Jordanred Bisiklet Forması, Bisiklet Taytı ve Bisiklet Giyimine Dair Her Şey

Covid-19 aşısı olacak mısınız?

Scudo
Hes kodu. İsmi hes. Hayat eve sığar. E madem sığıyor neden açmak için uğraşıyorsunuz? Demek ki, dendiği gibi hes değil. Hayatımızda 10-15 yıldır başka hes var zaten.

Aşı karşıtlığı dendiğinde, tüm aşılara karşıtmış gibi bir hava yaratılmak isteniyor. Tüm aşılara karşı olan bir alt zümre var, ancak politik tutarsızlıklar sebebiyle sadece bu aşıya karşı kaygı duyan ama aşı karşıtı olmayan bir grup da var.
 
Prof. Dr. Özlem KAYIM YILDIZ'ın bir yazısından alıntıdır. Aşı karşıtlığı nedir? tarihte örnekleri var mıdır? diye merak edenler için faydalı bir yazı olmuş.

"Aşıların geliştirilmesi ile bulaşıcı hastalıkların kontrolünün sağlanması arasında düz olmayan bir çizgi var. Kanada’da 1798 yılından itibaren çiçek aşısının uygulanmaya başlamasına karşın 1885’te Montreal’de patlak veren yerel salgın, şehir nüfusunun yaklaşık %2’sini öldürmüş, birçoğunu engelli bırakmıştı. Kurbanların çoğu çocuktu. Ölenlerin %90’ını aşılara direncin belirgin olduğu, şehrin doğusunda yaşayan yoksul Fransız Kanadalılar oluşturmuştu. Montreal’de aşı karşıtı hareketin başını Doktor Alexander M. Ross çekiyordu. “The Anti-Vaccinator” (Aşı Karşıtı) dergisinin editörü olan Ross, halka üzerinde ‘Dikkat! Çiçek hastalığından korkmayın!’ yazılı broşürler dağıtarak hastalığın tehlikesini hafife alıyor, aşının yararsız ve tehlikeli olduğunu ve aşılananların uyuşuk hayvanlar gibi yönlendirildiklerini söylüyordu. Çok geçmeden, kendisini ‘aşı fetişine kuşku duymaya cesaret eden tek doktor’ olarak tanımlayan, alışılmadık söylemleri ile edindiği otorite ve ünün keyfini çıkaran fırsatçı Ross’un çiçek aşısı olduğu ortaya çıkmıştı.

Ursula K. Le Guin’in dediği gibi bir mum yakarsan bir gölge yaratırsın; aşı, yeni bir epidemiye yol açmıştı: aşı karşıtlığı epidemisi. Little ve Ross geçmişte yaşamış olsalar da söylemleri zaman içerisinde pek az değişti, bazıları çağa uygun olarak makyajlandı, sosyal medya platformları ile daha kolay görünür ve yayılır hale geldi. Bugünün aşı karşıtlığını anlayabilmek için tarihteki örneklerini iyi bilmek lazım. Şu beş temel argümana hala sıklıkla başvuruluyor:

1.
Hastalık tehdidini hafife almak. Gerçekte bir salgın olmadığını, dolayısıyla bir sağlık tehdidi bulunmadığını öne sürmek. Ölüm oranı %30’lara varan çiçek hastalığından korkulmaması gerektiğini öne süren ve daha sonra aşı olduğu ortaya çıkan Dr. Ross gibi.

2. Aşının etkisiz olduğunu öne sürmek. Aşının %100 koruyucu olduğunun iddia edilmemesine karşın koruyuculuk yüzdesini değil aşıya rağmen hastalığa yakalananların kişisel öykülerini ön plana çıkarmak. Duygusal içerikler barındıran sansasyonel öykülerin istatistiksel verilerden daha etkileyici olduğu bilindiğinden bu yönteme sıklıkla başvurulur.

3. Aşının zararlı olduğunu öne sürmek. Belirlenmiş riskleri abartmak ya da olumsuz sonuçların açıklanmasının sansürlendiğini öne sürmek. Wakefield ve arkadaşlarının on iki hastanın verilerine dayanarak kızamık-kızamıkçık-kabakulak aşısının otizme neden olduğunu bildiren, daha sonra geri çekilen makaleleri ((link)), bir milyonun üzerinde çocuğun verilerinin dâhil edildiği araştırmalarda aşılarla otizm arasında bir bağlantı olmadığının saptanmış olmasına ((link)) karşın aşı karşıtlarınca hala kullanılmaktadır.

