Jordanred Bisiklet Forması, Bisiklet Taytı ve Bisiklet Giyimine Dair Her Şey

İnsanın iş hayatında mutlu olamaması

Özel sektör öyle dışarıdan görüldüğü gibi olmuyor maalesef.
1994 yazında elimde tepside dizili gözlemeleri sahilde satmaya başladım. Satamadıklarım ise zarardı.
1995 yazı itibariyle bize ait olan bir cafede yeri geldiğinde günde 16 saat çalıştım. 3 sene böyle gitti.
1998'den sonra otellerde çalışmaya başladım. Kuşadası, Didim, Bodrum gezip durdum. Yeri geldiğinde valiz taşıdım, tuvalet temizledim, oda süpürdüm.
2006'da ailemin yanına dönmem gerekti. Emlak sektörüne başladım. 2008 kriziyle işsiz kaldım.
Aynı sene gözümü karartıp bir sırt çantası, cebimde 14 dolar ve arkamda 10000 lira borç ile Libya'ya gittim.
Tam herşey düzeliyor ve para biriktirebiliyorum derken Libya karıştı. 2011'de oradaki kurulu düzenimi bırakıp güç bela geri döndüm.
Türkiye'de 4 ay iş aradım. Bu zaman zarfında 30'lu yaşlara geldim. Turizm sektörüne uzunca ara verdiğim için çoğu yer kabul etmedi. Tam bu dönemlerde bana ait olmayan yüklü sayılabilecek bir borç ödemem gerekince de bütün birikimim sıfırlandı.
Bir tanıdık vasıtasıyla iş bulabildim. Sonrasında evlilik yaptım.
Bütün bu zaman zarfında olmaması gereken kötü alışkanlıklarım da oldu. Neredeyse tamamını geride bıraktım.
Şu anda çalıştığım sektör gereği ikinci üniversiteyi okuyorum. Nihayetinde birşeyler düzene girmeye başladı. Ne evim var ne arabam. Böyle giderse mümkün de olmayacak. Zira İstanbul'da yaşamaktayım ve gelirim iyi değil.

Ne kadar atraksiyonlu bir hayat değil mi? Değil işte. Dikkat etmezseniz bedenen ve ruhen bitme noktasına geliyorsunuz.
İşinizden mi sıkıldınız? Bence bir kez daha düşünün. 20'li yaşlarda gözünüzü karartıp herşeye sıfırdan başlayabilirsiniz. Ama 30'lu yaşlarda bunu yapmak kolay değildir. Sizden çok şey götürebilir.
 
Scudo
Eğer seni bu is mutsuz ediyorsa , bu işin seni mutsuz etmesine izin verdiğin için mutsuzsun. Mutluluk kişinin içinden kaynaklanır. Dışarıdan gelecek etkilere göre mutlu olmayı hayal etmek ve beklemek sizi hayal kırıklığına uğratır. Çünkü hiç bir dış etken sizi mutlu etmez. Dış etkenleri içinize alırken onlara yuklediginiz anlamlara göre mutlu olur veya olmasınız. mesela, yolda yaralı bir köpek gören iki kişi düşünün. Biri köpeklerde hoşlanmayan biriyse pis hayvan ölsün der uzak dururken, köpek sever biri üzülüp yardım eder. Ama orada duran köpek işte orada duran kopektir. İçsel dünyanızi depresif halden kurtarmak için minik şeyler yapmalisiniz. O bisiklete binerek başlayın mesela. Günde 15 dakka yeter. Size huzur diliyorum. İyi aksamlar
 
