Jordanred Bisiklet Forması, Bisiklet Taytı ve Bisiklet Giyimine Dair Her Şey

Mtb mezarlığı

Scudo
Haklısınız ama ben katılmıyorum birazda bütçe meselesi. Ben işe bisikletle gidip gelmek istiyorum, haftasonları araziye girmek istiyorum 3-4 günlük işten boşluk bulduğumda kamplı tura gitmek istiyorum. Bu dediklerimi yol bisikletiyle yapamam hem de bu bozuk yollarda devamlı jant değiştirecek ya da akord yaptırıcak kadar zenginde değilim bu sebepten 1 kez 29 mtb aldım ki bunu almadan önceki fikrim fuji touring idi ama vazgeçtim. Birde bagaj ve 700*35 tur lastiğimide aldım. Günlerce karar veremedim ama Su an daha rahatım fuji alsaydım eğer pişman olurdum.
 
bende bütce var fakat yer sıkıntı, yoksa 10 bisikletım olurdu şu an 2,5 bisikletim var mtb işe gıdip gelmek,sedonna tur,uzun yola uygun bırde yarım toplanmayı bekleyen ghost tam arazilik , aylık 400-500 param artıyor şükür,ama yer sıkıntısı var bendede yoksa gıant escape aır de nıyetım var
 
Yol bisikletim var. Allah nasip eder de ilerde arabam olursa bir de mtb alıcam. Sırf dağlara bayırlara gidip mtb binmek için.
 
Bir mtb sahibi olarak açıkça diyebilirim ki her ne kadar mantığı aynı olsa da her mtb aynı değildir.
Özellikle piyasaya hakim markalar ile orta üst veya üst sınıf markalar hiç değildir. Bizde başlangıç,amatörlük veya yola göre bisiklet olgusundan çok
sağlamlık,her yola uygunluk vb. bir çok etkeni göz önüne alıp bisiklet almak ve binmek durumu hep söz konusu olmuştur. Teknik özelliklerden veya donanımlardan bahsetmiyorum Türkiye şartlarında profesyonel değilseniz ve yarışa girmeyecekseniz mtb her yola gelir.
 
  • Beğen
Tepkiler: ender yüksel
Abi kesinlikle haklısın şu konuda fakat unuttuğun ya da söylemeye dilinin varmadığı acı bir gerçek var ki burası türkiye. Gönül ister yolda kullanmak için yol bisikleti, şehirde kullanmak için şehir bisikleti, sevgiliyle kullanmak için tandem bisikletler, dağda kullanmak için mtbler, akrobatik hareketler yapmak için cruise bisikletler almak ama bi bisiklete 1000 lira verilir mi deyip sigaraya ayda 300 lira para veren bi toplumun şu dediklerimizi anlaması, dağın yerinden oynamasından daha zordur. Bunun yanında bisikletin araç olduğunu unutup, amaç olarak gören bi toplumuz biz maalesef. En basitinden annemden örnek vereyim, annem olduğu için demiyorum kendisi bilgili, önyargısız, okumayı seven, haftada bir kitap bitiren bir kadın ama ona bile anlatamıyorum bu konuyu. Her şeyi eniğinden cücüğüne kadar anlatıyorum güzel güzel, bana dediği ona da binip pedala basacaksın diğerine de binip pedala basacaksın oluyor.
Mesela bu yaz adanadan başlayıp antalya-kemer-olimposa kadar gidip dönüşte de konya yolu üzerinden memleketime, niğde ulukışlaya dönmeyi düşünüyorum. Aşağı yukarı 1000 km yol yapacağım, aslında yol veya tur bisikleti almam lazım ama ben ikinci bisikletimi alıncaya kadar tüm ihtiyaçlarımı karşılaması için yazın çalışıp 1000-1500 küsür liraya mtb almayı planlıyorum. Ha ilerleyen zamanlarda yine param olduğunda 2.bisikletimi tur veya yol bisikleti alacağım. Ve eminim benim gibi düşünen çok insanın olduğuna. Yoksa bisikletleri özelliklerine göre kullanmak kesinlikle daha iyi bir şey fakat dediğim gibi güzel ülkemin, bisikleti amaç olarak gören güzel insanlarının ve maalesef ekonomik durumun bu dediğimize zemin hazırlaması uzun zaman alacak.

