Scudo Sports

L-carnitine nedir? Ne işe yarar?

Kefir , iyidir ama ben Rusya'da içtiğim kefirin kalitesini burada bulamadım . Cıvık geldi Türkiye'deki kefir . Sahte gibi
 
Scudo
Mustafa Bey, niyetinizin iyiliğinden şüphe etmiyorum ancak bu sebeple sizin daha dikkatli konuşmanız gerekiyor. İnsan sağlığı "Ben biliyorum da konuşuyorum" diye diye hata yapılacak kadar cahil cesareti kaldırmaz maalesef.
Clenbuterol sinir sistemini uyarıcı bir ilaç. ß2 otomatik sinir sistemini hızlandırdığı için damarları, hava yollarını genişletiyor. Yağ yakımı ile kalp hızının beraberce bağlı olduğu ß2 sinir sistemi uyarımı sebebiyle doping sınıfında. Steroid değil. Normalde egzersizle artan adrenalinimiz de vücudumuzda aynı işlevi görüyor.
Maalesef bu gibi ilaçlar, ki insan kullanımına bile alınmayan ilaçlar, sanki enerjimizi besinimizi almak için peynir ekmek gibi söz ediliyor. Bu çok yanlış. Herkes yorulabilir, güçsüzlük hissedebilir, bir yeri ağrıyabilir. Ağrı, canlılık belirtisidir unutmayalım. Sinirlerimizin bizi uyarması demektir. Elbette düşünülüp doğru sebebi bulunduktan sonra ancak bilirkişi gözetiminde gerekli ilaçlara başvurulabilir.
Beslenme ile alınacak gıdalar için bir sindirim sistemimiz oluşmuştur ancak bu sistemimiz ilaçların alınması için tasarlanmadığından oluşabilecek rahatsızlıklara karşı uyarmak isterim.
Spor veya gündelik yaşantımız sırasında, ATP halinde hücrelerimizde enerji kullandıkça hücrelerimizin enerji paketleri mitokondrilerimizin enzim seviyeleri azalıyor. Yani enerji üretip tüketmek için belirli gıda gruplarına ihtiyacımız var.
Ana besin grupları Karbonhidrat, yağ, protein olduğu kadar da mineral vitamin ve koenzimlere de protein olarak ürettiğimiz enzimlerimizin işlevlerini hayatı destekleyecek hızda sürdürmesi için ihtiyacımız oluyor.
Et yemeden hayatta kalmamız mümkün olsa da, B12 vitaminini gündelik hayatta yemediğimiz ama yiyebileceğimiz sınırlı kaynakları olsa da, bir balık veya bir et yememiz yeterli ve düzenli beslenmedeki temel taşlarda yer alıyor.
Vitaminlerden B grubu ve C vitaminlerinin suda çözündüğünü biliyorsunuz. İşte B grubu vitaminleri, enerjiniz için son derece gerekli; çünkü 1000 kalori yakabilmek için her birinden ortalama 6ug B1,B2,B3,B6 vitaminine ihtiyaç duyuyorsunuz. C vitaminine ise adrenalin üretmek için ihtiyacınız oluyor.
Enerji olarak hücrelerimize taşınan en sık kullanılan ATP kaynağı karbonhidratlardan elde ettiğimiz glukoz şekeri, karaciğerimizde glikojen olarak depolanıyor ve karaciğerimiz kaslarımız kullandıkça kana glukoz veriyor. Kimi protein yapıtaşı aminoasitlerden de glukoneogenez dediğimiz şekere dönüşüm olsa da, en hızlı akaryakıt glukoz şekeri.
Fruktoz ise, halkasının 5'li olmasıyla enzimlerle farklı etkileşiyor, hücrelerimize daha farklı şekilde aktarılıyor. Kas hücreleri normalde glukoz yakalamak için insülin veya kasılma uyarısıyla paketledikleri GLUT-4 reseptörlerini hücre yüzeyine yelken gibi bıraksalar da, fruktoz için bu mekanizmadan farklı şekilde çözünüyor ve kanda taşınıp hücrelere alınması o sebeple glisemik endeksinin 19 olmasından da görebileceğimiz gibi daha yavaş. Fruktozu karaciğerimiz de işleyebiliyor. Glukoz, glikojen, gliserol veya trigliserit haline çevirebiliyor. Fruktoz sağlıklı mı değil mi okuduklarımdan kanaat getiremedim. Glukozla karşılaştırıldığında, serbest radikaller oluşturmaya ve enzimlere yapışan bu radikallerle hücrelerimiz için daha kararsız bir yapısı olduğu için hücrelerimizin evrimsel süreçte sağlıklı kalmak için glukoza yöneldiğini okudum. Ne kadar doğru emin değilim, karaciğerin fruktozu teslim aldığı gibi, diğer işlevlerinden daha öncelikli işlediğini okudum. Fruktozun kötü bir huyu var, hücrelere insülin gibi bir uyarı olmaksızın sorumsuzca geçebiliyor ve trigliserit hücre yağlanması yapıyor.
Trigliserit yağ olarak bildiğimiz, aslında beslenmede yeri olmayan iç yağı. Yağda çözünen vitaminleri aldığımız kaynaklardan biri değil diye biliyorum, buna yağ halinde depolanmış şeker diyebiliriz. Kas hücrelerimiz spor esnasında bol miktarda bu trigliseritleri Krebs döngüsüne katıp enerjiye çevrebiliyor. Bir BBC belgeselinde 30 dakika şiddetli egzersizde kanımızdaki trigliseritlerin 1/3'ünü kullandığımızı izlemiştim.
Sağlıklı yağlar, doymamış(hidrojen bağlanmamış) zincirlerinin çok olduğu yağlar deniyor, ancak yanlış hatırlamıyorsam biyokimya öğretmenim hindistan cevizi yağının da doymuş olsa bile kalp sağlığımız için sağlıklı olduğunu söylemişti. Çiğ yağların sağlıklı olduğunu, ısı ile oluşan zararlı trans yağ zincir bağlantılarından noksan oldukları için vücut doğamız için sorun teşkil etmediklerini okuduklarımdan fikir yürüterek söylüyorum.
 