Memur değilim olmayı türlü sebeblerden çok isterdim en azından bir süreliğine.Bu işten maksimum faydayı sağlayıp birikimlerini yapıp kendi yolunu çizersin.Şu halde işten çıkman seni bir hayli üzecektir.Benim gibi hayalerin varsa ki eminim vardır düzenli bir gelirin olmadığı ve ya sponsorların olmadığı sürece dünyayı gezmek diye bir durum olmayacaktır.Ben iş bulamıyorum bulduğum işte ya uzun süre duramıyorum yada durdurulmuyorum.Şuan herkesin vav ne güzel mağazaymış aradığım herşeyi buluyorum diye söz ettiği yerde ne yol ne yemek nede bir garanti altında çalışıyorum.Maaş bile almıyorum doğru düzgün işe çağırılmıyorum.Bu yaz yine bir tur yapacağım sadece iki ayım kaldı cebimde beş kuruş param yok.Birileri aslında yardım etse ne iyi olurdu en azından iki ay para biriktirebilecek bir işe girerdim.Bir sosyolog olarak tavsiyem arkadaş çevreni şekillendir küçük şehirlere yerleş.Yolda tanıdığım bir çok bisiklet tutkunu insan memurdu ...
 
  • Beğen
Tepkiler: nonsteril
bence rahat batıyor,yok devlete ömrünü kiralamakmış muş mış yazılmış o zaman özel sektördekiler direk kafasına sıksın ,üniversite mezunu işşizim 2 yıldır ve bir çok iş görüşmesine gittim şartlar 1000tl maaş sabah 6.30 akşam 19.00 e bunu yolu suyu var hafta sonu çalışması var eve gel saat 20.00 yemek ye dinlen saat 22.00 günde kendine 1 saat ayıramıyorsun,memur sabah 8 akşam 5 haftasonu evde daha ne olacaktı,o zaman kendini 5 sene sıkıp birikiminle kendi şirketini kurup ticarete atılacaksın başka çözüm yok bu hayatta.
 
Yukarıdaki yorumların ekserisinde ana fikir aynı, üstüne söylenecek fazla birşey kalmamış.
Ortak nokta Türkiye gerçeği, para, ekonomik durum.

Peki başka alternatif yok mu? Sevmediğiniz işte şartları iyi diye mecburiyetten çalışıp hayat törpülemek zorunda mısınız gerçekten?

Bence değilsiniz. Aklınızda tutkuyla sarılabileceğiniz bir fikir varsa hazırlığınızı yapıp kendi işinizi kurun. Bunun memuriyet hayatından da, özel sektörde çalışmaktan da zor olacağını peşinen söyleyeyim.

Karşılığında ise baktığınızda gurur duyacağınız bir değer yaratıp kendinizle övünebilirsiniz. Yaratacağınız değer ölçüsünde maddi karşılığı da olacaktır, lakin bu hedef değil sonuçtur.

İş kurmakla çocuk büyütmek anormal derecede birbirine benzer. Üzerine titremeniz, geceleri uykusuz kalmanız gerekir. Ama çocuğunuzu sevdiğiniz gibi işinizi severseniz bunlar sorun olmaktan çıkar.

Sözün özü kendinizde bu ışığı görüyorsanız girişimci olun. Planı ve hazırlığınızı yapın. Başkalarının hayal ettiği yaşamı yakalamak için başkalarının yaşamak istemeyeceği şekilde birkaç sene yaşamaya hazır olun. Sonrada kenardan seyredip keyfini çıkarın :)
 
Aslında pek çoğumuzun yaşadığı bu sorunu güzel bir ifade ile açıkyüreklilikle kaleme almışsınız bende pek mutlu sayılmadığım bir işte çalışıyorum ( hizmet sektörü ) ancak inanın sadece ve sadece bisiklet kullanmaya vakit ayırabildiğim için bu duruma katlanıyorum bu pek çok kişiye tuhaf ya da komik gelebilir ancak durum böyle çünkü ben bisiklet kullanabiliyorsam mutluyum
size naçizane önerim memuriyetinizin zaman avantajlarını daha iyi kullanarak kendinize ayırdığınız süreyi arttırın ve daha sosyal olma yönüne gidin iyi geçirilen bir akşam üstü ertesi günün güzel geçmesine de zemin hazırlar çünkü ayrıca ekonomik açıdan da kendinizi geçindirebilecek kadar da kazandığınıza göre yerinizden kıpırdamanıza gerek yok sadece akşamları ve haftasonlarınızı daha dolu geçirmeye çalışın
bol pedallı günler
 
