Jordanred Bisiklet Forması, Bisiklet Taytı ve Bisiklet Giyimine Dair Her Şey

Forumda Düzgün Türkçe Kullanımı

@Turan Babacan

Arap alfabesi evet, nihayetinde bin yıldan fazla bir birikimle o alfabeyi kullanmışız, sonra bir gecede kanun değişiyor ve okur-yazarlık %0-1 lere düşüyor.


HD
 
Scudo
@Birhan K.
Olmamış. Sessizler büyük olmalıydı. Özellikle "L" kesin büyük olmalıydı : )



Loading %61..
 
Güzel Türkçemizi koruyacağız, ayrıntılarına dikkat ederek kullanacağız. Gelişime açık olan dilimiz aynı zamanda nitelikli bir bilim dilidir de. Dil ne kadar kolay anlaşılır ise, aktarma gücü ne kadar yüksekse o toplumlarda da bilim o ölçüde hızlı gelişir. Arapça ile kıyaslamak, hele ki bir gecede okur yazar oranı düştü demek, abesle iştigal. Eğer devrimleri özümsemiş olsanız, gerçekleştirilen tüm inkılapların, temelde, toplumu bilgili, aydın yapmaya yönelik olduğunu anlardınız. Bu toplum, yüzlerce yıl Arap hegamonyasında kalıp başaramadığı pek çok şeyi, bir gecede Latin harfine geçip, müteakip on yılda okur yazar oranını %70' lere yükseltip beraberinde kendi uçağını, aracını imal ederek başarmıştır. Cumhuriyet' in ilk yıllarındaki eğitim seferberliği, dünyada eşine pek az rastlanır bir örnektir.
 
Oktay Sinanoğlu - Bye Bye Türkçe adlı kitabını okumanızı tavsiye ederim.

Oktay Sinanoğlu kimdir ?

26 yaşında prof. olmuş Yale üniversitesinde 2 kürsüsü bulunan. Berkeley'i birincilikle, MIT'den 8 ayda birincilikle mezun olan. Bilim insanı.
 
@Berke Kazankaya

Sevgili delikanli,
Peki hangisi dogru! Bütün forumda o kadar cok karmakarisik kullanilan terimeler var ki, ben sahsen anlamakta güclük cekiyorum. Örnek vernek gerekirse: furç, furş, çatal, maşa.... Ben Türkcede bir tek maşayı bilirim. Bu tip Türkcesini bilmeyen insanlarin yabanci dilden kendi kafalarina göre tercüme ederek Türkceye malettikleri kelimeler rahatsiz etmiyor ve sadece carbon - karbon yazilis tarzi rahatsiz ediyorsa iyi.

Bisikletin jantlarina çember diyenler, ( ki çember demek yanlis degil ama hangisinin kullanilacagini secmek lazim) , tekerlerine jant diyenler,jantla tekeri karistiranlar....... bir sürü örnek verebilirim.

Cok fazla kafa yormaya gerek yok, herkes anladigini anliyor, kimsenin kimseye de Türkce ögretecek hali yok, dogrusunu ögrenmek isteyen oturup ögreniyor zaten, bize de biribirimizi anlamaya calismak düsüyor.
 
Türkçe yazım kuralları: "herşey" değil "her şey" "bir çok" değil "birçok" "pekçok" değil "pek çok" "can siperane" değil "cansiparane" "her hangi" değil "herhangi"

Türkçe yazım kuralları: "yalnış" değil "yanlış" - "yanlız" değil "yalnız" - "traş" değil "tıraş" - "klavuz" değil "kılavuz".

Türkçe yazım kuralları: "Göz var nizam var."(nizam: 1.Düzen. 2.Kural.) değil "Göz var izan var."(izan: Anlayış, anlama yeteneği.)

Türkçe yazım kuralları: "malesef" değil "maalesef" - "umrumda değil" değil "umurumda değil" - "yasadışı" değil "yasa dışı"

Türkçe yazım kuralları: "tabiki" değil "tabii ki" - "tetanoz" değil "tetanos" - "kaydadeğer" değil "kayda değer"

Türkçe yazım kuralları: "Hıristiyan" değil "Hristiyan" - "sezeryan" değil "sezaryen" - "öğe" değil "öge"(cümlenin ögeleri)

Türkçe yazım kuralları: "baya" değil "bayağı"(oldukça, epey. -Hayır işlemeden geçen günü heder olmuş addederek bayağı canı sıkılır.-E. E. Talu -Bayağı pahalı.)