L-carnitine'i ben de kullanmıştım yıllar önce. Faydasız diyenlere katılmıyorum. Faydasız olma sebebi düşük kalp ritmiyle spor yapmak olabilir. O zamanlar çok araştırmıştım. Vücut ilk olarak karbonhidratları yakmaya başlar ve bir süre sonra (karbonhidratların enerjisi yetmemeye başladığında) yağ yakımı başlar. Bu geçiş süreci biraz zorludur. Tükendiğinizi hissedersiniz ama devam etmeniz durumunda bir kez daha canlanırsınız. Bu esnada aktif olarak yağ yakımı başlamıştır. İşte L-carnitine bu süreci hızlandırır. Eğer bisikletle işe yaramasını istiyorsanız yüksek kadansla uzun süre sürmeniz gerekir.

Mayıs ayında ciddi bir ameliyat geçirdim. Şu anda yalnızca yüzme ve bisiklet sporlarını yapabiliyorum. Ameliyattan sonra 80 kilodan 94 kiloya çıktım. Gidişat çok kötüydü ve kilo vermem gerekiyordu. Ben dukanmış, karataymış abuk subuk diyetlere itibar etmedim hiçbir zaman. Tek tip beslenmeyi riskli bulurum çünkü. 3 haftada 94'ten 87'ye düştüm. Nasıl mı?

Her şeyi yiyorum. Sabah sağlam bir kahvaltı, öğlen orta kuvvette bir yemek, akşam yemeğini ise hafif yiyorum (ekmeksiz). Aralardaki atıştırmalarımı tamamen kestim. Canım çikolata falan isterse yemekten hemen sonra alıyorum. Yemek aralarında yalnızca meyve yada yoğurt. Yemeğe başlamadan önce 2-3 bardak su içiyorum. Daha çabuk tokluk hissi veriyor. Porsiyonumu da baştan belirliyorum. Yemek istesem dahi fazlasını yemiyorum. Örneğin; akşam bir buçuk kepçe çorba, birer kepçe de yemek çeşitlerinden yiyorum, yanında da salata vs.

Mümkün olduğunca çeşitli besleniyorum. Et, beyaz et, sebze yemekleri, pilav vs. vs.

Sağlıklı beslenin, sofradan tam doymadan kalkın.
 
@bülent samsunlu

az et olmaz. yağsız et olur. ya da beyaz et olur. Diyet sırasında yapılan en önemli yanlış da budur zaten. Az protein = kas kaybı = güçsüzlük, halsizlik, testosteron azalması.

L-carnitine gelince tamamen safsatadır. "L-carnitine kullandım, zayıfladım" diyen arkadaşlarda tamamen plasebo etkisidir. O arkadaşların uyguladıkları diyetleri de hatırlamalarını rica ederim. Zayıflamanın tek bilimsel gerçeği vardır. Aldığın kalori<verdiğin kalori. Fazladan kalori yakmanın tek yolu da aktivitelerdir. Kardiyo, fitness, VG, vs vs.
 