Bu kadar genelleme yapmak doğru değil. Şimdi bende Devlet memuruyum ama teknik personelim. Allah'a şükür işimden memnunum. Akşam 5 dedi mi giderim evime kendime zamanım kalır. İşteykende sürekli görevlere çıkar yeni şeyler öğrenmeye bakarım. En önemlisi kendi işimi yapıyorum. Devlet kimseye gel memur ol da demiyor. Çoğu ülkenin toplam nüfusundan fazla kişi bu iş için birbiriyle yarışıyorsa, Şükredin, ve bakış açınızı değiştirmeye bakın.

Allah herkesin gönlüne göre versin atanmak isteyenler atansın, özelde çalışmak isteyenler çalışsın yeter ki kimse işsiz kalmasın.

Bu arada şahsi fikrim; sizin mutsuzluğunuzun mesleğinizle bir ilgisi olmadığını düşünmüyorum. Kendinizi mutsuz hissetmeniz tamamen bakış açınızla ilgili. Şuan haftasonu iş yok ama yine mutsuzluktan dert yanıyorsunuz :)

İstifa edebileceğinizi de düşünmüyorum.

Allah gönlünüze göre versin.



Bu arada şahsi fikrim; sizin mutsuzluğunuzun mesleğinizle bir ilgisi olmadığını düşünüyorum.*

Edit.
 
  • Beğen
Tepkiler: nonsteril ve r.ezk
@aligüler

Bisiklette binmek, hayallerini gerçekleştirmek ve hayatını garanti altında devam ettirmek istiyorsan en güzeli devlet memurluğu,

İzin hakların- rapor imkanların ile yılda 4-5 kez 10 günlük turlara çıkabilir, daha da olmazsa 6 ay ücretsiz izin alıp hindistna gidip festivallere katılabilirsin, bekarsın ailenin yanındasın akşam 5 te çıkıp ispanyolca kursuna başla, seneye güney amerikaya gidip şili sahilinde bisiklet alıp gez...

Bencede sizinki memurlukla ilgili değil, ülkemizin genel mutsuz hoşgörüsüz saygısız ruh halinden kaynaklı...


Buarada Türkiye mutlulukta kaçıncı sırada?

Dünyanın 143 ülkesinde yapılan araştırmaya göre, Türkiye mutluluk sıralamasında 83´üncü sırada yer alarak İran´ın arkasında kaldı.
 
  • Beğen
Tepkiler: Kara Kartal
Ben türkçe öğretmenliğini yarıda bırakıp Mali müşavir oldum güya patron olup daha rahat bir hayat yaşarım diyordum.lakin pişmanım keşke öğretmen olup 3 ay tatili tercih etseymişim diyorum.hizmet sektörü zor ne insanlara yaralınıyo nede emeğin karşığı alınıyor.Bizim bazen öğle yemeği yediğinizde memurların işi bitiyor.o yüzden bence sosyal hayatını çalışabilerek yaşayabileceğin en iyi iştesin şansını zorlama :)
 
  • Beğen
Tepkiler: EnginK.
arkadaş yalnız değilsin! ben de türkiyenin en iyi kurumlarından birinde memurum ama haz alamıyorum. 2 senelik ücretli öğretmenlik hayatımda bile şu anki maaşımın 4 te birini alıyordum ama daha mutluydum. haz vardı haz. meslek hazzı.
şu an düşündüklerini bende düşünüyorum.hesap soracak anne babada kalmadı.rahmetli oldular. yaşım 29 oldu ama işi bırakıp 3-4 sene okuyup öğretmen mi olsam diye düşünüyorum.yaşadığım şehirden de tiksindim.kaçıp gidesim var
 
  • Beğen
Tepkiler: nonsteril
@sener35 Merhaba ben öğretmenim. Eğer gerçekten bu mesleği yapacağını düşünüyorsan durma ( sadece tatilleri düşünürsen yine mutsuz olursun) memuriyetle birlikte başla tekrar üniversiteye.

