddiye almadığım onlarca zırvadan biri olduğu için cevap vermemiştim. Ama madem cevap isteyip dayandırdığınız şeyin ne kadar yanıltıcı ve sahte olduğunu görmek istiyorsunuz, hay hay.
Dava dediginiz sey, hukuk demokrasilerinde her bireye verilmis bir hak. Ben de simdi en yakın savcılığa gidip sizi toplum sagligina dusmanlikla, ipe sapa gelmez uyduruk bilgileri kamuya acik ortamda yaymakla ilgili dava actirabilirim. Ha, tabii ki bu sacma olur, muhtemelen de sonucu cikmaz, elbette yapmis oldugum suclama dusmus olur. VW avukati dediginiz ama hic bir yerde VW davasi ile ilgili en ufak bir ilgisi oldugu yazmayan (muhtemelen onlar da twitter hesaplarinin uydurmasi) Dr. (tip doktoru degil, hukuk doktorasi var) Reiner Fuellmich ve actigi davalar da ayni hesap. Kendisinin actigi davalar var, peki ya sonucu? Kabul edilmis mi iddiasi falan? Hüküm var mı?
Twitter'a bakarsak, evet Kanada mahkemeleri kabul etmis, hukumete karsi dava acmis hatta falan, degil mi?
Oyle mi gercekten?
Aaaa.. Kanada mahkemeleri konuyu sallamamis . Dava konusu lokal mahkemeye sunulmus, bir ust mahkemede gorusulmemis bile.
Neyse.. Kendisi ve uyduruk suclamalari ile ilgil palavralara dayanamayıp şöyle detaylı çalışma yapmış kurumlar da mevcut:
Yani bir daha ki sefere hokkabazların açtıkları dandik davalar ile değil, ciddi argümanlarla gelmenizi rica edeceğim. Sonra niye cevap vermediniz olmasın.
3. Vermis oldugunuz iki tane link icin tesekkurler. Cunku tam da olan ve olmadigini iddia ettiginiz seyi ornekliyor. Bu iki linkte erken onay alinmis ilaclardan falan bahsetmiyor, tam aksine "başka" bir hastalik icin onay almis ilaclarin, bambaşka belirli bir hastalığa karsi fayda-zararlari klinik testlerle (yani faz 1-2-3 seklinde olusan ve devam eden surec) kanitlanmadan ve erken onay bile alinmadan kullanimi ile ilgili ceza verilmis. Yani sizin anlayacaginiz dille Y hastaligi icin gelistirilmis X ilacini, Z hastaligi icin fakir Afrika ulkelerinde insanlarin haberi olmadan -muhtemelen faz 1-2-3 bilimsel arastirmalari icin- herhangi bir bilimsel onay (acil kullanım onay dahi değil) olmadan kullanmislar. Ortaya cikinca da cezayi yemisler (ilac olumlu etki yaptigi halde) Yani burdaki ceza faydasi kanitlansa dahi bir ilacin baska bir hastalikla ilgili klinik (faz1-2-3) testleri yapilmadan kullanilamayacaginin cezasi. Covid19 asilari ile ayni sey degil. Covid aşılarının hepsi faz 1-2-3 seviyelerini geçti ve bililmsel onay aldılar.