@bülent samsunlu

siz proteine zararlı demişsiniz kusura bakmayın ama et bakliyat ile kim kilo almış da siz alacaksınız ben bisikletten çok body ile de ilgilendim belki body yapmadan protein fazlası gereksizdir bilemem ama etten bakliyattan zarar gelmez :)
 
Merhaba arkadaslar aktivite incesi veya fazla yaylarınızda.n kurulmak ıcın hiç l-carnitine kullandık mı? Aktivite oncesi iyi olabilir diye düşünüyorum kullananlar önerirler mı. Özellikle göbekten kurtulmak ıcın :)
 
https://www.bisikletforum.com/showthread.php?t=113195

Ben kullandım faydasını gördüm. Özellikle spordan 45 dk önce almak gerekiyor hap şeklinde alacaksak. 500mg ve 1000 mg olanlar var. Ben 2 adet 500 atıyordum. Sporu yaptıktan sonra yine bir adet 500 atabilirsin. Akşam yemeğini 5 gibi hafif bir şekilde yiyip 19:15 te l-carnitine alıp 8 de başlayıp 10 da bitirirsen sporu, ve spordan sonra hiç bişey yemeyip 1-2 bardak bitki çayı içersen çok güzel sonuç alırsın.
 
Çok şiddetli spor yapınca da karbonhidrat stoğumuz azalıyormuş. Burundan nefes alarak istediğiniz kadar zorlayın kendinizi gibi bir yorum çıkardım kitaptan. Aerobik sınırlar içerisinde çalışmamız 1 litre soluduğumuz oksijenin yağla 4.5 cal'a dönüşmesi için daha elverişliymiş. 1 litre oksijen eğer çok yüksek tempo çalışıp karbonhidratlarımızı öncelikli tüketiyorsak 5 kcal enerji üretiyormuşuz yanlış yazmadıysam "cal/kcal" diye.
Depo şekerleri tüketmenin kötü yanı, kandan hücrelerin şeker çekmesi sebebiyle şekerimizin düşmesine dair bulguları yaşamamız, bitkinlik ve uzun süren kasların toparlanma süreçleriymiş. Pankreası da yoruyor olabilir. Dayanıklılığı azaltan bir etken olarak, olabildiğince egzersizi kontrol ettiğimiz bir hızda yapmakta, sürantremana düşmemek için fayda var.
 
Vücutta üretiliyor diyor "Egzersiz ve Spor yapanlar için beslenme" kitabında. Elzem değil.
 
Vücutta yeteri kadar üretilmiyor. Etlerden de alınabiliyor ancak 1000mg carnitine için midenin alamayacak kadar et yemeniz gerekli.

L-carnitine öneririm ancak yemeniz çok dikkat etmelisiniz. L-carnitine alan alkol almış gibi yanmaya başlıyor ve terleme artıyor.

Ayrıca idman sonrası kas ağrılarını da dindirici etkisi var.
 
Kilo vermek benim için ikinci planda(7-8 kilo fazlam var ama yavaştan gidiyor zaten dikkat ediyorum). 2-3 saat aralığında, ortalama 20km hızla acayip şekilde yorulma hissediyorum. Bu L-Carnitine almamdaki amacım yorulma hissini birazda olsa aza indirmek.

Doğru tercih midir?
 
Yoruluyorsanız enerji depolarınız boşaldığı içindir.
L-carnitine gibi destekler, ergo-log.com üzerinden okuduğum çalışmanın detayı doğru ise yani şu an kesin yanıt veremiyorum size, testosterone hormonunuzun kaslarınızı koruyucu etkisi üzerinden kas hamlığınıza iyi gelmesi diye tahmin ediyorum.

Beslenmeniz daha öncelikli gelir. Bahsettiğiniz süreler 30 dakikanın çok üzerinde, spor hekimliğinde zannedersem dayanıklılık antremanı sınıfına giriyor bu sürelerin üzeri antremanlar. Eğer meraklısı iseniz beslenmenizde bulunmasına dikkat edebileceğiniz gıdalar soğan suyu(kendi de olur), maydanoz, karanfil, çayın her türlüsü, zencefil, çemenotu, acı biber, arısütü, sarmısak, kırmızı şarap(siyah üzüm), narsuyu, böğürtlen, papatya çayı, karabiber, zeytindeki selenyum minerali, yağsız süt(süt de olur kanımca), nori(japon su yosunu), magnezyum, bakır, çinko tuzları gibi besinlerden eksik kalmamaya dikkat edebilirsiniz.

