Scudo Sports

Maksimum nabız ve performans hakkında...

@clubber

Otobüsün dışına takılan aparat bana da pratik gelmiyor. Ama ben bu yorumu yaparken performans bisikletçisi olduğumu unutmuyorum (bir ev kadınıyla aynı değilim, bana 40-50 km'lik yol kısa mesafe olarak görünüyor). Ülkemizdeki otobüsler ağzına kadar doluyor. İçeriye alınması mümkün değil. Asıl rahatsızlık veren kısmı bu. Birkaç saniye bisikletçinin beklenmesi değil. Otobüsleri tıka basa dolmayan yerlerde zaten bisiklet içeride taşınıyor. Ama diğerlerinde durum aşağıdaki gibi:

Bikerack_for_three_bicycles_on_Highway_17_Express_Bus.jpg



bus-bike-rack.jpg



Action+Bus+Bike+racks.jpg



busrek%20(1).jpg




miami-florida-omni-bus-station-metrobus-bicycle-public-transportation-B33J62.jpg



mta-manchester-transit-authority-manchester-nh-bike-rack.jpg
 
Scudo
çok ilginç
1-ilginç!!! konuyu okuyup beğen tuşunu kullanıp ardından yazar kılıklı herifi 1sayfa sonra yerden yere vuran üyeler... çok komik
2-toplu taşıma zaten adı üstünde... kimseyi bir yere yetiştirmek gibi özelliği olmayan belli duraklara planlanmış süreler aralığında 3 aşağı 5 yukarı varan araçlar
3-acelen varsa 5-10-15 gerekiyorsa 30 dak. önce düşersin yola, alarm çalınca ertele butununa basıp sonra alelacele yola düşüp önüne çıkan bisikletli, çocuk arabalı,yaşlı vs. ne varsa kabadayılık yapmanın alemi yoktur, acısını başka yerlerden çıkarmak hakkımız olamaz
4-gayet güzel bir düşüncedir ki o aparatların oraya monte edilmesi; evvela bisikleti yamyam aracı olarak gören biz kara cahil toplamun önce görsel olarak buna alıştırılması gibi düşünmekte de fayda vardır.
5-diğer arkadaşların da değindikleri gibi o bisikleti oraya koyup yolculuk etmenin türlü nedenleri olur,olabilir,olacaktır da.
6-herkesi, her şeyi yargılamak yerine her daim hoşgörü ve tevazu göstermek , empati kurmak ya da kuramıyorsak ta yerimize oturup çenemizi tutsak ,izlemeyi öğrensek ala olur.
7-yazara gelince ele alınacak tarafı kalmamış DANGALAK.
 
Bisiklet Yolları Yönetmeliğinden:

Beşinci Bölüm
Madde 11
(2) Toplu taşımada ilgili idarelerin belirleyeceği güzergâhlarda ve sayılarda bisiklet taşıma aparatlarına sahip otobüsler kullanılır, otobüs sürücülerine gerekli eğitim verilir ve bilgilendirme yapılır. Bisiklet taşıma aparatına sahip otobüsler öncelikle yokuşun fazla, trafiğin yoğun olduğu yollarda kullanılır.
 
Konunun tamamını okudum,yorum yapmayacaktım ama duramadım daha fazla.Kaynak aradım cidden var mı böyle bir yazı diye,malesef varmış,yazıda alenen tehdit var arkadaş !

(link)

Gelelim benim söyleyeceklerime.Şimdi biz böyle tehdit içeren bir yazı ile ilgili olarak sadece burada yazı mı yazacağız? Bence burada benim yazdığım yorum dahil boş.Neden? Çünkü bir yaptırımı yok.Peki ne yapmalıyız ? Hemen ilk iş olarak bence şikayet kampanyası başlatılmalı.İlgili makam nedir bilmiyorum,neresi ise bilen varsa buraya lütfen yazsın,dilekçe,şikayet,imza kampanyası ne ise elimizden geleni yapalım.Bisikletliler tehdit edilip ve de karşılığında da hiç ses çıkmayan bir toplum olursa bu yazıyı desteklemiş oluyoruz,kimse alınmasın bu böyle . . .