4. Tam olarak dedigi su: "It doesn't tell you that you're sick, and it doesn't tell you that the thing you ended up with really was going to hurt you or anything like that." diyor. Tum bu konu da HIV ile alakali. Cunku Mullis, HIV virusunun tespit edilmesi ile birine AIDS hastasi demenin ayni sey olmadigini savunuyor ki bu dogru. Virus sahibi olmaniz, sizi hasta yapmaz. Bir suru insan Covid19 virusunu aldi, ama "hasta" olmadi. Semptom gosterirseniz, hasta olursunuz. (Hatirlayin bizim saglik bakanligi da uzun bir sure bu bilimsel gercekten yola cikarak rakamlari manipule ediyordu)
Vermis oldugunuz videonun basi var. Konu tamamen eskiden iyi arkadas olan Tony Faruci ile Kary Millis arasinda "HIV+ olan hasta midir, degil midir" tartismasindan ibaret. (Kary Millis, ayrica HIV virusunun tek basina AIDS hastalığına sebep olmadigini bu yuzden PCR testinin kisinin AIDS hastasi olup olmadigini kanitlayamayacagini da soyluyor)
Yani, uzun lafin kisasi. "PCR, yanlistir" demiyor. PCR niteliksel olcum yapar, virusu tespit eder ama sizin hasta olup olmadiginizi tespit etmez diyor. Ki dogru. Enfekte olmak başka şey, hasta olmak başka. PCR ile hasta değil, virüs tespiti yapıldı. Buradan yaptiginiz yalan yanlış cikarim gene bir baska carpitma.
Son söze gelirsek;
Şimdi gelip muhtemelen gene copy paste yapmakla suçlayacaksınız. Elbette bunu yapacağım, kaynaklarını da göstereceğim. Buna bilimde (tezinizi desteklemek için kullandığınız kaynaklar) "atıf" deniyor. Metodik tartışma ve savlarınıza kanıt olarak atıf yapılır. Buyrun sizler de youtube ve twitter'dan daha saygın ve kabul görebilecek kaynaklar copy paste edin. Yapmayın diyen mi var? Tam aksine yapmanız gerekiyor zira bu konuda bir otorite değilsiniz. Dolayısıyla da iddialarınız içi boş ve kolaylık çürütülebilecek argümanlardan ibaret.
"Gerçekten bilen bir kişi böyle yapardı" demişsiniz. Burada tartıştığımız şey kim biliyor değil. Burada tartıştığımız kimin savunduğu fikrin doğru olduğu. Ben bildiğimi iddia etmiyorum. Sizin de en az benim kadar bilmediğinizden zaten adım kadar eminim. Ancak doğruluğundan ve kesinliğinden emin olduğum kaynaklarla kendi muhakemi yaparak neyin doğru olduğunu anlayabiliyorum. Verdiğim destekleyici kaynakları -ve savlarınzıın ne kadar işi boş olduğunu gösteren diğer kaynakları- gören herhangi asgari bir vatandaş da bunu görebilir diye tahmin ediyorum.
Dolayısıyla siz öyle sanıyorsunuz diye hokkabaz ben olmuyorum. Takke de düşüp, kel görünür mü bilmem. Çok da kötü bir şey değil kellik.
İki sebebi var, ilki daha önce açıklanmış: aşı olamayacak veya aşı olsa da vücudu yeterli bağışıklık kazanmayacak olanlar var.
İkincisi ise; geçen sene İtalya'da, 1 ay kadar önce Hindistan'da gördüğümüz gibi salgın yüzünden sağlık sisteminin çalışamaz hale gelmesi riski var. Hastaneler aşı olmadıkları için CoViD tedavisi görenler ile dolu oluduğu için kalp krizi, beyin kanaması veya trafik kazası geçiren tedavi edilemeyip öldüğünde "kime ne?" diyebilir misiniz?
Evet; PCR testi, virusun varlığını tespit eder, hastalığı değil. AIDS/HIV konusunda bu tartışma oldukça daha önemliydi, çünkü her HIV + olan (vücudunda virus bulunan) AIDS (hasta) olmuyor. Magic Johnson 30 yıldır HIV+ ama hastalanmadı mesela.
İçinde bulunduğumuz pandemide de virusun adı SARS-CoV-2, hastalığın adı CoViD-19. Hiç kimseye PCR testi sonucuna dayanarak "sen hastasın" denmiyor, semtomlara bakılarak kişinin hasta olup olmadığı belirleniyor, hastalığın CoViD-19 olup olmadığının tespiti için test yapılıyor. Herhalde hatırlarsınız, geçen sene sağlık bakanı "Test sonucu pozitif çıkanların her biri birer vakadır. Her vaka, hasta değildir." dediğinde gerçek vaka sayılarını saklamak ile suçlanmıştı.