Bu gibi bir dikkat sizi kramplara veya sürantremana karşı koruyabilir ama siz eğer yoruluyorsanız bunun kesin açıklaması enerji kondisyon eksikliği bana sorarsanız. Spor sırasında artan oksijen ihtiyacının getirdiği yükle sindiriminizde de farklılıklar oluşacak, olabildiğince sindirimi hazmı kolay karbonhidrat protein içeren gıdalarla beslenmeyi ihmal etmeyin.

Egzersizinizin şiddetini bünyenizin kaldırabileceğinin üzerine arttırmanız halinde yağ yakımından daha az oksijenle daha çok enerji açığa çıkaran kas ve karaciğerdeki karbonhidrat depolarınızı tükenecektir ve siz yorgunluk hissetmeye başlayacaksınız. Nefes alışınızı burundan solumayla sınırlandırarak aerobik sınırlarınızda egzersiz yapmanız dayanıklılık sürenize faydalı olur.
 
@Mesut C.

L-Carnitine güç için yanlış seçim olur. Güç için daha çok Creatine tavsiye edilir. Creatine kendim için aldım fakat el bileğimde oluşan sakatlık yüzünden henüz başlayamadım. Kendim bu ürünü ağırlık çalışmasında enerjimin yetersiz kaldığını düşündüğüm için almıştım. Bu tarz ürünler genellikle anlık güç patlamaları için alınıyor ağırlık çalışması da bunlardan biri. Bisiklet için faydalı olup olamayacağını bilemiyorum keza uzun soluklu sporlar için tavsiye edilen bir ürün değil. Beslenme çok önemli keza günümüzde hangimiz buna dikkat ediyor ya da itina gösteriyoruz. Belli bir programda beslenmek azim, sabır, vakit ve tabiki belli bir maddi imkan gerektiriyor. Çoğu insanın bu tür ürünlere talep göstermesinin en büyük nedeni bu saydığım etkenlerden bir ya da bir kaçının eksik olması.
 
L-Carnitine yağ yakıcı bir sıvı ve insan vücudunda bu yağ yakıcılar zaten var.. fakat L-Carnitine sayesinde bu durum hızlanıyor.. bence.. kısacası vücudun dengesini bozmamak gerekir.. çünkü L-Carnitine bırakıldıktan sonra vücudun tembelleştiğini ve yağ yakıcı sisteminin eskisi gibi çalışmadığını duymuştum.. duymuştum derken bu bilgiyi doktorlardan edindim.. kısacası vücudun doğal dengesine müdehale etmeme taraftarıyım..
 
Yağlar mitokondriye yıkılmaya giderken önemli bir transfer aşamasından geçer. Bu aşamayı kolaylaştıran enzimler ise karnitin açil transferazlardır. Bu enzimin ham maddesini isminde de geçen karnitin oluşturmaktadır. Sonuçta karnitin alımı yağ yıkımına yardımcı olmaktadır. Ama unutmayın her madde bir zehirdir, dozu aşılmadıkça!
 
Bildiğim kadarıyla l-carnitine spor sırasında metabolizma hızını artırır, bu durum aktivitenin üstesinden daha rahat gelmeni sağlar. Onun dışında protein diyetini tavsiye etmem, çünkü protein diyetiyle elde edilen zayıflık görecelidir. Proteinin artığı üre ve ürik asittir. Bu atıklar zehirlidir, bu sebeple vücuttan çok büyük su miktarlarıyla atılırlar. Kaybedilen su miktarı sizde kilo vermiş durumunu oluşturur. İlla protein tozu kullanılmak isteniyorsa, az miktarlarda olmak şartıyla, hafta da 4 kez 5 kez antrenman yapan arkadaşların kullanmasını tavsiye ettiğim bir yardımcı beslenmedir. Nedeni içersinde, antr. sonrası katabolik faaliyetleri engelleyecek düzeyde, süratle kana karışan aminoasitleri bulundurmasındandır ve ertesi güne toparlanmayı hızlandırır. Çok iyi araştırma yapılmalı ve olabildiğince az katkılı olanlarına bakmalı derim. Spora yeni başlayanlar bu ürünlerden uzak dursun ! gereği yok.
 
Arkadaşlar uzun zaman önce bu konuyu açmıştım,öncelikle şunu söyliyim bu l-carnitine in bi halta faydası yok.Para tuzağı sadece,düzenli beslenme ve antrenman (bisiklet+koşu) yaparak 10 kg verdim doğal olarak.Karatay diyetini tavsiye ederim.
 