@sener35 Ben de hem çalıştım hem de okudum. Evet gerçekten zor. Ama bisiklet gibi; zor olduğu için, özgürce karar verebildiğin için mutlu oluyorsun zaten.
 
Bence yazdıklarınız tipik depresyon öyküsü, doktor desteği ile çözülebilecek bir sorun.
Önce bir psikologtan yardım isteyin, bir şekilde kandiniz çözmeye çalışmayın.
Gerekirse tayin isteyin, mümkünse dışarıda (arazide) çalışabileceğiniz bir mevkiye tayin isteyin.
Olmadı memuriyetteki yılınıza göre 6 aya kadar aylıksız izin alabiliyorsunuz, bir deneyin kendinizi.
Ama bence istifa etmeyin, para kazanmak kolay değil.
Hakkını vermeden (yani sizin suyunuzu çıkarmadan) özel sektörde para kazanmanız zor.
Hayal ettiğiniz gibi çıkmayabilir bu senaryonun sonu.
 
Buraya kadar yazılanları okudum. Yalnız olmadığım sonucuna vardım.
Mesele özelde veya kamuda çalışmak, çok yada az kazanmak değil. 28 yaşındayım, özel sektörde çalışıyorum.
İstanbul'da şirket evinde kalıyorum, kira, elektrik, su... derdim yok. Aylık maaşımla 2 adet Canyon alabilirim, çok şükür yeterince kazanıyorum.
İstediğim her şeye iyi kötü sahip olabiliyorum. Sigara kullanmam, alkol yılda bir. Ama arkadaş gibi bende mutsuzum.
Çok düşündüm beni ne mutlu edebilir diye? Ankara'daydım İstanbul'a geldim bir şey değişmedi. Değişmeyecek kaygımda çok büyük.
Sabah 7:30'da mesaiye başlayıp akşam 20:00'da mesaiyi bitiriyorum, haftanın 6 günü. Bu beni mutsuz ediyor.
Kendime ait olan iyi veya kötü bir evim yok, bu beni mutsuz ediyor.
Sevebileceğim bir manitam yok, bu beni muşuz ediyor.
Yürüyebileceğim kaldırım yok her yer otomobil, bu beni mutsuz ediyor.
7/24 gürültülü bir yerde oturuyorum, uyurken kulak tıpası kullanıyorum, bu beni mutsuz ediyor.
Her şeyi Nevşehir'de bırakıp Ankara'ya, kalanı da Ankara'da bırakıp İstanbul'a geldim. Hiç tanıdığım kalmadı, yalnızım, bu beni mutsuz ediyor.
En kötüsü de yalnız yaşlanmak kaygısı başladı, bu beni mutsuz ediyor.
.
.
.
Daha bir dolu şey yazabilirim ama arkadaşım yalnız değilsin çok insan senin benim gibi mutsuz.
.
.
.
Küçük bir portakal bahçem olacak, birde manitam. Otuz yaşımı geçmeden gitmek istiyorum iğrenç İstanbul'dan. Bu beni mutlu eder diye düşünüyorum ama emin değilim.
 
Amma memur varmışız :D
Acaba Bis-Mem-Sen mi kursak ( Bisikletli Memurlar Sendikası :D )

Şaka bir yana hocam memuriyetde yaptığı işi severek yapan insan az bulursun. Bunlarda amirin davranışı, tasdik yahut takdir edilmeme, ben senden daha iyi biliyorum havasında ki şefler müdürler ( lise mezunu yahut mektupla falan üniversite bitirenler ), bulunduğun yerde sosyal aktivite azlığı yahut hiç olmaması vb..

Bana göre önünde 2. seçenek var...