Ölmek isteyen aşı olmasın demek çok abes bir cümle olmuş bence. Avrupa tarafında böyle kısıtlamalar bekliyorsanız daha çok beklersiniz. Avrupa ülkeleri kişilerin anayasal hak ve özürlüklerini birinci planda tutan ülkeler. Lütfen tek kişinin karar aldığı muz cumhuriyetleri ile karıştırmayın.Ben aşı oldum ve geçen hafta biontech seçebildim.
Şu an yeni çocuk sahibi olanlar bilir. Çocuklara belirli periyotlarla bir sürü aşı gerekiyor ve hepsi aşı karnesine işleniyor.
Bu da geçmişte yaşanan salgınlar gibi yeni bir salgın. Ölümcül etkisi var.
ölmek isteyen aşı olmasın.
zaten yakında Avrupa gibi aşı olmayana kısıtlama zorunlu olur. Örn. Seyahat, avm ye giriş vb...
edit: ikinci gün hafif kol ağrısı ve iki gün hafif ishal oldu bende.
Ama ishali buna bağlamak mantıklımıdır bilmem.
İkinci doz tarihi gelince hemen olacağım. Şu belayı atlatmış olacağım.
İlk dozdan 8 gün geçince bile ciddi bir güven geldi bana. Artık rahatım.
Ahaha tabii işine gelince hokkabaz, gelmeyince siz biz.
Aşıyı üreten satan adamlarla işbirliği yapan adamların suçlamalarını kanıt diye sunmak da enteresan olmuş. Tabii ABD, Kanada hükümetleri ve ilaç firmaları her zaman sizin iyiliğinizi düşünür. İlaçları onaylayan kurum FDA i de Pollyanna kurmuştur.
Bilgileriniz Google aramaları ile sınırlı olduğu için bulamamanız normal ama okuduğunuzu da anlamıyorsunuz. Fuellmich VW nin avukatı diye bir şey yazmadım açın okuyun bir önceki postu hala duruyor, VW yi mahkum ettiren avukat dedim. Tıp doktoru olduğunu da hiç yazmadım. Evet kendisi bir avukat, tıp doktoru değil. Avukat. Dr dediği doktora. Tıp doktoru değil. Avukat. Lawyer. Dünyanın en büyük otomobil üreticisini (Aslında birinci Toyota ama bir ara VW ilk sıraya çıkmıştı) ve Deutsche Bank ı uyduruk suçlamalar ile mahkum ettirmiş bu adam değil mi? VW yi mahkum ettiren adam da bahsettiğim davayı Twitter da izlediği bir dakikalık videoları kanıt göstererek açıyor zaten değil mi? Ha pardon siz Google ile bulamadığınız için aslında böyle bir dava hiç olmamış. İnanılmazsınız valla diyecek bir şey bulamadım. Hatırladığım kadarıyla 3 Temmuz da Amerika'da davanın kabul edilip edilmeyeceği belli olacak. Tabii ki dava kabul edilmeyebilir ama bu davayı açması benim şüphe duymam için yeterli.
Dr. Reiner Fuellmich – a top German trial lawyer who won lawsuits against Deutsche Bank and Volkswagen – is leading a team of 34 lawyers prosecuting global officials over COVID-19 lockdowns.
Aksi görüşteki iddialar için daha önce verdiğim linkteki dokümana göz atabilirsiniz. İlgili bazı yerleri de aşağıya yapıştırdım. Bahsedilen ülke Almanya tabii.
Hokkabazı size demedim ki? Neden siz size demediğim şeyleri ısrarla üstünüze alınıyorsunuz?
