Aaaa hastalık varmış. (link)
Büyük lokma ye, büyük söz konuşma; demişler. Ben ve ailemden yakalananlar oldu. Şükür hafif atlattık sayılır. Fakat bendeki koku ve tat kaybı tam anlamıyla geçmedi. Annem de, emboli hastalığına neden oldu. Aynı sene 2 defa yattı bu hastalıktan iki hafta. Duyduklarım arasından duşta yorulup, yarıda bırakıp çıkanlar var. Hastalık geçtikten sonra, ilk zamanlarda göğsümde sıkışma, kalp ritm bozuklukları hissettim.
Apartmandan bir abi insanları kandırıyorlar, hastalık yok demişti. Ambulans ile hastaneye kaldırdılar, aynı şekilde ilk önce eşini ambulans ile alıp hastaneye kaldırdılar. Abi esprili olduğundan dedim, ilk önce inanmayanlara vuruyor piyango. = )) Hastanede zor günler geçirdiler, keza eve geldiklerinde de hemen iyileşemediler. Hastanede yatmak kolay bir şey değil. Odadan çıkamıyorsunuz. Müsaade edilmiyor. Tabi ayağa kalkabiliyorsanız.
Ölen yakınlarımız oldu. Hastalık vardır yoktur tartışmasını yapmak bile bence çok gereksizdir 1,5 seneden sonra. Herkese adil davranmıyor. Babam aramızdan hasta olmadan çıktı. Daha sonra aşı yapıldı. Şu an bir sıkıntısı yok şükür. Kimi vücut yapısı hastalığı fark etmeden geçiriyor. Onlardan birisi olabilirsiniz. Fakat bu, yaşanan gerçekleri inkar etmeyi gerektirmez. İnsanları da yanıltmamak lazım. Her insanın yapısı, aurası aynı değil. Aynı şeylerden hasta olup, aynı tedaviyle iyileşmek her bedende geçerli değil. Ayrıca mikroba temas süresi de çok önemli. Bu sizin hafif ve ağır geçirme durumunuzu belirliyor. Virüs yükü fazla olursa, geç teşhis ile işler daha da zorlaşıyor.
Amcam sağlık bakanlığında, bulaşıcı hastalıklarda çalışıyor. Hastalığa yakalandığımda artık sizin aşı olmanıza bile gerek yok demişti. Fakat ben yine de aşı olmak istiyordum. Tekrarlama riski vardı ve örnekleri de var. Üstelik ikinci kez yaşayanlar hastalığı daha zor atlatıyordu çoğu.
Sonradan aşı karşıtlığına ben de uydum. Nasıl olsa atlattım, bir çok kez de mikropla karşı karşıya geldiğimi hissettim, yani benzer şeyler yaşayıp atlattım gibi geldi. Emin olmak için 4 gün önce amcama yeniden sordum. Aradan 8 ay geçtiğini aşılanmam gerektiğini söyledi. Ona güvendiğimden hemen randevu alıp çin aşısı oldum.
Kendisine çin mi, alman aşısı mı diye sordum. Alman aşısının yüz felci ve artan kalp krizi vakaları olduğunu sordum. Hangisini olmak istersen onu ol dedi.
Çin aşısı yoktu, tam randevu alacağım gün verilmeye başlanmış, ona randevu aldım ve perşembe günü oldum. Kolda biraz hissedildi yanması. Eklemleri biraz zorladı. Ertesi gün burnumun altında yara çıktı, sanki nezle olmuşum da sürekli silmişim gibi. Aşı günü ertesi bisiklet ile spor yaptım. Üstüne işlerin yoğunluğu, ailemde nezle ve ciğer üşütmesi olanlar vardı. Bugün salya sümük nezleyim. Akşam işten geldiğimde çok kötüydüm. Yorgunluk ile birleşmişti.
Şu sıralar dikkat edin. Eğer nezle tarzı olacağınızı hissederseniz aşı olmayın. Onun da yükü var. Benim bağışıklık güçsüzdür. Çabuk hasta olduğumdan aşıyı biraz ondan yaptırdım. İşim gereği de çok insanla karşılaşıyorum. Aşı olmak hasta olmaktan daha iyidir. Çünkü hastalık dediğim gibi herkese adil davranmıyor. İkinci ve diğer tekrarlarda da vücudunuzdan ve sağlığınızdan bir çok şeyi götürebilir.