Uzun lafın kısası deyip uzatmaktan korkuyorum ama bisikleti cidden sevip de seçim yapacak insanlarda "almışken dağ alayım da tüm ihtiyaçlarımı karşılasın" diye düşünüyor, en azından ben öyle düşünüyorum. Sonuçta bir aylık asgari ücrete tekabül ediyor vereceğimiz para. Ve o parayı tekrar biriktirip yeni bir bisiklet almak uzun zaman istiyor. Biraz uzun oldu hatta içimdekileri yazsam daha da uzayacak ama ben burda noktalasam yetip artacak herhalde :)
 
Keşke herhangi bir bisiklet tipinin mezarlık görüntüsü oluşturacak kadar bir kullanımı olsa. Bence çok çok az olan bisiklet binicisi oldukça bilinçli seçimler yapıyor.

Tek bisikleti olan, şehiriçi kullanım yapanlar mtb alıyor çünki her okazyonda kullanabiliyor. Şehiriçinde hız yapmak, risk almak istemiyor. Commuter tarzı bisikletlerde bizim kalabalık ve bol yokuşlu şehirlere pek uygun değil. Mtb kullanımı daha pratik. Şehirdışı yollarda ise eskiden beri daha çok yol bisikletleri görüyorum.

Trafikte tek sempati duyduğum araç sürücüsü olarak bisikletliler kaldı. Maalesef motosiklet sürücülerinin bile beyaz doblo sürücülerinden bir farkı kalmadı. Bisiklete binen hiç kimseyi ne bisiklet seçimi nede üstü başı ekipmanı vs diyerek eleştiremiyorum. Sadece bisiklete binmesi ile saygıyı hakediyor bence.
 
Arkadaşlar Full 27 Altus sitemli 2016 bisiklete (mosso black edition ) 27 li deore takarsak olurmu
 
Ömrümde şehirde mtb kullanmak kadar saçma bir olayla karşılaşmadım. Neden mi? Açıklayalım.

1. Türkiye'de satılan mtb bisikletlerin tamamına yakını gerçek mtb değildir. 350 tl ye mtb olmaz. Yol bisikletinde pabuçlu klasik bir fren sizi kurtarır ama mtb de hidrolik disk olmadan araziye çıkmak (deneyimsiz bir sürücü olduğunuzu varsayarsak) intihar ile eşdeğerdir.
2. Türkiye'deki şehit içi yollar mtb lastiği kadar geniş bir lastik kullanılmasını gerektiren yollar değil. Pek çok köy yolunda bile 700×23 lastiği güvenle kullanan arkadaşlar var. Ben de bunlardan biriyim.
3. Dağ taş tepe dolaşmayacaksan mtb almak gereksizdir. Kaç kişi taşlı çamurlu %15-%20 eğimli dağ yollarından bisikleti eline almadan çıkabilir? Türkiye'de bunu yapacak kalite ve kapasitede kaç bisikletçi var çok merak ediyorum.
4. Şehirde kullanmak için mtb alıp buna yol lastiği taktıran arkadaşlara tek kelime söylemiyorum. Allah'a havale ediyorum.
5. Bisiklet, yol bisikletidir. Aslı budur. Diğer tüm bisikletler tarihsel olarak yol bisikletinden türemiştir. Mtb ve şehir bisikletleri lokal ihtiyaçları karşılamaya yönelik bisikletlerdir. Günlük 50 km ve üzeri yapacak herkes şehir içinde yol bisikleti kullanmalı.
6. Ülkemizde yol bisikletine "yarış" bisikleti deniyor. O bisiklet sadece yarışta kullanılabilir, günlük hayatta kullanılamaz gibi bir yanlış algı var. Oysa bu yanlış. Yol bisikleti hayatın her anında kullanılabilir. Sadece yarışta kullanılacak diye bir şey yok. Binlerce arkadaşımız işe gelip giderken yok bisikleti kullanıyor. Herhangi bir ek sıkıntı yaşayanı görmedim, duymadım. Şehir içinde mtb kullanan arkadaşlar neyden şikayetçi ise yolcu arkadaşlar da ondan şikayetçi. Yani mtb sizi kalitesiz asfalt ve mazgallardan korumuyor.
7. Şehirde mtb kullanmak boşuna zaman ve enerji israfıdır. 14 kg bir bisiklet ile şehir içinde turlamak amelelikten başka bir şey değil. Toprak bir köy yolunda devamlı sürmek için kullanacaksanız mtb almanız oldukça mantıklı ama şehirde mtb kullanmak trajedi bile değil resmen komedi!
8. Hele şu yaylı (amortisör demeye dilim varmıyor ) mtb sürme olayını anlayabilen varsa beri gelsin. Yavrum şehirde downhill yapacak sanki. Bu arada o yaylı bisikletler yüzünden 10 yıl sonra nüfus artış oranımız muazzam bir biçimde düşecek. Kanımca anladınız siz onu.