Hezeyandan ne yazdığınız belli değil. Hangi adamların ne suçlamaları? Ben suçlama falan sunmadım ki ortaya? Bilimsel onayları vermekle mükellef kurumların onaylarını yazdım size Yazdığım firmalar ilaç firmaları değil ki, sağlık ve ilaç ajansları. Ruhsatı veren kurumlar yani. Ruhsatı veren kurumlara mı güvenmiyorsunuz siz? Hangi titrinizle? Hangi yetkinliğinizle? Hangi bilimsel verilere dayanarak? Bu kurumlar acil kullanım onayı verince "acil kullanım onayı verilmiş sadece" diyorsunuz da, detaylarına girince mi inanmıyorsunuz? Pek enteresan
Güzel. Bana Füllmich denen adamın VW'i mahkum ettirdiğinin kanıtını sunar mısınız? Ben bulamadım, google'ım sizin kadar iyi demek ki.
Ayrıca size "tıp doktoru dediniz" diyen de olmadı. Onu ben, karışıklık olmasın diye ayrıca belirttim. Gene hezeyandan size yönelik olmayan bir suçlama ortaya koymuşsunuz.
Bu adamın VW'i mahkum ettirdiği (o da ne demekse!) bilgisini lütfen koyun şuraya. Yalnız şu alttaki düz yazıdan ibaret olmasın. Zira internette Füllermich ve Volkswagen yazınca bundan başka bir şey çıkmıyor.
Ha bu arada, size ABD'nin değil ama Kanada'nın bu hokkabazın ilgili şikayetini nasıl sallamadğının da kanıtını koydum aşı ile ilgili. Ama hali hazırda netleşmiş karar olan Kanada'yı beğenmiyor, ABD'nin 3 Temmuz kararını bekliyorsunuz. İyi bekleyin madem, umut fakirin ekmeği Ha bu arada, şeytan ABD'nin FDA'sı tu kaka, ama mahkemelerinden medet umuyorsunuz yani Eminim ABD mahkemeleri de satlmıştır.
Döküman dediğiniz şey bir "ifade". Bir karar değil, bir suçlama değil, bir dava değil. Şikayet dilekçesi de diyebilirsiniz.
(Bu arada bu ifadede Dr. Füllmich VW, Deutsche Bank, Kühne Hagel gibi firmalara dava açtığını söylüyor. Çok güzel bir laf oyunu, zira VW, ABD (EPA, environment protection agency) ve Alman Federal Hükümetleri (The German Federal Motor Transport Authority (KBA)) tarafından açılan soruşturma sonucunda adalet bakanlıkları tarafından davalar karşısında hatalarını kabul ettikten sonra, bu sefer de on binlerce VW kullanıcısı VW'i dava ediyor. ) E hepsinin de birer avukatı var. Füllmich muhtemelen bazı VW kullanıcılarının vekaletiyle açılan basit bir tazminat davasını sanki Golyat'la bir tek o savaşıyormuşçasına kendi mücadelesi gibi vermiş; güzel hikaye, siz de güzel yutmuşsunuz valla)
Bu arada size genel kültür, VW adına açılan en büyük davayı hissedarlar adına Andreas Tilp açmış.
Vermiş olduğunuz ifadede zırvadan başka bir şey yok, doğrusunu isterseniz. Bunu da ben değil, size daha önce verdiğim linklerdeki kaynaklar diyor.
Öyle uzun uzun ifadeyi buraya koyunca kaynak vermiş de olmuyorsunuz
Bunun haricinde bir önceki postumdaki tek bir bilimsel veriye, tek bir bilimsel kaynağa gık diyemediğiniz için çareyi Dr. Füllmich'te aramanızı anlayışla karşılıyorum. Ama inanın, şunca yazılan şey içinde en çürük iddianız o kısımda; benden size tavsiye.
Şu linki size tekrar vereyim de, belki bu sefer zahmet edip okursunuz.
Bunlara inanmıyorsanız, kendisinin bir röportajıyla ilgili sallamalarını AFP'nin nasl çürüttüğüyle başbaşa bırakıyorum sizi.
Uzun lafın kısası; twitter'dan, facebook'tan kulaktan dolma bilgilerle gelip, aşı karşıtlığı yapmayın. Sizin için bu hastalığın hiç bir anlamı olmayabilir; ama çürüyen diğer başka savlarınıza karşı tek kelime edemeden daha hala internet hurafeleri ortaya koyup durmanız, en temelinden ölen binlerce kişiye, sevdiğini kaybeden insana saygısızlık.
