Scudo Sports

Fixie üzerine ...

Benim merak ettiğim neden SS değil de Fixie?
 
  • Beğen
Tepkiler: Ali Kılıç 35.5
Scudo
Günümüzde birçok kişi bisikletinde hiç kullanmadığı ve ihtiyaç duymadığı fazladan vites oranlarına; bakım ve tamirlerine gerçekten tonlarca para döküyor!
İyi de ne yapsınlar tiagradan aşağısı çöp zaten. Plaja ve markete giderken kadans tutturamıyorsun bir kere:).
Şaka bir yana, anlaşılamayan olay şu.
Vitesli de vitessiz de fixie de satılsın. İsteyen istediğini alsın. Ama olay vitesliye doğru bir ittirmeye ve diğerlerini pazardan silmeye dönmüş durumda.
Benim merak ettiğim neden SS değil de Fixie?
SS’de ayağınızı gazdan çektiğinizde, debriyaja otomatik basılıyor ve vites boşa çıkıyor gibi düşünün. Aralarındaki kontrol hissi farkı biraz buna benziyor.

Diz sağlığı açısından da aynı dişli oranlı SS’ye göre daha iyi olduğunu hissediyorum (skid hariç).

Bu amca da aynı bisikleti aynı rotada farklı günlerde hem fixie hem SS olarak kullanıp Fixie’nin SS’den daha hızlı olduğunu deneyimlemiş. Farklar hakkında da güzel bir video çekmiş.

Fixie: Charlie Sheen, SS: Emilio Estevez :)
 
Son düzenleme yönetici tarafından yapıldı:
Herkes salak , tüketim manyağı, neye ihtiyacı var yok bilmiyor , bir siz biliyorsunuz.
Bu konuya son yazışım .konuyu Diri tutma çabanı anlıyorum ama kabak tadı verdi.

1. Kimseye salak demedim. Tarzım değil. O kelimeyi ilkesel olarak kullanmamayı tercih ediyorum. İlkesel olarak kimseye aklî hastalıklarla ilgili hakaret ifadelerini kullanarak hakaret etmem. Doğru bulmuyorum. Zira kimse akıllı ya da deli olmayı seçerek bu dünyaya gelmiyor. Mesela benim seçme şansım olsaydı bu dünyaya akıllı olarak gelmemeyi tercih ederdim. Benim hayatım benim tercihlerim. Falan filan...
2. Yukarıdaki yorumumda kimseye "tüketim manyağı" da demedim. Zira tüketim manyağı diye bir sosyolojik kavram yok. "Tüketim Toplumu" var. Üzerine yüzlerce kitap, tez vs yazılmış. Ben bunu da kullanmadım o yorumumda. Zira bu da bizim seçtiğimiz bir toplumsal düzen değil. Bu tüketim toplumu içinde yaşamayı biz seçmedik, bize dayatıldı. Seçme şansım olsaydi -ki yok- tüketim toplumunda yaşamamayı tercih ederdim. Tüketim toplumunda yaşamayı tercih edenlere de saygı duyuyorum. Onların hayatı onların kararı sonuçta. Bana ne, kime ne?
3. Kimsenin neye ihtiyacının olup neye olmadığını tespit komisyonu üyesi de değilim. Kim neyi alır neyi almaz karışmam. Hem karışsam ne olacak? 21. Yüzyılın dünyasında başkasının yönlendirmesiyle karar değiştirecek kadar özsaygısı düşük bireyler neredeyse kalmadı. Herkes okuyor, araştırıyor, inceliyor, bunların sonucunda kendisine uygun ise malı alıyor, uygun değilse almıyor. Şahsen ben herhangi bir influencerın tanıttığı ürünü alacağım varsa bile almıyorum. Ürününü tanıtmak için onlara başvuran firmadan cacık olmaz gibi bir önyargı sahibiyim. Allah ıslah etsin.
4. Ben hiçbir şeyi bilmiyorum. Zira "Varlık yoktur, olsa bile bilinemez, bilsek bile başkalarına aktaramayız." (Georgias) Bildiğin şeyin var olduğunu, onun maddi varlığına atıfta bulunmadan kanıtlayamazsın. Ben varlığın var olduğuna bile inanmıyorum. Bu dünyadaki varlığımızın Platon'un mağarasındaki adamlardan bir farkı yok.
5. Konuyu diri tutma gibi bir amacım yok. Zira konu benim değil. Bana ne yâni? Hem diri tutsam ne olacak? Millet birden gaza gelip fixieci mi olacak iki üç günde. Olan olur olmayan olmaz. Herkesin paşa keyfine kalmış bişi. Benim gaza getirmem ile fixieci olacak varsa da olmasın. Gerek yok.
6. Kabak tadı verdiyse konuyu okumama gibi bir hakkınız var. Konuyu okumak zorunda değilsiniz. Mesela ben sevmediğim yahut artık okumaktan zevk almadığın konuları forumda okumuyorum. Siz de okumayın, yazmayın efendim. Zorlayan mı var?

