@Murat Cömez
Değerli Murat Bey, serzenişler, eleştiriler size değil. Siz, eğitiminizi yurt içinde almadığınız halde oldukça iyi durumdasınız. Üstelik hassasiyet gösterip çabalıyorsunuz. Bu; anadilinize gösterdiğiniz saygıyı gösterir. Başlığı açan arkadaşın da ince ayrıntılara takıldığını sanmıyorum. Öyle yaparsak burada hiçbir şey yazamayız. Hatırlarsanız Almanca birşeyler yazmıştım da vurgulu harflerle düzeltmiştiniz. Bu benim çok hoşuma gitmişti zira yanlış bildiğim bir şeyin düzeltilmesi çok güzel bir durum. Sizin hoş jestinizdeki dürtüyle aynı dürtü burada konu olan. O yüzden siz asla üstünüze almayın.
Burada tartışılan, kasıtlı olarak, özensiz bir şekilde dilin tahrip edilmesidir. "Anlayan anlar" ya da "Edebiyat Forumu" değiliz, gibi cevaplar meselenin ciddiyetini sulandırır. Yabancı kelimelerin yazımında yanlışlıklar kabul edilebilir, bunda sorun yok ama kendi dilimizin herkesçe bilinmesi gereken en basit kurallarını çiğneyerek yazmak zorunda mı bazı arkadaşlar? Sorun bu.
Sizlere üniversitede okuyan gençliğin, sınav kağıtlarında kendilerini nasıl ifade etmeye çalıştıklarını göstermek isterdim. Ya da bir sözlü sunumda dinleyicilere nasıl hitap ettiklerini, başta kendi kuşağım olmak üzere pek çok kimseyi nasıl hayretler içinde bırakacak şekilde konuştuklarını...Birşey olmaz demeyin, eğitim hayatları bittikten sonra, ciddi bir firmaya iş başvurusu yaptıklarında ya da bir üst yetki birimine bir rapor yazmak durumunda kaldıklarında ne durumlara düşüyorlar.
O yüzden mümkün olduğunca doğru yazmak önemlidir. Ben kusursuz yazdığımı iddia etmiyorum. Eminim, şu yazımda bile pek çok yanlışım vardır. Ama en azından, neyi büyük, neyi küçük yazacağıma dikkat ediyorum veya çok basit kelimeleri yanlış, duyduğum gibi yazmıyorum.
Üniversitede okuyup da "Başbakanlık Genel Müdürlüğüne" diye dilekçe yazan insanlar var. Suçu sistemde (olmayan sistemde) arayabiliriz ama biraz da kişinin kendisinde kimse kusura bakmasın.