Şimdilik elimden gelen şu:
(link)
(kampanya destek olmak isteyen olursa belki diye)
 
Bu aparatları olan otobüslerin içine bisiklet sokuluyor mu sokulmuyor mu?
 
yahu her bisikletli uzun yol gidicek diye bi kaide mi var adam bisiklet kullanmasını seviyordur ama uzun yol gidemiyordur belli bi mesafeyi otobüsle gidip sonrasını bisikleti ile gitmek isteyebilir bu durum araç ile yola çıkmaktan binkat daha iyidir bunu anlayamayacak ne var kardeşim ... bisiklet ile hem toplutaşşıma aracını kullanıyorsun ülke ekonomisine kazandırıyorsun bisiklet binerek benzin değil yağ yakıyorsun yine ülkemiz ve biz kazanıyoruz ve trafikteki araç yoğunluğu azalmış oluyor ..
 
  • Beğen
Tepkiler: Mesut DOĞRU
o çok bilmiş yurdum insanı birazda şu pencereden baksa; ücretli standart bir kölesiniz, merkeze ciddi derecede uzak ve belli saatlerden sonra ulaşım imkanı olmayan bir yerde oturuyor yahut oturmak zorundasınız, şehirde çalışıyor sabah 05:30 da evden çıkıyorsunuz akşam eve dönüyorsunuz, bu durumda o canım demir at bizim için nur niymettir dostlar, akıllı olup o akıl denen niymeti birazda hakkıyla kullanmak ümidiyle...
 
ne demiş zat ,
insanoğlunun en büyük icadı emeklilik babam, demiş,
bende tersini söyleyeyim ,
insanoğlunun en büyük icadı bisiklettir ,başka icad tanımam ,diğerleri zamanla yok olur gider ,ama bisiklet yok olmayacak ,insanın ruhuna en iyi gelen tek seçenek bisiklet ,bunu yakalayan yakalar, yakalayamam havada kalır,bu zat oturduğu yerde otura otura hastalıkları davet edecek ,ne gelir ise insanın başına oturmaktan gelir ,tenbellikten gelir
hareket halinde olan insan pek hastalanmaz,hareketin bir çok yolu vardır
sadece bisiklet değil ,

1- koşmak
2- kayıkta kürek çekmek
3- basket oynamak
4- voleybol oynamak
5- futbol oynamak
6- kayak yapmak
7- yüzmek

varmı başka izahı hareket edecek kişi
ne oldu mustafa koça ,babasını örnek alacak idi ,rahmi koç,rahmi bey yüzme yapmaktadır ,adam dinç göstermekte değilmi, ama oğlu vefat etti ,kilolu idi,ha neymiş öyle aşırı kilolu olmak insan sağlına ters ,ne dedi sağlık bakanı hareketsiz bu toplum dedi, hareket etmiyor dedi,
arşimed gel allah aşkına, şu milleti tenbellikten kurtar ,bu millete bir adet kaldırac lazımda ,
o yok ,
kafada biter iş .
 
Andrew Coggan CTL'in ne anlama geldiğini bir paragrafla açıklamış. Güzel de açıklamış: "CTL sadece ürettiğiniz gücü arttırmakla kalmaz, aynı zamanda "antrenman yaptıkça daha fazla antrenman yapabilir" hale gelirsiniz diyor.

Daha ilginç olanı (tabii ki CTL arttırmakla ilgili bir konu): Bu başlığa gelen yanıtlara göre, dünyaca ünlü Pursuiter'lerin antrenmanlarını sub maximal seviyede yapmaları.

Pursuiter kimdir? Kapalı velodromda zıt noktada bulunan iki bisikletçi düşünün. 2.5 km sürecekler ve kim daha kısa sürede bitirirse o kazanıyor. Yani, tamamen anaerobik ve sprint yarışı. Aerobik sürüş olması mümkün değil.

Yorumlarda gördüğüm kadarıyla, Pursuiter'lerin yıl boyunca hazırlıkları hep sub maximal seviyede gerçekleşiyor. Sub maximal demek, FTP altı sürüşler; yani, aerobik tabanlı antrenmanlar.

Doğu Alman ekolünden etkilenen Charlie Walsh'a, sadece 4 x 4 km'lik bir yarış için, birkaç kez dünya şampiyonu olmuş Avustralyalı Team Pursuiter ekibine neden yılda 40 bin-48 bin km antrenman yaptırdığını sormuşlar. Aldıkları yanıt; bu şekilde yapmasaydı, ekip yüksek şiddette antrenmanları sürdüremezdi.