Saygılarımı sunuyorum, bol bisikletli günler diliyorum.
 
@Saburié

Şöyle bir şey de var tabi. Herkes İstanbul trafiğinden şikayetçi, ancak bence Türkiye’de en iyi araç kullanılan yer İstanbul. Yol verme ve düzen oluşturma gereği İstanbulda mecburen de olsa biraz daha benimsenmiş. Diğer şehirlerde durum çok daha vahim.

İstanbul belki en üst sıralarda olabilir ama kesinlikle en iyisi değil. Sinop'ta kiralık bisiklet sürme fırsatım olmuştu, 1 tane otomobil bile hatta taxiler bile benimle aynı şeride sığarak dibimden
geçmeye çalışmadı ne kadar yavaş gidersem gideyim takip mesafesini koruyarak arkamdan geliyorlardı. Hatta (Sinop'u bilenler için) Şahin tepesine bile manzara izlemeye çıkmıştım o tepede de hatırı sayılır eğimler var tırmanırken ciddi yavaşlamak gerekiyor neredeyse tek haneli hızlara düşerken bile kimse beni sıkıştırmıyordu. Avrupa şehirlerini aratmayacak bir trafik kalitesi vardı yani. İstanbul'da muhakkak birkaç tane çevresine bakmadan cep telefonu ile araç süren, bisikletle aynı şeride sığarak bisikleti sıkıştırarak geçmeye çalışan otomobile rastlıyorum. Yokuş çıkarken arkadan birisi gelip çarpacak mı diye bir gözüm sürekli gidon aynasında oluyor.
 
  • Beğen
Tepkiler: Ali Kılıç 35.5
@turbotx150
Sinop’a hiç fırsat bulup gidemedim, merak ettiğim ve güzel anlatılan bir yer.

Bir defa gittim. Bisikletimle gitme şansım olmadı. Ailemle gezmeye gitmiştim. Kesinlikle harika bir şehir. Mutlaka gidip görmelisiniz. Sinop'a gittikten sonra yıllarca güney illerine tatile gidip orada inanılmaz sıcak ve nemli bir havada geçirdiğim günlere acıdım. Temmuzda gidiniz. Denizi sıcak seviyorsanız tabii. Benim gibi soğuk deniz sevenlerdenseniz Haziran ve ağustos da olur. Halkının kültür seviyesi çok yüksek. Anadolu'da bienal yapılabilen ender şehirlerden biri. Batı Karadeniz sahil rotasını turlayıp da memnun kalmadan dönen bisikletçi tanıdığım yok. Herkes ağzı kulaklarında geri dönüyor. Şiddetle tavsiye ederim.
 
Düz bir şehirde yaşasaydım ya da 18-20 li yaşlarda olup dizlerime güvenseydim bir tane deneyimlemek çok isterdim, incecik çelik borulu, gidon bantsız mümkünse gri tonlarında ve bol nikelajlı bir fixie
 
Ben fixie hiç kullanmadım ama single kullandım. Bisiklet hayatımın en güzel anlarını ise single ile geçirdiğimin altını çizmek istiyorum.
Şu an bulsam boyuma uygun güzel bir kadro,
Hiç düşünmez yine toplarım.
Vitessiz bisiklete alışınca vitesli tuhaf geliyor, oyuncak gibi, gereksiz bir ayrıntı.
Rotasında rampa olmayana vites kadar gereksiz bir şey yok.
 
Arkadaşlar mantıksız bir tarafı yok. Herkez istedigini kullanır. Konuyu gereksiz uzatmanın da bir mantığıda yok.
Ben siyah giyiyorum diye herkez siyah giyecek diye bir durum yok. Yada ben izmirdeyim sen niye başka şehirde oturuyorsun dememizin bir anlamı yok.
Sevende sevmeyende binip binmeme konusunda özgür.
Bence gereksiz uzuyoror konu.
Baştan beri söylüyorum başlık saçma diye. Neden sevilmiyor diyince herkez sevmemek için neden arıyor. Bence konuyu açan neden sevmiyor onu sorgulamak lazım.
 