4. Aşılamanın büyük bir komplonun parçası olduğunu öne sürmek. Politikacılara, sağlık otoritelerine ya da kurumlara olan güvensizlik bu komplo teorilerini beslemektedir.

5. Söylemi destekleyecek az sayıdaki ‘uzmanı’ kanıt göstermek. Seçicilik ya da ‘cımbızlama safsatası’ ile öne sürdükleri görüşlerle uyumlu az sayıdaki söylemi doğru kabul etmek, aksi yöndeki çok sayıdaki veriyi, uzmanı ve tıp camiasındaki genel görüş birliğini yok saymak. Ayrıca kanıt gösterilen az sayıdaki uzmanın, unvanı nedeniyle doğru söylediğini öne sürmek, ‘otoriteye başvurma safsatası’.

Aşı karşıtlığının bu uzun tarihine karşın, bugünü geçmişten ayıran iki temel fark var. İlki, çocuk felci ya da kızamık nedeniyle engelli hale gelmiş çocuklar önceki kuşakların yaşam süreleri boyunca birinci elden tanıklık ettikleri durumlarken günümüz erişkinlerinin, aşıyla engellenebilir bulaşıcı hastalıkların meydana getirdiği olumsuzlukların pek azını doğrudan deneyimlemiş olmaları. Tehdidin gölgesi uzaklaştı ancak uzaklaşmasını sağlayan aşılara güvensizlik doğdu. Aşılar başarılarının kurbanı oldular; yakılan mum, bir gölge yarattı.

İkincisi ise dijital çağ ve sosyal medya platformlarında bilimsel makalelerin zaman zaman çarpıtılarak, abartılı başlıklarla ve sınırlılıklarından bahsedilmeden yayılması. Kanıta dayalı tıp ve bilimsel makale değerlendirme eğitimi olmayan kişilerce ‘cımbızlanarak’ yayılan, bilimsel görünümlü bu içerikler, bilim okur-yazarlığı sınırlı olan kişilerin yanlış yönlendirilmesi sonucunu doğuruyor. İçimizdeki sağlık okur-yazarlığı en düşük olanlar, dezenformasyondan etkilenmeye en yatkın olanlar. Kafası karışmış, karar vermekte zorlanan aşı tereddütlülerini, bilinçli bir biçimde yalan/yanlış bilgi yayan aşı karşıtlarıyla aynı kefeye koymak doğru değil. Herhangi bir nedenle tereddüt duyan insanların kaygıları, aşı destekleyicileri ve karşıtları şeklindeki kutuplaşmanın bir tarafına itilmeden, güvenilir kaynaklarca açık, objektif ve sürekli bilgilendirme giderilebilir."
 
Grip aşısı olmuşluğum var. Benim yaş evremde ortaya çıkıp popüler olmuştu. Bilemiyorum Altan, Bu kadar uzun yazarak fikirleri değiştirmek mümkün oluyor mu sizin orda?
 
Grip aşısı olmuşluğum var. Benim yaş evremde ortaya çıkıp popüler olmuştu. Bilemiyorum Altan, Bu kadar uzun yazarak fikirleri değiştirmek mümkün oluyor mu sizin orda?

Tekrar belirteyim yazı benim değil alıntıdır.

Siz 140 karakter sınırı olan yazılara alışkınsınız sanırım ama 1-2 dk okuma süresi olan bir yazı çok da uzun sayılmaz bence. Kaldı ki kısa bir yazı ile ikna edebileceğimi düşünmekte biraz saygısızlık olur.

O değil de sizin aşı yüzünden ölen yakınlarınız vardı. Şimdilik 4 taneydi. Ne oldu o konuda bir gelişme var mı?
 
Tekrar belirteyim yazı benim değil alıntıdır.

Siz 140 karakter sınırı olan yazılara alışkınsınız sanırım ama 1-2 dk okuma süresi olan bir yazı çok da uzun sayılmaz bence. Kaldı ki kısa bir yazı ile ikna edebileceğimi düşünmekte biraz saygısızlık olur.