Hamish Ferguson (ki yılların deneyimli koçudur), iyi bir base ve onun üzerine kurulacak speed (build) olmadan başarı gelemez, bu ispatlanmıştır diyor.

Açıkçası, kısa mesafede anaerobik enerjiyle yarışan adamlar dahi aerobik antrenmanlara bu kadar önem veriyorlarsa, aerobik antrenmanların yol yarışlarına hazırlanan bizler için ne kadar kritik olduğunu unutmayalım.

Base konusunda en son bir başlık açmıştım.

Gelişmenin altın formülü (batı cephesinde yeni bir şey yok)




upload_2017-2-15_10-48-23.png




upload_2017-2-15_10-55-37.png


upload_2017-2-15_10-56-13.png
 
@Bahadır Gürel

Kafam karisti :D

Anaerobik yaris icin sadece aerobik antrenman. Ve antrenmanlarda hic anaerobik duzeye cikmamis olmasindan, kisacasi kendini zorlamamis oldugundan, nabzini yukseltmemis oldugundan bahsediyoruz.

Bu durum kaslar icin kotu degil mi? Ben yil boyunca antrenmanlarda 300 watti gecmemisim, birtek yarista basip 500 watt yapmaya calisacagim? Kramptan ölürüm gibime geliyor.

Durumu neden garipsedigimi soyle anlatayim, diyelim deadlift sampiyonasina katilacagiz. Sene boyunca hep 150 kilo ve alti kaldirdik. Ama yarista 300 kaldirmayi deniyoruz!?

Kafama hic yatmadi abi :D birseyleri kaciriyor olmaliyim
 
  • Beğen
Tepkiler: Bahadır Gürel
@Serkan Mıstınoğlu bu konuyu tartışanlar yazılarında belli etmeseler de sadece aerobik çalışmayla yapılmadığında hem fikirler. Yıllık programın önemli kısmının aerobik olmasına odaklanmışlar. Yazılarda geçmiyor ama özellikle yarışların yaklaşmakta olduğu son 3-4 ay çalışmanın karakteri tamamen değişiyor.

Track yarışçıları hakkında bilgim yok ama Joe Friel'ın diğer yarış türleri için önerdiği yıllık periyodizasyon aşağıda. Dikkat edilecek nokta Zone 1 (Active Recovery) ve Zone 2 (Aerobic Endurance) ciddi oranda yüksek.


upload_2017-2-16_11-33-30.png


upload_2017-2-16_11-33-51.png


Amatörlerde en büyük düşünce hatası, yola çıkınca Allah ne verdiyse diyerek rekabete girmesi veya ortalamaları yüksek çıkarmaya çalışması. Bu turlar amatöre acayip motive edici geliyor ve kendini güçlü hissettiriyor. Yarışlarda da iyi derece yapacağına inanıyor. Amatör gran fondolara katılan rakipler de böyle hazırlanıyorlarsa kimin derece yapacağı tamamen rastlantı. Ama bahsettiğim periyodizasyon yöntemlerini kullanıp da yarışa katılan amatörlerin çok büyük üstünlükleri var. İnsan vücudu bir bisiklet değil; bisiklete yeni bir aero jant takınca verimliliği artar ve bu kalıcıdır. Kışın takarsın yazın da kullanırsın. Ama insan vücuduna kazandırılan özellikler böyle kalıcı değil. Üstelik bunu devamlı koruyamazsın. En doğrusu yarış tarihine doğru geri sayım yapacak şekilde sistematik çalışmak.
 
  • Beğen
Tepkiler: Road_Runner
@Serkan Mıstınoğlu

Anaerobik yarış için elbette sadece aerobik antreman yapılmayacak.

4000 metre bireysel takip için olimpiyatlara hazırlanan bir bisikletçisiniz diyelim. Sizin için en faydalı olacak olan antrenman P6 bölgesinde (VO2max'tan yüksek ama sprint değil) çalışmak. Ancak bu yoğunlukta yapabileceğiniz antrenman gerçekten çok kısıtlı; bizim gibi bisikletçiler bu bölgede her gün 2'şer dakikalık 5 interval yapmayı denese, üç gün yapar, dördüncüde yataktan kalkamaz. Olimpik sporcu için de güç bölgeleri daha yüksek watt değerlerine karşılık gelse ve daha fazla antrenman yapacak kondisyon olsa da aynı şeyler geçerli. Dolayısıyla antrenman programını yaparken sadece müsabaka performansını arttırmak değil, antrenman yapabilme kapasitesini de arttırmak/yüksek tutmak amaçlanıyor.
 