1- Adamın varsa yer değiştireceksin yahut kurum değiştireceksin.
2- Kendine iyi bir hobi seçeceksin. ( Mesela ben müstakil bahçeli bir lojmanda oturuyorum. Akşam 5 oldu mu üstümü değiştirip elime çapa alıp girişiyorum. Bisikletle sağı-solu turluyorum. Bu arada Ankarada olup da yolu Elmadağ düşenleri bahçemde ağırlayabilirim :D )

İstifa gibi seçenek aklında olmamalı. ( Aslında bu memur zihniyeti korkuyoruz hayatın kendisinden ama yapacak bişi yok ) Şuan Türkiye şartlarında özelde çalışmak kurumsal bile olsalar sıkıntı. 6 gün 12 saat çalışanlar yıllık izin bile alırken sıkıntı yaşayanlar bayramlarda seyranlarda çalışmak zorunda kalanlar. Bak 23 nisan tatil git eğlen toz dolaş. yetmedi 24 nisana idari izin bilemedin rapor al 4 gün tatilin olsun. Biraz daha ileri git 1 mayıs tatil. 3 gün tatilin var madem de bekarsın. git otagora. kalkmak üzere olan şehirlerarası bir otobüse bin. artık nereye giderse. 2-3 gün öyle dolaş gel kafan dağılsın.
İllaki üniv yahut lise arkadaşların samimi oldugun insanlar vardır onları ziyaret et...
 
  • Beğen
Tepkiler: taskin
özel sektörlerin çoğunda hafta sonu bile yarım yamalak iş stresi her yerde var. sevdiğiniz iş nedir bilmiyorum ama insan sevdiği işte bile stres yaşar sıkıntı yaşar. Özel candır ama her zaman değil. yaklaşık 2 aydır bisikletime batman gibi gece biniyorum yani eğlenecek bir şeyler bulabiliyorsanız veya bu bisiklet ise kendinize gidecek yerler belirleyin hafta sonları gidin dağılsın kafanız bence daha çok stere atarsınız kendinizi gibi geliyor.

bir laz atasözü : " sevduğunu olamadiysan, olduğini sevecesun."
 
  • Beğen
Tepkiler: taskin
''Memuriyette,ya iş bilmez bir aptal ya da işe yaramaz bir belalı olacaksın,yoksa kendini dairenin eşeği olarak bulursun.''
Yıllar önce ,emekliliği gelmiş,memuriyette 40 yılı geçmiş,yönetici bir abinin sözüdür.
(istisnalar kaideyi bozmaz)
40 yılın özeti ;ne acı değil mi?
 
  • Beğen
Tepkiler: yaboga
gün 24 saat, bunun 8 saatinde çalışmaktan kurtulabiliyorsanız küfür değil şükür etmeniz lazım. Önemli olan kalan 16 saati nasıl değerlendirdiğiniz. 10 yıl sonra bakıp boş boş geçmiş diyorsak işte üzüntü, depresyon, hepsinin sebebi bu boş zaman. hobi güzel birşey, bisiklet süper mümkünse 3-4 tane daha hobi edinin
 
birlikte mezun olduğum birçok arkadaşım çok şanslı olduğumu söyleyerek, pozisyonuma ve hayatıma gıpta ederken ben de tatmin olamıyorum.

yakında farklı opsiyonlara yönelecem
 
Abiler devlet diyorsunuz da devlette hayatını ona adıyosun resmen yıllarca aynı para aynı iş aynı yer özelde iyi bir eğitim ve dil bildikten sonra çalışma şartları daha iyi olmaz mı ? Çalışma dünyasını bilmiyorum tam olarak hem yaşımdan dolayı kusura bakmayın düşüncemi söylüyorum.
 
Yaklaşık 6 senedir devlette çalışıyorum.
@mehmet ulaş 'ın dediği gibi hep sabitsiniz ama bu hayatınızdaki önceliklerle alakalı bir şey.
Benim için zaman, paradan daha önemli. Bu nedenle özel sektörü hiç düşünmedim.
 
  • Beğen
Tepkiler: Yavuz S. ve Atacan
Geri