Türkçe yazım kuralları: "bilimum" değil "bilumum" - "poğça" değil "poğaça" - "teyid etmek" değil "teyit etmek"

Türkçe yazım kuralları: "pantalon" değil "pantolon" - "seramoni" değil "seremoni" - "menejer" değil "menajer"

Türkçe yazım kuralları:"entellektüel" değil "entelektüel" - "mütevazi(paralel)" değil "mütevazı(alçak gönüllü)" - "muhattap" değil "muhatap"

Türkçe yazım kuralları: "meyva" değil "meyve - "makina" değil "makine" - "ceryan" değil "cereyan"

Türkçe yazım kuralları: "orjinal" değil "orijinal" - "kareografi" değil "koreografi" - "akapunktur" değil "akupunktur"

Türkçe yazım kuralları: "hoşgeldin" değil "hoş geldin" - "herkezi" değil "herkesi" - "başetmek" değil "baş etmek"

Türkçe yazım kuralları: "hoşçakal" değil "hoşça kal" - "süpriz" değil "sürpriz" - "meyal" değil "meyyal"(Şiddete meyyalim vallahi dertten.)

Türkçe yazım kuralları: "eşortman" değil "eşofman" - "fortmanto" değil "portmanto" - "gardolap" değil "gardırop"

Türkçe", "İngilizce" gibi bir dil adı kullanılırken devamında gelen çekim ya da yapım eki kesme işaretiyle ayrılmaz. Mesela; Türkçenin, İngilizcede, Türkçeci.

Türkçe yazım kuralları: "ötenazi" değil "ötanazi" - "aferim" değil "aferin" - "dinazor" değil "dinozor"

Türkçe yazım kuralları: "şöför" değil "şoför" - "laboratuar" değil "laboratuvar" - "restaurant-restorant" değil "restoran"

Türkçe yazım kuralları: "anektod" değil "anekdot" - "ıstırap" değil "ızdırap" - "mustarip-müzdarip" değil "muzdarip"

Türkçe yazım kuralları: "klüp" değil "kulüp" - "müstehak" değil "müstahak" - "müracat" değil "müracaat"

Türkçe yazım kuralları: "kontür" değil "kontör" - "egzos, ekzos, eksoz vs." değil "egzoz" - "hakkaten" değil "hakikaten"

Türkçe yazım kuralları: "haketmek" değil "hak etmek" - "bu gün" değil "bugün" - "hukuğa" değil "hukuka"

Türkçe yazım kuralları: "ukte" değil "ukde" - "ambians" değil "ambiyans" - "bir kaç" değil "birkaç"

Türkçe yazım kuralları: "eşşek" değil "eşek" - "rastgelmek" değil "rast gelmek" - "rasgele" değil "rastgele"

Türkçe yazım kuralları: "method" değil "metot" - "Hıdrellez" değil "Hıdırellez" - "yada" değil "ya da"

Türkçe yazım kuralları: "farketmek" değil "fark etmek" - "nacizane" değil "naçizane" - "naturel" değil "natürel"

Türkçe yazım kuralları: "dersane" değil "dershane" - "konsensus" değil "konsensüs" - "mentalite" değil "mantalite"

Türkçe yazım kuralları: "zerafet"(zariflik, kişi adı) değil "zarafet"(zariflik) - "sarmısak" değil "sarımsak" - "maydonoz" değil "maydanoz"

Türkçe yazım kuralları: "Azerbeycan" değil "Azerbaycan" - "anfi" değil "amfi" - "küpür" değil "kupür"(kesik; gazete kupürü vb.)

Türkçe yazım kuralları: "döküman" değil "doküman"(belge) - "megolaman" değil "megaloman" - "tahtıravalli" değil "tahterevalli"

Türkçe yazım kuralları: "ayırım" değil "ayrım" - "çok bilmiş" değil "çokbilmiş" - "maaşallah-maşaallah" değil "maşallah"

Türkçe yazım kuralları: "mefta" değil "mevta"(ölü) - "yeraltı(gizli ve zararlı, yasadışı) - "yer altı"(yerin altı)

Anlatım bozuklukları: "bariz belli" değil "bariz" - bariz: Açık, göze çarpan, belirgin - belli: Belli olan, belirgin.