Bu konu hakkındaki fikirlerimi kısaca bu biçimde özetleyebilirim.
 
@seffahcabbar
tamamen keyif meselesi, 2 sininde keyfi ve kullanım alanı farklı, vazgeçin artık şunları birbirine kıyas etmekten, antreaman için yol bisikleti iyi ama gezinti amaçlı kullandığında canından bezdiriyor, her ay bi akord ediyorsun, + bilek ağrısı olmazsa olmaz, yollarımızın da çok iyi olmadığını varsayarsak mtbnin performans amaçlamayan zamanlarda şehirde çok daha kullanılabilir olduğunu düşünmekteyim, daha dik oturuş açısı hem daha rahat olmanızı hemde bisikletin ağırlık merkezini daha kolayca değiştirmenizi olanak sağlar, aynı zamanda düşerken biraz daha dik bi konumda bıraktığı için toparlamanız daha kolay olur

@Aazam
hocam 3000 liraya toros var, baya da bi götürüyo
 
Ben bisiklete çocukluğumda BMX ile başladım, o yılları es geçiyorum. Sonuçta dünyayı o yıllarda çok farklı bir kafayla algılıyordum :) Ergenlik yıllarımdan itibaren 3 farklı MTB'ye sahip oldum ve halen üçüncüsünü kullanıyorum, bununla ilgili deneyimime en son geleceğim.

İstanbul'da yaşadığım yıllarda, o zamanki kız arkadaşımın unisex şehir bisikleti bir dönem benim evimde durdu ve ben de denemek için, biraz da alışabilir miyim diyerek bu bisikleti yakın mesafelerde kullanmaya başladım. Oturuş pozisyonundan dolayı kesinlikle daha konforlu, bomboş alanlarda sakin sakin sürerken çok keyifli. Gel gelelim yüksek hızlara ulaşınca ve özellikle Barbaros Bulvarı gibi uzun cadde inişlerinde kullanışsız ve hantal kalmaya başlıyor, hem de daha hafif olmasına rağmen. Araçların arasından seri manevralarla ilerlemek ya da sahil yolundaki anormal insan trafiğinin içinde hiç bir insana ya da uçan cisme (top, drone, frizbi, çocukların attığı taş vesaire) bulaşmadan manevra yapmak da zor, bisikletin üzerinde dengeyi sağlamak için daha fazla efor gerekiyor. Gidon her an sağa-sola yalpalamaya meyilli ve tepkileri hissiz; hızlandıkça oturan bir dengesi yok gibi sanki.