O değil de sizin aşı yüzünden ölen yakınlarınız vardı. Şimdilik 4 taneydi. Ne oldu o konuda bir gelişme var mı?
4 kişi vefat etti. Nasıl bir gelişme bekliyorsunuz? Siz ortalığı yakıp yıkmamı önermiştiniz. Birazdan çıkacağım dediğinizi yapmaya. Grip virüsü ilkkez 1933 yılında izole edilmiş aynı yıl aşı çalışmaları başlamış. 1942 yılında grip b aşısı ortaya çıkmış. 1973 yılında dünya sağlık örgütü aaa bu virüs çok mutasyona uğruyor demiş ve 1978 yılında 2 tip a ve bir tip b den oluşan ve hali hazırda o yıl ortada gezinen virüslerden bir 3.tip aşı derlemeye başlamış.

İnsanlık için yaptıklarınıza saygı duyuyorum hatta yaklaşımız yaralamaya yönelip olsa da, sizi de böyle kabul etmek gerekiyor.

Yukarıdaki şeyi kopyala yapıştır yaptığınız belli. Bu da, 140 karakter bile okumaktansa, derleme yapayım okuyan düşünsün şeklinde.
 
Hezeyan mı saçmalık mı asıl siz gerçek dünyadan kopmuşsunuz ve matrixinize güvenebilmek için gerçekleri görmek dahi istemiyorsunuz yazık...
Oysa hepsinin ispatı mevcut google a g7 2017 gündem maddeleri yazın bu kadar basit.
allah benim 3 gundur yasadiklarimi sana yasatmasin g7 ci kardes.
40.7 derece ates ne demek bilgin var mi? bu atesi evladinin alnindan olcmek ne demek biliyormusun?
 
4 kişi vefat etti. Nasıl bir gelişme bekliyorsunuz? Siz ortalığı yakıp yıkmamı önermiştiniz. Birazdan çıkacağım dediğinizi yapmaya. Grip virüsü ilkkez 1933 yılında izole edilmiş aynı yıl aşı çalışmaları başlamış. 1942 yılında grip b aşısı ortaya çıkmış. 1973 yılında dünya sağlık örgütü aaa bu virüs çok mutasyona uğruyor demiş ve 1978 yılında 2 tip a ve bir tip b den oluşan ve hali hazırda o yıl ortada gezinen virüslerden bir 3.tip aşı derlemeye başlamış.

İnsanlık için yaptıklarınıza saygı duyuyorum hatta yaklaşımız yaralamaya yönelip olsa da, sizi de böyle kabul etmek gerekiyor.

Yukarıdaki şeyi kopyala yapıştır yaptığınız belli. Bu da, 140 karakter bile okumaktansa, derleme yapayım okuyan düşünsün şeklinde.

4 yakınınızın aşı yüzünden vefat ettiğini iddia ediyorsunuz ben de diyorum ki medyaya hiç yansımadı bu konu, manşet olacak konudan hiç kimse bahsetmiyor; bir şeyler yapın, hatta yapalım da duyulsun ve araştırılsın. İmza kampanyası mı açalım, toplu olarak cimere mi yazalım vs gibi. Tabi iddianızda ısrarcıysanız.

Grip virüsü ile ilgili yazdıklarınıza bir mana veremedim.

Kesinlikle yaralamak gibi bir amacım yok. Okuyan herkesin anlayacağı üzere ben iddianıza bu şartlarda inanmıyorum. 4 yakını aşıdan ölen insan böyle davranmaz diye düşünüyorum.

Yazı bir bilim insanının yazısı ve bunu belirttim. Bir daha ki sefere kopyala yapıştır yapmadan tek tek yeniden yazmamı mı istersiniz anlamadım? Aynen okuyan düşünsün şeklinde.
 
Grip aşısı olmuşluğum var. Benim yaş evremde ortaya çıkıp popüler olmuştu. Bilemiyorum Altan, Bu kadar uzun yazarak fikirleri değiştirmek mümkün oluyor mu sizin orda?

Grip aşısı hala popüler. Şu an iki tip grip aşısı da (ücretli ve SGK ödemeli) eczanelerde bulunuyor, aile doktorlarımız (çocuklarımızın doktoru, eşimin doktoru, işyeri doktorumuz) şiddetle ve ivedilikle olmamı salık verdi. Her sene -kısıtlamayla verilen geçen yıl hariç- olduğu gibi bu sene de gidip olacağım. Grip olmamamı garantilemeyecek ama en azından yıllardır olduğu şekilde gene yatak döşek yatmayacağım.

