William Shakespeare'in sözüdür: Güven ruh gibidir, terkettiği bedene asla geri dönmez.
Bir tur bisikletinde, kadrosunda aranan en önemli unsur nedir? Bisiklete, kadroya, markaya güvenmek; sizi yarı yolda bırakmayacağını bilmek. İnsan yapısı ya bunlar; eğer olur da bir sorun çıkarsa markanın ürünün arkasında duracağından şüphe etmemek.
Levent beye verilen cevapları hayretler içinde okudum. Basit bir kadro değişim süreciyle giderilebilecek bir mağduriyet var ortada ama işi yokuşa sürme tavrını anlamakta güçlük çekiyorum. Sanırım Melih beyin niyeti, yarattığı Satrai markasını diri diri gömmek. Başka bir ihtimal gelmiyor aklıma.
Tüketici hakem heyetinden çıkacak bilirkişi raporu ve karar, Levent beyin mağduriyetini geç de olsa giderecektir. Tabii bu sorunun kanun zoruyla çözülecek olması, Satrai markasının Türkiye'deki cenaze namazının kılınması etkisi bile yaratabilir. Keşke daha farklı, daha yapıcı bir şekilde soruna yaklaşılabilseydi. Demek ki olmayınca olmuyor; şu "küçük esnaf" kafasını yenemiyoruz bir türlü.