Türkçe yazım kuralları: "Türk öğün çalış güven" değil "Türk övün çalış güven" - "aperatif" değil "aperitif(ön içki, ön yiyecek)

Türkçe yazım kuralları: "oysa ki" değil "oysaki" - "madem ki" değil "mademki" - "meğer ki" değil "meğerki"

Türkçe yazım kuralları: "vejeteryan" değil "vejetaryen" - "ard arda" değil "art arda"(arka arkaya) - "erezyon" değil "erozyon"

Türkçe yazım kuralları: "HIV virüsü" değil "HIV"(human immunodeficiency virus-insan bağışıklık yetmezliği virüsü)
 
@GökhanRR


Burada yabanci dilden alinmis yüz kadar kelimeyi yazabilir, düzeletebilirsiniz. Peki sonrasi ne olacak? Türkcemizde yanlis kullanilan kelimelerin hepsini nasil anlatacaksiniz? Vazgecin, kendinizi heba etmeyin!

Zaten en alttaki HIV aciklamanizda bile görülüyor; baska dilleri kullanmadan bazi seyleri aciklamamiz mümkün degil! :)
 
Kim nederse desin, ben elimden geldigi kadar düzgün yazmaya ugrasiyorum ama pek beceremiyorum buda türkiye de okula gitmedigimden kaynaklaniyor. Kimse kimseye ders vermeye kalkmasin bence. Okuyan anlayan konuyu okur anlamayan okumaz ve yorum yazmaz bu kadar basit bu is.
Anlamadigim bisikletle ilgili bir forumda türkce yazilim konusu ne alaka. Eger öyle ise bisiklet forum basligini kaldiralim ve türkce dil kursu forumu yapalim.
 
  • Beğen
Tepkiler: ihtiyar
@ihtiyar

Abi sen daha çok konuyu telaffuz kısmına çekmişsin janta çember denmesi, maşaya çatal denmesi bunlar o kişinin telaffuzudur yazım hatası değildir bu konunun amacı yazım kuralları ile ilgili. Ben de bu işe pek takılmıyorum ama yorumlarımı okuyan kişilerin rahat okuması için elimden geldiğince yazım ve noktalama işaretlerine dikkat ediyorum.

Tapatalk kullanılarak gönderildi.
 
@Murat Cömez

Murat Bey, öncelikle ders vermek haddimize değil. Ben sadece böylesine nezih bir forumda dilimizin daha güzel kullanılması adına öneri mahiyetinde bir başlık açtım. Katılan olur, katılmayan olur saygı duyarım. Yalnız, şunu bilin ki bu başlık "Site Hakkında Genel Konular" bölümüne açılmıştır ve bu bölüm altına bisiklet harici, forumun yapısı ve işleyişiyle alakalı bazı sorunları, istekleri veya önerileri belirten konular da açılabilir aynen benim açtığım gibi. Dolayısıyla, burada ders vermeye kalkan biraz siz oluyorsunuz bence.

Ayrıyeten, siz anadilinizi sadece edebiyatta veya Türkçe derslerinde düzgün kullanılması gereken bir unsur olarak görüyor da olabilirsiniz. Herkesin görüşü farklıdır, saygı duyulur.

Konu polemik yaratmak adına açılmamıştır.

Saygılarımla,
 
@Ahmet.KOÇ

Ben sizin isminizi yorumumda kullandigimi ve sizin ders vermek istediginizi yazdigimi sanmiyorum. Ama ders vermeye kalkan kisiler var sözüm onlara. Ayrica yazdigim yorumda ders olarak nasil bir cümle var onuda göremedim.
Bu tür konular devamli aciliyor ve tabiki sizinde hakkiniz ama tekrar tekrar insanlarin yanlis yazmalarini baslarina vurmak iyi degil. Simdiye kadar acilan konularda da ögretmenler vardi ama ne oldu sonuc, hic bir düzelme olmadi.
Birakinda insanlar istedigi gibi yazsin, belki sizin gibi yazamiyor cogu kisiler ki sizin de ilk yorumunuzda hata var ama dogru yazamayanlarida fazla üzmeyelim ve istedikleri gibi yazsinlar.

NOT: En cok hatali yazanlardan bir benim ve sizler nekadar konu acarsaniz acin ben hatalarimi düzeltecegimi sanmiyorum.

Birde polemikmidir nedir o yazdigin sey iste onu yaratmak gibi bir niyetim de yok.
 
  • Beğen
Tepkiler: Berke
@Mustafa Yasin

Allah askina gidin Cumhuriyet tarihini okuyun.

1927'de yüzde 11 olan okur yazarlık oranı 1928'de dil devrimiyle, 1935'de iki katina yüzde 20,4'e, 1950'de yüzde 33,6'ya, 1960'ta yüzde 39.5'e, 2008 yılında ise yüzde 85.71'e ulaştı.

Bir gecede okur yazarlik dusmusmus. Te Allahim..
 