Bursa'da yakın bir arkadaşımın yol bisikleti ile 15 km'lik bir sürüş yapmıştım, yolun büyük kısmı kaymak gibi bir asfalttı ve kalkıştan sonra vitesleri nasıl ardı ardına geçirip 45 km/h hıza ulaştığımı anlamamıştım bile. Sanki bisikletin üzerinde motor varmış da ben bacaklarımla ona uyum sağlamaya çalışıyormuşum gibi hissettirmişti. Büyük çaplı ve sert lastiklerin yuvarlanma direnci gerçekten düşük, yolda yağ gibi akıyorlar. Gel gelelim o pürüzsüz asfalt bitip de pütürlü bir ilçe asfaltına geldiğimde bariz bir şekilde zorlandığımı hissettim, sanki MTB lastikleri bu yolda daha rahat akar diye düşünmüştüm. Çukurlu bir bölüme geldiğimde aniden yavaşlamak zorunda kalınca fren performansının da beklentimin altında olduğuna şahit oldum. MTB ile neredeyse hissetmeden geçeceğim bir çukurdan geçerken bisikletin kadrosu çukurun her bir milimetresiyle eş zamanlı hareket edip de süspansiyon olarak tamamen kendi kollarımla bacaklarımı kullanmak zorunda kalınca, daha fazla ilerlemeden geri dönüp arkadaşıma bisikletini sağ salim teslim ettim ve "Buna alışmak benim o kadar çok zamanımı alır ki, o yılları MTB tekniğimi mükemmelleştirerek harcamak benim için çok daha hayırlı olur" yorumunu yaptım.

Mesajımın en başında belirttiğim gibi; ergenlik yıllarımdan itibaren 3 farklı MTB'ye sahip oldum ve üçüncüsünü halen sürüyorum. MTB'nin dayanıklılığına, ani manevralardaki yol tutuşu ve dengesine, özellikle de hidrolik disk frenin performansına çok çok alıştım. Uzun yolda ve özellikle inişlerde çok daha iyi bir stabilite sunuyor. Şehir içinde kaldırımlara çıkıp inmek, çukurlardan geçmek ve hatta hoplamak, aniden karşınıza çıkan yaya ve taşıtlara karşı seri manevralar yapmak MTB ile çocuk oyuncağı. Bu yüzden ben Amsterdam'a ya da Londra'ya taşınmadığım sürece MTB benim için en mantıklı seçenek :harika:

Kalın lastikler aslında doğru seçildiğinde asfalt üzerinde de gayet akıcı olabiliyor, bu konuyla ilgili özellikle Yol'cuların aklında oldukça agresif önyargılar mevcut. Çoğu kişi "Ne kadar fazla yüzey o kadar çok sürtünme, bir o kadar çok direnç" diye düşünüyor ama işin aslı öyle değil. Doğru basınçla şişirilmiş bir MTB lastiği, zeminle arasındaki temas yüzeyini yanlara doğru genişletiyor ve ileri-geri yönde şekil değişimini minimum düzeyde yapıyor. Bu sayede daha düşük bir yuvarlanma direncine sahip olabiliyor. Düz yolda ilerlerken lastikte sürtünme diye bir şey olmaz, o sizi yavaşlatan şey yuvarlanma direncidir. MTB'de yuvarlanma direncini asıl oluşturan şey lastiğin dişli yüzeyi, ama Race King 2.2 gibi lastiklerde bu dişler de yumuşak ve küçük yapılıp yüzey profiline en ideal şekilde dağıtıldığı için asfalt üzerinde de minimum direnç oluşturuyorlar. Geriye bir tek ağırlık dezavantajı kalıyor, e bu da "Gülü seven dikenine katlanır" durumu oluyor bir noktadan sonra...

Konu açılırken biraz da market köşelerinde satılan, 200-300 TL arasındaki "maket bisiklet"lerden yana dem vurulmuş; bu fiyata bir yol bisikleti yapmak mümkün değil zaten. Kalitesiz malzemelerden kaba şekilli parçaları yapmak çok da zor bir iş olmadığı için önüne gelen dağ bisikleti görünümlü maket bisiklet yapabiliyor, bunlar da şehir içinde 8-10 basamak merdiven inince kadroyu çatlatıyor ya da jant yamultuyorlar. Alan da zaten bir süre sonra haşatını çıkarıp çürümeye terk ediyor bubisikletleri.
 