@Cemre Can Süral

Sonunda Karatay diyetini tavsiye eden bir kişi daha çıktı.
 
@Cemre Can Süral

Böyle düşünürsek eğer, yapay yollardan alınan testosteron da hiç bir işe yaramıyor?
 
  • Beğen
Tepkiler: Cemre Can Süral
L-Carnitine ve Enerji Üretimi

L-Carnitine�in başka hiçbir besin maddesinin yapamadığı bir görevi vardır. Aynı bir forklift gibi yağları kaldırır ve vücudumuzun yağları yaktığı mitokondri adlı yerlere bırakır. Enerji sağlanması ve kullanımındaki diğer rolleri ile maksimum enerji ve maksimum sağlık için gereklidir.

L- Carnitine, vücudumuza giren besinlerin enerjiye çevrilmesinde önemli rol oynayan bir besin maddesidir. L-Carnitine vücutta oynadığı rol dolayısıyla vitaminlere benzetilse de vücudumuzda da düşük miktarda üretilebildiği için vitaminler sınıfında yer almamaktadır. L-Carnitine�in başka hiçbir besin maddesinin yapamadığı bir görevi vardır. Aynı bir forklift gibi yağları kaldırır ve vücudumuzun yağları yaktığı mitokondri adlı yerlere bırakır. Enerji sağlanması ve kullanımındaki diğer rolleri ile maksimum enerji ve maksimum sağlık için gereklidir (2).

Pek çok araştırma L-Carnitine�in spor dayanıklılığını arttırmada faydalı olduğunu göstermiştir. L-Carnitine aerobik performansı arttırarak başta atletler olmak üzere sporcuların yorgunluk hissetmeden daha uzun süre egzersiz yapabilmesini sağlamaktadır (3). Yalnızca haftada bir veya iki kere egzersiz yapan kişilerde düzenli L-Carnitine kullanımı profesyonel olmayan sporcularda da dayanıklılığı arttırmaktadır (4).

L-Carnitine�in dokulardaki seviyesinin artması ile birlikte daha fazla yağ yakıldığına dair anlamlı bilimsel kanıtlar mevcuttur (5). L-Carnitine yağın yakılmak üzere �mitokondri� denilen fabrika benzeri yapıya atılmasını sağlar ve yağlar bu fabrika benzeri yapıda yakılırlar. Eğer vücudumuzda yeterince L-Carnitine yoksa, ne kadar düzgün bir diyet yapılırsa yapılsın ya da ne kadar düzenli bir egzersiz yürütülürse yürütülsün yeterli miktarda yağ yakımı mümkün olmayacaktır. L-Carnitine�in kilo kaybına destek olması ve enerji seviyelerini arttırmasının nedeni de bu işlemdeki aktif rolüdür (6).


L-Carnitine�in enerji üretimindeki rolü, erkeklerde üretkenliğinin arttırılmasına destek olması açısından da önemli yer tutmaktadır. Son yıllarda bu konu ile ilgili L-Carnitine ile yapılan çalışmalar, L-Carnitine�in erkek üretkenliğini arttırmada yardımcı olarak umut verici sonuçlar elde edilmiştir (7-9). Spermler, erkek üreme sistemindeki yolculuklarını tamamlayabilmek için oldukça çok miktarda enerjiye gereksinim duyarlar. Bu nedenle L-Carnitine�in hem spermlerin enerji üretiminde hem de sperm hareketliliğinde önemli etkileri olduğu düşünülmektedir. Sperm sayısı az olan erkeklerde veya sperm hareketliliği bozuk olan kişilere L-Carnitine veya Asetil L-Carnitine takviyesinin etkinliğinin ölçüldüğü çok sayıda çalışma yapılmıştır. Anormal spermleri olan 100 erkek üzerinde yapılan bir çalışmada 4 ay boyunca bu kişilere günde 3 defa 1�er gram L-Carnitine verilmiştir. Çalışmanın sonunda bu erkeklerin sperm sayıları arttığı gibi sperm hareketliliğinde de anlamlı artışlar gözlenmiştir (10). Anormal spermleri olan 47 erkek üzerinde yapılan başka bir çalışmada da 3 ay boyunca günde 3 defa 1�er gram L-Carnitine kullanımı yine sperm konsantrasyonunda ve sperm hareketliliğinde anlamlı bir artışla sonuçlanmıştır (11)

( Alıntı )
 
Geri