@Murat Cömez
Değerli Murat Bey, serzenişler, eleştiriler size değil. Siz, eğitiminizi yurt içinde almadığınız halde oldukça iyi durumdasınız. Üstelik hassasiyet gösterip çabalıyorsunuz. Bu; anadilinize gösterdiğiniz saygıyı gösterir. Başlığı açan arkadaşın da ince ayrıntılara takıldığını sanmıyorum. Öyle yaparsak burada hiçbir şey yazamayız. Hatırlarsanız Almanca birşeyler yazmıştım da vurgulu harflerle düzeltmiştiniz. Bu benim çok hoşuma gitmişti zira yanlış bildiğim bir şeyin düzeltilmesi çok güzel bir durum. Sizin hoş jestinizdeki dürtüyle aynı dürtü burada konu olan. O yüzden siz asla üstünüze almayın.
Burada tartışılan, kasıtlı olarak, özensiz bir şekilde dilin tahrip edilmesidir. "Anlayan anlar" ya da "Edebiyat Forumu" değiliz, gibi cevaplar meselenin ciddiyetini sulandırır. Yabancı kelimelerin yazımında yanlışlıklar kabul edilebilir, bunda sorun yok ama kendi dilimizin herkesçe bilinmesi gereken en basit kurallarını çiğneyerek yazmak zorunda mı bazı arkadaşlar? Sorun bu.
Sizlere üniversitede okuyan gençliğin, sınav kağıtlarında kendilerini nasıl ifade etmeye çalıştıklarını göstermek isterdim. Ya da bir sözlü sunumda dinleyicilere nasıl hitap ettiklerini, başta kendi kuşağım olmak üzere pek çok kimseyi nasıl hayretler içinde bırakacak şekilde konuştuklarını...Birşey olmaz demeyin, eğitim hayatları bittikten sonra, ciddi bir firmaya iş başvurusu yaptıklarında ya da bir üst yetki birimine bir rapor yazmak durumunda kaldıklarında ne durumlara düşüyorlar.
O yüzden mümkün olduğunca doğru yazmak önemlidir. Ben kusursuz yazdığımı iddia etmiyorum. Eminim, şu yazımda bile pek çok yanlışım vardır. Ama en azından, neyi büyük, neyi küçük yazacağıma dikkat ediyorum veya çok basit kelimeleri yanlış, duyduğum gibi yazmıyorum.
Üniversitede okuyup da "Başbakanlık Genel Müdürlüğüne" diye dilekçe yazan insanlar var. Suçu sistemde (olmayan sistemde) arayabiliriz ama biraz da kişinin kendisinde kimse kusura bakmasın.
 
@Yusuf Z. Şipal

Ben kesinlikle üzerime alinmadim ve yazdiginiz son cümlelerden anladimki evet sizler haklisiniz. Inanin ben bukadar derin düsünmemistim. Bundan sonra bu tür konulari dogru yazamasamda destekliyorum.:in:
Ayrica konuyu acan arkadastan da özürdiliyorum.:saril:

NOT: Bir gercek varsa, ben bu foruma üye olmadan önce hic türkce yazamiyordum ama inanin su son 1 sene icinde türkcemi bu duruma getirebildim. Bundan sonra nekadar daha düzelte bilirim bilmiyorum.
Ben türkceyi iyi bilmedigim den dolayi cogu arkadaslar beni yanlis anliyorlar ve üzücü cevaplar aliyorum. Iste o zaman kendi kendime isyan ediyorum.
Sizlerden ricam, benim yazdiklarim yanlis anlasila bilir cünkü ben türkce cümleleri dogru kuramiyor olabilirim ama bu durmda hemen saldiriya gecmeyin önce dogrumu yoksa yanlismi yazdigimi anlayin. Bu forumda okadar edebiyat taslayan ve kendini cok kültürlü sana kisiler var ama bana özelden gönderdikleri mesajlari bir ben bilirim. Okusaniz kesin forumdan atilmasi icin desteklersiniz.
Beni icinizde tek canli olarak taniyan bir bülent abi ve hakan celik var.
Hakan bu yazdiklarimi kesin onaylar ve benim türkcemin cok iyi olmadigini buraya yazar diye düsünüyorum.

Bugünden sonra bu tür türkce konularini destekliyorum....
 
@Murat Cömez

Murat Bey, sözlerinizi okurken gerçekten duygulandım. Özür dilemeniz için de hiç gerek yok ben sizin durumunuzu gayet iyi anlıyorum. Şahsım adına, yaklaşık beş yıldır sürekli İngilizce eğitim, derste İngilizce, sunumda İngilizce, okuduğum makale İngilizce derken anadilime dair bazı kuralları unutabiliyorum. Yeri geldiğinde bazı kelimelerin nasıl yazılacağı konusunda tereddüte düşebiliyorum ve doğrusunu kontrol edip yazmaya gayret gösteriyorum.