arkadaşlar mosso black edition fiyatında daha iyi alınabilecek bir bisiklet var mıdır yardımcı olursanız sevinirim
 
@egebey3461 2014 model oluşu sorun olmucaksa bunda rock shox maşa var.
(link)
 
söylenmiştir zaten... ülkede yollar gayet bozuk ve çoğu insan hayalindeki seviyede bir yol bisikletiyle dağ bisikletini aynı anda alabilecek gelir düzeyinde değil.
durum böyle olunca, her iki işi de görecek dağ bisikletleri çok daha revaçta oluyor. ha bir de yola daha iyi tutunduğu için güven veriyor bu bisikletler. ben gibi çoğu kişi, yol bisikletine karşı tedirginlikle yaklaşıyor. yani mtb'ye 1.75 lastik takarken bile bin kez düşünmüştüm.

şimdi 27.5'ta çok seçenek olmadığı için 1.50'ye geçme durumum var, bu halde bile tüylerim ürperiyor. halen daha marathon plus 1.50 mi taksam, marathon 1.65 mi, energizer plus 1.75 mi? çok kararsızım. 1.75'le hem yolda, hem de arazide iyi performans aldım çünkü. 1.50'ye geçip aynı performansı alamamaktan korkuyorum. sanki 1.75 optimum genişlikmiş gibi geliyor. :D

lisedeyken de arkadaşlar f-16 pilotu olmak isterken, ben kargo uçağı pilotu olmak istiyordum. kamyonculuk ruhumuzda var. :D

bunca zamandır başlığı görürüm, hep cevap vermeyi ertelemiştim. rahata erdim. :D
 
dağ bisikletim,tur bisikletim var bu hafta da yol bisikleti alıyorum. Tür fanatikliğim yok. Asfalt yolda dağ bisikleti binmek çok saçma çünkü oturuş,tutuş ve aerodinamik asfalt için tasarlanmamıştır her ne kadar yol lastiği taksanızda boş yere enerji kaybını geçtim ilerleyen zamanlarda sağlık açısından fiziksel sorunlar çıkarması muhtemeldir. Yolda giderken 10 cm'lik kaldırımdan atlıcam veya kaldırıma zıplıcam diye şehir için mtb almayınız. Ben tur bisikletimle bir kaç kez işe gidip geldim 50 km üstü yol yapıyorum. O bisiklet bile bana şehir içi kullanımı için yeterli gelmedi. Eğer amaç maksimum hız,minimum enerji ise kesinlikle yol bisikleti derim.
Bu arada bisikletin her türü farklı bir deneyim farklı bir tutku imkanınız varsa hepsine sahip olun yoksa en çok hangi amaca yönelik kullanacaksanız o tür bisikleti edinin.Hiç bir türü birbiri ile kıyaslamaya götürmeyin.
Örnek olarak; Formula 1 aracını 4x4 ile karşılaştırmadığınız gibi :D
 
  • Beğen
Tepkiler: Taner35
@Emert20 Teşekkür Ederim ama bir kez daha kullanacağımı zannetmiyorum gerçekten fiyatlar yüksek seviyelere varmadığı sürece çok kalitesiz.
 
Ben de ilk önce bilinçli olmadan mtb aldım. Ama Allah'tan evin arkası orman.. Yol bisikleti de aldım.. Her türlü bisiklete biniyoruz..!
 
Bence mümkünse her iki türe de sahip olunması en mantıklısı. Asfaltta mtb ile gitmek oldukça keyifsiz ve hafif eğimli rampalarda 15 km ile giderken bile ne kadar yorulduğunuzu farkedince kendinden soğutuyor zaten. Bütçe uygun değilse amörtüsörlü hybrid modeller tercih edilebilir, köy yolları gibi hafif arazi şartlarına da uygundur bu modeller. Zaten kim ağır arazi ya dh yapıyor ki. O derece de kullanan zaten bunun ayrımının farkındadır ve gidip asfaltta uğraşmaz mtb yle :) Gidip o koca mtb kadrolarla şehirde debelenmeyin :)
 
Geri