U dönüşü mü olmuş ne. :) ''Sabahın iş saati ben işe yetişmeye çalışacağım, Sen oraya bisiklet takacaksın ha... , Kan çıkar... , Bisiklet otobüse takılacaksa niye bisiklet? '' gibi bir cümleden ne denmek istendiği bariz şekilde beilirli. Yazarımız başta ayrıca cesur ve korkusuz olduğunu göstermeye çalışarak iyice ters psikoloji yapmış. Gönlümden inanıyorum kesin ikinci yazısında bahsettiği amaçla yazmış. :koptum:
 
  • Beğen
Tepkiler: Umtdgny
İzmir'li olarak birkaç cevap vereyim bu konudaki tartışmalara

Gazetede birisi (yazar demeye dilim varmıyor gerçekten) atarlı bir yazı yazdı. Bu yazıyı yazarken büyük ihtimal konunun detayına da bakmamıştır, sonrasında gelen tepkilerden dolayı özür diledi. Üzerinde konuşulmaya değmeyecek bir olay aslında ama bisikletforum'da bile bunu destekleyenler çıkınca aslında toplumun çoğundan alınacak tepkiyi gösteriyor. Tepkiyi azaltmak için belediye belki biraz daha detaylı bir duyuru ile sadece bisikletlileri değil, halkı da bisiklet taşıma aparatlarının gereği konusunda aydınlatmalı.

BENCE metroya bisiklet giriyorsa, vapura bisiklet alınıyorsa, otobüse de koyulabilir. Bu sadece benim düşüncem de değil, bu aparatların ESHOT otobüslerine takılması için olduğu gibi metro merdivenlerinden kolay taşınması vb. birçok konuda İzmir'deki bisiklet dernekleri İzmir büyükşehir belediyesi ile sürekli görüşme halindeler. Takılan aparatın çalışma mantığı ve nasıl kullanılacağını göstermek için bile belediye, eshot ve yine dernek yetkilerleri bir araya geldiler ve kontrol-test yaptılar. İyi veya kötü birşeyler yapılıyor bisiklet konusunda burada.

İzmir tarafından konuya baktığımızda 40km'lik kesintisiz de deseler kötü bir bisiklet yolu yapıldı, sadece sahil şeridini kapsıyor. Bisiklet aparatları da öncelikle işte bu bisiklet yoluna ulaşmak isteyip de trafik korkusu yüzünden ulaşamayanlar için, sahil ana duraklarından iç taraftaki ve özellikle yükseltisi fazla olan semtlere konuldu. Burada hedef kitle performans sürücüleri de değil, şehir içi ulaşımını alternatif bisiklet ile yapanlar da değil. Dediğim gibi hobi kullanıcılarının hafta sonu kullanması veya sağlık/teknik sorun yaşayanlar aslında. Hiç kullanmayak olsam da toplu taşımanın bisiklet ile birleştirilmesi çok büyük bir gelişme İzmir için. Ayrıca kalabalık saatlerde birşeyler aksatacak bir durum da yok, insanlar otobüse binerken 30-40sn'de yerleştirilebiliyor bisiklet.

Sistemin sıkıntılı yönleri de var ama, mesela otobüsler hızlı bir şekilde viraj alsa ve bisiklet yerinden çıksa ne olacak. Aynı şekilde ben bisikleti koydum, arka tarafa geçtim başkası aldı ve gitti.
 
@Bahadır Gürel cok guzel bir uygulama. Ama bizde olsa bile yollardaki cukurdan arac sallandikca herhalde bisiklet duser. Ya da arkadan - onden biri carpip bisikletleri tost yapar... Metrobusun yolundan cikip kaza yaptigi bir memlekette guzel bir hayal bence...:acpsnr:
 
  • Beğen
Tepkiler: bacobaba39
Ortaya bir yazı atacaksın 'TEPKİ ÇEKECEĞİNİ BİLE ,BİLE' Sonrada ahhh!!! pardon özür dilerim.Koskoca gırgır dergisi gibi yada charlie hebdo gibi ne güzel al sana basın ve yayın özgürlüğü.
 
14.İmzayı attık çünkü yazar kılıklı yalakaların gazeteci diye ülkemde gezinmesini İSTEMİYORUM!
 
Geri