Bizim naçizane sözlerimiz zaten sizin gibi dilimizi yeni yeni öğrenen bireyler için değil tabii ki. Maksadımız, öz dilimizde var olan temel ve basit kurallar hakkındaki bilinçliliği elimizden geldiğince artırabilmek. Diğer taraftan, sıklıkla İngilizce ve zaman zaman Fransızca forumlarda da dolaşıyorum. Bakıyorum ki hiç de bizdeki gibi bir laçkalaşma söz konusu değil.

Herkes dil kurallarını dört dörtlük bilecek diye bir kural yok tabii ki (başta kendimi sayıyorum). Sözümüz bilakis bu işi kasıtlı yapanlara, yani yazdığı yazıya ve kullandığı dile özen göstermeyenlere.

Siz dilinizi bir senede bu kadar iyi duruma getirmişsiniz. Takdir edilesi bir durum. Lakin, keşke dilimizi halihazırda bilenler de gereken hassasiyeti gösterseler.
 
@Berke Kazankaya

Sevgili Berke, Telaffuz diye bahsedilen bir kelimenin nasil agizdan ciktigidir. Bak, TDK bile fransizcadan dilimize girmis kelimeye " Pantalon" degil "pantolon" demis. Onlar bile kelimenin dogrusunu bilmiyorlar. Maalesef fransizcasi pantalondur. Demek ki Türk Dil Kurumu dahi dilimize o kadar hakim degil. Telaffuz konusunda detaylara hic girmeyelim, onun altindan hic kalkamayiz!
 
Yazım yanlışları her zaman olabilir. Bu durumda kusur aramamak lazım. Öyle virgüllere falan da takılmamak gerek. Olabilir, insanlar bu tür şeyler hakkında düşünmeden yazabilirler. Bence en çok dikkat edilmesi gereken kısım, cümle sonlarında nokta kullanımı ve cümle başlarında büyük harf kullanımı olmalı. Bu iki -basit- kural, bilgisayar kullanımında o kadar çok ihmal ediliyor ki insan okuduğunu anlayamıyor. Temelde bu basit kuralı uygulamaya başlayan kullanıcılar geri kalan dilbilgisi kurallarını otomatik olarak düzeltmeye başlıyorlar. Bir bilgisayar öğretmeni olarak deneyimle sabittir. ;)
Tabii yabancı kelime kullanımı konusunda daha katı yaklaşan insanlardanım. Tabii artık dilimize yerleşmiş olan yabancı kökenli kelimeler için artık çok geç. Ama günümüzde sıklıkla kullandığımız cafe, e-mail, carbon, copy, link...vb. kelimelerin Türkçe kullanılması gereklidir. Unutmayın ki diline sahip çıkmayan toplumlar, kendi kültür değerlerini kaybedip, tarihten silinip gideceklerdir.
 
Kimi arkadaşlarımız burası edebiyat sitesi değil demiş, kimileri de 100 yıl geriye gidip okur yazarlık oranlarını falan karşılaştırmış.

Kendimizi çok kasmamıza gerek yok arkadaşlar. Edebiyat sitesi değil evet. Kimse de şiir, roman, öykü vb şeylerin peşinde koşmuyor gibi burada. Kimse de kimseden bisiklet ile ilgili yazılarını şiir, kafiye uyumu, şu an adını dahi hatırlayamadığım şiir yazma sanatları ile yazmasını istemiyor. Sadece ve sadece "dil bilgisi" kurallarına dikkat edilmesi isteniyor. Edebiyat değil, dil bilgisi. Türkçe'yi sadece Türkçe dersinde konuşmadığımıza göre, Türkçe'nin nasıl kullanılacağını gösteren "dil bilgisi kuralları" da sadece Türkçe dersinde ve sınavlarda dikkat edilmesi gereken bir şey değil diye düşünüyorum. Dil bilgisi kurallarına mümkün olduğunca dikkat edilmeli diye düşünüyorum. Zorunlu değil elbet. Ama kendi adıma, yazılarını bu kurallara dikkat ederek yazan kişilere ben daha çok saygı duyuyorum. Kimi yazılar oluyor 5-10 satırlık, tek bir virgül veya nokta dahi olmadan. Hangi cümle nerede başlıyor, hangisi nerede bitiyor belli olmuyor.

Biraz dikkat ve sukunet lütfen.
 
Geri