Komplo teorisi zır cahillerin zırvalarını bırakıp müspet insanların tavsiyelerine kulak asmaya başlarsanız, sizin de haberiniz olur.
 
Grip aşısı hala popüler. Şu an iki tip grip aşısı da (ücretli ve SGK ödemeli) eczanelerde bulunuyor, aile doktorlarımız (çocuklarımızın doktoru, eşimin doktoru, işyeri doktorumuz) şiddetle ve ivedilikle olmamı salık verdi. Her sene -kısıtlamayla verilen geçen yıl hariç- olduğu gibi bu sene de gidip olacağım. Grip olmamamı garantilemeyecek ama en azından yıllardır olduğu şekilde gene yatak döşek yatmayacağım.

Komplo teorisi zır cahillerin zırvalarını bırakıp müspet insanların tavsiyelerine kulak asmaya başlarsanız, sizin de haberiniz olur.
Tıbbın hastalığı ve benzeri çok kitap okudum. Benimkisi cahillikten ve fazla okumaktan. Üretilen ilaca hastalık uydurulmasından biraz. Mesela, ritalin için hiperaktivite hastalığı çıktı. Ne zaman son 20 yıllık mazisi var ülkemizde. Ritalin, okyanus uçuşlarında pilotlara 2. Dünya savaşında verilen bir ilaç. Dikkati dağılan pilot, uzun süreler deniz üzerinde uçarken ufuk çizgisini anlık olarak kaybedince uçağı denize çakmaya başlaması üzerine kullanılan bir kimyasal. Sözün özü hala pazar payı iyi ve bir ara tüm hiperaktivite teşhisi konan çocuklara verildi. Sonra ne oldu? Kimyasal bileşeni kokaine benzediği için Ritalin ile dizginlenen çocuklardan bazısı kokaine yönlendi.
İlaç endüstrisi güvenliğini bende yitireli epey oluyor. Yıllarca şakır şakır yazılan antibiyotikler, yanlış tedaviler vs.
 
Orada yazanlar tıp literatüründe hangi değere bakıldığını değiştirmez açık ve net söylüyorum RRR sonucu şişirmekten başka bir halta yaramaz. Bu durum sadece biontech ten nemalananların işine gelir! Misal sende onlardan olabilirsin...

Tıp literatürü ARR ye değil, RRR'ye bakar. Hangi tıtrinizle bu palavranızı ısrarla devam ettirdiğinizi sorabilir miyim acaba? Hani ignorance is bliss diyorsunuz ya. Bu hikayedeki ignorant işkembei kübradan sallayan siz olabilir misiniz acaba?

(link)

(link)

(link)

Özet geç diyenler için: Aşı etkinliği RRR ile hesaplanır. ARR sadece RRR hesaplamasında kontrol grubunun arkaplan risk değerlendirmesini (bir başka deyişle, salgının derecesini) hesaplamakta kullanılır.
Tıbbın hastalığı ve benzeri çok kitap okudum. Benimkisi cahillikten ve fazla okumaktan. Üretilen ilaca hastalık uydurulmasından biraz. Mesela, ritalin için hiperaktivite hastalığı çıktı. Ne zaman son 20 yıllık mazisi var ülkemizde. Ritalin, okyanus uçuşlarında pilotlara 2. Dünya savaşında verilen bir ilaç. Dikkati dağılan pilot, uzun süreler deniz üzerinde uçarken ufuk çizgisini anlık olarak kaybedince uçağı denize çakmaya başlaması üzerine kullanılan bir kimyasal. Sözün özü hala pazar payı iyi ve bir ara tüm hiperaktivite teşhisi konan çocuklara verildi. Sonra ne oldu? Kimyasal bileşeni kokaine benzediği için Ritalin ile dizginlenen çocuklardan bazısı kokaine yönlendi.
İlaç endüstrisi güvenliğini bende yitireli epey oluyor. Yıllarca şakır şakır yazılan antibiyotikler, yanlış tedaviler vs.

Tartıştığımız konu ilaç endüstrisinin güvenirliği değil. Tartıştığımız şey bilim. Dünya 1920'lerin bilimsel metodolojisiyle dönmüyor artık. Bahsettiğiniz kokain-ritalin bağlantısını da evinde oturup kıçından uyduran komplo teorisyenleri değil, bu konuda bilimsel araştırma yapıp bunu metodolojik olarak bilim dergilerinde yayınlayan bilim insanları tespit ettiler.