Bence konuyu açan neden sevmiyor onu sorgulamak lazım.
Haklısın, ben de bu nedenle pişman oldum konuyu açtığıma, ancak bütün fixie tartışması da bu başlıktan devam ediyor. Dünya kadar fixie başlığı hortlattım, yine de buradan devam etti. En garip olan ise fixie lafı geçince rahatsız olan, bir daha başlığa yazmayacağını söyleyen arkadaşların bile konuyu hala takip ediyor olması😅
 
Haklısın, ben de bu nedenle pişman oldum konuyu açtığıma, ancak bütün fixie tartışması da bu başlıktan devam ediyor. Dünya kadar fixie başlığı hortlattım, yine de buradan devam etti. En garip olan ise fixie lafı geçince rahatsız olan, bir daha başlığa yazmayacağını söyleyen arkadaşların bile konuyu hala takip ediyor olması😅
😄 Ben takipde değilim demedim ama 😄
Bu arada gerçekten sen neden sevmiyorsun?
Neden böyle bir başlik açıp herkesi kızdırdın😄
Tartışmaya gerek yok dostum tartişacaksakda tatlı dille tartışmak lazım sinirlenecek bir durum yok.
Bu arada cvp bekliyorum neden sevmiyorsun fixie?
 
  • Beğen
Tepkiler: Ali Kılıç 35.5
@Savgat83
Ben seviyorum zaten. Kim demiş sevmediğimi:)
Fixie (veya sabit vitesli demek daha doğru) bisikletler -biraz çelik kadrolu klasik yarış bisikletleri gibi- sevenleri olsa da artık giderek sayıları azalan, üreticilerin çok sevmediği, ülkemize artık gelmeyen, ülkede de üretilmeyen, satıcıların satmak istemediği, tüketicilerin ise çok bilgileri olmadığından tanımadığı nostalji olmaya aday bir grup.
Farkındalık olsun diye açmıştım. Ama sevmeyen de epey bir sevmiyormuş, hatta nefret ediyormuş, onu öğrendim. Farklı renklere tahammül pek yok anlaşılan. Sağlık olsun.
Konu kapatılabilir, başka fixie konularından devam edelim. Kalın sağlıcakla,
 
@Savgat83
Ben seviyorum zaten. Kim demiş sevmediğimi:)
Fixie (veya sabit vitesli demek daha doğru) bisikletler -biraz çelik kadrolu klasik yarış bisikletleri gibi- sevenleri olsa da artık giderek sayıları azalan, üreticilerin çok sevmediği, ülkemize artık gelmeyen, ülkede de üretilmeyen, satıcıların satmak istemediği, tüketicilerin ise çok bilgileri olmadığından tanımadığı nostalji olmaya aday bir grup.
Farkındalık olsun diye açmıştım. Ama sevmeyen de epey bir sevmiyormuş, hatta nefret ediyormuş, onu öğrendim. Farklı renklere tahammül pek yok anlaşılan. Sağlık olsun.
Konu kapatılabilir, başka fixie konularından devam edelim. Kalın sağlıcakla,
İbrahim tatlıses klasiklerimi bu beste😀
 
  • Beğen
Tepkiler: Ali Kılıç 35.5
  • Muhteşem
Tepkiler: necmeddin
Evet bu konuyu kapatalım.
Mesela şuradan tartışmaya devam edebiliriz.

Leonard Rodgers!!! Tek Bacak, Tek Vites, Sıfır Fren; Ama Kocaman Bir Yürek!!!

"Leonard Rodgers'in tek bacakla sürebildiği frensiz fixieyi biz iki bacakla nasıl süremiyoruz?" ilk tartışma başlığımız olabilir.
😁😁😁😁😁😁😁😁
Hocam o başlığı takip etmek nefsimize ağır gelir. :) Bir şeyleri başarmak için büyük emek harcayanlar dünyada sevilmez. Sevilse de kimsenin işine gelmediği veya yüreği yetmediği için kilim altına süpürülür.
 
Hocam o başlığı takip etmek nefsimize ağır gelir. :) Bir şeyleri başarmak için büyük emek harcayanlar dünyada sevilmez. Sevilse de kimsenin işine gelmediği veya yüreği yetmediği için kilim altına süpürülür.

Yorumun altına imzamı atıyorum.
❤️❤️❤️❤️❤️
 
Benim merak ettiğim bu fixed gear bisikletler neden tek vitesli? Bu fixed teker göbeklerinin vitesli arka dişli kasetine uygun olanlarını yapsalar rutin rotasının üstünde yokuş olduğu için zorunluluktan vitesli bisiklet kullananlar da fixed gear deneyebilirdi belki neden yapmıyorlar ki?
 
  • Beğen
Tepkiler: Ali Kılıç 35.5
Geri