Hiç unutamıyorum,
İlk turumdu.Mustafa diye bir arkadaşla Çanakkale'den İzmir'e çıkmıştık.En son gün Eski Foça'ya vardık.İzmir giriş trafiğini yaşamayalım hem de gece Foça'da takılalım,sabaha karşı çıkalım yola dedik.Galiba civarda yol boyunca küçük işletmeler falan vardı.Her taraf köpek dolu savaşa savaşa gidiyoruz.Ben önde idim.En son karanlıkta baktım ileride beş altı köpek yolda bekleşiyor.Bisikletlerden indik.Bize doğru gelmeye başladılar.Beklemeye başladık.Bize doğru gelmeye başladılar.Arkalardan karanlıktan daha azgınlarının sesleri geliyor.Çoğalma ihtimalleri var.Yan taraftaki zeytinliğe girdim.Sopa kopardım.Ancak bisikleti yerde yürürken sopayla tutmama imkan yok.Köyde büyüdüğüm,alışkın olduğum halde ağaca çıktık.Bekliyoruz,ne yapacağımızı düşünüyoruz.Biz ağaca tünemiş düşünürken,tesadüf bu ya,o tenha saatte,karşı taraftan köpeklerin arasından yalnız başına bir bisiklet turcusu köpekten geçti,yanımıza geldi.Bizi ağaçta tünemiş gördü,ne yapıyorsunuz siz dedi?Abi köpekler var,nasıl geçtin,geçemedik dedik.Bende köpek kovucu var dedi.Bizi de geçir dedik,bastı gitti.Biz de artık ne olcaksa olsun dedik.Taş aldım bir kaç tane,sopayı bisikletin sırtında kullanarak geçtik.Mustafa bunu dönüşte kimseye anlatmayalım,dalga geçerler bizimle dedi.Dönüşte baktım iş yerinde bu millete anlatıyor.Bana yakalandı.Baktım güldü güldük.Dayanamadım Şükrü Hocam çok komikti ağaçtaki halimiz hala gülüyorum dedi.