Ben insanların aşı karşıtlığını sorgulamıyorum. Herkesin cehaleti kendini bağlar. Ama bunu açıkça yalan ve ispatı olmayan kocakarı hikayelerine dayandırıp cehalet borazanlığı yapılmasını etik olarak da doğru bulmuyorum; hatta daha ileri gidip insanları bu denli yalan yanlış şeylere sevk etmenin de suç olabileceğini düşünüyorum.
 
Son düzenleme:
Çin'in bundan haberi varmı?
 
Tıp literatürü ARR ye değil, RRR'ye bakar. Hangi tıtrinizle bu palavranızı ısrarla devam ettirdiğinizi sorabilir miyim acaba? Hani ignorance is bliss diyorsunuz ya. Bu hikayedeki ignorant işkembei kübradan sallayan siz olabilir misiniz acaba?

(link)

(link)

(link)

Özet geç diyenler için: Aşı etkinliği RRR ile hesaplanır. ARR sadece RRR hesaplamasında kontrol grubunun arkaplan risk değerlendirmesini (bir başka deyişle, salgının derecesini) hesaplamakta kullanılır.


Tartıştığımız konu ilaç endüstrisinin güvenirliği değil. Tartıştığımız şey bilim. Dünya 1920'lerin bilimsel metodolojisiyle dönmüyor artık. Bahsettiğiniz kokain-ritalin bağlantısını da evinde oturup kıçından uyduran komplo teorisyenleri değil, bu konuda bilimsel araştırma yapıp bunu metodolojik olarak bilim dergilerinde yayınlayan bilim insanları tespit ettiler.

Ben insanların aşı karşıtlığını sorgulamıyorum. Herkesin cehaleti kendini bağlar. Ama bunu açıkça yalan ve ispatı olmayan kocakarı hikayelerine dayandırıp cehalet borazanlığı yapılmasını etik olarak da doğru bulmuyorum; hatta daha ileri gidip insanları bu denli yalan yanlış şeylere sevk etmenin de suç olabileceğini düşünüyorum.
11 eylül saldırılarında daha uçak o binalara çarparken, aha amerika vurdu kendini demiştim. Niyeti afganistan ve orta-doğu dediğimde, la mal bir ülke kendi insanını hiç öldürür mü diye az dalga geçmediler benimle. İşte bugün sebebi ve sonucu ortada.
 
İnsanların hiçbir söylenene inanmamalarının sebebi sürekli yalan söylemeleri olabilir mi acaba?
 
11 eylül saldırılarında daha uçak o binalara çarparken, aha amerika vurdu kendini demiştim. Niyeti afganistan ve orta-doğu dediğimde, la mal bir ülke kendi insanını hiç öldürür mü diye az dalga geçmediler benimle. İşte bugün sebebi ve sonucu ortada.

Şu dediğinizle "aslında ekonomimiz çok iyi, faizi arttırmadığımız için değil, dış güçler ve şer odakları bizi sabote ettikleri için dolar 9 liraya dayandı" diyen birinden farkınız kalmıyor :) Konunun bilim ile alakası ise tam olarak bu kadar.
 
11 eylül saldırılarında daha uçak o binalara çarparken, aha amerika vurdu kendini demiştim. Niyeti afganistan ve orta-doğu dediğimde, la mal bir ülke kendi insanını hiç öldürür mü diye az dalga geçmediler benimle. İşte bugün sebebi ve sonucu ortada.

Japonya 'nın tepesine 2 tane atom bombası atarken kimseye sormayan abd, afganistan 'a saldırabilmek için mi kendini vurdu?
 
Japonya 'nın tepesine 2 tane atom bombası atarken kimseye sormayan abd, afganistan 'a saldırabilmek için mi kendini vurdu?

Amerika değildir o, rotschield ve siyonist mason locası'nın işidir. Hatta ikiz kulelerdeki tüm yahudiler o gün işe gelmemişti felan.. Öyle de büyük bir oyun ama biz çözüyoruz neyse ki.
 
Amerika değildir o, rotschield ve siyonist mason locası'nın işidir. Hatta ikiz kulelerdeki tüm yahudiler o gün işe gelmemişti felan.. Öyle de büyük bir oyun ama biz çözüyoruz neyse ki.
Onlarca kitabı var. İngilizceniz de var. Okuyun gençler.
 
Geri