Yani okumaya çalışıyorum da yazdıklarıma cevap vermek yerine boş boş konuşuyorsunuz, Google aramalarıyla bulduğunuz alakasız linkler paylaşıyorsunuz sadece. Üzerine bir de bana Internet hurafelerinden bahsediyorsunuz. Neyse sizin karınız da sayemde Covid, pandemi, aşı nedir bunlar sayesinde biraz bilgi sahibi oldunuz. Ben artık daha fazla bir şey yazmayı reddediyorum.
Millet, sakin olun bi ya..
Aşı olana şifa olsun, olmayanı rahat bırakın artık. Başlık aşı olacak mısınız diye soruyor, evet ya da hayır yazanlara bu düşüncelerinin aksini düşünenler hemen saldırıya geçiyor.
Kimse kimseden daha zeki ya da aptal değil. Bırakın artık şu başkasından alınan bilgileri (?) sonunun ne olacağını bilmediğiniz halde başkalarına satmayı!
Olan olur, olmayan olmaz. Kimsenin haddi değil aksine ikna etmek.. İki satır yazı yazdık kaç gün geçmiş üzerinden halâ bir şeyler satma derdiyle yanıt geliyor.
Tamam hepiniz ordinaryussunuz. Hepiniz bilim aşığı duayen araştırmacı ve stratejizstsiniz. Hepiniz yer yüzünün bütün sırlarını çözmüş ve her şeyi BİLİM ile açıllamaya muktedirsiniz ...
Salın artık insanlar!
( Sataşmalara cevap verilmeyecektir )
Asi, bir ilac degil. Bana faydasi, sana faydasi diye bir sey yok. Asi bir toplum sagligi meselesi. Sunu anlayamadiniz gitti.
Bunu deyince de, kalkip bilimle alakasi olmayan, sagdan soldan duyulan, deli sacmalariyla insanlar yanlis yonlendiriliyor.
Ben baskasindan alinan bilgileri satmiyorum. Verdigim kaynaklarin hic biri facebook'taki teyzeden, sacma salak komplo teorisi sitelerinden falan alinma degil. Bir iddiada bulunuyorsaniz, altini dolduracaksiniz. Bunu da muspet, guvenilir, suphe goturemeyecek kaynaklardan yapmaniz gerekiyor ki, dogru tartisma metodu budur.
Anlayacaginiz dilden anlatayim. Ben burda kalkip. "beyler sabah aksam alkol herkese serbest, harama el uzatin, namaz da kilmayin, 5 vakit namaz diye bir sey de yok zaten, kadinlariniz da kafasini acsin, her yere meyhane pavyon acilsin, gunahlar kenti olmali her yer, zevku sefa icinde yasamaliyiz, cennet cehennem yok, kandiriyorlar sizi, bunlarin hepsi hurafe" desem siz de gelip bana "hayir kardesim, muslumanim diyorsaniz bunlari yapmamaniz gerekir, cunku su ayette bunu diyor, su ayette sunu emrediyor, bu hadiste sunu diyor" derseniz, ben de kalkip "hadi ordan, birak artik baskasindan aldigin bilgilieri, sonunun ne olacagini bilmedigin halde baskalarina satma" mi diyecegim?
Kimse kimseye sen aptalsin, sen cahilsin, ben daha zekiyim demiyor. Sikistiginiz, cevap veremediginiz yerde su magduriyeti yapmayi birakin artik, kabak tadi veriyor.
Mesele insanlarin tercihlerini desteklemek icin dogru ve yanlis argumanlarla fikir teatisi yapmalari, yani neyin dogru, neyin yanlis oldugu.
Siz artik salin insanlari.. Birakin insanlar kocakari masallarini degil, muspet bilimin dogrularini ogrenip bilinclensinler.
Biktirdi cehalete ovgunuz. Yeter..